summaryrefslogtreecommitdiff
path: root/talermerchantdemos/blog/articles/tr/manifesto.html
blob: 54c7db2bc39219dd20e1df03eeef493709794301 (plain)
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
303
304
305
306
307
308
309
310
311
312
313
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
325
326
327
328
329
330
331
332
333
334
335
336
337
338
339
340
341
342
343
344
345
346
347
348
349
350
351
352
353
354
355
356
357
358
359
360
361
362
363
364
365
366
367
368
369
370
371
372
373
374
375
376
377
378
379
380
381
382
383
384
385
386
387
388
389
390
391
392
393
394
395
396
397
398
399
400
401
402
403
404
405
406
407
408
409
410
411
412
413
414
415
416
417
418
419
420
421
422
423
424
425
426
427
428
429
430
431
432
433
434
435
436
437
438
439
440
441
442
443
444
445
446
447
448
449
450
451
452
453
454
455
456
457
458
459
460
461
462
463
464
465
466
467
468
469
470
471
472
473
474
475
476
477
478
479
480
481
482
483
484
485
486
487
488
489
490
491
492
493
494
495
496
497
498
499
500
501
502
503
504
505
506
507
508
509
510
511
512
513
514
515
516
517
518
519
520
521
522
523
524
525
526
527
528
529
530
531
532
533
534
535
536
537
538
539
540
541
542
543
544
545
546
547
548
549
550
551
552
553
554
555
556
557
558
559
560
561
562
563
564
565
566
567
568
569
570
571
572
573
574
575
576
577
578
579
580
581
582
583
584
585
586
587
588
589
590
591
592
593
594
595
596
597
598
599
600
601
602
603
604
605
606
607
608
609
610
611
612
613
614
615
616
617
618
619
620
621
622
623
624
625
626
627
628
629
630
631
632
633
634
635
636
637
638
639
640
641
642
643
644
645
646
647
648
649
650
651
652
653
654
655
656
657
658
659
660
661
662
663
664
665
666
667
668
669
670
671
672
673
674
675
676
677
678
679
680
681
682
683
684
685
686
687
688
689
690
691
692
693
694
695
696
697
698
699
700
701
702
703
704
705
706
707
708
709
710
711
712
713
714
715
716
717
718
719
720
721
722
723
724
725
726
727
728
729
730
731
732
733
734
735
736
737
738
739
740
741
742
743
744
745
746
747
748
749
750
751
752
753
754
755
756
757
758
759
760
761
762
763
764
765
766
767
768
769
770
771
772
773
774
775
776
777
778
779
780
781
782
783
784
785
786
<!--#set var="ENGLISH_PAGE" value="/gnu/manifesto.en.html" -->

<!--#include virtual="/server/header.tr.html" -->
<!-- Parent-Version: 1.77 -->

<!-- This file is automatically generated by GNUnited Nations! -->
<title>GNU Bildirisi - GNU Projesi - Özgür Yazılım Vakfı</title>

<!--#include virtual="/gnu/po/manifesto.translist" -->
<!--#include virtual="/server/banner.tr.html" -->
<h2>GNU Bildirisi</h2>

<p> GNU Bildirisi (aşağıda yer almaktadır) <a
href="http://www.stallman.org/">Richard Stallman</a> tarafından 1985 yılında
GNU işletim sistemini geliştirmek için destek isteme amacıyla
yazılmıştır. Metnin bir kısmı 1983'teki özgün duyurudan alınmıştır. 1987
yılı boyunca, gelişmeleri açıklamak amacıyla küçük değişikliklere
uğramıştır; o tarihten sonra en iyisi değiştirmeden bırakmaktır.</p>

<p>O zamandan beri, farklı anlatım biçimleri ile kaçınılabilecek ortak yanlış
anlamaları öğrendik ve bu yanlış anlamaları açıklamak için 1993'ten beri
dipnotlar ekledik.</p>

<p>Eğer GNU/Linux sistemlerinden birini kurmak istiyorsanız, <a
href="/distros">%100 özgür yazılım olan GNU/Linux dağıtımlarından</a> birini
kullanmanızı öneriyoruz. Nasıl katkı sağlarım diyorsanız, <a
href="/help/help.html">http://www.gnu.org/help</a> sayfasına bakabilirsiniz.</p>

<p>GNU Projesi, Özgür Yazılım Hareketinin bir parçası, <a
href="/philosophy/free-sw.html">yazılım kullanıcıları için özgürlük</a>
mücadelesidir. GNU'yu, Özgür Yazılım Hareketi'nin etik ilkelerine katılmayan
kişilerin 1998 yılında ortaya attığı &ldquo;açık kaynak&rdquo; terimiyle
ilişkilendirmek yanlıştır. Bu terimi aynı alanda <a
href="/philosophy/open-source-misses-the-point.html">etik olmayan bir
yaklaşımı</a> teşvik etmek için kullanıyorlar.</p>

<h3 id="whats-gnu">GNU nedir? Gnu Unix Değildir!</h3>

<p>
   Gnu Unix Değildir [:Gnu’s Not Unix] anlamına gelen GNU, yazmakta olduğum
Unix-uyumlu yazılım sisteminin adıdır, bu yazılımı, kullanabilen herkese
özgür olarak verebilirim<a href="#f1">(1)</a>. Diğer çeşitli gönüllüler bana
yardım etmektedir. Zaman, para, program ve cihaz katkıları büyük ölçüde
gereklidir.</p>

<p>
   Şu anda, editör komutlarını yazmak için Lisp destekleyen bir Emacs metin
düzenleyicimiz, kaynak-seviyesi hata ayıklayıcımız, yacc-uyumlu derleyici
üretecimiz, bağlayıcımız ve 35 civarında özelliğimiz mevcuttur. Bir kabuk
(komut yorumlayıcı) hemen hemen tamamlanmıştır. Yeni bir taşınabilir
eniyileştirici C derleyicisi kendi kendini derlemiştir ve bu yıl piyasaya
sürülebilir. Bir başlangıç çekirdeği mevcuttur ancak Unix'e benzer biçimde
çalışmak için daha fazla birçok özellik gereklidir. Çekirdek ve derleyici
tamamlandığında, program gelişimi için uygun bir GNU sisteminin dağıtılması
mümkün olacaktır. Metin biçimlendirici olarak TEX'i kullanacağız ancak nroff
üzerine çalışmalar devam ediyor. Bunun yanı sıra, özgür ve taşınabilir X
Window Sistemini de kullanacağız. Bundan sonra, taşınabilir Common Lisp'i,
Empire oyununu, bir hesap çizelgesini ve yüzlerce başka şeyi ve çevrim içi
belgeyi ekleyeceğiz. Sonunda, bir Unix sisteminin sahip olduğu her şeyi ve
daha da fazlasını sağlamayı umuyoruz.</p>

<p>
   GNU, Unix programlarını çalıştırabilecektir ancak Unix’e özdeş
olmayacaktır. Diğer işletim sistemleriyle olan tecrübelerimizi temel alarak
elverişli olan tüm gelişmeleri gerçekleştireceğiz. Özellikle, daha uzun
dosya isimlerine, dosya sürüm numaralarına, sorunsuz bir dosya sistemine,
dosya adı tamamlama özelliğine, terminale-bağlı ekran desteğine ve belki de
sonunda çeşitli Lisp programlarının ve sıradan Unix programlarının bir
ekranı paylaşabildiği bir Lisp-tabanlı bir pencere sistemine sahip olmayı
planlamaktayız. Hem C hem de Lisp sistem programlama dilleri olarak mevcut
olacaktır. Haberleşme için İnternet protokollerini, UUCP’yi, MIT Chaosnet’i
desteklemeye çalışacağız.</p>

<p>
   GNU, sanal belleğe sahip olan ve 68000/16000 sınıfındaki makineleri
hedeflemektedir çünkü bunlar, çalıştırılabilecek en kolay makinelerdir. Daha
küçük makineler üzerinde çalışması için fazladan çaba, onu bunlar üzerinde
kullanmak isteyen kimselere kalmıştır.</p>

<p>
   Ciddi bir karışıklığı önlemek için, bu projenin adı olan ‘GNU’ sözcüğündeki
‘G’ harfini dikkatli telaffuz edin.</p>

<h3 id="why-write">GNU'yu niçin yazmalıydım</h3>

<p>
   Benim Altın Kuralım şudur: Bir programı sevdiysem, bu programı seven
kimselerle onu paylaşmalıyım. Yazılım satıcıları kullanıcıları bölmek ve alt
etmek istemektedir, kullanıcıların birbiriyle yazılım paylaşmama konusunda
fikir birliği içinde olmasını isterler. Diğer kullanıcılarla bu şekilde
dayanışmayı kırmayı reddediyorum. Aklım başımda iken bu gibi bir yazılım
lisans anlaşmasını imzalamam. Yıllarca bu gibi eğilimlere ve diğer
soğukluklara karşı koymak için Yapay Zeka Laboratuarında çaba harcadım ancak
sonunda çok ileri gittiler: benim irademe karşı bazı şeylerin yapıldığı bir
kurumda kalamazdım.</p>

<p>
   Bilgisayarları onurlu bir biçimde kullanabilmek amacıyla, yeterli bir bütünü
oluşturacak özgür yazılımları bir araya getirmeye karar verdim. Bunu özgür
olmayan yazılımlar olmadan başaracaktım. MIT'in, GNU'yu yaymayı engelleyecek
herhangi bir yasal durum yaratmasını önlemek için YZ laboratuvarından istifa
ettim.<a href="#f2a">(2)</a></p>

<h3 id="compatible">GNU niçin Unix ile Uyumlu Olacaktır</h3>

<p>
   Unix benim ideal sistemim değildir ancak çok kötü de sayılmaz. Unix’in temel
özellikleri iyi özellikler gibi görünmektedir ve zannediyorum ki Unix’in
eksiklerini tamamlayabilirim. Ve Unix ile uyumlu bir sistem başka birçok
insanın benimseyebileceği şekilde uygun olacaktır.</p>

<h3 id="available">GNU Nasıl Erişebilir Olacaktır</h3>

<p>
   GNU kamu malı [:public domain] değildir. Herkesin GNU’yu değiştirme ve
yeniden dağıtma hakkı vardır ancak hiçbir dağıtıcının yeniden-dağıtımını
kısıtlamaya hakkı yoktur. Başka bir deyişle, <a
href="/philosophy/categories.html#ProprietarySoftware">özel mülk</a>
değişikliklere izin verilmeyecektir. GNU’nun tüm sürümlerinin özgür
kalacağından emin olmak isterim.</p>

<h3 id="why-help">Niçin Başka Birçok Programcı Yardım Etmek İstemektedir</h3>

<p>
   GNU konusunda heyecanlı olan ve yardım etmek isteyen çok sayıda programcı
ile karşılaştım.</p>

<p>
   Birçok programcı sistem yazılımının ticarileşmesi konusunda mutsuzdur. Bu
durum programcıların daha fazla para kazanmasını mümkün kılabilir ancak bu,
diğer programcıları arkadaş gibi hissetmeleri yerine onlarla çatışma içinde
gibi hissetmelerini gerektirir. Programcılar arasındaki temel arkadaşlık
ilişkisi programların paylaşılması konusundadır; ancak günümüzdeki pazarlama
düzenlemeleri, diğerlerini arkadaş olarak görmelerini
engellemektedir. Yazılım alıcısı, arkadaşlık ve kanuna uymak arasında bir
tercih yapmalıdır. Doğal olarak, birçoğu arkadaşlığın daha önemli olduğuna
karar verir. Ancak kanuna inanan diğerleri, her iki tercihte de rahat
olamazlar. Bu kimseler iyiliğe inanmaz hale gelir ve programlamanın yalnızca
para kazanmanın bir yolu olduğuna inanırlar.</p>

<p>
   Özel mülk programlar yerine GNU üzerinde çalışarak ve GNU’yu kullanarak,
herkese karşı kapısı açık - paylaşımcı olabilir ve kanunlara da
uyabiliriz. Ek olarak, GNU, bir esin kaynağı örneğidir ve paylaşma konusunda
başkalarının bize katılmasını sağlayan bir işaret gibidir. Bu bize özgür
olmayan yazılımı kullandığımızda mümkün olmayan bir ahenk duygusu
verir. Konuştuğum programcıların yaklaşık olarak yarısı için, bu, paranın
yerini alan önemli bir mutluluktur.</p>

<h3 id="contribute">Nasıl Katkı Sunabilirsiniz</h3>

<blockquote>
<p>
(Bu günlerdeki, çalışılabilecek yazılım görevleri için, <a
href="http://fsf.org/campaigns/priority-projects">Yüksek Öncelikli Projeler
listesini</a> ve GNU yazılım paketleri için genel görev listesi olan <a
href="http://savannah.gnu.org/people/?type_id=1">GNU yardım aranıyor</a>
sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Katkı sağlamanın diğer yolları için,<a
href="/help/help.html">GNU işletim sistemine yardım etme
rehberini</a>inceleyebilirsiniz.)
</p>
</blockquote>

<p>
   Bilgisayar üreticilerine makine ve para bağışı yapmaları konusunda istekte
bulunuyorum. Bireylere program ve çalışma konusunda bağışta bulunmaları
konusunda istekte bulunuyorum.</p>

<p>
   Makine bağışlarsanız bekleyebileceğiniz bir sonuç, erken bir tarihte söz
konusu makinelerin üzerinde GNU'nun çalışmasıdır. Makineler bütün olmalıdır,
kullanmaya hazır sistemler olmalıdır, elverişli bir mekanda çalışması için
onaylı olmalıdır ve gelişmiş soğutma ya da güç gereksinimi içinde
olmamalıdır.</p>

<p>
   GNU için yarı zamanlı çalışma gerçekleştirmek için hevesli çok sayıda
programcının olduğunu gördüm. Birçok proje için, bu gibi yarı zamanlı olarak
dağıtılmış çalışmanın eşgüdümlenmesi çok zor olacaktır, bağımsız-olarak
yazılan parçalar birlikte çalışmayacaktır. Ancak Unix’in yerini alan belirli
bir iş için, böyle bir problem yoktur. Bütün bir Unix sistemi, yüzlerce
programı içermektedir, bunların her biri ayrı ayrı
belgelendirilmektedir. Birçok ara yüz belirtimi Unix uyumluluğu ile
sağlanmaktadır. Katkıda bulunan her birey tek bir Unix özelliği için uyumlu
bir parça yazabilir ve bir Unix sistemindeki orijinal parçanın yerine uygun
şekilde çalıştırabilirse, o zaman bu özellikler bir araya getirildiğinde
düzgün şekilde çalışacaktır. Murphy’nin1 beklenmedik birkaç problem
oluşturmasına izin verilse bile, bu bileşenlerin birleştirilmesi
uygulanabilir bir iş olacaktır. (Çekirdek daha yakın bir haberleşme
gerektirecektir ve küçük ve sıkı bir grup tarafından üzerinde
çalışılacaktır.)</p>

<p>
   Para bağışı alırsam, tam zamanlı ya da yarı zamanlı olarak birkaç kişiyi işe
alabilirim. Maaş, programcıların standartlarına göre yüksek olmayacaktır
ancak topluluk ruhunun oluşturulmasına para kazanmak kadar önem veren
kişileri arıyorum. Bunu, kendini bu işe adamış insanların tüm enerjilerini
GNU üzerinde çalışmaya ayırmalarını olanaklı kılmanın bir yolu olarak
görüyorum, bu insanlar hayatlarını kazanmak için başka bir yol tercih
edebilirler.</p>

<h3 id="benefit">Niçin Tüm Bilgisayar Kullanıcıları Yararlanacaktır</h3>

<p>
   GNU yazıldıktan sonra, aynen hava almak gibi herkes iyi sistem yazılımını
ücretsiz bir şekilde edinebilecektir.<a href="#f2">(3)</a></p>

<p>
   Bu, herkesin Unix lisansının ücretini ödememesinden daha fazla bir şeyi
ifade etmektedir. Bu, sistem programlama çabasının çok zahmetli  olan
kopyalama işinden kaçınılması anlamına gelmektedir. Bu çaba, bunun yerine
projede aşama kaydedilmesi için harcanabilir.</p>

<p>
   Bütün sistem kaynakları herkese açık olacaktır. Bunun bir sonucu olarak,
sistemde değişikliğe ihtiyaç duyan bir kullanıcı bu değişiklikleri kendi
başına yapma konusunda özgür olacaktır ya da bu değişiklikleri yaptırmak
için, bir programcı ya da firmaya para verecektir. Kullanıcılar, bundan
böyle kaynakların sahibi olan tek bir programlayıcının ya da firmanın
insafına kalmayacaktır ve değişiklik yapma hakkına sahip olacaklardır.</p>

<p>
   Okullar, sistem kodunu çalıştırmak ve daha da geliştirmek için tüm
öğrencileri cesaretlendirerek çok daha eğitici bir ortam
sağlayabilir. Harvard’ın bilgisayar laboratuarı, kaynaklarının kamuya açık
olmaması durumunda hiçbir programın sisteme kurulamayacağı politikasını
izlemekteydi ve belirli programları kurmayı reddederek bu kararlılığını
korudu. Bundan çok etkilenmiş ve ilham almıştım.</p>

<p>
   Son olarak, sistem yazılımına kimin sahip olduğu ve bu yazılımla ne yapılıp
yapılamayacağı özgür hale gelmektedir.</p>

<p>
   Kopyaların lisanslanması dahil olmak üzere bir programa insanlar tarafından
para ödenmesine ilişkin düzenlemeler, her zaman bir insanın ne kadar (başka
bir deyişle, hangi programlara) ödemesi gerektiğini belirlemek için gerekli
ağır düzenlemeler aracılığıyla toplum için ağır bir yük oluşturmaktadır. Ve
yalnızca bir polis devleti herkesi bu kurallara uymaya zorlayabilir. Havanın
büyük bir maliyette üretilmesinin gerekli olduğu bir uzay istasyonunu
değerlendirelim: her hava alanın havanın litresi başına ücretlendirilmesi
uygun olabilir ancak herkes faturaları ödeyebilse bile, sayaçlı gaz
maskesinin gündüz ve gece boyunca takılması tahammül edilemeyecek bir
durumdur. Ve maskeyi çıkarıp çıkarmayacağınızı görmek için her yere TV
kameralarının konulması ahlaka aykırıdır. Kişi başına vergi alınması ve
maskelerin atılması daha iyidir.</p>

<p>
   Bir programın tamamının ya da bir parçasının kopyalanması bir programcı için
nefes almak kadar doğal bir şeydir, aynı zamanda da üretkenliğini
artırır. Bu, özgür olmalıdır.</p>

<h3 id="rebutted-objections">Bazı kimseler GNU’nun hedeflerine kolayca karşı çıkmaktadır</h3>

<p id="support">
<strong>"Özgür olursa yazılımı hiç kimse kullanmayacaktır, çünkü bu,
herhangi bir desteğe güvenilmeyeceği anlamına gelmektedir."</strong></p>

<p>
<strong>"Desteği sağlamak üzere ödeme yapabilmek için programa ait bir ücret
almalısınız."</strong></p>

<p>
   İnsanlar, ek hizmetler içermeyen özgür GNU’yu almaktan ek hizmetleri içeren
GNU'ya ödeme yapmayı tercih ederlerse, GNU’yu özgür olarak edinen insanlara
yalnızca hizmet sağlayan bir firma kârda olacaktır.<a href="#f3">(4)</a></p>

<p>
   Gerçek bir programlama çalışmasındaki destek ile elinden tutma arasındaki
farkı anlamalıyız. Gerçek programlama çalışması, bir yazılım satıcısından
alınamayan bir şeydir. Probleminiz yeterince sayıda insanda yoksa, satıcı
size kaybolmanızı söyleyecektir.</p>

<p>
   İşiniz desteğe güvenmeyi gerektiriyorsa, buna sahip olmanın tek yolu gerekli
tüm kaynaklara ve araçlara sahip olmaktır. O zaman probleminizi çözmek için
herhangi birini tutabilirsiniz; herhangi tek bir insanın insafına
kalmazsınız. Unix'te, birçok iş için kaynakların fiyatı bu durumun ikinci
plana atılmasına neden olur. GNU için, bu, kolay olacaktır. Hâlâ uzman bir
kimsenin olmaması durumu var olabilir ancak bu problem dağıtım anlaşmalarına
bağlanamaz. GNU dünyanın tüm problemlerini ortadan kaldırmaz, yalnızca
bazılarını ortadan kaldırır.</p>

<p>
   Bu arada, bilgisayarlar hakkında hiçbir şey bilmeyen kullanıcılar,
ellerinden tutulmaya ihtiyaç duyarlar: kendilerinin de kolayca
yapabilecekleri ama nasıl yapacaklarını bilmedikleri şeylerin onlar için
yapılması gibi.</p>

<p>
   Yalnızca ellerinden tutma ve tamir hizmetini satan firmalar tarafından bu
gibi hizmetler sağlanabilir. İnsanlar para harcayıp hizmeti olan bir ürünü
almayı tercih ederlerse, ürünü ücretsiz bile alsalar, hizmete para vermeye
istekli olacaklardır. Hizmet firmaları kalite ve ücret konusunda rekabet
edecektir; kullanıcılar, herhangi birine bağlı olmayacaktır. Bu arada,
hizmete ihtiyaç duymayanlar, hizmete para ödemeden programı
kullanabilmelidir.</p>

<p id="advertising">
<strong>"Reklam vermeden çok sayıda insana ulaşamazsınız ve programı
desteklemek için para ödemelisiniz."</strong></p>

<p>
<strong>"İnsanların özgürce sahip olabileceği bir program için reklam
vermenin bir anlamı yoktur."</strong></p>

<p>
   Çok sayıda bilgisayar kullanıcısını GNU gibi bir program hakkında
bilgilendirmek için kullanılabilecek çeşitli özgür ya da çok ucuz tanıtma
yolları vardır. Ancak reklam verilerek çok daha fazla sayıda
mikro-bilgisayar kullanıcısına ulaşılabileceği doğru bir yaklaşım
olabilir. Durum gerçekten de böyleyse, bir ücret karşılığında GNU’nun
kopyalanması ve postalanması hizmetinin reklamını veren bir şirket, reklam
ve daha fazlası için ödeme yapmaya yetecek kadar başarılı olmalıdır. Bu
şekilde, yalnızca reklamdan kâr yapan kullanıcılar program için ödeme
yapacaktır.</p>

<p>
   Diğer taraftan, birçok insan GNU’yu arkadaşlarından edinirse ve bu gibi
firmalar başarılı olamazsa, bu durum, GNU’yu yaymak için reklam vermenin
ille de gerekli olmadığını gösterecektir. Niçin özgür piyasanın savunucuları
buna özgür piyasanın karar vermesini istemiyor?<a href="#f4">(5)</a></p>

<p id="competitive">
<strong>"Firmam, rekabetçi bir durum elde etmek için özel mülk bir işletim
sistemine ihtiyaç duymaktadır."</strong></p>

<p>
   GNU işletim sistemi yazılımını rekabet alanından çıkaracaktır. Bu alanda bir
rekabet durumu elde edemeyeceksiniz ancak rakipleriniz de size fark
atamayacak. Siz ve rakipleriniz farklı alanlarda rekabet edeceksiniz, bu
konuda ortak yararınız olacaktır. İşiniz bir işletim sistemi satmaksa,
GNU’yu sevemeyeceksiniz ancak bu sizin için zorlayıcı bir durumdur. İşiniz
başka bir şeyle alakalıysa, GNU işletim sistemleri satmak gibi pahalı bir
işe atılmanızı engelleyecektir.</p>

<p>
   Her birine ilişkin maliyeti düşürerek birçok kullanıcıdan ve üreticiden
gelen hediyelerle GNU’nun gelişimini görmek isterdim.<a href="#f5">(6)</a></p>

<p id="deserve">
<strong>"Programcılar yaratıcılıkları için bir ödülü hak etmezler
mi?"</strong></p>

<p>
   Herhangi bir şey ödülü hak ediyorsa, bu, sosyal katkıdır. Yaratıcılık sosyal
bir katkı olabilir ancak bu yalnızca toplumun sonuçları kullanabildiği
ölçüdedir. Yeni programlar yarattıkları için programcılar ödüllendirilmeyi
hak ediyorlarsa, aynı mantıkla, bu programların kullanılmasını
kısıtlarlarsa, cezalandırılmayı da hak ederler.</p>

<p id="reward">
<strong>"Bir programcı yaratıcılığı için ödül isteme hakkına sahip olmamalı
mıdır?"</strong></p>

<p>
   Zarar verici yolların kullanılmaması şartıyla, çalışma için ücret istemekte
ya da bir kimsenin gelirini en üst seviyeye çıkarmak istemesinde bir yanlış
yoktur. Ancak günümüzde yazılım konusunda alışılageldik yollarda zarar
verici bir durum vardır.</p>

<p>
   Kullanımlarını kısıtlayarak bir programın kullanıcılarından para almak zarar
vericidir çünkü kısıtlamalar miktarı ve programın kullanılma şeklini
dşürür. Bu, insanlığın programdan edinebileceği zenginliği azaltır. Kasıtlı
bir kısıtlama durumu söz konusu olduğunda, bunun sonucu da kasıtlı zarardır.</p>

<p>
   İyi bir vatandaşın daha zengin olmak için bu gibi araçları kullanmamasının
nedeni şudur: herkes böyle yaparsa, ortak zararlardan dolayı hepimiz daha
fakir hale geleceğiz. Bu, Kantçı ahlaktır; ya da Altın Kuraldır. Herkesin
bilgilerini saklaması durumunda ortaya çıkacak sonuçlardan hoşlanmadığım
için, bir kişinin bile bilgiyi saklamasını hatalı görüyorum. Özel olarak,
birinin yaratıcılığı için ödüllendirilmesi isteği, genel olarak bu
yaratıcılığın tamamından ya da bir kısmından mahrum kalınmasını haklı
kılmaz.</p>

<p id="starve">
<strong>"Programlayıcılar açlıktan ölmeyecek midir?"</strong></p>

<p>
   Bu soruyu "hiç kimse programcı olmaya zorlanmamaktadır" diye
yanıtlayabilirim. Çoğumuz caddede durup gülümseyerek para kazanamayız. Sonuç
olarak, caddede durup gülümseyerek açlıktan öldüğümüz için kınanmayız. Başka
bir şeyler yaparız.</p>

<p>
   Ama bu yanlış yanıttır çünkü soruyu soranın üstü kapalı varsayımını kabul
etmektedir: yazılımın sahibi değilse, programcılara bir kuruş bile
ödenemez. Bu, ya hep ya hiçtir.</p>

<p>
   Programcıların açlıktan ölmeyecek olmalarının gerçek nedeni, programlama
için programcılara para ödenecek olmasının hâlâ mümkün olmasıdır; ancak
şimdiki kadar çok ödeme yapılmayacaktır.</p>

<p>
   Kopyalamanın kısıtlanması, yazılım piyasasında iş yapılmasının tek temeli
değildir. Bu en yaygın temeldir<a href="#f8">(7)</a> çünkü en çok parayı bu
getirmektedir. Yasaklanmış ya da müşteri tarafından reddedilmiş olsaydı,
yazılım işi, şimdi daha az kullanılan organizasyon temellerine doğru
kayardı. Herhangi bir iş tipini organize etmek için her zaman çeşitli yollar
mevcuttur.</p>

<p>
   Muhtemelen programlama, yeni temelde şimdi olduğu gibi kârlı
olmayacaktır. Ancak bu, bu değişikliğe karşı bir sav değildir. Satış
görevlilerinin şimdi kazandığı paraların bir haksızlık olduğu
düşünülmemektedir. Programcılar da aynısını yapsaydı, bu da bir haksızlık
olmayacaktı. (Uygulamada, hâlâ bundan çok daha fazlasını
gerçekleştireceklerdi.)</p>

<p id="right-to-control">
<strong>"İnsanlar yaratıcılıklarının nasıl kullanıldığını kontrol etme
hakkına sahip değil midir?"</strong></p>

<p>
“Birinin fikirlerinin kullanımının kontrolü” gerçekte diğer insanların
hayatları üzerinde kontrol oluşturur ve genellikle yaşamlarını daha zor hale
getirmek için kullanılır.</p>

<p>
   Fikri mülkiyet [:intellectual property] <a href="#f6">(8)</a> hakları
üzerine dikkatli bir şekilde çalışan insanlar (avukatlar gibi) fikri
mülkiyete ilişkin hiçbir içkin hakkın olmadığını söyler. Hükümetin tanıdığı
fikri mülkiyet hakları, özel amaçlar için yasama organları tarafından
oluşturulmuştur.</p>

<p>
   Örneğin, patent sistemi, mucitlerin buluşlarının ayrıntılarını açıklaması
için kurulmuştur. Patent sisteminin amacı, mucitlerden çok topluma hizmet
etmektir. Bir patent için 17 yıllık bir zaman aralığı, son teknoloji
ürününün gelişiminin hızıyla karşılaştırıldığında kısaydı. Yalnızca, bir
lisans anlaşmasının maliyetinin ve uğraşının üretimin sağlanmasıyla
karşılaştırıldığında küçük kaldığı üreticiler arasındaki bir husus olduğu
için, patentler, genellikle çok zarar verici değildir. Patentli ürünleri
kullanan birçok bireyi engellemezler.</p>

<p>
   Eski zamanlarda telif hakkı fikri yoktu, o zamanlar, yazarlar, kurgusal
olmayan yazınlarda diğer yazarları sıklıkla kopyalamaktaydı. Bu uygulama
yararlı idi ve birçok yazarın çalışmasının kısmen olsa bile ayakta kalması
için tek yoldu. Telif hakkı sistemi, açık ve net bir şekilde yazarlığı
cesaretlendirmek amacıyla oluşturuldu. İcat edildiği bölge için ekonomik
olarak yalnızca bir baskıda kopyalanabilen kitaplar az zarar vericiydi ve
kitapları okuyan bireylerin çoğunu engellemedi.</p>

<p>
   Tüm fikri mülkiyet hakları yalnızca toplum tarafından verilen lisanslardır
çünkü hatalı ya da doğru bir şekilde, toplumun bütünü bu lisansların
verilmesinden kârlı çıkmaktadır. Ancak herhangi bir özel durumda, sormamız
gereken soru şudur: bu gibi bir lisansın verilmesiyle daha mı iyi olacağız?
Bir kimsenin yapması gereken bir hareketi nasıl lisanslıyoruz?</p>

<p>
   Günümüzde programların durumu, yüz yıl önceki kitapların durumundan çok daha
farklıdır. Bir programın kopyalanmasının en kolay yolu bir komşudan
diğerinedir, bir program farklı olan kaynak koduna ve nesne koduna sahiptir
ve bir program okuyup zevk almak yerine kullanılmaktadır, bir telif hakkını
zorlayan kimsenin hem materyalist hem de manevi açıdan topluma bir bütün
olarak zarar verme durumudur; bir kimse kanunların mümkün kılıp
kılmamasından bağımsız olarak bunu yapmamalıdır.</p>

<p id="competition">
<strong>"Rekabet bazı şeylerin daha iyi bir şekilde yapılmasını
sağlar."</strong></p>

<p>
   Rekabetin paradigması bir yarıştır: kazananı ödüllendirerek, herkesi daha
hızlı bir şekilde koşma konusunda cesaretlendiririz. Kapitalizm bu şekilde
çalıştığında, iyi bir iş yapmış olur; ancak bu sistemin savunucuları bu
sistemin her zaman bu şekilde çalıştığını varsayarak hatalı bir iş yapmış
olur. Koşucular, ödülün niçin sunulduğunu unutur ve kazanma konusunda aşırı
hırslanırlarsa, nasıl olursa olsun diyerek farklı stratejiler bulabilirler,
örneğin, diğer koşuculara saldırabilirler. Koşucular ciddi bir kavgaya
tutuşurlarsa, hepsi de yarışı geç bitireceklerdir.</p>

<p>
   Özel mülk ve gizli yazılım, ciddi bir kavgadaki koşucuların eş
değeridir. Üzgünüz ki, sahip olduğumuz tek hakem de bu kavgalara karşı
çıkmıyor gibi görünmektedir; bu hakem yalnızca bu kavgaları düzenlemektedir
(&ldquo;Koştuğunuz her on metre için, birbirinize bir kere
vurabilirsiniz&rdquo;). Gerçekte yapması gereken kavga edenleri ayırmak ve
dövüşmeye çalışan koşucuları cezalandırmak olmalıdır.</p>

<p id="stop-programming">
<strong>"Maddi bir hedefi olmayınca herkes program yapmayı durdurmayacak
mıdır?"</strong></p>

<p>
   Gerçekte, birçok insan mutlak olarak hiçbir parasal amacı olmaksızın program
yapacaktır. Programlama, bazı insanlar için karşı konulmaz bir büyüdür, bu
kimseler genellikle programlama konusunda en iyi olan kimselerdir. Bu
şekilde para kazanamadıklarını düşünseler bile, müzik işine devam eden çok
sayıda profesyonel müzisyen vardır.</p>

<p>
   Ancak genelde sıklıkla sorulmasına rağmen, gerçekte duruma uygun soru bu
değildir. Programcılara ilişkin ödeme ortadan kalkmayacak, yalnızca daha az
olacaktır. Böylece doğru soru şudur: herkes indirgenmiş bir parasal hedefe
göre mi programlama yapacaktır? Benim tecrübelerim durumun böyle olacağını
göstermektedir.</p>

<p>
   On yıldan daha uzun bir süre boyunca, dünyanın en iyi programcılarının
birçoğu, başka herhangi bir yerde kazanabileceklerinden çok daha az parayla
Yapay Zeka Laboratuvarında çalıştı. Çeşitli parasal-olmayan ödüller
kazandılar: örneğin, ün ve saygınlık gibi. Ve yaratıcılık da ayrıca bir
eğlence, kendi içinde bir ödüldü.</p>

<p>
   Daha sonra birçoğu, aynı ilginç işi çok daha fazla para kazanarak yapmak
için işlerini bıraktı.</p>

<p>
   Gerçekler şunu göstermektedir: insanlar zenginlerden farklı nedenler için
programlama yapacaktır; ancak aynı zamanda çok para kazanma şansına da sahip
olurlarsa, bu parayı kazanmayı bekleyecek ve talep edeceklerdir. Düşük ödeme
yapan organizasyonlar, rekabette yüksek ödeme yapan organizasyonlara göre
daha zayıftır ancak yüksek ödeme yapan organizasyonların yasaklanması
durumunda, kötü şeyler yapmaları gerekmez.</p>

<p id="desperate">
<strong>"Çaresiz bir şekilde programcılara ihtiyaç
duymaktayız. Komşularımıza yardım etmememizi isterlerse, buna uymamız
gerekir."</strong></p>

<p>
   Aslında bu tip bir isteğe uyacak kadar çaresiz değilsiniz. Unutmayın:
savunma için milyonlar harcanır ama vergi için bir kuruş bile verilmez!</p>

<p id="living">
<strong>"Programcılar bir şekilde yaşamlarını sürdürmek
zorundadır."</strong></p>

<p>
   Kısa vadede bu durum geçerlidir. Ancak, bir programın kullanım hakkını
satmaksızın programcıların yaşamlarını kazanmalarının çeşitli yolları
vardır. Bu yol şimdi alışılageldik bir yoldur çünkü programcılara ve iş
adamlarına en çok parayı getiren yol budur, çünkü para kazanmanın tek yolu
bu değildir. Bulmak isterseniz başka yollar da bulmak kolaydır. Aşağıda bir
kaç örnek görebilirsiniz.</p>

<p>
   Yeni bir bilgisayarı piyasaya süren bir üretici, işletim sistemlerinin yeni
donanıma taşınması için bir ücret ödeyecektir.</p>

<p>
   Öğretme, destek ve bakım hizmetleri için de programcıların kullanılması
gerekli olabilir.</p>

<p>
   Yeni fikirlere sahip insanlar, freeware (ücretsiz)<a href="#f7">(9)</a>
olarak programları dağıtabilir, memnun kullanıcılardan bağış isteyebilir ya
da destek hizmetlerini satabilir. Hâlihazırda bu şekilde başarılı bir
biçimde çalışan insanlarla karşılaştım.</p>

<p>
   İlişkili ihtiyaçlara sahip kullanıcılar kullanıcı grupları oluşturabilir ve
hak ödeyebilir. Bir grup, grup üyelerinin kullanmak istediği programları
yazmak için, programlama firmalarıyla anlaşma yapabilir.</p>

<p>
   Tüm geliştirme çeşitlerine bir Yazılım Vergisiyle finansman sağlanabilir:</p>

<p>
     Bir bilgisayarı satın alan herkesin yazılım vergisi olarak yüzde x’ini
ödemesinin gerekli olduğunu varsayalım. Hükümet, bunu, yazılım geliştirme
konusunda harcamak üzere NSF gibi bir birime verir.</p>

<p>
     Ancak bilgisayar alıcısının kendisi yazılım geliştiricisine bir bağışta
bulunursa, vergiye karşı kredi alabilir. Kendi tercihine göre projeye
bağışta bulunabilir çünkü ulaşılan sonuçları kullanmayı
ummaktadır. Ödemesinin gerekli olduğu toplam vergiye kadar olan miktarda
ödeme yapmak için kredi alabilir.</p>

<p>
     Toplam vergi oranı vergi ödeyenlerin oyuyla belirlenebilir,
vergilendirilecek miktara göre ağırlıklandırılır.</p>

<p>
     Sonuçlar:</p>

<ul>
<li>Bilgisayar kullanan topluluk yazılım gelişimini destekler.</li>
<li>Bu topluluk, hangi destek seviyesinin gerekli olduğuna karar verir.</li>
<li>Paylarının hangi projelere harcandığına önem veren kullanıcılar, kendileri
için bunu seçebilir.</li>
</ul>
<p>
   Uzun vadede, programların özgür hale getirilmesi, insanların yalnızca
yaşamlarını idame ettirmek için çok sıkı çalışmasının gerekli olmadığı
kıtlık-sonrası dünyaya doğru bir adımdır. İnsanlar, yasa yapma, aile
danışmanlığı, robot tamiri ve asteroit araştırması gibi gerekli işler
konusunda haftada on saat ayırdıktan sonra, kendilerini programlama gibi
eğlenceli olan etkinliklere adama konusunda özgür olacaktır. Programlama
sayesinde geçimini sağlamak için gerekli kazancı sağlayabilme ihtiyacı
olmayacaktır.</p>

<p>
   Gerçek üretkenliği sağlamak için tüm toplumun gerçekleştirmesi gereken iş
miktarını büyük ölçüde azalttık ancak bunun yalnızca çok az bir bölümü,
işçiler için boş vakte çevrildi çünkü üretken etkinliğe eşlik etmek için çok
miktarda üretken-olmayan etkinlik gereklidir. Bunun temel nedenleri,
bürokrasi ve rekabete karşı olan izometrik savaşlardır. Özgür yazılım,
yazılım üretimindeki bu sorunları büyük ölçüde azaltacaktır. Bunu,
üretkenlikteki teknik kazançların bizim için daha az çalışmaya dönüşmesi
için yapmalıyız.</p>


<h3 id="footnotes">Dipnotlar</h3>

<!-- The anchors do not match the actual footnote numbers because of
     revisions over time.  And if a new footnote is added, the references
     to existing footnotes that follow the new one must be changed.  -->
<ol>
<li id="f1">Buradaki anlatım biçimi dikkatsizcedir. Amaç, GNU sistemini kullanma izni
için hiç kimsenin ücret ödemesinin gerekli olmayışıdır. Ancak sözcükler bu
durumu çok net anlatamamaktadır ve insanlar bunu genellikle GNU’nun
kopyalarının her zaman düşük bir ücretle ya da ücretsiz olarak dağıtılması
gerektiği olarak yorumlamaktadır. Amaç, hiçbir zaman bu değildir; daha
sonra, bildiride firmaların kâr için dağıtım hizmetini sağlama olanağı ifade
edilmektedir. Sonuç olarak, özgürlük anlamındaki “free” (ç.n. özellikle
İngilizce bırakılmıştır) ile ücret anlamındaki “free” arasındaki ayrımı
dikkatli bir şekilde yapmayı öğrendim. Özgür yazılım, kullanıcıların,
dağıtma ve değiştirme özgürlüğüne sahip oldukları yazılımdır. Bazı
kullanıcılar kopyaları ücretsiz olarak temin edebilirken bazıları kopyaları
edinmek için ödeme yapar – ve yazılımın daha da geliştirilmesi için
finansman bulunursa, o zaman durum daha da iyi olur. Önemli olan şey şudur:
Kopyaya sahip olan herhangi biri, bu kopyanın kullanımı konusunda diğer
insanlarla işbirliği yapma özgürlüğüne sahiptir.</li>

<li id="f2a">&ldquo;Vermek&rdquo; [:give away] ifadesi, ücret ve özgürlük arasındaki
ayrımın doğru konulmadığını gösteren bir başka belirtidir.  Günümüzde özgür
yazılımdan bahsederken bu ifadeden kaçınmanızı öneriyoruz. Ayrıntılı bir
açıklama için &ldquo;<a
href="/philosophy/words-to-avoid.html#GiveAwaySoftware">kafa karıştıran
kelimeler ve ifadeler</a>&rdquo; bağlantısını ziyaret ediniz.</li>

<li id="f2">Burada “free” kelimesinin iki farklı anlamı arasında dikkatli bir ayrım
yapamadığım başka bir durum var. Burada anlaşılan özgür ifadesi hatalı
değildir – ücretsiz olarak, arkadaşlarınızdan ya da İnternetten GNU
yazılımının kopyalarını alabilirsiniz. Ancak burada yanlış anlamı ifade
etmektedir.</li>

<li id="f3">Buna benzer bir çok şirket günümüzde vardır.</li>

<li id="f4">Bir firma olmaktan çok bir hayır kurumu olmasına rağmen, Özgür Yazılım Vakfı
10 yıldır finansmanının çoğunu dağıtım hizmetinden sağlamaktadır. <a
href="/order/order.html">FSF'den birşeyler satın alarak</a> çalışmasını
destekleyebilirsiniz.
</li>

<li id="f5">GNU C Derleyicisinin devamlılığının desteklenmesi için, bir grup bilgisayar
firması 1991'de finansman sağladı.</li>

<li id="f8">Özel mülk yazılımın yazılımda en yaygın para kazanma yolu olduğunu
söylemekle yanılmışım. Gerçekte en yaygın iş modeli özelleştirilmiş yazılım
geliştirilmesidir. Bu kiraların toplanması olasılığını önermemektedir,
böylece firmalar getiri edinmeye yönelik olarak gerçek çalışmayı
sürdürmelidir. Özelleştirilmiş yazılım iş dünyası özgür yazılım dünyasında
da varolmaya devam edecektir, fazla veya az değişmeden. Bu yüzden, çoğu
ücretli programcının özgür yazılım dünyasında daha az kazanmasını artık
beklemiyorum.</li>

<li id="f6">1980lerde &ldquo;fikri mülkiyet hakları&rdquo; [:intellectual property]
&ldquo;konusunda&rdquo; konuşmanın ne kadar karışık olduğunu
farketmemiştim. Terim açıktır ki taraflıdır; çok kurnaz gerçek şudur ki çok
farklı konular üzerine tamamen farklı yasaları bir araya getirmektedir. Bu
günlerde kişilerin &ldquo;fikri mülkiyet hakları&rdquo; terimini tamamen
redetmesine çabalıyorum, başkaları bunun uyumlu, tutarlı bir konu olduğunu
sanmasın diye. Açık olmanın bir yolu patentleri, telif hakkını, ve markaları
ayrı ayrı tartışmaktır. <a href="/philosophy/not-ipr.html">Daha fazla
açıklamayla</a> bu terimin yaydığı karışıklık ve taraflılığı görebilirsiniz.</li>

<li id="f7">Sonradan &ldquo;özgür yazılım&rdquo; ve &ldquo;ücretsiz yazılım&rdquo;
[:freeware] terimlerini ayırmayı öğrendik. "Ücretsiz yazılım" teriminin
anlamı dağıtmakta özgür olduğunuz, ancak genellikle kaynak kodu
çalışamayacağınız, değiştiremeyeceğinizdir, bu yüzden çoğu özgür yazılım
değildir. Daha fazla açıklama için <a
href="/philosophy/words-to-avoid.html#Freeware">kafa karıştıran kelimeler ve
ifadeler</a> sayfasını ziyaret ediniz.</li>

</ol>

<div class="translators-notes">

<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't have notes.-->
 </div>
</div>

<!-- for id="content", starts in the include above -->
<!--#include virtual="/server/footer.tr.html" -->
<div id="footer">
<div class="unprintable">

<p>Lütfen FSF ve GNU ile ilgili sorularınızı <a
href="mailto:gnu@gnu.org">&lt;gnu@gnu.org&gt;</a> adresine iletin. FSF ile
iletişim kurmanın <a href="/contact/">başka yolları</a> da vardır. Lütfen
çalışmayan bağlantıları ve başka düzeltmeleri veya önerilerinizi <a
href="mailto:webmasters@gnu.org">&lt;webmasters@gnu.org&gt;</a> adresine
gönderin.</p>

<p>
<!-- TRANSLATORS: Ignore the original text in this paragraph,
        replace it with the translation of these two:

        We work hard and do our best to provide accurate, good quality
        translations.  However, we are not exempt from imperfection.
        Please send your comments and general suggestions in this regard
        to <a href="mailto:web-translators@gnu.org">

        &lt;web-translators@gnu.org&gt;</a>.</p>

        <p>For information on coordinating and submitting translations of
        our web pages, see <a
        href="/server/standards/README.translations.html">Translations
        README</a>. -->
Çevirilerimizde bulmuş olabileceğiniz hataları, aklınızdaki soru ve
önerilerinizi lütfen <a
href="mailto:web-translators@gnu.org">bize&nbsp;bildirin</a>.</p><p>Bu
yazının çeviri düzenlemesi ve sunuşu ile ilgili bilgi için lütfen <a
href="/server/standards/README.translations.html">Çeviriler BENİOKU</a>
sayfasına bakın. Bu sayfanın ve diğer tüm sayfaların Türkçe çevirileri
gönüllüler tarafından yapılmaktadır; Türkçe niteliği yüksek bir <a
href="/home.html">www.gnu.org</a> için bize yardımcı olmak istiyorsanız, <a
href="https://savannah.gnu.org/projects/www-tr">çalışma&nbsp;sayfamızı</a>
ziyaret edebilirsiniz.</p>
</div>

<!-- Regarding copyright, in general, standalone pages (as opposed to
     files generated as part of manuals) on the GNU web server should
     be under CC BY-ND 4.0.  Please do NOT change or remove this
     without talking with the webmasters or licensing team first.
     Please make sure the copyright date is consistent with the
     document.  For web pages, it is ok to list just the latest year the
     document was modified, or published.
     
     If you wish to list earlier years, that is ok too.
     Either "2001, 2002, 2003" or "2001-2003" are ok for specifying
     years, as long as each year in the range is in fact a copyrightable
     year, i.e., a year in which the document was published (including
     being publicly visible on the web or in a revision control system).
     
     There is more detail about copyright years in the GNU Maintainers
     Information document, www.gnu.org/prep/maintain. -->
<p>Copyright &copy; 1985, 1993, 2003, 2005, 2007, 2008, 2009, 2010, 2014, 2015
Free Software Foundation, Inc.</p>

<p>
Bu belgenin aynı kopyalarının yapılmasına veya herhangi bir ortamda
dağıtılmasına bu telif hakkı ve izin açıklamalarının aynen yer alması
koşuluyla ve dağıtıcının alıcıya aynı izni daha fazla dağıtım için vermesi
şartıyla izin verilmektedir.
<br />
Değiştirilmiş sürümler yapılamaz.
</p>

<!--#include virtual="/server/bottom-notes.tr.html" -->
<div class="translators-credits">

<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't want credits.-->
<p><strong>Çeviriye katkıda bulunanlar:</strong></p>
<ul>
<li>The FLOSS Information <a
href="mailto:theflossinformation@gmail.com">&lt;theflossinformation@gmail.com&gt;</a>,
2020.</li>
<li>T. E. Kalaycı, 2019, 2009.</li>
<li>Çiğdem Özşar, 2009.</li>
<li>Birkan Sarıfakıoğlu, 2009.</li>
<li>Serkan Çapkan, 2009.</li>
<li>İzlem Gözükeleş, 2009.</li>
</ul></div>

<p class="unprintable"><!-- timestamp start -->
Son Güncelleme:

$Date: 2020/08/22 06:31:22 $

<!-- timestamp end -->
</p>
</div>
</div>
</body>
</html>