summaryrefslogtreecommitdiff
path: root/talermerchantdemos/blog/articles/tr/why-free.html
blob: 28198e790b91e380f997f2e525e7e837e0fc3fa9 (plain)
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
303
304
305
306
307
308
309
310
311
312
313
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
325
326
327
328
329
330
331
332
333
334
335
336
337
338
339
340
341
342
343
344
345
346
347
348
349
350
351
352
353
354
355
356
357
358
359
360
361
362
363
364
365
366
367
368
369
370
371
372
373
374
375
376
377
378
379
380
381
382
383
384
385
386
387
388
389
390
391
392
393
394
395
396
397
398
399
400
401
402
403
404
405
406
407
408
409
410
411
412
413
414
415
416
417
418
419
420
421
422
423
424
425
426
427
428
429
430
431
432
433
434
435
436
437
438
<!--#set var="ENGLISH_PAGE" value="/philosophy/why-free.en.html" -->

<!--#include virtual="/server/header.tr.html" -->
<!-- Parent-Version: 1.77 -->

<!-- This file is automatically generated by GNUnited Nations! -->
<title>Yazılımın Neden Sahibi Olmamalıdır - GNU Projesi - Özgür Yazılım Vakfı</title>

<meta name="Keywords" content="GNU, GNU Projesi, FSF, Özgür Yazılım, Özgür Yazılım Vakfı, Yazılımın Neden
Sahibi Olmamalıdır" />

<!--#include virtual="/philosophy/po/why-free.translist" -->
<!--#include virtual="/server/banner.tr.html" -->
<h2>Yazılımın Neden Sahibi Olmamalıdır</h2>

<p>yazan <a href="http://www.stallman.org/"><strong>Richard
Stallman</strong></a></p>

<p>
Sayısal bilgi teknolojisi, bilginin güncellenmesini ve kopyalanmasını
kolaylaştırarak insanlığa katkıda bulunmaktadır. Bilgisayarlar bu işlemleri
hepimiz için daha kolay hale getirmeyi vaad etmektedirler.</p>

<p>
Bu kolaylaştırma, herkes tarafından istenmemektedir. Telif hakları sistemi
yazılım programlarına, çoğunun yazılımının olası faydalarını kamudan saklama
gayesinde bulunan &ldquo;sahip&rdquo; verir. Kullandığımız yazılımların
yalnızca kendileri tarafından kopyalanabilir ve değiştirilebilir olmasını
istemektedirler.</p>

<p>
Telif hakları sistemi matbaa ile eşzamanlı gelişmiştir&mdash; kopyalamaya
seri üretimi getiren teknoloji. Telif hakları sistemi bu teknoloji ile uyum
içindeydi çünkü burada söz konusu olan sadece seri ve yüksek hacimli üretim
yapabilecek kopyalayıcıların kısıtlanmasıydı. Bu sistem, kitap okurlarının
özgürlüğünü kısıtlamıyordu. Baskı makinasına sahip olmayan sıradan birf
okur, kitabını ancak kalem ve mürekkep kullanarak kopyalabilirdi ve bunun
için çok az okur suçlanmıştı.</p>

<p>
Sayısal teknoloji matbaaya göre çok daha esnektir: bilgi bir kez sayısal
hale sokulduktan sonra kolayca kopyalanarak başkaları ile
paylaşılabilir. İşte tam da bu esneklik telif hakları gibi bir sistem ile
uyumsuzluğa yol açar. Günümüzde yazılım telif haklarının uygulanması için
giderek artan şiddette tedbirlerin alınmasına da bu uyumsuzluk yol
açmaktadır. Yazılım Yayıncıları Birliği'nin (Software Publishers Association
- SPA) şu dört uygulamasına bakalım:</p>

<ul>
<li>Arkadaşınıza yardım etme amacıyla dahi olsa yazılım sahiplerine itaat
etmemenin yanlış olduğunu vurgulayan yoğun propaganda.</li>

<li>İş ya da okul arkadaşlarını gizlice şikayet edecek ispiyoncularla
işbirliğine gidilmesi.</li>

<li>İşyerlerine ve okullara (genellikle polis yardımı ile) yapılan baskınlar ve
insanlardan kanun dışı kopyalama yapmadıklarına dair kanıt istenmesi.</li>

<li><abbr title="Massachusetts Institute of Technology">MIT</abbr>'den David
LaMacchia gibi kişilerin, bırakın yazılım kopyalamayı (herhangi bir şey
kopyaladığı için suçlanmadı), sadece kopyalama cihazlarını açıkta
bıraktıkları ve bunların kullanımını sansürlemedikleri gerekçeleri ile (ABD
devleti tarafından, SPA'nın talebi üzerine) kovuşturma.<a
href="#footnote1">[1]</a></li>
</ul>

<p>
Bu uygulamalar, her kopyalama makinasının başında izinsiz kopyalamayı
engellemek üzere bir görevli bulunan ve vatandaşlarının bilgiyi gizlice
kopyalayıp el altından 'samizdat' olarak dağıtmak zorunda kaldığı eski
Sovyetler Birliği'ndeki uygulamaları andırmaktadır. Elbette aralarında bir
fark var: Sovyetler Birliği'ndeki bu uygulamaların amacı politikti, ABD'de
ise asıl amaç kârdır. Ancak bizi etkileyen amaçlar değil eylemlerdir. Her ne
sebeple olursa olsun bilgi paylaşımının engellenmek istenmesi benzer
yöntemlere ve sert uygulamalara yol açmaktadır.</p>

<p>
Yazılım sahipleri bilgiyi kullanma hakkımızı kontrol etmek için pek çok
çeşit görüş hazırlarlar:</p>


<ul>
<li id="name-calling">Terim karmaşası yaratmak.

<p>
Sahipler, &ldquo;korsanlık&rdquo; ve &ldquo;hırsızlık&rdquo; gibi kötü
çağrışımlı sözcüklerin yanı sıra &ldquo;fikri mülkiyet&rdquo; ve
&ldquo;zarar&rdquo; gibi hukuki terimleri kullanarak kamuoyuna belirli bir
düşünce şeklini dayatmaya çalışmaktadırlar&mdash; programlar ile fiziksel
nesneler arasında bir basit benzetme.</p>

<p>
Fiziksel nesnelerin mülkiyetine dair fikir ve içgüdülerimiz, bu nesnelerin
sahibinin <em>elinden alınmalarının></em> doğru bir şey olup olmadığı
üzerine kuruludur. Bir şeyin <em>kopyalanmasına</em> direk olarak
ilgilendirmez. Yine de yazılım sahipleri birebir aynı mülkiyet kavramlarını
uygulamamızı istemektedirler.</p></li>

<li id="exaggeration">Abartma.

<p>
Sahipler, kullanıcılar programları izinsiz olarak kopyaladıklarında
&ldquo;zarar&rdquo; gördüklerini veya &ldquo;ekonomik kayba&rdquo;
uğradıklarını söylerler. Ancak kopyalama yazılım sahibi üzerinde doğrudan
bir etkiye yol açmaz ve kimseye zarar vermez. Yazılım sahibi, ancak yazılım
için para ödeyecek bir kullanıcı bunun yerine kopyalamayı tercih ederse bir
kayba uğrayabilir.</p>

<p>
Biraz düşünürsek görürüz ki çoğu kişi kopyaladığı şeyi para karşılığı satın
alacak değildir. Buna rağmen yazılım sahipleri sanki herkes bir kopyayı
satın alacakmış gibi 'kayıp'larını hesaplarlar. Buna en nazik ifade ile
abartmak denir.</p></li>

<li id="law">Kanun.

<p>
Yazılım sahipleri sık sık kanunların mevcut durumundan ve bizi tehdit etmek
için kullanabilecekleri cezalardan bahsederler. Bu yaklaşım, içinde günümüz
yasalarının sorgulanamaz bir ahlak öğretisi olduğu düşüncesini
barındırır&mdash;aynı zamanda da söz konusu cezaları (hiç kimsenin
varlıklarından sorumlu olmadığı) doğa yasaları olarak kabul etmemiz
beklenir.</p>

<p>
Bu ikna etme yöntemi eleştirel düşünceye fazla dayanamaz, alışılmış düşünsel
pratikleri kuvvetlendirmeye yöneliktir.</p>

<p>
Kanunların haklı/haksız ayrımı getirmediği aşikardır. Her Amerikalı
hatırlamalıdır ki, 1950'lerde, pek çok eyalette bir siyahi kişinin otobüsün
ön kısmında oturması kanunen yasak idi ancak bunun haklı olduğunu ancak
ırkçılar iddia edebilir.</p></li>

<li id="natural-rights">Doğal haklar.

<p>
Yazarlar genellikle yazdıkları programlar ile aralarında özel bir bağ
bulunduğunu ve bu sebepten dolayı programla ilgili istek ve çıkarlarının
geriye kalan herkesinkinden&mdash;hatta dünyanın geriye kalanından daha
önemli olduğunu savunurlar. (Genellikle yazılımın kopyalama hakkına sahip
olan yazarı değil, bir şirkettir, ancak bu çelişkiyi görmezden gelmemiz
beklenir.)</p>

<p>
Bu iddiayı bir etik aksiyomu olarak sunanlara&mdash;yazar sizden daha
önemlidir aksiyomu&mdash;kendim de kayda değer bir yazılım geliştiricisi
olarak ancak bu iddianın saçma olduğunu söyleyebilirim.</p>

<p>
Ancak insanlar bu doğal haklara dair iddiaları iki sebepten ötürü mantıklı
bulmaya eğilimlidir.</p>

<p>
Birinci sebep fiziksel nesnelere benzetme eğilimidir. Ben makarna makarna
pişirdiğimde bunu bir başkası yerse itiraz ederim çünkü öyle bir durumda ben
yiyemem. Karşımdakinin eylemi ona fayda sağladığı ölçüde bana zarar verir;
içimizden sadece biri makarna yiyebilir, o halde soru şudur: kim? Aramızdaki
en küçük bir ayrım dahi etik dengenin değişmesini getirir.</p>

<p>
Yukarıdaki durumdan farklı olarak benim yazdığım bir programı çalıştırmanız
ya da değiştirmeniz sizi doğrudan etkilerken beni ancak dolaylı yoldan
etkiler. Bir arkadaşınıza verdiğiniz kopya sizi ve arkadaşınızı beni
etkilediğinden daha çok etkiler. Böyle şeyleri yapmamanızı söyleme gücüne
sahip olmamalıyım. Hiç kimse olmamalı.</p>

<p>
İkinci sebep ise yazarların doğal hakları olması gerektiği kuramının,
toplumumuzun kabul edilmiş ve sorgulanamaz bir geleneği olarak insanlara
anlatılmış olmasıdır.</p>

<p>
Tarihi açıdan bakarsak tam tersi durumun söz konusu olduğunu görürüz. ABD
Anayasası oluşturulurken yazarların doğal haklara sahip oldukları fikri öne
sürülmüş fakat kesin ve net şekilde reddedilmişti. İşte bundan ötürü ABD
Anayasası telif hakları sistemine <em>izin verir</em> ancak bunu <em>şart
koşmaz</em>. Telif hakkının geçici olmak zorunda olduğunun belirtilmesinin
sebebi de zaten budur. Yine ABD Anayasa'sında telif hakkının amacının yazarı
ödüllendirmek değil, gelişmeyi teşvik etmek olduğu belirtilmiştir. Telif
hakkı kısmen yazarı ve daha fazla da yayıncıları ödüllendirir ancak bu
ödüllendirmenin amacı davranış değişikliğini sağlamaktır.</p>

<p>
Toplumumuzun asıl geleneği telif hakkının kamunun doğal haklarına tecavüz
ettiği yönündedir&mdash;ve telif hakkına ancak uzun vadeli kamu yararı
yüzünden izin verilmektedir.</p></li>

<li id="economics">Ekonomi.

<p>
Yazılımların sahipli olması gerektiği iddiası ile ilgili olarak öne sürülen
son görüş ancak bu şekilde daha çok yazılım üretmenin mümkün olacağı
düşüncesidir.</p>

<p>
Diğerlerine kıyasla bu görüş biraz daha mantıklı bir yaklaşım gibi
durmaktadır. Geçerli bir hedefe yöneliktir&mdash;yazılım kullanıcılarını
tatmin etmek. İnsanların bir şeyi üretmelerinin karşılığını iyi bir şekilde
almaları halinde o şeyden daha çok ürettikleri deneysel olarak
gözlemlenebilir.</p>

<p>
Ancak ekonomik görüşün bir kusuru vardır: farkın sadece ne kadar para
ödendiği ile ilgili olduğu varsayımına dayanır. Bu varsayıma göre bizim
istediğimiz <em>yazılım üretimi</em>dir, yazılımın sahibi olsun ya da
olmasın.</p>

<p>
İnsanlar bu varsayımı olduğu gibi kabul ederler çünkü fiziksel nesnelere
dair deneyimlerimizle uyumludur. Bir sandviçi ele alalım. Eşdeğer bir
sandvici bedava ya da fiyatını ödeyerek alabilirsiniz. Eğer böyle ise iki
eylem arasındaki tek fark ödediğiniz paradır. Satın almak zorunda olmanız ya
da olmamanız sandvicin tadını, besleyici değerini değiştirmez ve her
halükarda o sandvici sadece bir kez yiyebilirsiniz. Sandivici bir sahipten
satın alıp almamanız bu eylemin ardından cebinizde kalan para dışında başka
hiçbir şeyi doğrudan etkileyemez.</p>

<p>
Bu düşünce her fiziksel nesne için geçerlidir&mdash;bir sahibinin olup
olmaması onun <em>ne olduğunu</em> doğrudan etkilemez ya da onu aldıktan
sonra onunla ne yapacağınızı.</p>

<p>
Ancak eğer bir programın sahibi varsa bu onun ne olduğunu ve onu satın
alırsanız onunla ne yapacağınızı etkiler. Buradaki fark sadece para farkı
değildir. Yazılımların sahiplerinin bulunması sistemi, bu sahiplerin bir şey
üretmesini sağlar ancak üretilen şey toplumun ihtiyaç duyduğu şey
değildir. Bu da hepimizi etkileyen korkunç bir etik kirliliğe yol açar.</p></li>

</ul>

<p>
Toplumun neye ihtiyacı vardır? Vatandaşlarının sorunsuzca erişebileceği
bilgiye ihtiyacı vardır&mdash;örneğin insanların sadece çalıştırabilecekleri
değil aynı zamanda okuyabilecekleri, düzeltebilecekleri,
uyarlayabilecekleri, geliştirebilecekleri programlar. Ancak yazılım
sahiplerinin sunduğu, genellikle inceleyemeyeceğimiz ya da
değiştiremeyeceğimiz bir kara kutudan ibarettir.</p>

<p>
Toplumun aynı zamanda özgürlüğe ihtiyacı vardır. Bir programın bir sahibi
olduğunda insanlar hayatlarının bir bölümü üzerindeki kontrolü kaybetmiş
olurlar.</p>

<p>
Tüm bunların ötesinde toplumun ihtiyacı olan şey vatandaşlar arasındaki
gönüllü işbirliği ruhunun pekiştirilmesidir. Yazılım sahipleri, bizler
komşularımıza doğal olarak yardım ederken bu yaptığımız şeyin
&ldquo;korsanlık&rdquo; olduğunu söylediklerinde toplumumuzun ruhunu
kirletmiş olurlar.</p>

<p>
Bu yüzden <a href="/philosophy/free-sw.html">özgür yazılımdan</a>
bahsederken kast ettiğimiz özgürlük kavramıdır; fiyat kavramı değil.</p>

<p>
Sahiplerin öne sürdüğü ekonomik görüş hatalıdır ancak ekonomi meselesi
gerçek bir meseledir. Bazı insanlar sırf işin zevkinden ve getireceği ruhsal
tatmin, şöhret gibi şeylerden ötürü faydalı yazılımları geliştirirler ancak
bu insanların geliştirdiklerinin ötesinde yazılımları istiyorsak para
bulmamız gerektiği doğrudur.</p>

<p>
1980'lerden beri özgür yazılım geliştiricileri para bulmak için bazı
yöntemleri denemiş ve bazen başarılı olmuşlardır. Kimsenin çok zengin olması
şart değildir; ortalama bir Amerikan ailesinin geliri yıllık olarak yaklaşık
35.000$'dır ve bu miktarın programlamadan çok daha zevksiz işler için bile
yeterli motivasyonu sağladığı görülmüştür.</p>

<p>
Yıllar boyunca, ta ki bir üniversite vakfı bunu gereksiz kılana dek,
geliştirmiş olduğum özgür yazılımlara talebe yönelik özelleştirmeler yaparak
hayatımı kazandım. Eklediğim her özellik süreç içinde standart sürüme de
eklendi ve böylece halka sunuldu. Müşterilerim, bireysel olarak öncelikli
olduğunu düşündüğüm özellikleri bir an önce geliştirmem yerine kendi
ihtiyaçları için gerekli olan özellikleri geliştirmem için bana para
ödediler.</p>

<p>
Bazı özgür yazılım geliştiricileri teknik destek hizmeti satarak para
kazanmaktadır. 1994 yılında, yaklaşık 50 personeli olan Cygnus Support,
yaptığı hesaplara dayanarak personelinin vaktinin %15'inin özgür yazılım
geliştirmeye gittiğini belirtmiştir, bir yazılım firması için kayda değer
bir oran.</p>

<p>
1990'ların başında, aralarında Intel, Motorola, Texas Instruments ve Analog
Devices'ında bulunduğu bazı şirketler bir araya gelerek C dili için özgür
GNU derleyicisinin geliştirilmesi amacıyla finansal destek vermişlerdir. Ada
dili için GNU derleyicisi 90'lı yıllarda ABD Hava Kuvvetleri tarafından
finanse edilmiştir ve o zamandan beri özellikle bu amaçla oluşturulmuş bir
firma tarafından sürdürülmektedir.</p>

<p>
Özgür yazılım hareketi hala zayıf. Ancak ABD'deki dinleyici tarafından
desteklenen radyo örneğinde de görüldüğü gibi kullanıcıları para ödemeye
zorlamadan da büyük faaliyetleri desteklemek mümkündür.</p>

<p>
Günümüzde yaşayan bir bilgisayar kullanıcısı olarak <a
href="/philosophy/categories.html#ProprietarySoftware">özel mülk</a> bir
program kullanıyor olabilirsiniz. Eğer arkadaşınız sizden bir kopya isterse
onu reddetmek doğru olmaz. İşbirliği telif hakkından daha önemlidir. Ancak
gizli kapaklı bir işbirliği iyi bir topluma yol açmaz. İnsan hayatını
dürüstçe, açık bir şekilde ve gururla yaşamalıdır; bu da özel mülk
yazılımlara &ldquo;hayır&rdquo; demektir.</p>

<p>
Yazılım kullanan diğer insanlarla açık açık ve özgür şekilde işbirliğine
gitmeyi hak ediyorsunuz. Yazılımın nasıl çalıştığını öğrenmeyi hak
ediyorsunuz ve öğrencilere bu bilgiyi öğretmeyi hak ediyorsunuz. Yazılım
bozulursa takdir ettiğiniz bir programcıyı tutup onu düzeltebilmeyi hak
ediyorsunuz.</p>

<p>
Özgür yazılımı hak ediyorsunuz.</p>

<h3>Dipnotlar</h3>
<ol>
<li id="footnote1">Suçlamalar sonradan düştü.</li>
</ol>

<hr />
<blockquote id="fsfs"><p class="big">Bu makale <a
href="http://shop.fsf.org/product/free-software-free-society/"><cite>Özgür
Yazılım, Özgür Toplum: Richard M. Stallman'ın Seçilmiş Makaleleri</cite></a>
kitabında yayınlanmıştır.</p></blockquote>

<div class="translators-notes">

<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't have notes.-->
 </div>
</div>

<!-- for id="content", starts in the include above -->
<!--#include virtual="/server/footer.tr.html" -->
<div id="footer">
<div class="unprintable">

<p>Lütfen FSF ve GNU ile ilgili sorularınızı <a
href="mailto:gnu@gnu.org">&lt;gnu@gnu.org&gt;</a> adresine iletin. FSF ile
iletişim kurmanın <a href="/contact/">başka yolları</a> da vardır. Lütfen
çalışmayan bağlantıları ve başka düzeltmeleri veya önerilerinizi <a
href="mailto:webmasters@gnu.org">&lt;webmasters@gnu.org&gt;</a> adresine
gönderin.</p>

<p>
<!-- TRANSLATORS: Ignore the original text in this paragraph,
        replace it with the translation of these two:

        We work hard and do our best to provide accurate, good quality
        translations.  However, we are not exempt from imperfection.
        Please send your comments and general suggestions in this regard
        to <a href="mailto:web-translators@gnu.org">

        &lt;web-translators@gnu.org&gt;</a>.</p>

        <p>For information on coordinating and submitting translations of
        our web pages, see <a
        href="/server/standards/README.translations.html">Translations
        README</a>. -->
Çevirilerimizde bulmuş olabileceğiniz hataları, aklınızdaki soru ve
önerilerinizi lütfen <a
href="mailto:web-translators@gnu.org">bize&nbsp;bildirin</a>.</p><p>Bu
yazının çeviri düzenlemesi ve sunuşu ile ilgili bilgi için lütfen <a
href="/server/standards/README.translations.html">Çeviriler BENİOKU</a>
sayfasına bakın. Bu sayfanın ve diğer tüm sayfaların Türkçe çevirileri
gönüllüler tarafından yapılmaktadır; Türkçe niteliği yüksek bir <a
href="/home.html">www.gnu.org</a> için bize yardımcı olmak istiyorsanız, <a
href="https://savannah.gnu.org/projects/www-tr">çalışma&nbsp;sayfamızı</a>
ziyaret edebilirsiniz.</p>
</div>

<!-- Regarding copyright, in general, standalone pages (as opposed to
     files generated as part of manuals) on the GNU web server should
     be under CC BY-ND 4.0.  Please do NOT change or remove this
     without talking with the webmasters or licensing team first.
     Please make sure the copyright date is consistent with the
     document.  For web pages, it is ok to list just the latest year the
     document was modified, or published.
     
     If you wish to list earlier years, that is ok too.
     Either "2001, 2002, 2003" or "2001-2003" are ok for specifying
     years, as long as each year in the range is in fact a copyrightable
     year, i.e., a year in which the document was published (including
     being publicly visible on the web or in a revision control system).
     
     There is more detail about copyright years in the GNU Maintainers
     Information document, www.gnu.org/prep/maintain. -->
<p>Copyright &copy; 1994, 2009, 2020 Richard Stallman</p>

<p>Bu sayfa <a rel="license"
href="http://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0/deed.tr">Creative
Commons Alıntı-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı</a> altında
lisanslanmıştır.</p>

<!--#include virtual="/server/bottom-notes.tr.html" -->
<div class="translators-credits">

<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't want credits.-->
<p><strong>Çeviriye katkıda bulunanlar:</strong></p>
<ul>

<li>
Emre Sevinç
<a href="mailto:emre.sevinc@gmail.com">&lt;emre.sevinc@gmail.com&gt;</a>,
2003.
</li>

<li>
Sönmez Kartal
<a href="mailto:sz@szk0.org">&lt;sz@szk0.org&gt;</a>,
2008.
</li>

<li>
<a href="http://www.pittle.org/">Ali Servet Dönmez</a>
<a href="mailto:asd@pittle.org">&lt;asd@pittle.org&gt;</a>,
2009.
</li>
<li>
The FLOSS Information &lt;theflossinformation@yandex.com&gt;, 2019.
</li>

</ul></div>

<p class="unprintable"><!-- timestamp start -->
Son Güncelleme:

$Date: 2020/07/01 16:32:17 $

<!-- timestamp end -->
</p>
</div>
</div>
</body>
</html>