why-free.html (19979B)
1 <!--#set var="ENGLISH_PAGE" value="/philosophy/why-free.en.html" --> 2 3 <!--#include virtual="/server/header.tr.html" --> 4 <!-- Parent-Version: 1.96 --> 5 <!-- This page is derived from /server/standards/boilerplate.html --> 6 <!--#set var="TAGS" value="essays aboutfs principles" --> 7 <!--#set var="DISABLE_TOP_ADDENDUM" value="yes" --> 8 9 <!-- This file is automatically generated by GNUnited Nations! --> 10 <title>Yazılımın Neden Sahibi Olmamalıdır - GNU Projesi - Özgür Yazılım Vakfı</title> 11 12 <meta name="Keywords" content="GNU, GNU Projesi, FSF, Özgür Yazılım, Özgür Yazılım Vakfı, Yazılımın Neden 13 Sahibi Olmamalıdır" /> 14 15 <!--#include virtual="/philosophy/po/why-free.translist" --> 16 <!--#include virtual="/server/banner.tr.html" --> 17 <!--#include virtual="/philosophy/ph-breadcrumb.tr.html" --> 18 <!--GNUN: OUT-OF-DATE NOTICE--> 19 <!--#include virtual="/server/top-addendum.tr.html" --> 20 <div class="article reduced-width"> 21 <h2>Yazılımın Neden Sahibi Olmamalıdır</h2> 22 23 <address class="byline">yazan <a href="https://www.stallman.org/">Richard Stallman</a></address> 24 25 <p> 26 Sayısal bilgi teknolojisi, bilginin güncellenmesini ve kopyalanmasını 27 kolaylaştırarak insanlığa katkıda bulunmaktadır. Bilgisayarlar bu işlemleri 28 hepimiz için daha kolay hale getirmeyi vaad etmektedirler.</p> 29 30 <p> 31 Bu kolaylaştırma, herkes tarafından istenmemektedir. Telif hakları sistemi 32 yazılım programlarına, çoğunun yazılımının olası faydalarını kamudan saklama 33 gayesinde bulunan “sahiplere” olanak verir. Kullandığımız 34 yazılımların yalnızca kendileri tarafından kopyalanabilir ve 35 değiştirilebilir olmasını istemektedirler.</p> 36 37 <p> 38 Telif hakları sistemi matbaa ile eşzamanlı gelişmiştir— kopyalamaya 39 seri üretimi getiren teknoloji. Telif hakları sistemi bu teknoloji ile uyum 40 içindeydi çünkü burada söz konusu olan sadece seri ve yüksek hacimli üretim 41 yapabilecek kopyalayıcıların kısıtlanmasıydı. Bu sistem, kitap okurlarının 42 özgürlüğünü kısıtlamıyordu. Baskı makinasına sahip olmayan sıradan birf 43 okur, kitabını ancak kalem ve mürekkep kullanarak kopyalabilirdi ve bunun 44 için çok az okur suçlanmıştı.</p> 45 46 <p> 47 Sayısal teknoloji matbaaya göre çok daha esnektir: bilgi bir kez sayısal 48 hale sokulduktan sonra kolayca kopyalanarak başkaları ile 49 paylaşılabilir. İşte tam da bu esneklik telif hakları gibi bir sistem ile 50 uyumsuzluğa yol açar. Günümüzde yazılım telif haklarının uygulanması için 51 giderek artan şiddette tedbirlerin alınmasına da bu uyumsuzluk yol 52 açmaktadır. Yazılım Yayıncıları Birliği'nin (Software Publishers Association 53 - SPA) şu dört uygulamasına bakalım:</p> 54 55 <ul> 56 <li>Arkadaşınıza yardım etme amacıyla dahi olsa yazılım sahiplerine itaat 57 etmemenin yanlış olduğunu vurgulayan yoğun propaganda.</li> 58 59 <li>İş ya da okul arkadaşlarını gizlice şikayet edecek ispiyoncularla 60 işbirliğine gidilmesi.</li> 61 62 <li>İşyerlerine ve okullara (genellikle polis yardımı ile) yapılan baskınlar ve 63 insanlardan kanun dışı kopyalama yapmadıklarına dair kanıt istenmesi.</li> 64 65 <li><abbr title="Massachusetts Institute of Technology">MIT</abbr>'den David 66 LaMacchia gibi kişilerin, bırakın yazılım kopyalamayı (herhangi bir şey 67 kopyaladığı için suçlanmadı), sadece kopyalama cihazlarını açıkta 68 bıraktıkları ve bunların kullanımını sansürlemedikleri gerekçeleri ile (ABD 69 devleti tarafından, SPA'nın talebi üzerine) kovuşturma.<a 70 href="#footnote1">[1]</a></li> 71 </ul> 72 73 <p> 74 Bu uygulamalar, her kopyalama makinasının başında izinsiz kopyalamayı 75 engellemek üzere bir görevli bulunan ve vatandaşlarının bilgiyi gizlice 76 kopyalayıp el altından 'samizdat' olarak dağıtmak zorunda kaldığı eski 77 Sovyetler Birliği'ndeki uygulamaları andırmaktadır. Elbette aralarında bir 78 fark var: Sovyetler Birliği'ndeki bu uygulamaların amacı politikti, ABD'de 79 ise asıl amaç kârdır. Ancak bizi etkileyen amaçlar değil eylemlerdir. Her ne 80 sebeple olursa olsun bilgi paylaşımının engellenmek istenmesi benzer 81 yöntemlere ve sert uygulamalara yol açmaktadır.</p> 82 83 <p> 84 Yazılım sahipleri bilgiyi kullanma hakkımızı kontrol etmek için pek çok 85 çeşit görüş hazırlarlar:</p> 86 87 88 <ul> 89 <li id="name-calling">Terim karmaşası yaratmak. 90 91 <p> 92 Sahipler, “korsanlık” ve “hırsızlık” gibi kötü 93 çağrışımlı sözcüklerin yanı sıra “fikri mülkiyet” ve 94 “zarar” gibi hukuki terimleri kullanarak kamuoyuna belirli bir 95 düşünce şeklini dayatmaya çalışmaktadırlar, programlarla fiziksel nesneler 96 arasında basite indirgenmiş bir benzetme.</p> 97 98 <p> 99 Fiziksel nesnelerin mülkiyetine dair fikir ve içgüdülerimiz, bu nesnelerin 100 sahibinin <em>elinden alınmalarının></em> doğru bir şey olup olmadığı 101 üzerine kuruludur. Bir şeyin <em>kopyalanmasına</em> direk olarak 102 ilgilendirmez. Yine de yazılım sahipleri birebir aynı mülkiyet kavramlarını 103 uygulamamızı istemektedirler.</p></li> 104 105 <li id="exaggeration">Abartma. 106 107 <p> 108 Sahipler, kullanıcılar programları izinsiz olarak kopyaladıklarında 109 “zarar” gördüklerini veya “ekonomik kayba” 110 uğradıklarını söylerler. Ancak kopyalama yazılım sahibi üzerinde doğrudan 111 bir etkiye yol açmaz ve kimseye zarar vermez. Yazılım sahibi, ancak yazılım 112 için para ödeyecek bir kullanıcı bunun yerine kopyalamayı tercih ederse bir 113 kayba uğrayabilir.</p> 114 115 <p> 116 Biraz düşünürsek görürüz ki çoğu kişi kopyaladığı şeyi para karşılığı satın 117 alacak değildir. Buna rağmen yazılım sahipleri sanki herkes bir kopyayı 118 satın alacakmış gibi 'kayıp'larını hesaplarlar. Buna en nazik ifade ile 119 abartmak denir.</p></li> 120 121 <li id="law">Kanun. 122 123 <p> 124 Yazılım sahipleri sık sık kanunların mevcut durumundan ve bizi tehdit etmek 125 için kullanabilecekleri cezalardan bahsederler. Bu yaklaşım, içinde günümüz 126 yasalarının sorgulanamaz bir ahlak öğretisi olduğu düşüncesini 127 barındırır—aynı zamanda da söz konusu cezaları (hiç kimsenin 128 varlıklarından sorumlu olmadığı) doğa yasaları olarak kabul etmemiz 129 beklenir.</p> 130 131 <p> 132 Bu ikna etme yöntemi eleştirel düşünceye fazla dayanamaz, alışılmış düşünsel 133 pratikleri kuvvetlendirmeye yöneliktir.</p> 134 135 <p> 136 Kanunların haklı/haksız ayrımı getirmediği aşikardır. Her Amerikalı 137 hatırlamalıdır ki, 1950'lerde, pek çok eyalette bir siyahi kişinin otobüsün 138 ön kısmında oturması kanunen yasak idi ancak bunun haklı olduğunu ancak 139 ırkçılar iddia edebilir.</p></li> 140 141 <li id="natural-rights">Doğal haklar. 142 143 <p> 144 Yazarlar genellikle yazdıkları programlar ile aralarında özel bir bağ 145 bulunduğunu ve bu sebepten dolayı programla ilgili istek ve çıkarlarının 146 geriye kalan herkesinkinden—hatta dünyanın geriye kalanından daha 147 önemli olduğunu savunurlar. (Genellikle yazılımın kopyalama hakkına sahip 148 olan yazarı değil, bir şirkettir, ancak bu çelişkiyi görmezden gelmemiz 149 beklenir.)</p> 150 151 <p> 152 Bu iddiayı bir etik aksiyomu olarak sunanlara—yazar sizden daha 153 önemlidir aksiyomu—kendim de kayda değer bir yazılım geliştiricisi 154 olarak ancak bu iddianın saçma olduğunu söyleyebilirim.</p> 155 156 <p> 157 Ancak insanlar bu doğal haklara dair iddiaları iki sebepten ötürü mantıklı 158 bulmaya eğilimlidir.</p> 159 160 <p> 161 Birinci sebep fiziksel nesnelere benzetme eğilimidir. Ben makarna makarna 162 pişirdiğimde bunu bir başkası yerse itiraz ederim çünkü öyle bir durumda ben 163 yiyemem. Karşımdakinin eylemi ona fayda sağladığı ölçüde bana zarar verir; 164 içimizden sadece biri makarna yiyebilir, o halde soru şudur: kim? Aramızdaki 165 en küçük bir ayrım dahi etik dengenin değişmesini getirir.</p> 166 167 <p> 168 Yukarıdaki durumdan farklı olarak benim yazdığım bir programı çalıştırmanız 169 ya da değiştirmeniz sizi doğrudan etkilerken beni ancak dolaylı yoldan 170 etkiler. Bir arkadaşınıza verdiğiniz kopya sizi ve arkadaşınızı beni 171 etkilediğinden daha çok etkiler. Böyle şeyleri yapmamanızı söyleme gücüne 172 sahip olmamalıyım. Hiç kimse olmamalı.</p> 173 174 <p> 175 İkinci sebep ise yazarların doğal hakları olması gerektiği kuramının, 176 toplumumuzun kabul edilmiş ve sorgulanamaz bir geleneği olarak insanlara 177 anlatılmış olmasıdır.</p> 178 179 <p> 180 Tarihi açıdan bakarsak tam tersi durumun söz konusu olduğunu görürüz. ABD 181 Anayasası oluşturulurken yazarların doğal haklara sahip oldukları fikri öne 182 sürülmüş fakat kesin ve net şekilde reddedilmişti. İşte bundan ötürü ABD 183 Anayasası telif hakları sistemine <em>izin verir</em> ancak bunu <em>şart 184 koşmaz</em>. Telif hakkının geçici olmak zorunda olduğunun belirtilmesinin 185 sebebi de zaten budur. Yine ABD Anayasa'sında telif hakkının amacının yazarı 186 ödüllendirmek değil, gelişmeyi teşvik etmek olduğu belirtilmiştir. Telif 187 hakkı kısmen yazarı ve daha fazla da yayıncıları ödüllendirir ancak bu 188 ödüllendirmenin amacı davranış değişikliğini sağlamaktır.</p> 189 190 <p> 191 Toplumumuzun asıl geleneği telif hakkının kamunun doğal haklarına tecavüz 192 ettiği yönündedir—ve telif hakkına ancak uzun vadeli kamu yararı 193 yüzünden izin verilmektedir.</p></li> 194 195 <li id="economics">Ekonomi. 196 197 <p> 198 Yazılımların sahipli olması gerektiği iddiası ile ilgili olarak öne sürülen 199 son görüş ancak bu şekilde daha çok yazılım üretmenin mümkün olacağı 200 düşüncesidir.</p> 201 202 <p> 203 Diğerlerine kıyasla bu görüş biraz daha mantıklı bir yaklaşım gibi 204 durmaktadır. Geçerli bir hedefe yöneliktir—yazılım kullanıcılarını 205 tatmin etmek. İnsanların bir şeyi üretmelerinin karşılığını iyi bir şekilde 206 almaları halinde o şeyden daha çok ürettikleri deneysel olarak 207 gözlemlenebilir.</p> 208 209 <p> 210 Ancak ekonomik görüşün bir kusuru vardır: farkın sadece ne kadar para 211 ödendiği ile ilgili olduğu varsayımına dayanır. Bu varsayıma göre bizim 212 istediğimiz <em>yazılım üretimi</em>dir, yazılımın sahibi olsun ya da 213 olmasın.</p> 214 215 <p> 216 İnsanlar bu varsayımı olduğu gibi kabul ederler çünkü fiziksel nesnelere 217 dair deneyimlerimizle uyumludur. Bir sandviçi ele alalım. Eşdeğer bir 218 sandvici bedava ya da fiyatını ödeyerek alabilirsiniz. Eğer böyle ise iki 219 eylem arasındaki tek fark ödediğiniz paradır. Satın almak zorunda olmanız ya 220 da olmamanız sandvicin tadını, besleyici değerini değiştirmez ve her 221 halükarda o sandvici sadece bir kez yiyebilirsiniz. Sandivici bir sahipten 222 satın alıp almamanız bu eylemin ardından cebinizde kalan para dışında başka 223 hiçbir şeyi doğrudan etkileyemez.</p> 224 225 <p> 226 Bu düşünce her fiziksel nesne için geçerlidir—bir sahibinin olup 227 olmaması onun <em>ne olduğunu</em> doğrudan etkilemez ya da onu aldıktan 228 sonra onunla ne yapacağınızı.</p> 229 230 <p> 231 Ancak eğer bir programın sahibi varsa bu onun ne olduğunu ve onu satın 232 alırsanız onunla ne yapacağınızı etkiler. Buradaki fark sadece para farkı 233 değildir. Yazılımların sahiplerinin bulunması sistemi, bu sahiplerin bir şey 234 üretmesini sağlar ancak üretilen şey toplumun ihtiyaç duyduğu şey 235 değildir. Bu da hepimizi etkileyen korkunç bir etik kirliliğe yol açar.</p></li> 236 237 </ul> 238 239 <p> 240 Toplumun neye ihtiyacı vardır? Vatandaşlarının sorunsuzca erişebileceği 241 bilgiye ihtiyacı vardır—örneğin insanların sadece çalıştırabilecekleri 242 değil aynı zamanda okuyabilecekleri, düzeltebilecekleri, 243 uyarlayabilecekleri, geliştirebilecekleri programlar. Ancak yazılım 244 sahiplerinin sunduğu, genellikle inceleyemeyeceğimiz ya da 245 değiştiremeyeceğimiz bir kara kutudan ibarettir.</p> 246 247 <p> 248 Toplumun aynı zamanda özgürlüğe ihtiyacı vardır. Bir programın bir sahibi 249 olduğunda insanlar hayatlarının bir bölümü üzerindeki kontrolü kaybetmiş 250 olurlar.</p> 251 252 <p> 253 Tüm bunların ötesinde toplumun ihtiyacı olan şey vatandaşlar arasındaki 254 gönüllü işbirliği ruhunun pekiştirilmesidir. Yazılım sahipleri, bizler 255 komşularımıza doğal olarak yardım ederken bu yaptığımız şeyin 256 “korsanlık” olduğunu söylediklerinde toplumumuzun ruhunu 257 kirletmiş olurlar.</p> 258 259 <p> 260 Bu yüzden <a href="/philosophy/free-sw.html">özgür yazılımdan</a> 261 bahsederken kast ettiğimiz özgürlük kavramıdır; fiyat kavramı değil.</p> 262 263 <p> 264 Sahiplerin öne sürdüğü ekonomik görüş hatalıdır ancak ekonomi meselesi 265 gerçek bir meseledir. Bazı insanlar sırf işin zevkinden ve getireceği ruhsal 266 tatmin, şöhret gibi şeylerden ötürü faydalı yazılımları geliştirirler ancak 267 bu insanların geliştirdiklerinin ötesinde yazılımları istiyorsak para 268 bulmamız gerektiği doğrudur.</p> 269 270 <p> 271 1980'lerden beri özgür yazılım geliştiricileri para bulmak için bazı 272 yöntemleri denemiş ve bazen başarılı olmuşlardır. Kimsenin çok zengin olması 273 şart değildir; ortalama bir Amerikan ailesinin geliri yıllık olarak yaklaşık 274 35.000$'dır ve bu miktarın programlamadan çok daha zevksiz işler için bile 275 yeterli motivasyonu sağladığı görülmüştür.</p> 276 277 <p> 278 Yıllar boyunca, ta ki bir üniversite vakfı bunu gereksiz kılana dek, 279 geliştirmiş olduğum özgür yazılımlara talebe yönelik özelleştirmeler yaparak 280 hayatımı kazandım. Eklediğim her özellik süreç içinde standart sürüme de 281 eklendi ve böylece halka sunuldu. Müşterilerim, bireysel olarak öncelikli 282 olduğunu düşündüğüm özellikleri bir an önce geliştirmem yerine kendi 283 ihtiyaçları için gerekli olan özellikleri geliştirmem için bana para 284 ödediler.</p> 285 286 <p> 287 Bazı özgür yazılım geliştiricileri teknik destek hizmeti satarak para 288 kazanmaktadır. 1994 yılında, yaklaşık 50 personeli olan Cygnus Support, 289 yaptığı hesaplara dayanarak personelinin vaktinin %15'inin özgür yazılım 290 geliştirmeye gittiğini belirtmiştir, bir yazılım firması için kayda değer 291 bir oran.</p> 292 293 <p> 294 1990'ların başında, aralarında Intel, Motorola, Texas Instruments ve Analog 295 Devices'ında bulunduğu bazı şirketler bir araya gelerek C dili için özgür 296 GNU derleyicisinin geliştirilmesi amacıyla finansal destek vermişlerdir. Ada 297 dili için GNU derleyicisi 90'lı yıllarda ABD Hava Kuvvetleri tarafından 298 finanse edilmiştir ve o zamandan beri özellikle bu amaçla oluşturulmuş bir 299 firma tarafından sürdürülmektedir.</p> 300 301 <p> 302 Özgür yazılım hareketi hala zayıf. Ancak ABD'deki dinleyici tarafından 303 desteklenen radyo örneğinde de görüldüğü gibi kullanıcıları para ödemeye 304 zorlamadan da büyük faaliyetleri desteklemek mümkündür.</p> 305 306 <p> 307 Günümüzde yaşayan bir bilgisayar kullanıcısı olarak <a 308 href="/philosophy/categories.html#ProprietarySoftware">özel mülk</a> bir 309 program kullanıyor olabilirsiniz. Eğer arkadaşınız sizden bir kopya isterse 310 onu reddetmek doğru olmaz. İşbirliği telif hakkından daha önemlidir. Ancak 311 gizli kapaklı bir işbirliği iyi bir topluma yol açmaz. İnsan hayatını 312 dürüstçe, açık bir şekilde ve gururla yaşamalıdır; bu da özel mülk 313 yazılımlara “hayır” demektir.</p> 314 315 <p> 316 Yazılım kullanan diğer insanlarla açık açık ve özgür şekilde işbirliğine 317 gitmeyi hak ediyorsunuz. Yazılımın nasıl çalıştığını öğrenmeyi hak 318 ediyorsunuz ve öğrencilere bu bilgiyi öğretmeyi hak ediyorsunuz. Yazılım 319 bozulursa takdir ettiğiniz bir programcıyı tutup onu düzeltebilmeyi hak 320 ediyorsunuz.</p> 321 322 <p> 323 Özgür yazılımı hak ediyorsunuz.</p> 324 <div class="column-limit"></div> 325 326 <h3 class="footnote">Dipnotlar</h3> 327 <ol> 328 <li id="footnote1">Suçlamalar sonradan düştü.</li> 329 </ol> 330 331 <hr class="no-display" /> 332 <div class="edu-note c"><p id="fsfs">Bu makale <a 333 href="https://shop.fsf.org/product/free-software-free-society/"><cite>Özgür 334 Yazılım, Özgür Toplum: Richard M. Stallman'ın Seçilmiş Makaleleri</cite></a> 335 kitabında yayınlanmıştır.</p></div> 336 </div> 337 338 <div class="translators-notes"> 339 340 <!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't have notes.--> 341 </div> 342 </div> 343 344 <!-- for id="content", starts in the include above --> 345 <!--#include virtual="/server/footer.tr.html" --> 346 <div id="footer" role="contentinfo"> 347 <div class="unprintable"> 348 349 <p>Lütfen FSF ve GNU ile ilgili sorularınızı <a 350 href="mailto:gnu@gnu.org"><gnu@gnu.org></a> adresine iletin. FSF ile 351 iletişim kurmanın <a href="/contact/">başka yolları</a> da vardır. Lütfen 352 çalışmayan bağlantıları ve başka düzeltmeleri veya önerilerinizi <a 353 href="mailto:webmasters@gnu.org"><webmasters@gnu.org></a> adresine 354 gönderin.</p> 355 356 <p> 357 <!-- TRANSLATORS: Ignore the original text in this paragraph, 358 replace it with the translation of these two: 359 360 We work hard and do our best to provide accurate, good quality 361 translations. However, we are not exempt from imperfection. 362 Please send your comments and general suggestions in this regard 363 to <a href="mailto:web-translators@gnu.org"> 364 365 <web-translators@gnu.org></a>.</p> 366 367 <p>For information on coordinating and contributing translations of 368 our web pages, see <a 369 href="/server/standards/README.translations.html">Translations 370 README</a>. --> 371 Çevirilerimizde bulmuş olabileceğiniz hataları, aklınızdaki soru ve 372 önerilerinizi lütfen <a 373 href="mailto:web-translators@gnu.org">bize bildirin</a>.</p><p>Bu 374 yazının çeviri düzenlemesi ve sunuşu ile ilgili bilgi için lütfen <a 375 href="/server/standards/README.translations.html">Çeviriler BENİOKU</a> 376 sayfasına bakın. Bu sayfanın ve diğer tüm sayfaların Türkçe çevirileri 377 gönüllüler tarafından yapılmaktadır; Türkçe niteliği yüksek bir <a 378 href="/home.html">www.gnu.org</a> için bize yardımcı olmak istiyorsanız, <a 379 href="https://savannah.gnu.org/projects/www-tr">çalışma sayfamızı</a> 380 ziyaret edebilirsiniz.</p> 381 </div> 382 383 <!-- Regarding copyright, in general, standalone pages (as opposed to 384 files generated as part of manuals) on the GNU web server should 385 be under CC BY-ND 4.0. Please do NOT change or remove this 386 without talking with the webmasters or licensing team first. 387 Please make sure the copyright date is consistent with the 388 document. For web pages, it is ok to list just the latest year the 389 document was modified, or published. 390 391 If you wish to list earlier years, that is ok too. 392 Either "2001, 2002, 2003" or "2001-2003" are ok for specifying 393 years, as long as each year in the range is in fact a copyrightable 394 year, i.e., a year in which the document was published (including 395 being publicly visible on the web or in a revision control system). 396 397 There is more detail about copyright years in the GNU Maintainers 398 Information document, www.gnu.org/prep/maintain. --> 399 <p>Copyright © 1994, 2009, 2021 Richard Stallman</p> 400 401 <p>Bu sayfa <a rel="license" 402 href="http://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0/deed.tr">Creative 403 Commons Alıntı-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı</a> altında 404 lisanslanmıştır.</p> 405 406 <!--#include virtual="/server/bottom-notes.tr.html" --> 407 <div class="translators-credits"> 408 409 <!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't want credits.--> 410 <p><strong>Çeviriye katkıda bulunanlar:</strong></p> 411 <ul> 412 413 <li> 414 Emre Sevinç 415 <a href="mailto:emre.sevinc@gmail.com"><emre.sevinc@gmail.com></a>, 416 2003. 417 </li> 418 419 <li> 420 Sönmez Kartal 421 <a href="mailto:sz@szk0.org"><sz@szk0.org></a>, 422 2008. 423 </li> 424 425 <li> 426 <a href="http://www.pittle.org/">Ali Servet Dönmez</a> 427 <a href="mailto:asd@pittle.org"><asd@pittle.org></a>, 428 2009. 429 </li> 430 <li> 431 The FLOSS Information <theflossinformation@yandex.com>, 2019. 432 </li> 433 434 </ul></div> 435 436 <p class="unprintable"><!-- timestamp start --> 437 Son Güncelleme: 438 439 $Date: 2021/09/12 07:34:23 $ 440 441 <!-- timestamp end --> 442 </p> 443 </div> 444 </div> 445 <!-- for class="inner", starts in the banner include --> 446 </body> 447 </html>