summaryrefslogtreecommitdiff
path: root/talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html
diff options
context:
space:
mode:
Diffstat (limited to 'talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html')
-rw-r--r--talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html1113
1 files changed, 1113 insertions, 0 deletions
diff --git a/talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html b/talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html
new file mode 100644
index 0000000..5636291
--- /dev/null
+++ b/talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html
@@ -0,0 +1,1113 @@
+<!--#set var="ENGLISH_PAGE" value="/gnu/thegnuproject.en.html" -->
+
+<!--#include virtual="/server/header.tr.html" -->
+<!-- Parent-Version: 1.86 -->
+
+<!-- This file is automatically generated by GNUnited Nations! -->
+<title>GNU Projesi Hakkında - GNU Projesi - Özgür Yazılım Vakfı</title>
+<meta http-equiv="Keywords" content="GNU, GNU Projesi, FSF, Özgür Yazılım, Özgür Yazılım Vakfı, Tarihçe" />
+
+<!--#include virtual="/gnu/po/thegnuproject.translist" -->
+<!--#include virtual="/server/banner.tr.html" -->
+<h2>GNU Projesi</h2>
+
+<p>
+yazan <a href="http://www.stallman.org/"><strong>Richard
+Stallman</strong></a></p>
+
+<blockquote>
+<p>
+Orijinali <em>Açık Kaynaklar</em> kitabında yayınlanmıştır. Richard Stallman
+<a href="/philosophy/open-source-misses-the-point.html">hiç bir zaman
+&ldquo;açık kaynak&rdquo; destekçisi olmamıştır</a>, ancak özgür yazılım
+hareketinin fikirlerinin kitapta eksik kalmaması için bu yazıyla kitaba
+katkıda bulunmuştur.
+</p>
+<p>
+Neden <a
+href="/philosophy/free-software-even-more-important.html">kullandığımız
+yazılımın özgür olacağı konusunda ısrar etmek</a> her zamankinden daha
+önemli.
+</p>
+</blockquote>
+
+<h3>İlk yazılım paylaşma topluluğu</h3>
+<p>
+1971 yılında <abbr title="Massachusetts Institute of Technology">MIT</abbr>
+Yapay Zekâ Laboratuvarında çalışmaya başladığımda, yıllarca varlığını
+sürdürmüş bir yazılım paylaşım topluluğunun bir parçası haline
+geldim. Yazılımların paylaşılması özel topluluğumuzla sınırlı değildi; bu,
+bilgisayar tarihi kadar eskiydi, tariflerin paylaşılmasının aşçılık kadar
+eski olması gibi. Ancak bunu çok iyi bir şekilde başardık.</p>
+<p>
+YZ Laboratuvarı, zamanın en büyük bilgisayarlarından biri olan Digital <abbr
+title="Programmed Data Processor">PDP</abbr>-10 için laboratuvar ekibi
+hacker’larının tasarladığı ve assembler dilinde yazdığı <abbr
+title="Incompatible Timesharing System">ITS</abbr> (Uyuşmaz Zaman Paylaşımlı
+Sistem) olarak adlandırılan bir zaman paylaşımlı işletim sistemini
+kullanmaktaydı. Bu topluluğun bir üyesi, YZ laboratuvar sistem hacker’ı
+olarak, benim görevim bu sistemi daha da geliştirmekti.</p>
+<p>
+Yazılımımızı “özgür yazılım” olarak adlandırmadık çünkü o zamanlar bu terim
+yoktu ancak gerçekte bu özgür yazılımdı. Başka bir üniversiteden ya da
+firmadan insanlar programımızı almak ve kullanmak istedikleri zaman, buna
+memnuniyetle izin veriyorduk. Birinin pek bilinmeyen ve ilginç bir program
+kullandığını görürseniz, her zaman kaynak kodunu görmek istersiniz, böylece
+kaynak kodunu okur, değiştirir ya da yeni bir program oluşturmak için,
+parçalayıp başka şekilde birleştirirsiniz.</p>
+<p>
+(1) Yaygın medyada &ldquo;güvenlik kırıcısı&rdquo;nı ifade etmek için
+&ldquo;hacker&rdquo;ın kullanılması kafa karışıklığı yaratır. Biz hacker’lar
+bu ifadeyi kabul etmeyiz ve hacker’ın kelime anlamı olarak
+&ldquo;programlamayı seven, oyuncu zekadan veya bunların bir bileşiminden
+hoşlanan kimse&rdquo; tanımını kullanmayı tercih ederiz. <a
+href="http://stallman.org/articles/on-hacking.html">Hacking üzerine</a>
+başlıklı yazıma bakabilirsiniz.</p>
+
+<h3>Topluluğun Çöküşü</h3>
+<p>
+1980’lerin başlarında Digital'in PDP-10 bilgisayarı üretiminin sona
+ermesiyle durum büyük ölçüde değişti. 60larda şık ve güçlü olan mimarisi,
+80lerde uygun hale gelen daha geniş adres uzaylarına doğal olarak
+genişleyemedi. Bunun anlamı ITS'ye yönelik olarak yazılmış olan bütün
+programların geçersiz hale gelmesiydi.</p>
+<p>
+YZ laboratuvarı zaten çökmüştü. 1981 yılında, Symbolics firması YZ
+Laboratuvarındaki hacker’ların hemen hemen hepsini işten çıkardı ve bu
+topluluk dağıldı. (Steven Levy tarafından yazılan Hackers kitabı bu olayları
+anlatmaktadır ve ayrıca bu topluluğa ilişkin açık bir tablo sunmaktadır.) YZ
+Laboratuvarı 1982 yılında yeni bir PDP-10 satın aldığında, yöneticileri,
+yeni makine üzerinde ITS yerine özgür olmayan bir zaman paylaşımlı sistemi
+kullanmaya karar verdi.</p>
+<p>
+VAX ya da 68020 gibi zamanın modern bilgisayarları kendi işletim
+sistemlerine sahipti ancak bu işletim sistemlerinin hiçbiri özgür yazılım
+değildi: çalıştırılabilir bir kopya elde etmek için, bir gizlilik anlaşması
+imzalamanız gerekliydi.</p>
+<p>
+Bu, bir bilgisayarın kullanımındaki ilk aşamanın komşunuza yardım etmemeye
+söz vermeniz olduğu anlamına geliyordu. Bu duruma göre, bir topluluğun
+işbirliği yapması yasaktı. Özel mülk yazılım sahipleri tarafından ortaya
+konan kural şuydu: &ldquo;Komşunuzla bilgi paylaşırsanız siz bir
+korsansınız. Herhangi bir değişiklik isterseniz, bu değişikliğin yapılmasını
+bizden rica edin.&rdquo;</p>
+<p>
+Özel mülk yazılım sosyal sistemi (yazılımı paylaşmanıza ya da değiştirmenize
+izin vermeyen sistem) anti-sosyaldir, etik değildir, basitçe ifade edilirse
+yanlıştır, bu durum bazı okuyucular için şaşırtıcı olabilir. Ama toplumu
+bölen ve kullanıcıları çaresiz bırakan bir sistem hakkında başka ne
+söyleyebiliriz? Bu fikri şaşırtıcı bulan okuyucular bu özel mülk yazılım
+sosyal sistemini verildiği gibi almış olabilir ya da özel mülk yazılım
+işlerinin önerdiği şekilde değerlendirebilir. Yazılım yayıncıları,
+insanları, bu konuya yönelik tek bir bakış açısı olduğuna inandırmak için
+uzun ve zorlu bir çalışma yürütmüşlerdir.</p>
+<p>
+Yazılım yayıncıları &ldquo;&rdquo; &ldquo;almak&rdquo; ya &ldquo;<a
+href="/philosophy/words-to-avoid.html#Piracy">korsanlığı</a>
+durdurmak&rdquo; hakkında konuştukları zaman, gerçekte <em>söyledikleri</em>
+şey ikincil öneme sahiptir. Bu ifadelerin gerçek mesajı, ifade edilmeyen
+varsayımlardadır; insanların üzerine kafa yormadan bunları kabul etmesi
+beklenmektedir. Şimdi bunları inceleyelim.</p>
+<p>
+Yapılan varsayımlardan biri şudur: Yazılım firmaları yazılımı sahiplenme ve
+tüm kullanıcıları üzerinde güce sahip olma gibi sorgulanamayan doğal bir
+hakka sahiptir (Bu doğal bir haksa, o zaman topluma ne kadar zarar verdiği
+önemli değildir, buna karşı koyamayız.). Amerikan Anayasası ve yasal
+geleneği bu görüşe karşı çıkmaktadır; telif hakkı doğal bir hak değildir
+ancak telif hakkı kullanıcıların doğal kopyalama hakkını sınırlandıran ve
+hükümet tarafından dayatılan yapay bir tekeldir.</p>
+<p>
+İfade edilmeyen başka bir varsayım, yazılım hakkındaki önemli tek şeyin size
+hangi işleri yapmaya izin verdiğidir, biz bilgisayar kullanıcılarının ne tür
+topluluklara sahip olmaya izinli olduğumuza aldırmamalıyız.</p>
+<p>
+Üçüncü bir varsayım, bir firmaya programın kullanıcıları üzerinde güç
+sunmazsak, kullanılabilir bir yazılıma sahip olmayacağımızdır (ya da şu ya
+da bu belirli işi gerçekleştiren bir programa asla sahip
+olamayacağımızdır). Özgür yazılım hareketinin üzerlerine zincir vurmadan da
+çok sayıda yararlı yazılım üretebileceğini göstermesinden önce bu varsayım
+uygunmuş gibi görünmüş olabilir.</p>
+<p>
+Eğer bu yaklaşımları kabul etmeyi reddedersek ve bu konuları basit bir
+sağduyu ile, kullanıcıları öncelleyerek irdelersek, çok farklı bir sonuca
+varırız. Bilgisayar kullanıcıları, ihtiyaçlarına uygun olması için
+programlarını değiştirme ve yazılımlarını paylaşma konusunda özgür olmalıdır
+çünkü diğer insanlara yardımcı olmak toplumun temelidir.</p>
+<p>
+Burada bu sonuca varmayı açıklamaya yetecek yer kalmadı, bu yüzden
+okuyuculara <a href="/philosophy/why-free.html">
+http://www.gnu.org/philosophy/why-free.html</a> ve <a
+href="/philosophy/free-software-even-more-important.html">
+http://www.gnu.org/philosophy/free-software-even-more-important.html</a>
+sayfalarını öneririm.
+</p>
+
+<h3>Yalın Ahlaki Seçim</h3>
+<p>
+Topluluğumuzun sona ermesiyle, daha önceki gibi devam etmek mümkün
+değildi. Bunun yerine, bir yalın ahlaki seçimle karşı karşıya geldim.</p>
+<p>
+Kolay seçenek özel mülk yazılım dünyasına katılmak ve gizlilik anlaşmaları
+imzalamak ve hacker arkadaşlarıma yardımcı olmamaya söz vermekti. Muhtemel
+olarak ben de bu gibi anlaşmalara uygun olarak hazırlanan yazılımlar
+geliştiriyor olacaktım, böylece diğer insanların da hacker arkadaşlarına
+ihanet etmesine ilişkin baskıyı arttıracaktım.</p>
+<p>
+Bu şekilde para kazanacaktım ve belki de kod yazmaktan da zevk
+alacaktım. Ama iş hayatımın sonunda, insanları bölmek için duvarlar inşa
+ettiğim yılları görecek ve yıllarımı dünyayı daha kötü bir yer haline
+getirmekle geçirmiş olduğumu fark edecektim.</p>
+<p>
+Birileri yazıcımıza ait kontrol programı için kaynak kodunu bana ve MIT YZ
+laboratuvarına vermek istemediğinde, bir gizlilik anlaşmasının alıcı ucunda
+olduğumu anladım. (Bu programdaki belirli özelliklerin olmaması yazıcının
+kullanımını bozmaktaydı.) Bu nedenle, bu gibi anlaşmaların masum olduğunu
+kendime söyleyemem. Yazıcı programı benimle paylaşılmayınca çok sinirlendim;
+vazgeçip, arkamı dönüp ben de aynı şeyi bir başkasına yapamazdım.</p>
+<p>
+Kolay olan ancak hoş olmayan başka bir seçenek bilgisayar alanını tamamen
+bırakmaktı. Böylece yeteneklerim kötüye kullanılmamış olacaktı ama boşa
+harcanmış olacaktı. Bilgisayar kullanıcılarını bölme ve sınırlama konusunda
+suçlamayı hak etmeyecektim ama bu, bir şekilde gerçekleşecekti.</p>
+<p>
+Bu nedenle, bir programcının iyi bir şeyler yapabilmesi için bir yol
+aradım. Kendi kendime, bir topluluğu yeniden mümkün hale getirebilecek bir
+programı yazıp yazamayacağımı sordum?</p>
+<p>
+Yanıt açıktı: ilk olarak ihtiyaç duyulan şey bir işletim sistemiydi. İşletim
+sistemi, bir bilgisayarın kullanılabilmesi için gerekli yazılımdı. Bir
+işletim sistemiyle, birçok şey yapabilirsiniz; ancak işletim sisteminiz
+olmazsa, bilgisayarı çalıştıramazsınız. Özgür bir işletim sistemiyle, yine
+işbirliği yapan bir hacker topluluğumuz olabilir ve herkesi bu topluluğa
+katılmaya davet edebiliriz. Ve herkes, arkadaşlarını mahrum etmeden bir
+bilgisayarı kullanabilir.</p>
+<p>
+Bir işletim sistemi geliştiricisi olarak, bu iş için doğru yeteneklere
+sahiptim. Bu nedenle, hak ettiğim başarıyı elde edebileceğimi düşünmesem de,
+bu iş için seçilmiş kişi olduğumu düşünüyordum. Sistemi Unix ile uyumlu
+olacak şekilde seçtim, böylece sistem taşınabilir bir sistem haline geldi ve
+böylece Unix kullanıcıları kolayca bu sisteme dönebildi. Hacker geleneğini
+takiben özyinelemeli bir isim olan GNU (<cite>GNU's Not Unix</cite>) ismi
+seçilmişti. <a href="/gnu/pronunciation.html">Sert bir g ile tek hece</a>
+şeklinde telaffuz ediliyor.</p>
+<p>
+Bir işletim sistemi, yalnızca diğer programları çalıştırmak için yeterli
+olan bir öz anlamına gelmemektedir. 1970’lerde, her işletim sistemi, komut
+işlemcilerini, assembler’ları, derleyicileri, yorumlayıcıları, hata ayıklama
+birimlerini (debugger), metin düzenleyicilerini ve çok daha fazlasını
+içermekteydi . ITS’te, Multics’te, VMS’te ve Unix’te bunlar vardı. GNU
+işletim sistemi de bunları içerecekti.</p>
+<p>
+Daha sonra Hillel’e atfedilen (1) şu sözleri duydum:</p>
+
+<blockquote><p>
+ Ben kendim için değilsem, benim için olacak kimdir?<br />
+ Ben yalnızca kendim içinsem, ben neyim?<br />
+ Şimdi değilse, ne zaman?
+</p></blockquote>
+<p>
+GNU Projesini başlatma kararı benzer bir ruhu esas almaktadır.</p>
+<p>
+Bir ateist olarak, dini liderleri izlemiyorum ama bazen dini liderlerden
+birinin söylediği bir sözü beğendiğimi fark ediyorum.</p>
+
+<h3>“Free Software”'deki “Free” Özgürlük Anlamındadır</h3>
+<p>
+“Free Software” (İngilizce'de “Free” hem özgür hem de ücretsiz anlamlarına
+gelmektedir) ifadesi bazen yanlış anlaşılmaktadır, buradaki “free”
+ifadesinin ücretle bir ilgisi yoktur. Burada “free” ifadesi özgürlükle
+ilgilidir. Bu nedenle, burada özgür yazılımın tanımı.</p>
+
+<p>Aşağıdaki şartlar yerine getirildiğinde, sizin gibi belirli bir kullanıcı
+için, bir program özgür bir yazılımdır:</p>
+
+<ul>
+ <li>Programı herhangi bir amaçla, istediğiniz gibi çalıştırma özgürlüğüne
+sahipseniz.</li>
+
+ <li>İhtiyaçlarınıza uygun olacak şekilde programı değiştirme özgürlüğüne
+sahipseniz. (Bu özgürlüğü, uygulamada etkin hale getirmek için, kaynak
+koduna erişebilmelisiniz, çünkü kaynak kodu olmaksızın bir programda
+değişiklikler yapmak aşırı zordur.)</li>
+
+ <li>Kopyaları ücretsiz olarak ya da belirli bir ücret karşılığında yeniden
+dağıtma özgürlüğüne sahipseniz.</li>
+
+ <li>Toplumun gelişmelerden faydalanmasını sağlamak için, programın değiştirilmiş
+sürümlerini dağıtma özgürlüğüne sahipseniz.</li>
+</ul>
+<p>
+“Özgür” (Free) özgürlüğe atıf yaptığı ve fiyata atıf yapmadığı için,
+kopyaların ve özgür yazılımın satılması arasında bir çatışma
+yoktur. Gerçekte, kopyaları satma özgürlüğü çok önemlidir: CD-ROM’larda
+satılan özgür yazılım koleksiyonları, toplum için önemlidir ve bunların
+satılması, özgür yazılımın gelişimi için gerekli paranın toplanması için
+önemlidir. Bu nedenle, insanların bu koleksiyonlara ekleyemediği bir program
+özgür yazılım değildir.</p>
+<p>
+“Özgür”ün (Free kelimesinin İngilizce'deki) anlam belirsizliğinden dolayı,
+insanlar uzun süre alternatif bir ifade arayışına girmiştir ancak hiç kimse
+uygun bir alternatif bulamamıştır. İngiliz Dili, başka herhangi bir dilden
+daha fazla sözcüğe ve nüansa sahiptir ancak özgürlükteki gibi “özgür”
+anlamına gelen basit, belirsizlikten uzak bir sözcüğü içermemektedir,
+“zincirsiz” anlamca en yakın gelen sözcüktür. “Özgür bırakılmış”, “özgürlük”
+ve “açık” yanlış bir anlama ya da başka bazı dezavantajlara sahiptir.</p>
+
+<h3>GNU Yazılımı ve GNU Sistemi</h3>
+<p>
+Bütün bir sistem geliştirmek çok büyük bir projedir. Sonuca ulaşmak için,
+her mümkün olduğunda, özgür yazılımın mevcut parçalarını uyarlamaya ve
+kullanmaya karar verdim. Örneğin, başlangıçta temel metin biçimlendirici
+olarak TeX’i kullanmaya karar verdim, GNU için başka bir pencere sistemi
+yazmak yerine X Window Sistemini kullanmaya karar verdim.</p>
+<p>
+Bu kararlar ve benzeri nedenlerden dolayı, GNU sistemi tüm GNU yazılımının
+koleksiyonuyla aynı değildir. GNU sistemi, GNU yazılımı olmayan, kendi
+amaçları için diğer insanlar ve projeler tarafından geliştirilen ancak özgür
+yazılım oldukları için kullanabildiğimiz programları içerir.</p>
+
+<h3>Projenin Başlatılması</h3>
+<p>
+1984 yılının Ocak ayında MIT’deki görevimden ayrıldım ve GNU yazılımını
+geliştirmeye başladım. MIT’den ayrılmam gerekliydi, çünkü MIT’nin GNU’nun
+özgür yazılım olarak dağıtımını kısıtlamasını istemiyordum. Ekipte
+kalsaydım, MIT bu çalışmayı sahiplenebilirdi ve kendi dağıtım kurallarını
+dayatabilirdi ve hatta bu çalışmayı özel mülk yazılım paketine
+dönüştürebilirdi. Çalışmaların sonuçsuz kalmasını ve başarısız olmasını
+istemiyordum, amacım yeni bir yazılım paylaşım topluluğu oluşturmaktı.</p>
+<p>
+Bununla birlikte, o zamanlarda MIT YZ Laboratuvarının başında bulunan
+Profesör Winston, beni, kibarca laboratuvarın olanaklarını kullanmaya devam
+etmem yönünde teşvik etti.</p>
+
+<h3>İlk Adımlar</h3>
+<p>
+GNU Projesine başlamadan kısa süre önce, VUCK olarak da bilinen Özgür
+Üniversite Derleyici Kitini duymuştum. (Hollanda dilinde “özgür” kelimesi
+<em>v</em> harfi ile yazılmaktadır) Bu, C ve Pascal dahil olmak üzere çok
+sayıda dili kontrol etmek ve çok sayıdaki hedef makineyi desteklemek için
+tasarlanmış bir derleyiciydi. GNU’nun bunu kullanıp kullanamayacağını sormak
+için yazarına yazdım.</p>
+<p>
+Alaycı bir yanıt yazdı, üniversitenin özgür olduğunu ancak derleyicinin
+özgür olmadığını söyledi. Bu nedenle, GNU Projesi için ilk programımın
+çok-dilli çok platformlu bir derleyici olmasına karar verdim.</p>
+<p>
+Tüm derleyiciyi kendi kendime yazma ihtiyacımı önleme umuduyla, Pastel
+derleyicisine ilişkin kaynak kodu edindim, Pastel derleyicisi, Lawrence
+Livermore Laboratuarında geliştirilmiş çok-platformlu bir
+derleyiciydi. Kendisinin de yazılmış olduğu, Pascal'ın sistem programlama
+dili olarak tasarlanmış genişletilmiş bir sürümünü destekliyordu. Bir C ön
+ucu [:front-end] ekledim ve Motorola 68000 bilgisayarına yüklemeye
+başladım. Derleyicinin megabaytlarca yığıt [:stack] alanına ihtiyaç
+duyduğunu ve mevcut 68000 Unix sisteminin yalnızca 64k’ya izin verdiğini
+fark ettiğimde bundan vazgeçtim.</p>
+<p>
+Daha sonra, Pastel derleyicisinin tüm giriş dosyasını bir sözdizim ağacına
+ayrıştırarak çalıştığını, tüm sözdizim ağacını bir &ldquo;yönerge&rdquo;
+zincirine dönüştürdüğünü ve daha sonra, herhangi bir depolama alanını
+boşaltmaksızın tüm çıkış dosyasını ürettiğini fark ettim. Bu noktada, yeni
+bir derleyici yazmam gerektiği sonucuna vardım. Bu yeni derleyici şimdi
+<abbr title="GNU Compiler Collection">GCC</abbr> olarak bilinmektedir;
+içinde Pastel derleyicisi kullanılmamaktadır ancak yazmış olduğum C ön ucunu
+uyarlamayı ve kullanmayı sağladım. Ancak bunu birkaç yıl sonra
+gerçekleştirdim; ilk olarak, GNU Emacs üzerinde çalıştım.</p>
+
+<h3>GNU Emacs</h3>
+<p>
+1984 yılının Eylül ayında GNU Emacs üzerinde çalışmaya başladım ve 1985
+yılında, GNU Emacs kullanılabilir olmaya başladı. Bu, düzenleme işlemleri
+için Unix sistemlerini kullanmaya başlamamı olanaklı kıldı; vi ya da ed’i
+kullanmayı öğrenme konusunda bir ilgim yoktu, o zamana kadar düzenleme
+işlemlerimi diğer makineler üzerinde gerçekleştirmiştim.</p>
+<p>
+Bu noktada, insanlar, GNU Emacs’i kullanmayı istediler, bu durum da GNU
+Emacs’in nasıl dağıtılacağı sorusunu gündeme getirdi. Tabi ki, GNU Emacs’i,
+kullandığım MIT bilgisayarındaki ftp sunucusuna, anonim olarak
+erişilebilecek şekilde koydum. (Bu bilgisayar, başka bir deyişle,
+prep.ai.mit.edu, bu nedenle temel GNU ftp dağıtım bölgesi haline geldi;
+birkaç yıl sonra devreden çıkarıldıktan sonra, alan adını yeni sunucumuza
+yönlendirdik) Ancak, bu zaman zarfında, ilgili insanların birçoğu İnternette
+değildi ve ftp ile bir kopyasını alamadı. Bu nedenle, şu soru ortaya çıktı:
+onlara ne diyecektim?</p>
+<p>
+Şöyle diyebilirdim: &ldquo;Ağ üzerinde olan ve sizin için bir kopya alacak
+olan bir arkadaşınızı bulun&rdquo;. Ya da orijinal PDP-10 Emacs’ta yaptığımı
+yapacaktım: &ldquo;Bana bir teyp ve <abbr title="Self-addressed Stamped
+Envelope">SASE</abbr> gönderin ve ben de size üzerinde Emacs olacak şekilde
+bunu size geri göndereyim.&rdquo; Ama işsizdim ve özgür yazılımdan para
+kazanmanın yollarını arıyordum. Bu nedenle, $150 karşılığında isteyen
+herkese bir teyp gönderebileceğimi duyurdum. Bu şekilde, özgür yazılım
+dağıtım işine başladım, böylece, günümüzde Linux-tabanlı GNU sistemlerini
+dağıtan firmalar için öncü oldum.</p>
+
+<h3>Bir program her kullanıcı için özgür müdür?</h3>
+<p>
+Bir program yazarının elinden çıktığında özgür yazılımsa, bu, programın
+kopyasına sahip herkes için mutlaka özgür yazılım olacağı anlamına
+gelmez. Örneğin, <a
+href="/philosophy/categories.html#PublicDomainSoftware">kamuya ait
+yazılım</a> (telif hakkına sahip olmayan yazılım) özgür yazılımdır; ancak
+herkes, bunun özel mülk değiştirilmiş bir sürümünü oluşturabilir. Benzer
+şekilde, birçok özgür program telif hakkına sahiptir ancak değiştirilmiş
+özel mülk sürümlere izin veren basit izin lisansları altında dağıtılmıştır.</p>
+<p>
+Bu problemin faydacı örneği, X Window Sistemidir. Bu sistem, MIT tarafından
+geliştirilmiş ve bir izin lisansıyla özgür yazılım olarak yayınlanmış olup,
+çeşitli bilgisayar firmaları tarafından benimsenmiştir. Bu firmalar,
+yalnızca ikili [:binary] biçimde özel mülk Unix sistemlerine X’i eklemiş ve
+aynı anlaşma ile kapsanmıştır. X’in bu kopyaları, bundan böyle Unix’in
+olduğundan daha fazla özgür yazılım değildir.</p>
+<p>
+X Window Sisteminin geliştiricileri bunu bir problem olarak görmemişler , bu
+durumun meydana gelmesini beklemişlerdir. Hedefleri özgürlük değildi,
+yalnızca “başarıydı” ve başarı “fazla sayıda kullanıcıya sahip olmak” olarak
+tanımlanmaktaydı. Kullanıcıların özgürlüğe sahip olup olmamaları umurlarında
+değildi, tek istedikleri çok sayıda kullanıcıya sahip olmaktı.</p>
+<p>
+Bu durum, “Bu program özgür mü?” sorusuna farklı yanıtlar veren iki farklı
+özgürlük derecesi hesaplama yönteminin olduğu bir paradoks durumuna neden
+olmaktadır. MIT sürümünün dağıtım terimleri cinsinden sağlanan özgürlük
+derecesini esas alarak değerlendirme yaptıysanız, X’in özgür yazılım
+olduğunu söyleyebilirsiniz. Ancak, X’in ortalama kullanıcısının özgürlüğünü
+ölçerseniz, o zaman Özel mülk yazılım olduğunu söylemeniz gereklidir. Birçok
+X kullanıcısı, Unix sistemleriyle birlikte verilen özel mülk sürümleri
+kullanmaktadır, özgür sürümü kullanmamaktadır.</p>
+
+<h3>Copyleft ve GNU GPL</h3>
+<p>
+GNU’nun hedefi yalnızca popüler olmak değil kullanıcılara özgürlük de
+sağlamaktır. Bu nedenle, GNU yazılımının özel mülk yazılıma dönüştürülmesini
+önleyen dağıtım terimlerini kullanmamız gereklidir. Kullandığımız yöntem
+copyleft yöntemidir. (1)</p>
+<p>
+Copyleft, telif hakkı kanununu kullanır ancak genel amacının tersine hizmet
+etmesi için onu ters yüz eder: yazılımı özel hale getirmek yerine, yazılımı
+özgür tutmanın bir aracı haline gelir.</p>
+<p>
+Copyleft’in temel fikri, herkese, programı çalıştırma, değiştirme,
+değiştirilmiş sürümleri dağıtma hakkını vermek, ancak özel kısıtlamalar
+ekleme iznini vermemektir. Bu nedenle, “özgür yazılımı” tanımlayan önemli
+özgürlükler, yazılımın kopyasına sahip herkes için mevcuttur; bu, geri
+alınamaz bir haktır.</p>
+<p>
+Etkin bir copyleft için, değiştirilmiş sürümler de özgür olmalıdır. Bu,
+yayınlanırsa, bizimkileri esas alan çalışmaların, topluluğumuz için
+erişilebilir olmasını sağlar. Programcı olarak çalışan kimseler GNU
+yazılımını değiştirmek için gönüllü olduklarında, copyleft, “Bu
+değişiklikleri paylaşamazsın çünkü programın özel mülk sürümünü oluşturmak
+için bu değişiklikleri kullanacağım” denmesini önler.</p>
+<p>
+Programın her kullanıcısı için özgürlüğü sağlamak istersek, değişikliklerin
+özgür olması gerektiğine ilişkin şart önemlidir. X Window Sistemini
+özelleştiren firmalar, genellikle X Window’u sistemlerine ve donanımına
+taşımak için bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikler X’in üstün
+derecesiyle karşılaştırıldığında küçüktü ancak önemsiz
+değildi. Değişikliklerin yapılması kullanıcıların özgürlüklerinin inkâr
+edilmesine ilişkin bir özürse, herkesin bu bahaneden yararlanması kolaydır.</p>
+<p>
+İlgili bir konu da özgür bir programın özgür olmayan kodla
+birleştirilmesidir. Bu gibi bir birleşim özgürlükten uzak olacaktır; özgür
+olmayan kısım için eksik olan özgürlükler bütün için de eksik olacaktır. Bu
+gibi birleşimlere izin verilmesi, bir gemiyi batırmaya yetecek büyüklükte
+deliklerin açılmasına neden olur. Bu nedenle, copyleft için önemli bir şart
+bu deliği tıkamaktır: copyleft edilmiş bir programla birleştirilmiş ya da bu
+gibi bir programa eklenmiş herhangi bir şey, birleştirilmiş daha büyük
+sürümün de özgür ve copyleft olmasını gerektirecektir.</p>
+<p>
+Birçok GNU yazılımı için kullandığımız copyleft’in özel gerçekleştirimi, GNU
+Genel Kamu Lisansı ya da kısaca GNU GPL’dir. Bazı özel durumlarda ve
+ortamlarda kullanılan diğer copyleft tipleri de mevcuttur. GNU kullanım
+kılavuzu da copyleft edilir ancak çok daha basit bir copyleft tipi
+kullanırlar çünkü GNU GPL’nin karmaşıklığı kılavuzlar için gerekmez. (2)</p>
+<p>
+(1) 1984 ya da 1985 yılında, Don Hopkins (hayal gücü çok geniş olan bir
+adam) bana bir mektup gönderdi. Mektubunda birçok komik şey yazıyordu, şu da
+bunlardan biriydi: “Copyleft , tüm hakları ters çevrilmiştir”. “Copyleft”
+sözcüğünü o zamanlar geliştirmekte olduğum dağıtım kavramını adlandırmak
+için kullanmıştım.</p>
+
+<p>
+(2) Şimdi belgeleme için <a href="/licenses/fdl.html">GNU Özgür Belgeleme
+Lisansı</a>nı kullanıyoruz.</p>
+
+<h3>Özgür Yazılım Vakfı</h3>
+
+<p>Emacs’ın kullanımına ilişkin ilgi arttıkça, başka insanlar GNU Projesine
+dahil oldular ve o zaman yeniden destek almamızın zamanının geldiğine karar
+verdik. Böylece 1985 yılınca özgür yazılım geliişimi için vergiden muaf bir
+hayır kurumu olan <a href="http://www.fsf.org/">Özgür Yazılım Vakfını</a>
+(FSF) kurduk. <abbr title="Free Software Foundation">FSF</abbr> ayrıca Emacs
+bant dağıtım işini de ele aldı; daha sonra, banda diğer özgür yazılımları
+(hem GNU hem de GNU-olmayan) ekleyerek ve özgür kılavuzları satarak bu işi
+genişletti.</p>
+
+<p>FSF'nin gelirlerinin çoğu özgür yazılımın ve ilgili diğer hizmetlerin
+satışından gelmektedir (hepsi de yeniden dağıtma ve değiştirme
+özgürlüklerine sahip kaynak kod CD-ROMları, çalıştırılabilir dosya içeren
+CD-ROMlar, güzel basılmış kılavuzlar), ve Deluxe Dağıtımlarını (burada sizin
+seçeceğiniz dağıtım için tüm özgür yazılım koleksiyonu yer alıyor)
+satmaktadır. Günümüzde FSF hala <a href="http://shop.fsf.org/"> kılavuzlar
+ve diğer gereçlerisatsa da</a>, gelirlerinin büyük bir kısmını üyelerinin
+aidatlarından sağlıyor. FSF'ye <a href="http://fsf.org/join">fsf.org</a>
+bağlantısından üye olabilirsiniz.</p>
+
+<p>Özgür Yazılım Vakfı çalışanları bazı GNU yazılım paketlerini yazmış ve
+ellerinde tutmuştur. Bunlardan tanınmış iki tanesi C kütüphanesi ve kabuktur
+(shell). GNU C kütüphanesi, GNU/Linux sisteminde çalışan her programın Linux
+ile haberleşmek için kullandığı şeydir. Özgür Yazılım Vakfında çalışan
+Roland McGrath tarafından geliştirilmiştir. Birçok GNU/Linux sisteminde
+kullanılan kabuk <abbr title="Bourne Again Shell">BASH</abbr>’tır, Bourne
+Again Shell (1), bu kabuk, FSF çalışanı olan Brian Fox tarafından
+geliştirilmiştir.</p>
+
+<p>Bu programların geliştirilmesini destekledik çünkü GNU Projesi yalnızca
+araçlar ya da bir geliştirme ortamı hakkında değildi. Hedefimiz tam bir
+işletim sistemiydi ve bu programlar söz konusu hedef için gerekliydi.</p>
+
+<p>(1) “Bourne again Shell” “Bourne Shell” adı üzerinde bir şakadır, bu,
+Unix’teki genel kabuktur.</p>
+
+<h3>Özgür Yazılım Desteği</h3>
+
+<p>Özgür yazılım felsefesi, bazı yaygın ticari uygulamayı reddeder ancak
+ticarete karşı değildir. İşyerleri kullanıcıların özgürlüğüne saygı
+duyduğunda, onlara başarı dileriz.</p>
+
+<p>Emacs’ın kopyalarının satılması, bir çeşit özgür yazılım ticaretini
+gösterir. FSF bu işi devraldığında, geçimimi sağlamak için başka bir yol
+gerekti. Geçimimi, geliştirmiş olduğum özgür yazılıma ilişkin hizmetlerin
+satılmasıyla sağladım. Bu, GNU Emacs’ın nasıl programlanacağı ve GCC’nin ve
+yazılım gelişiminin nasıl uyarlanacağı (çoğunlukla GCC’yi yeni platformlara
+taşıyan) gibi konular için eğitim vermeyi de içermektedir.</p>
+
+<p>Günümüzde özgür yazılım ticaretinin bu tiplerinin her biri belirli sayıda
+kurum tarafından uygulanmaktadır. Bazıları, CD-ROM üzerinde özgür yazılım
+koleksiyonları dağıtmaktadır; diğerleri, çeşitli seviyelerde destek
+satmaktadır, bu destek: kullanıcı sorularının yanıtlanması, sorunların
+giderilmesi ve büyük ve yeni özelliklerin eklenmesini içerir. Yeni özgür
+yazılım ürünlerinin başlatılmasını esas alan özgür yazılım firmalarını
+görmeye başladık bile.</p>
+
+<p>Yine de dikkatli olun, kendilerini &ldquo;açık kaynak&rdquo; terimiyle
+ilişkilendiren bazı firmalar, özgür yazılımla çalışan özgür olmayan yazılımı
+esas almaktadır. Bunlar özgür yazılım firmaları değildir, bunlar, özel mülk
+yazılım firmalarıdır, ürünleri kullanıcıları özgürlükten
+uzaklaştırmaktadır. Onlar bu progrmları &ldquo;katma değerli paketler&rdquo;
+olarak adlandırırlar, bu terim benimsememizi istedikleri değerleri yansıtır:
+özgürlükten önce kazanç. Özgürlüğe daha çok değer veriyorsak, bunları
+&ldquo;özgürlüğü eksiltilmiş&rdquo; ürünler olarak adlandırmalıyız.</p>
+
+<h3>Teknik hedefler</h3>
+
+<p>GNU’nun temel hedefi, özgür yazılımı sağlamaktır. GNU’nun UNIX’e göre teknik
+bir avantajı olmasa da, sosyal bir avantajı vardır, kullanıcıların birlik
+olmasına imkân verir ve etik bir avantajı vardır, kullanıcıların özgürlüğüne
+saygı duyar.</p>
+
+<p>Ancak iyi uygulamaların bilinen standartlarının çalışmaya uygulanması
+doğaldı, örneğin rastgele sabit büyüklükteki sınırları önlemek için veri
+yapılarının dinamik olarak tahsis edilmesi ve anlamlı olan her yerde mümkün
+olan tüm 8-bitli kodların kontrol edilmesi gibi.</p>
+
+<p>Ek olarak, 16-bit makineleri (GNU sistemi tamamlandığında, 32-bit makineler
+geçerli olacaktır) desteklememeye ve megabaytı geçmedikçe bellek kullanımını
+azaltmak için çaba göstermemeye karar vererek Unix’in küçük bellek büyüklüğü
+üzerine odaklanmasını reddettik. Çok büyük dosyalarla işlem yapılmasının çok
+önemli olmadığı programlarda, programcıların, tüm giriş dosyasını çekirdekte
+okumasını, daha sonra içeriğini I/O konusunda tedirginliğe kapılmaksızın
+taramasını sağladık.</p>
+
+<p>Bu kararlar, birçok GNU programının Unix benzerlerini, güvenilirlik ve hız
+açısından geçmesini mümkün kılmıştır.</p>
+
+<h3>Bağışlanan Bilgisayarlar</h3>
+
+<p>GNU Projesinin ünü arttıkça, insanlar, üzerlerinde Unix çalışan makinelerini
+projeye bağışlamaya başladı. Bunlar çok yararlıydı çünkü GNU’nun
+bileşenlerini geliştirmenin en kolay yolu, bunu bir Unix sistemi üzerinde
+gerçekleştirmek ve söz konusu sistemin bileşenlerini birer birer
+değiştirmekti. Ancak bu durum etik bir sorunu ortaya çıkardı: Unix’in bir
+kopyasına sahip olmamız doğru mudur.</p>
+
+<p>Unix, özel mülk bir yazılımdı (hâlâ da öyledir) ve GNU Projesinin felsefesi,
+özel mülk yazılım kullanmamamız gerektiğini söyler. Ancak, aynı mantık
+uygulandığında şu sonuca varılır: kendini korurken şiddet uygulanabilir,
+insanların özel mülk paketi kullanmalarını durdurmasına yardımcı olan özgür
+programı kullanabilmek için özel mülk paketin kullanılması mantıklıdır.</p>
+
+<p>Savunulabilir bir durum olmasına rağmen, bu durum yine de kötü bir
+durumdur. Günümüzde, Unix’in hiçbir kopyasına sahip değiliz çünkü bu
+kopyaların yerine özgür işletim sistemlerini yerleştirdik. Bir makinenin
+işletim sistemini özgür bir işletim sistemiyle değiştiremediysek, bunun
+yerine makineyi değiştirirdik.</p>
+
+<h3>GNU Görev Listesi</h3>
+
+<p>GNU Projesi ilerledikçe ve artan sayıda sistem bileşeni bulundukça ya da
+geliştirildikçe, artık kalan eksiklerin bir listesinin yapılması yararlı bir
+hale geldi. Eksik parçaları yazmak için geliştiricileri işe almaktaydık. Bu
+liste, GNU Görev Listesi olarak bilinmeye başladı. Eksik Unix bileşenlerine
+ek olarak, gerçekten tam bir sistemin sahip olmasının gerekli olduğunu
+düşündüğümüz diğer yararlı yazılım ve belgeleme projelerini listeledik.</p>
+
+<p>Günümüzde (1), GNU Görev Listesinde ancak birkaç tane Unix bileşeni
+kalmıştır, bu işler (birkaç tane önemsiz iş hariç olmak üzere)
+gerçekleştirilmiştir. Ancak, liste, bazılarının “uygulamalar” olarak
+adlandırabildiği projelerle doludur. Dar bir kullanıcı grubundan daha
+fazlasını gerektiren herhangi bir program, işletim sistemine eklenecek
+yararlı bir birimdir.</p>
+
+<p>Oyunlar bile görev listesine dahildir ve başlangıçtan beri durum
+böyledir. Unix’te oyunlar vardı, bu nedenle doğal olarak GNU’da da
+olmalıydı. Ancak oyunlar için uyumluluk söz konusu değildi, bu nedenle,
+Unix’in sahip olduğu oyun listesini izlemedik. Bunun yerine, kullanıcıların
+sevebildiği farklı oyun tipi çeşitlerini listeledik.</p>
+
+<p>(1) Bu 1998'de yazıldı. 2009'da artık uzun bir görev listesi
+tutmuyoruz. Topluluk o kadar hızlı özgür yazılım geliştiriyor ki hepsini
+bile takip edemiyoruz. Bunun yerine Yüksek Öncelikli Projelerin bir listesi
+var, insanları daha çok yazmaya teşvik etmek istediğimiz çok daha kısa bir
+projeler listesi.</p>
+
+<h3>GNU Kütüphane GPL</h3>
+
+<p>GNU C kütüphanesi, GNU Kütüphane Genel Kamu Lisansı (1) olarak adlandırılan
+ve özel mülk yazılımla kütüphane arasında bağlantı kurma iznini sağlayan
+özel bir copyleft tipini kullanmaktadır. Bu istisnai durumun nedeni nedir?</p>
+
+<p>Bu bir ilke sorunu değildir; özel mülk yazılım ürünlerinin kodumuzu içermesi
+konusunda yetkilendirilmesini söyleyen bir ilke yoktur. (Bizimle paylaşmayı
+reddeden bir projeye niye katılalım?) C kütüphanesi ya da herhangi bir
+kütüphane için LGPL kullanılması bir strateji hususudur.</p>
+
+<p>C kütüphanesi genel bir işi başarmıştır; özel mülk her sistem ya da
+derleyici bir C kütüphanesine sahiptir. Bu nedenle, C kütüphanemizi yalnızca
+özgür yazılıma açık kılmak özgür yazılıma hiçbir avantaj sağlamayacaktır, bu
+yalnızca kütüphanemizin kullanımını engelleyecektir.</p>
+
+<p>Bir sistem bu kurala uymayan bir durumdur: GNU sisteminde (ve bu,
+GNU/Linux’ı içerir) GNU C kütüphanesi, tek C kütüphanesidir. Böylece, GNU C
+kütüphanesinin dağıtım terimleri, GNU sistemi için özel mülk bir programın
+derlenmesinin mümkün olup olmadığını belirler. GNU sistemi üzerinde özel
+mülk uygulamalara izin vermek için etik bir neden yoktur ancak stratejik
+açıdan, onlara imkân vermemek, özgür uygulamaların geliştirilmesini
+cesaretlendirmekten ziyade GNU sisteminin kullanımına yönelik cesareti
+kıracaktır. Bu, GPL Kütüphane kullanımının C kütüphanesi için iyi bir
+strateji olmasının nedenidir.</p>
+
+<p>Diğer kütüphaneler için, stratejik karar her duruma özgü bir şekilde
+oluşturulmalıdır. Bir kütüphane belirli program tiplerinin yazılmasına
+yardımcı olan özel bir işi gerçekleştirdiğinde, o zaman bunu GPL altında
+yayarak sadece özgür programlarda kullanımını sınırlandırmak diğer özgür
+yazılım geliştiricilerine yardımcı olmanın bir yolu olacaktır, bu da özel
+mülk yazılıma karşı onlara bir avantaj sağlayacaktır.</p>
+
+<p>GNU Readline’ı değerlendirelim, bu, BASH için komut satırının düzenlenmesini
+sağlayan bir kütüphanedir. Readline, sıradan GNU GPL altında yayılır, GPL
+kütüphane altında dağıtılmaz. Bu muhtemelen Readline’ın kullanım miktarını
+azaltır ancak bizim için bir kayıp yoktur. Bu arada, özgür yazılım için en
+azından bir tane yararlı uygulama belirli olarak gerçekleştirilmiştir
+böylece Readline kullanılabilir ve bu, toplum için gerçek bir kazançtır.</p>
+
+<p>Özel mülk yazılım geliştiricileri, paranın sağladığı avantajlara sahiptir;
+özgür yazılım geliştiricilerinin, birbirleri için avantajlı durumlar
+oluşturması gerekir. Umarım, günün birinde özel mülk yazılımlar için eşleri
+olmayan GPL ile lisanslanmış geniş kütüphane kolleksiyonlarına sahip
+olacağız, bu kütüphaneler yeni özgür yazılımlar için inşa birimlerini
+oluşturacak ve daha fazla özgür yazılım geliştirmesi için önemli bir avantaj
+sağlayacaklar.</p>
+
+<p>(1) Bu lisans şimdi GNU Kısıtlı Genel Kamu Lisansı adını almıştır,
+kütüphanelerin onu kullanması gerektiği fikrini vermemek için. Ayrıntılı
+bilgi için <a href="/philosophy/why-not-lgpl.html">Bir sonraki kütüphaneniz
+için neden Kısıtlı GPL kullanmamalısınız</a> yazısına bakabilirsiniz.</p>
+
+<h3>Arzuyu kaşımak?</h3>
+<p>
+Eric Raymond, “Her iyi yazılım çalışması, geliştiricinin kişisel ve güçlü
+bir arzusunun ortaya çıkmasıyla başlar” der. Bu söz bazı durumlarda doğrudur
+ancak GNU yazılımının birçok esas parçası tam bir özgür işletim sistemine
+sahip olmak için geliştirilmiştir. Bunlar, bir bakış açısından ve bir
+plandan gelmektedir, bir dürtüden değil.</p>
+<p>
+Örneğin, GNU C kütüphanesini geliştirdik çünkü Unix-benzeri bir sistem bir C
+kütüphanesine, ihtiyaç duyar, Bourne Again Shell’i (BASH) geliştirdik çünkü
+Unix-benzeri bir sistem bir kabuğa ihtiyaç duyar ve Unix-benzeri bir sistem
+bir tar programına ihtiyaç duyduğu için GNU tar’ı geliştirdik. Kendi
+programlarım için de aynısı geçerlidir: GNU C derleyicisi, GNU Emacs, GDB ve
+GNU Make.</p>
+<p>
+Bazı GNU programları özgürlüğümüze ilişkin bazı tehditlerle başa çıkmak için
+geliştirilmiştir. Bu nedenle, Compress programının yerine geçmesi için
+gzip’i geliştirdik, bu program, <abbr title="Lempel-Ziv-Welch">LZW</abbr>
+patentlerinden dolayı kayıptır. LessTif’i geliştirdik ve yakın zamanda
+belirli özel mülk kütüphaneler nedeniyle oluşan problemleri halletmek için
+<abbr title="GNU Network Object Model Environment">GNOME</abbr> ve Harmony’i
+başlattık (aşağıdaki “özgür olmayan kütüphaneler” bölümüne bakınız). Özgür
+olmayan gözde şifreleme yazılımının yerine geçmesi için GNU Gizlilik
+Kılavuzunu geliştirmekteyiz çünkü kullanıcılar gizlilik ve özgürlük arasında
+bir tercih yapmak zorunda kalmamalıdır.</p>
+<p>
+Tabi ki, bu programları yazan insanlar çalışmayla ilgilenmeye başlamıştır ve
+kendi ihtiyaçları ve çıkarları için, çeşitli insanlar tarafından bunlara
+birçok özellik eklenmiştir. Ancak programların var olma nedeni bu değildir.</p>
+
+<h3>Beklenmedik gelişmeler</h3>
+<p>
+GNU Projesinin başlangıcında, tüm GNU sistemini geliştirebileceğimizi ve
+daha sonra bir bütün olarak yayınlayabileceğimizi hayal etmiştim. Ancak
+durum böyle olmadı.</p>
+<p>
+GNU sisteminin her bir bileşeni bir Unix sisteminde gerçekleştirildiği için,
+bütün bir GNU sisteminin var olmasından çok önce her bir bileşen Unix
+sistemlerinde çalışabilmeliydi. Bu programların bazıları gözde hale geldi ve
+kullanıcılar, bunları, çeşitli uyumsuz Unix sürümlerine ve bazen de diğer
+sistemlere genişletmeye ve taşımaya başladı.</p>
+<p>
+Süreç, bu programların çok daha güçlü olmasını sağladı ve hem maddi destek
+sağladı, hem de destekçileri GNU Projesine çekti. Ancak bu en az özellikli,
+çalışır bir sistemin tamamlanmasını da yıllarca geciktirdi çünkü GNU
+geliştiricilerinin zamanı, birbiri ardına eksik bir bileşenin yazılmasından
+çok, bu bileşenlerin devamlılığının sağlanmasına ve mevcut bileşenlere yeni
+özelliklerin eklenmesine harcandı.</p>
+
+<h3>GNU Hurd</h3>
+<p>
+1990 yılı itibariyle, GNU sistemi hemen hemen tamamlanmıştı; tek temel eksik
+bileşen, çekirdekti. Çekirdeğimizi, Mach’ın en üstünde çalışan sunucu
+süreçleri kümesi olarak gerçekleştirmeye karar verdik. Mach, Carnegie Mellon
+Üniversitesinde ve daha sonra Utah Üniversitesinde geliştirilen bir
+mikro-çekirdektir; GNU Hurd, Mach'ın üstünde çalışan sunucu topluluğudur ve
+Unix çekirdeğinin çeşitli işlemlerini gerçekleştirir. Mach'ın, söz verilmiş
+olduğu gibi özgür yazılım olarak dağıtılmasını beklerken, geliştirmenin
+başlaması gecikti.</p>
+<p>
+Bu tasarımın seçilmesinin bir nedeni, işin en zor kısmı olarak görülen
+aşamadan kaçınılmasıydı: kaynak-seviyesinde bir hata ayıklayıcı [:debugger]
+olmaksızın çekirdek programındaki hataların ayıklanması. İşin bu kısmı
+hâlihazırda Mach’da gerçekleştirilmişti ve GDB ile kullanıcı programları
+olarak Hurd sunucularının hatalarının ayıklanmasını ummuştuk. Ancak bunun
+mümkün kılınması uzun zaman aldı ve birbirine mesaj gönderen çok-kullanımlı
+sunucuların hatalarının ayıklanmasının çok zor olduğu fark edildi. Hurd
+çalışmasının gerçekleştirilmesi yıllara yayıldı.</p>
+
+<h3>Alix</h3>
+<p>
+GNU çekirdeğinin başlangıçta Hurd olarak adlandırılacağı
+düşünülmemekteydi. Orijinal adı Alix’ti, o zamanlar sevgilim olan kadının
+adıydı. Bir Unix sistem yöneticisi olan Alix, Unix sistem sürümleri için
+isminin bir birime verilmesi gerektiğini şaka yollu olarak söylerdi:
+arkadaşlarına, “Benim adımın bir çekirdeğe verilmesi lazım” derdi. Hiçbir
+şey söylemezdim ancak çekirdeğe Alix adını vererek ona sürpriz yapmaya karar
+verdim.</p>
+<p>
+Ancak daha sonra durum değişti. Michael Bushnell (şimdi Thomas), çekirdeğin
+ana geliştiricisi, Hurd adını tercih etti ve Alix’in yalnızca çekirdeğin
+belirli bir kısmının adı olmasına karar verdi, bu kısım sistem çağrılarını
+alan ve Hurd sunucularına mesaj göndererek kontrol eden kısımdır.</p>
+<p>
+Sonunda Alix ve ben ayrıldık ve Alix, adını değiştirdi; bundan bağımsız
+olarak, Hurd tasarımı değiştirildi, böylece C kütüphanesi sunuculara
+doğrudan mesajlar göndermeye başladı ve bu durum Alix bileşeninin tasarımdan
+çıkarılmasına neden oldu.</p>
+<p>
+Ancak bu olaylar meydana gelmeden önce, Alix’in bir arkadaşı, Hurd kaynak
+kodunda Alix ismine rastladı ve Alix’e bunu söyledi. Böylece Alix kendi adı
+verilen çekirdeği öğrenmiş oldu.</p>
+
+<h3>Linux ve GNU/Linux</h3>
+<p>
+GNU Hurd; üretim kullanımı için uygun değildir ve ne olacağını
+bilemeyiz. Yeteneğe dayalı tasarım; doğrudan tasarımın esnekliğinden
+kaynaklanan sorunlara sahiptir ve çözümlerin var olup olmadığı açık
+değildir.</p>
+
+<p>
+GNU Hurd, normal kullanım (production use) için hazır değildi. Neyse ki,
+başka bir çekirdek ortaya çıktı. 1991 yılında, Linus Torvalds Unix’e uyumlu
+bir çekirdek geliştirdi ve bunu Linux olarak adlandırdı. İlk başta özel
+mülktü ama 1992 yılında onu özgür yazılım yaptı; henüz tamamlanmamış GNU
+sistemiyle Linux’un birleşmesi bütün bir özgür işletim sistemine neden
+oldu. (Bunların birleştirilmesi de tabi ki kendi içinde önemli bir
+işti). Günümüzde GNU sisteminin bir sürümünün çalıştırılması Linux
+sayesindedir.</p>
+<p>
+Çekirdek olarak GNU sisteminin Linux’la birleşiminin oluşumunu ifade etmek
+için bu sistemi <a href="/gnu/linux-and-gnu.html">GNU/Linux</a> olarak
+adlandırırız. Lütfen bütün sistemi &ldquo;Linux&rdquo; olarak adlandırma
+hatasına düşmeyin, çünkü bu bizim çalışmamızı başkasına mal etmek
+olur. Lütfen <a href="/gnu/gnu-linux-faq.html"> bizden de eşit derecede söz
+edin</a>.</p>
+
+<h3>Geleceğimizde Ortaya Çıkabilecek Sorunlar</h3>
+<p>
+Geniş özgür yazılım çeşitlerini geliştirmek konusundaki yeteneğimizi
+kanıtladık. Ancak bu, bizim yenilmez ve durdurulamaz olduğumuz anlamına
+gelmemektedir. Çeşitli sorunlar, özgür yazılımın geleceğini belirsiz hale
+getirmektedir; bunların yerine getirilmesi sadık çalışmaları ve sabrı
+gerektirecek ve bu bazen yıllarca sürecektir. Bu, insanların özgürlüklerine
+değer vermeleri ve onu kimsenin almasına izin vermemeleri konusunda
+kararlılık göstermesini gerektirecektir.</p>
+<p>
+Aşağıdaki dört bölüm bu hususları açıklamaktadır.</p>
+
+<h3>Gizli Donanım</h3>
+<p>
+Donanım üreticileri, donanım belirtimlerini sır olarak saklama
+eğilimindedir. Bu durum, Linux’ın ve XFree86’nın yeni bir donanımı
+desteklemesini sağlayan özgür sürücülerin yazılmasını
+zorlaştırmaktadır. Günümüzde bütün özgür sistemlere sahibiz ancak yarının
+bilgisayarlarını destekleyemezsek, yarın bunlara da sahip olamayacağız.</p>
+<p>
+Bu problemle başa çıkmanın iki yolu vardır. Programcılar, donanımı nasıl
+destekleyeceklerini belirlemek için tersine mühendisliği [:reverse
+engineering] gerçekleştirebilir. Geri kalanımız, özgür yazılım tarafından
+desteklenen donanımı seçebilir; sayımız arttıkça, belirtimlerin gizliliği
+kendi kendine terk edilen bir politika haline gelecektir.</p>
+<p>
+Tersine mühendislik önemli bir iştir; bunu üstlenebilecek yeterli
+kararlılığa sahip programcılarımız var mı? Evet, özgür yazılımın bir ilke
+konusu olduğuna ve özgür olmayan sürücülerin dayanılmaz olduğuna dair güçlü
+bir duygu oluşturursak olabilir. Ve çoğumuz özgür sürücüleri kullanmak için
+fazladan para harcarsak ya da hatta biraz fazladan zaman harcarsak? Evet,
+özgürlüğe sahip olma kararlılığı yaygınsa bu olabilir.</p>
+<p>
+(2008 notu: bu konu BIOS'a da genişletilebilir. Özgür bir BIOS vardır, <a
+href="http://www.libreboot.org/">LibreBoot</a>; sorun (bir coreboot dağıtımı
+olan) LibreBoot'un özgür olmayan &ldquo;bloblar&rdquo; olmadan onları
+destekleyebilmesini sağlamak için makine belirtimlerini elde etmektir.)</p>
+
+<h3>Özgür olmayan Kütüphaneler</h3>
+<p>
+Özgür işletim sistemleri üzerinde çalışan özgür olmayan bir kütüphane, özgür
+yazılım geliştiricileri için bir tuzaktır. Kütüphanenin çekici özellikleri
+yemdir; kütüphaneyi kullanırsanız, tuzağa düşersiniz çünkü programınız özgür
+bir işletim sisteminin bir parçası olamaz. (Daha doğrusu, programı dahil
+edebiliriz ancak eksik kütüphane ile <em>çalışmayacaktır</em>). Daha da
+kötüsü, özel mülk kütüphaneyi kullanan bir program gözde hale gelirse,
+şüpheci olmayan diğer programcıları da tuzağa düşürebilir.</p>
+<p>
+Bu probleme ilişkin ilk örnek, 80’lerdeki Motif araç-kitiydi. O zamanlar,
+özgür yazılımların mevcut olmamasına rağmen, daha sonra onlar için Motif
+probleminin oluşacağı açıktı. GNU Projesi buna iki şekilde yanıt verdi: ayrı
+özgür yazılım projelerinin özgür X araç-kiti bilgisayar ekranındaki tuş,
+buton, çubuk gibi unsurlardan her birinin desteklemesini isteyerek ve
+birilerinin Motif için özgür bir yedek hazırlamasını isteyerek. Bu iş yıllar
+aldı; Hungry Programcıları tarafından geliştirilen LessTif, yalnızca 1997’de
+birçok Motif uygulamasını desteklemek için yeterince güçlü hale geldi.</p>
+<p>
+1996 ile 1998 yılları arasında, Qt olarak adlandırılan özgür olmayan başka
+bir Grafiksel Kullanıcı Ara Yüzü (<abbr title="Graphical User
+Interface">GUI</abbr>) araç-kiti kütüphanesi özgür yazılım koleksiyonunda,
+masaüstü <abbr title="K Desktop Environment">KDE</abbr>'de kullanıldı.</p>
+<p>
+Özgür GNU/Linux sistemleri KDE’yi kullanmadı çünkü bu kütüphaneyi
+kullanamazdık. Ancak, sistemlerine özgür yazılımın eklenmesi konusunda
+duyarlı olmayan bazı ticari GNU/Linux sistem dağıtıcıları, sistemlerine
+KDE’yi ekledi, daha fazla özelliğe ancak daha az özgürlüğe sahip bir sistem
+ürettiler. KDE> grubu, daha fazla sayıda programcının Qt’yi kullanmasını
+destekledi ve milyonlarca yeni “Linux kullanıcısı” bununla ilgili bir
+problemin var olduğu fikrine inanmadılar. Bu durum korkutucu görünüyordu.</p>
+<p>
+Özgür yazılım topluluğu probleme iki şekilde yanıt verdi: GNOME ve Harmony.</p>
+<p>
+GNOME, açık adıyla, GNU Network Object Model Environment (GNU Ağ Nesne Model
+Ortamı), GNU’nun masaüstü projesidir. 1997 yılında Miguel de Icaza
+tarafından başlatılmıştır ve Red Hat Software’in desteğiyle
+geliştirilmiştir, GNOME, benzer masaüstü özellikleri sağlamak için
+oluşturulmuştur ancak özgür yazılımları kullanır. Teknik avantajları da
+vardır, yalnızca C++’ı değil, çeşitli dilleri de destekler. Ancak temel
+amacı özgürlüktür: özgür olmayan hiçbir yazılıma ihtiyaç duymaz.</p>
+<p>
+Harmony, uyumlu bir değiştirme kütüphanesidir, Qt’yi kullanmaksızın KDE
+yazılımının çalıştırılmasını mümkün kılmak için tasarlanmıştır.</p>
+<p>
+1998 yılının Kasım ayında, Qt’nin geliştiricileri, bir lisans değişikliğini
+anons etti, bu lisans değişikliğinin gerçekleşmesiyle, Qt özgür yazılım
+haline gelmekteydi. Bundan emin olmanın bir yolu yoktur ancak bana kalırsa
+bu, QT'nin özgür olmamasından kaynaklanan soruna topluluğun verdiği yanıttan
+kaynaklanmaktadır. (Yeni lisans elverişsiz ve eşitlikten uzaktır, bu
+nedenle, Qt’nin kullanımının önlenmesi istenmektedir.)</p>
+<p>
+[not: Eylül 2000'de Qt GNU GPL olarak yayınlanmıştır, bu problem
+çözülmüştür.]</p>
+<p>
+Sonraki özgür olmayan kütüphaneye karşı nasıl bir tepki vereceğiz? Tüm
+topluluk tuzaktan uzak kalmanın gerekliliğini anlayacak mı? Ya da birçoğumuz
+kullanışlılık için özgürlükten vazgeçecek mi ya da büyük bir problem mi
+ortaya çıkacak? Geleceğimiz felsefemize bağlıdır.</p>
+
+<h3>Yazılım Patentleri</h3>
+<p>
+Karşılaştığımız en büyük tehdit yazılım patentlerinden gelmektedir, bu
+patentler, özgür yazılıma yirmi yıla kadar varabilen algoritma ve özellik
+sınırları koyabilir. LZW sıkıştırma algoritma patentleri 1983’te
+uygulanmıştı ve hâlâ uygun şekilde sıkıştırılmış <abbr title="Graphics
+Interchange Format">GIF</abbr>’ler üretmek için özgür yazılımı
+yayınlayamıyoruz. [2009 yılı itibariyle süreleri doldu.] 1998 yılında, bir
+patent grubunun tehdidi altında, <abbr title="MPEG-1 Audio Layer
+3">MP3</abbr> sıkıştırma ses programı üreten özgür bir program dağıtımdan
+kaldırılmıştı. [2017 itibariyle bu patentlerin de süresi doldu, bakın ne
+kadar uzun bekledik.]
+</p>
+<p>
+Patentlerle başa çıkmanın yolları vardır: bir patentin geçersiz olduğuna
+ilişkin bir kanıt araştırabiliriz ve bir işi yapmanın alternatif yollarına
+bakabiliriz. Ancak bu yöntemlerin her biri yalnızca bazen çalışır; bu iki
+yöntem de başarısız olduğunda, patent, tüm özgür yazılımı, kullanıcıların
+istediği birtakım özelliklerden mahrum bırakmaya zorlayabilir. Uzun bir süre
+sonra patentlerin süresi dolar, ama o zamana kadar ne yapacağız?</p>
+<p>
+Özgürlük adına özgür yazılıma değer veren bizim gibi insanlar her durumda
+özgür yazılımla kalacaktır. İşlerimizi hallederken patentli özellikleri
+kullanmayacağız. Ancak teknik açıdan daha üstün olmasını bekledikleri için
+özgür yazılıma değer verenler, patent onu geri tuttuğunda, bunu bir
+başarısızlık olarak adlandırma eğilimindedir. Bu nedenle, yazılım
+geliştirmenin “pazar” modelinin ve özgür yazılımın güvenilirliği ve gücünün
+pratik etkililiği hakkında konuşmak yararlı iken, burada
+durmamalıyız. Özgürlük ve ilke hakkında konuşmalıyız.</p>
+
+<h3>Özgür Belgeleme</h3>
+<p>
+Özgür işletim sistemlerimizdeki en büyük eksiklik yazılımda değildir, en
+büyük eksiklik, sistemlerimize dahil edebildiğimiz iyi özgür belgelerin
+olmamasıdır. Belgeleme, her türlü yazılım paketinin önemli bir parçasıdır;
+önemli bir özgür yazılım paketi iyi bir özgür belgeyle birlikte
+verilmediğinde, bu büyük bir eksiktir. Günümüzde bu gibi eksiklerimiz
+vardır.</p>
+<p>
+Özgür belgeleme, tıpkı özgür yazılım gibi, bir özgürlük konusudur, ücretle
+ilgili değildir. Özgür bir kılavuza ilişkin ölçütler özgür yazılıma ilişkin
+ölçütlere oldukça benzerdir: bu, tüm kullanıcılara belirli özgürlükler
+verilmesi hususudur. Yeniden dağıtıma (ticari satış dahil olmak üzere) izin
+verilmelidir, bu, çevrim-içi olarak ya da kağıt biçiminde olabilir, böylece
+kılavuz, programın her kopyasıyla birlikte verilebilir.</p>
+<p>
+Değiştirmeye ilişkin izin de önemlidir. Genel kural olarak, insanların tüm
+makale ve kitap tiplerini değiştirme iznine sahip olmasının gerekli olduğuna
+inanmıyorum. Örneğin, işlemlerimizi ve görüşlerimizi tanımlayan bu gibi
+makaleleri değiştirmek için izin vermek zorunda olduğumuzu sanmıyorum.</p>
+<p>
+Ancak, özgür yazılımın belgelerinin değiştirilme özgürlüğünün önemli
+olmasının belirli bir nedeni vardır. İnsanlar, yazılımı değiştirme hakkını
+kullandıklarında ve özelliklerine ekleme yaptıklarında ya da özelliklerini
+değiştirdiklerinde, vicdanlı davranır ve özenlilerse kılavuzları da
+değiştireceklerdir, böylece değiştirilmiş programla birlikte doğru ve
+kullanılabilir belgeleri de sağlayacaklardır. Programcıların özenli
+olmalarına izin vermeyen ve işi tanımlamayan özgür olmayan bir kılavuz,
+topluluğun ihtiyaçlarını karşılamaz.</p>
+<p>
+Değişikliklerin nasıl gerçekleştirildiğine ilişkin bazı sınırlamalar hiçbir
+problem oluşturmaz. Örneğin, asıl yazarın telif hakkı uyarısının
+korunmasına ilişkin şartlar, dağıtım ifadeleri ve yazar listesi
+uygundur. Ayrıca değiştirilmiş sürümlerde uyarı bulunmasının gerekli olması
+ve bu kısımların teknik-olmayan başlıkları ele almaları durumunda,
+silinemeyen ya da değiştirilemeyen kısımlara sahip olma konusunda bir
+problem yoktur. Değişikliklerin nasıl gerçekleştirildiğine ilişkin bazı
+sınırlamalar hiçbir problem oluşturmaz. Örneğin, asıl yazarın telif hakkı
+uyarısının korunmasına ilişkin şartlar, dağıtım ifadeleri ve yazar listesi
+uygundur. Ayrıca değiştirilmiş sürümlerde uyarı bulunmasının gerekli olması
+ve bu kısımların teknik-olmayan başlıkları ele almaları durumunda,
+silinemeyen ya da değiştirilemeyen kısımlara sahip olma konusunda bir
+problem yoktur.</p>
+<p>
+Ancak, kılavuzun tüm “teknik” içeriğinin değiştirilmesi ve daha sonra tüm
+genel kanallar üzerinden tüm genel ortamlarda sonucun dağıtılması mümkün
+olmalıdır; aksi takdirde, kısıtlamalar topluluğu engellemektedir, kılavuz
+özgür değildir ve başka bir kılavuza ihtiyaç duyarız.</p>
+<p>
+Özgür yazılım geliştiricileri tam bir özgür belge çeşitliliği oluşturma
+bilincine ve kararlılığına sahip olacak mıdır? Yine, geleceğimiz felsefeye
+bağlıdır.</p>
+
+<h3>Özgürlük Hakkında Konuşmalıyız</h3>
+<p>
+Günümüzde Debian GNU/Linux ve Red Hat Linux gibi GNU/Linux sistemlerinin on
+milyon kullanıcısının var olduğu tahmin edilmektedir. Özgür yazılım öyle
+pratik avantajlar sunmuştur ki, kullanıcılar tamamen uygulamaya ilişkin
+nedenlerden dolayı özgür yazılımı kullanmaktadır, uygulamaktadır.</p>
+<p>
+Bunun iyi sonuçları ortadadır: özgür yazılımın geliştirilmesiyle daha fazla
+ilgilenildiğinde, yazılım işleri için daha fazla müşteri mevcuttur, bu da
+özel mülk yazılım ürünleri yerine ticari özgür yazılımın geliştirilmesi için
+firmaların daha fazla cesaretlendirilmesi için olanak demektir.</p>
+<p>
+Ancak yazılıma olan ilgi yazılımın esas aldığı felsefenin bilincinden daha
+hızlı bir şekilde büyümektedir ve bu durum soruna neden olmaktadır. Yukarıda
+açıklanan sorunlarla ve tehditlerle başa çıkma özelliği, özgürlük için
+direnme isteğine bağlıdır. Topluluğumuzun bu isteğe sahip olduğundan emin
+olmak için, topluluğumuza girdiklerinde yeni kullanıcılara bu fikri yaymamız
+gereklidir.</p>
+<p>
+Ancak bunu yapmakta başarısız olmaktayız: yeni kullanıcıları topluluğumuza
+çekme çabaları, topluluğumuzun temel bilgilerini öğretme çabalarını
+fazlasıyla geride bırakmaktadır. Her ikisini de gerçekleştirmemiz ve iki
+çabayı da dengede tutmamız gereklidir.</p>
+
+<h3>&ldquo;Açık Kaynak&rdquo;</h3>
+<p>
+Yeni kullanıcılara özgürlüğü öğretmek 1998 yılında daha zor hale geldi çünkü
+topluluğun bir kısmı “özgür yazılım” terimi yerine “açık kaynak yazılımı”
+terimini kullanmaya karar verdi.</p>
+<p>
+Bu terimi destekleyen bazıları, “özgür” teriminin “bedava” terimiyle
+karıştırılmasını önlemeyi hedefledi, bu geçerli bir hedefti. Ancak
+diğerleri, özgür yazılım hareketini ve GNU Projesini güdüleyen ilkenin
+ruhunu bir kenara koydu ve bunun yerine yöneticilere ve işyeri
+kullanıcılarına yöneldi, bunların çoğu kârı özgürlüğün, toplumun ve ilkenin
+üstünde tuttu. Bu nedenle, “açık kaynak” konusu, yüksek-kaliteli ve güçlü
+yazılımın gerçekleştirilmesi potansiyeline odaklanmaktadır ancak özgürlük,
+toplum ve ilke fikirlerinden uzak durmaktadır.</p>
+<p>
+“Linux” dergileri bunun açık bir örneğidir, GNU/Linux’la çalışan özel mülk
+yazılım için ilanlarla doludurlar. Sıradaki Motif ya da Qt ortaya
+çıktığında, bu dergiler programcıları bundan uzak durması konusunda uyaracak
+mı yoksa onun için reklam mı yayınlayacaklar?</p>
+<p>
+Ticaretin desteklenmesi topluma birçok şekilde katkı sağlayabilir; diğer her
+şey eşit olduğunda, bu yararlıdır. Ancak özgürlük ve ilke hakkında daha az
+konuşarak desteklerini kazanmak çok kötü sonuçlar doğurabilir; bu, sosyal
+yardımlaşma ve yurttaşların eğitimindeki dengesizlği daha da
+kötüleştirecektir.</p>
+<p>
+“Özgür yazılım” ve “açık kaynak” yaklaşık olarak aynı yazılım kategorisini
+tanımlar ancak yazılım hakkında ve değerler hakkında farklı şeyler
+söyler. GNU Projesi, yalnızca teknolojinin değil özgürlüğün de önemli
+olduğunu ifade etmek için “özgür yazılım” ifadesini kullanmaya devam eder.</p>
+
+<h3>Deneyin!</h3>
+<p>
+Yoda’nın felsefesi (“’Deneme’ yoktur”) iyi ve zekice görünmektedir ancak bu,
+benim için geçerli değildir. İşi yapıp yapamayacağım konusunda tedirginken
+aslında işin çoğunu yaparım ve hedefi gerçekleştirsem bile, hedefi yakalamak
+için yeterli olup olmadığım konusunda emin değilimdir. Ama en azından
+denedim çünkü düşmanım ile şehrim arasında benden başka hiç kimse
+yoktu. Şaşırtıcı bir şekilde, bazen başarılı oldum.</p>
+<p>
+Bazen başarısız oldum; bazı şehirlerim düştü. O zaman tehdit altında olan
+başka bir şehir buldum ve başka bir savaş için hazırlandım. Zaman içinde,
+tehditleri aramayı ve kendimi tehditlerle şehrim arasına koymayı öğrendim ve
+diğer hacker’ların gelip bana katılmaları konusunda çağrı yaptım.</p>
+<p>
+Bugünlerde yalnız değilim. Bana destek olan hacker’ları gördüğümde bir
+rahatlama ve neşe duyuyorum ve bu şehrin, en azından şimdilik,
+dayanabileceğini görüyorum. Ancak tehlike her geçen yıl büyüyor ve şimdi
+Microsoft açık bir şekilde topluluğumuzu hedef aldı. Özgürlüğün geleceğini
+veremeyiz. Teslim olmayalım! Özgürlüğümüzü korumak istiyorsak, her zaman
+hazır olmalıyız.</p>
+
+<div class="translators-notes">
+
+<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't have notes.-->
+ </div>
+</div>
+
+<!-- for id="content", starts in the include above -->
+<!--#include virtual="/server/footer.tr.html" -->
+<div id="footer">
+<div class="unprintable">
+
+<p>Lütfen FSF ve GNU ile ilgili sorularınızı <a
+href="mailto:gnu@gnu.org">&lt;gnu@gnu.org&gt;</a> adresine iletin. FSF ile
+iletişim kurmanın <a href="/contact/">başka yolları</a> da vardır. Lütfen
+çalışmayan bağlantıları ve başka düzeltmeleri veya önerilerinizi <a
+href="mailto:webmasters@gnu.org">&lt;webmasters@gnu.org&gt;</a> adresine
+gönderin.</p>
+
+<p>
+<!-- TRANSLATORS: Ignore the original text in this paragraph,
+ replace it with the translation of these two:
+
+ We work hard and do our best to provide accurate, good quality
+ translations. However, we are not exempt from imperfection.
+ Please send your comments and general suggestions in this regard
+ to <a href="mailto:web-translators@gnu.org">
+
+ &lt;web-translators@gnu.org&gt;</a>.</p>
+
+ <p>For information on coordinating and submitting translations of
+ our web pages, see <a
+ href="/server/standards/README.translations.html">Translations
+ README</a>. -->
+Çevirilerimizde bulmuş olabileceğiniz hataları, aklınızdaki soru ve
+önerilerinizi lütfen <a
+href="mailto:web-translators@gnu.org">bize&nbsp;bildirin</a>.</p><p>Bu
+yazının çeviri düzenlemesi ve sunuşu ile ilgili bilgi için lütfen <a
+href="/server/standards/README.translations.html">Çeviriler BENİOKU</a>
+sayfasına bakın. Bu sayfanın ve diğer tüm sayfaların Türkçe çevirileri
+gönüllüler tarafından yapılmaktadır; Türkçe niteliği yüksek bir <a
+href="/home.html">www.gnu.org</a> için bize yardımcı olmak istiyorsanız, <a
+href="https://savannah.gnu.org/projects/www-tr">çalışma&nbsp;sayfamızı</a>
+ziyaret edebilirsiniz.</p>
+</div>
+
+<!-- Regarding copyright, in general, standalone pages (as opposed to
+ files generated as part of manuals) on the GNU web server should
+ be under CC BY-ND 4.0. Please do NOT change or remove this
+ without talking with the webmasters or licensing team first.
+ Please make sure the copyright date is consistent with the
+ document. For web pages, it is ok to list just the latest year the
+ document was modified, or published.
+
+ If you wish to list earlier years, that is ok too.
+ Either "2001, 2002, 2003" or "2001-2003" are ok for specifying
+ years, as long as each year in the range is in fact a copyrightable
+ year, i.e., a year in which the document was published (including
+ being publicly visible on the web or in a revision control system).
+
+ There is more detail about copyright years in the GNU Maintainers
+ Information document, www.gnu.org/prep/maintain. -->
+<p>Copyright &copy; 1998, 2001, 2002, 2005, 2006, 2007, 2008, 2010, 2014, 2015,
+2017, 2018, 2020 Richard Stallman</p>
+
+<p>Bu sayfa <a rel="license"
+href="http://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0/deed.tr">Creative
+Commons Alıntı-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı</a> altında
+lisanslanmıştır.</p>
+
+<!--#include virtual="/server/bottom-notes.tr.html" -->
+<div class="translators-credits">
+
+<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't want credits.-->
+<p><strong>Çeviriye katkıda bulunanlar:</strong></p>
+<ul>
+
+<li>
+The FLOSS Information &lt;theflossinformation@yandex.com&gt;, 2019.
+2009.
+</li>
+<li>
+T. E. Kalaycı, 2009.
+</li>
+
+<li>
+Çiğdem Özşar, 2009.
+</li>
+
+<li>
+Birkan Sarıfakıoğlu, 2009.
+</li>
+
+<li>
+Serkan Çapkan, 2009.
+</li>
+
+<li>
+İzlem Gözükeleş, 2009.
+</li>
+
+</ul></div>
+
+<p class="unprintable"><!-- timestamp start -->
+Son Güncelleme:
+
+$Date: 2020/07/12 05:29:38 $
+
+<!-- timestamp end -->
+</p>
+</div>
+</div>
+<!-- for class="inner", starts in the banner include -->
+</body>
+</html>