diff options
Diffstat (limited to 'talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html')
-rw-r--r-- | talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html | 1113 |
1 files changed, 1113 insertions, 0 deletions
diff --git a/talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html b/talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html new file mode 100644 index 0000000..5636291 --- /dev/null +++ b/talermerchantdemos/blog/articles/tr/thegnuproject.html @@ -0,0 +1,1113 @@ +<!--#set var="ENGLISH_PAGE" value="/gnu/thegnuproject.en.html" --> + +<!--#include virtual="/server/header.tr.html" --> +<!-- Parent-Version: 1.86 --> + +<!-- This file is automatically generated by GNUnited Nations! --> +<title>GNU Projesi Hakkında - GNU Projesi - Özgür Yazılım Vakfı</title> +<meta http-equiv="Keywords" content="GNU, GNU Projesi, FSF, Özgür Yazılım, Özgür Yazılım Vakfı, Tarihçe" /> + +<!--#include virtual="/gnu/po/thegnuproject.translist" --> +<!--#include virtual="/server/banner.tr.html" --> +<h2>GNU Projesi</h2> + +<p> +yazan <a href="http://www.stallman.org/"><strong>Richard +Stallman</strong></a></p> + +<blockquote> +<p> +Orijinali <em>Açık Kaynaklar</em> kitabında yayınlanmıştır. Richard Stallman +<a href="/philosophy/open-source-misses-the-point.html">hiç bir zaman +“açık kaynak” destekçisi olmamıştır</a>, ancak özgür yazılım +hareketinin fikirlerinin kitapta eksik kalmaması için bu yazıyla kitaba +katkıda bulunmuştur. +</p> +<p> +Neden <a +href="/philosophy/free-software-even-more-important.html">kullandığımız +yazılımın özgür olacağı konusunda ısrar etmek</a> her zamankinden daha +önemli. +</p> +</blockquote> + +<h3>İlk yazılım paylaşma topluluğu</h3> +<p> +1971 yılında <abbr title="Massachusetts Institute of Technology">MIT</abbr> +Yapay Zekâ Laboratuvarında çalışmaya başladığımda, yıllarca varlığını +sürdürmüş bir yazılım paylaşım topluluğunun bir parçası haline +geldim. Yazılımların paylaşılması özel topluluğumuzla sınırlı değildi; bu, +bilgisayar tarihi kadar eskiydi, tariflerin paylaşılmasının aşçılık kadar +eski olması gibi. Ancak bunu çok iyi bir şekilde başardık.</p> +<p> +YZ Laboratuvarı, zamanın en büyük bilgisayarlarından biri olan Digital <abbr +title="Programmed Data Processor">PDP</abbr>-10 için laboratuvar ekibi +hacker’larının tasarladığı ve assembler dilinde yazdığı <abbr +title="Incompatible Timesharing System">ITS</abbr> (Uyuşmaz Zaman Paylaşımlı +Sistem) olarak adlandırılan bir zaman paylaşımlı işletim sistemini +kullanmaktaydı. Bu topluluğun bir üyesi, YZ laboratuvar sistem hacker’ı +olarak, benim görevim bu sistemi daha da geliştirmekti.</p> +<p> +Yazılımımızı “özgür yazılım” olarak adlandırmadık çünkü o zamanlar bu terim +yoktu ancak gerçekte bu özgür yazılımdı. Başka bir üniversiteden ya da +firmadan insanlar programımızı almak ve kullanmak istedikleri zaman, buna +memnuniyetle izin veriyorduk. Birinin pek bilinmeyen ve ilginç bir program +kullandığını görürseniz, her zaman kaynak kodunu görmek istersiniz, böylece +kaynak kodunu okur, değiştirir ya da yeni bir program oluşturmak için, +parçalayıp başka şekilde birleştirirsiniz.</p> +<p> +(1) Yaygın medyada “güvenlik kırıcısı”nı ifade etmek için +“hacker”ın kullanılması kafa karışıklığı yaratır. Biz hacker’lar +bu ifadeyi kabul etmeyiz ve hacker’ın kelime anlamı olarak +“programlamayı seven, oyuncu zekadan veya bunların bir bileşiminden +hoşlanan kimse” tanımını kullanmayı tercih ederiz. <a +href="http://stallman.org/articles/on-hacking.html">Hacking üzerine</a> +başlıklı yazıma bakabilirsiniz.</p> + +<h3>Topluluğun Çöküşü</h3> +<p> +1980’lerin başlarında Digital'in PDP-10 bilgisayarı üretiminin sona +ermesiyle durum büyük ölçüde değişti. 60larda şık ve güçlü olan mimarisi, +80lerde uygun hale gelen daha geniş adres uzaylarına doğal olarak +genişleyemedi. Bunun anlamı ITS'ye yönelik olarak yazılmış olan bütün +programların geçersiz hale gelmesiydi.</p> +<p> +YZ laboratuvarı zaten çökmüştü. 1981 yılında, Symbolics firması YZ +Laboratuvarındaki hacker’ların hemen hemen hepsini işten çıkardı ve bu +topluluk dağıldı. (Steven Levy tarafından yazılan Hackers kitabı bu olayları +anlatmaktadır ve ayrıca bu topluluğa ilişkin açık bir tablo sunmaktadır.) YZ +Laboratuvarı 1982 yılında yeni bir PDP-10 satın aldığında, yöneticileri, +yeni makine üzerinde ITS yerine özgür olmayan bir zaman paylaşımlı sistemi +kullanmaya karar verdi.</p> +<p> +VAX ya da 68020 gibi zamanın modern bilgisayarları kendi işletim +sistemlerine sahipti ancak bu işletim sistemlerinin hiçbiri özgür yazılım +değildi: çalıştırılabilir bir kopya elde etmek için, bir gizlilik anlaşması +imzalamanız gerekliydi.</p> +<p> +Bu, bir bilgisayarın kullanımındaki ilk aşamanın komşunuza yardım etmemeye +söz vermeniz olduğu anlamına geliyordu. Bu duruma göre, bir topluluğun +işbirliği yapması yasaktı. Özel mülk yazılım sahipleri tarafından ortaya +konan kural şuydu: “Komşunuzla bilgi paylaşırsanız siz bir +korsansınız. Herhangi bir değişiklik isterseniz, bu değişikliğin yapılmasını +bizden rica edin.”</p> +<p> +Özel mülk yazılım sosyal sistemi (yazılımı paylaşmanıza ya da değiştirmenize +izin vermeyen sistem) anti-sosyaldir, etik değildir, basitçe ifade edilirse +yanlıştır, bu durum bazı okuyucular için şaşırtıcı olabilir. Ama toplumu +bölen ve kullanıcıları çaresiz bırakan bir sistem hakkında başka ne +söyleyebiliriz? Bu fikri şaşırtıcı bulan okuyucular bu özel mülk yazılım +sosyal sistemini verildiği gibi almış olabilir ya da özel mülk yazılım +işlerinin önerdiği şekilde değerlendirebilir. Yazılım yayıncıları, +insanları, bu konuya yönelik tek bir bakış açısı olduğuna inandırmak için +uzun ve zorlu bir çalışma yürütmüşlerdir.</p> +<p> +Yazılım yayıncıları “” “almak” ya “<a +href="/philosophy/words-to-avoid.html#Piracy">korsanlığı</a> +durdurmak” hakkında konuştukları zaman, gerçekte <em>söyledikleri</em> +şey ikincil öneme sahiptir. Bu ifadelerin gerçek mesajı, ifade edilmeyen +varsayımlardadır; insanların üzerine kafa yormadan bunları kabul etmesi +beklenmektedir. Şimdi bunları inceleyelim.</p> +<p> +Yapılan varsayımlardan biri şudur: Yazılım firmaları yazılımı sahiplenme ve +tüm kullanıcıları üzerinde güce sahip olma gibi sorgulanamayan doğal bir +hakka sahiptir (Bu doğal bir haksa, o zaman topluma ne kadar zarar verdiği +önemli değildir, buna karşı koyamayız.). Amerikan Anayasası ve yasal +geleneği bu görüşe karşı çıkmaktadır; telif hakkı doğal bir hak değildir +ancak telif hakkı kullanıcıların doğal kopyalama hakkını sınırlandıran ve +hükümet tarafından dayatılan yapay bir tekeldir.</p> +<p> +İfade edilmeyen başka bir varsayım, yazılım hakkındaki önemli tek şeyin size +hangi işleri yapmaya izin verdiğidir, biz bilgisayar kullanıcılarının ne tür +topluluklara sahip olmaya izinli olduğumuza aldırmamalıyız.</p> +<p> +Üçüncü bir varsayım, bir firmaya programın kullanıcıları üzerinde güç +sunmazsak, kullanılabilir bir yazılıma sahip olmayacağımızdır (ya da şu ya +da bu belirli işi gerçekleştiren bir programa asla sahip +olamayacağımızdır). Özgür yazılım hareketinin üzerlerine zincir vurmadan da +çok sayıda yararlı yazılım üretebileceğini göstermesinden önce bu varsayım +uygunmuş gibi görünmüş olabilir.</p> +<p> +Eğer bu yaklaşımları kabul etmeyi reddedersek ve bu konuları basit bir +sağduyu ile, kullanıcıları öncelleyerek irdelersek, çok farklı bir sonuca +varırız. Bilgisayar kullanıcıları, ihtiyaçlarına uygun olması için +programlarını değiştirme ve yazılımlarını paylaşma konusunda özgür olmalıdır +çünkü diğer insanlara yardımcı olmak toplumun temelidir.</p> +<p> +Burada bu sonuca varmayı açıklamaya yetecek yer kalmadı, bu yüzden +okuyuculara <a href="/philosophy/why-free.html"> +http://www.gnu.org/philosophy/why-free.html</a> ve <a +href="/philosophy/free-software-even-more-important.html"> +http://www.gnu.org/philosophy/free-software-even-more-important.html</a> +sayfalarını öneririm. +</p> + +<h3>Yalın Ahlaki Seçim</h3> +<p> +Topluluğumuzun sona ermesiyle, daha önceki gibi devam etmek mümkün +değildi. Bunun yerine, bir yalın ahlaki seçimle karşı karşıya geldim.</p> +<p> +Kolay seçenek özel mülk yazılım dünyasına katılmak ve gizlilik anlaşmaları +imzalamak ve hacker arkadaşlarıma yardımcı olmamaya söz vermekti. Muhtemel +olarak ben de bu gibi anlaşmalara uygun olarak hazırlanan yazılımlar +geliştiriyor olacaktım, böylece diğer insanların da hacker arkadaşlarına +ihanet etmesine ilişkin baskıyı arttıracaktım.</p> +<p> +Bu şekilde para kazanacaktım ve belki de kod yazmaktan da zevk +alacaktım. Ama iş hayatımın sonunda, insanları bölmek için duvarlar inşa +ettiğim yılları görecek ve yıllarımı dünyayı daha kötü bir yer haline +getirmekle geçirmiş olduğumu fark edecektim.</p> +<p> +Birileri yazıcımıza ait kontrol programı için kaynak kodunu bana ve MIT YZ +laboratuvarına vermek istemediğinde, bir gizlilik anlaşmasının alıcı ucunda +olduğumu anladım. (Bu programdaki belirli özelliklerin olmaması yazıcının +kullanımını bozmaktaydı.) Bu nedenle, bu gibi anlaşmaların masum olduğunu +kendime söyleyemem. Yazıcı programı benimle paylaşılmayınca çok sinirlendim; +vazgeçip, arkamı dönüp ben de aynı şeyi bir başkasına yapamazdım.</p> +<p> +Kolay olan ancak hoş olmayan başka bir seçenek bilgisayar alanını tamamen +bırakmaktı. Böylece yeteneklerim kötüye kullanılmamış olacaktı ama boşa +harcanmış olacaktı. Bilgisayar kullanıcılarını bölme ve sınırlama konusunda +suçlamayı hak etmeyecektim ama bu, bir şekilde gerçekleşecekti.</p> +<p> +Bu nedenle, bir programcının iyi bir şeyler yapabilmesi için bir yol +aradım. Kendi kendime, bir topluluğu yeniden mümkün hale getirebilecek bir +programı yazıp yazamayacağımı sordum?</p> +<p> +Yanıt açıktı: ilk olarak ihtiyaç duyulan şey bir işletim sistemiydi. İşletim +sistemi, bir bilgisayarın kullanılabilmesi için gerekli yazılımdı. Bir +işletim sistemiyle, birçok şey yapabilirsiniz; ancak işletim sisteminiz +olmazsa, bilgisayarı çalıştıramazsınız. Özgür bir işletim sistemiyle, yine +işbirliği yapan bir hacker topluluğumuz olabilir ve herkesi bu topluluğa +katılmaya davet edebiliriz. Ve herkes, arkadaşlarını mahrum etmeden bir +bilgisayarı kullanabilir.</p> +<p> +Bir işletim sistemi geliştiricisi olarak, bu iş için doğru yeteneklere +sahiptim. Bu nedenle, hak ettiğim başarıyı elde edebileceğimi düşünmesem de, +bu iş için seçilmiş kişi olduğumu düşünüyordum. Sistemi Unix ile uyumlu +olacak şekilde seçtim, böylece sistem taşınabilir bir sistem haline geldi ve +böylece Unix kullanıcıları kolayca bu sisteme dönebildi. Hacker geleneğini +takiben özyinelemeli bir isim olan GNU (<cite>GNU's Not Unix</cite>) ismi +seçilmişti. <a href="/gnu/pronunciation.html">Sert bir g ile tek hece</a> +şeklinde telaffuz ediliyor.</p> +<p> +Bir işletim sistemi, yalnızca diğer programları çalıştırmak için yeterli +olan bir öz anlamına gelmemektedir. 1970’lerde, her işletim sistemi, komut +işlemcilerini, assembler’ları, derleyicileri, yorumlayıcıları, hata ayıklama +birimlerini (debugger), metin düzenleyicilerini ve çok daha fazlasını +içermekteydi . ITS’te, Multics’te, VMS’te ve Unix’te bunlar vardı. GNU +işletim sistemi de bunları içerecekti.</p> +<p> +Daha sonra Hillel’e atfedilen (1) şu sözleri duydum:</p> + +<blockquote><p> + Ben kendim için değilsem, benim için olacak kimdir?<br /> + Ben yalnızca kendim içinsem, ben neyim?<br /> + Şimdi değilse, ne zaman? +</p></blockquote> +<p> +GNU Projesini başlatma kararı benzer bir ruhu esas almaktadır.</p> +<p> +Bir ateist olarak, dini liderleri izlemiyorum ama bazen dini liderlerden +birinin söylediği bir sözü beğendiğimi fark ediyorum.</p> + +<h3>“Free Software”'deki “Free” Özgürlük Anlamındadır</h3> +<p> +“Free Software” (İngilizce'de “Free” hem özgür hem de ücretsiz anlamlarına +gelmektedir) ifadesi bazen yanlış anlaşılmaktadır, buradaki “free” +ifadesinin ücretle bir ilgisi yoktur. Burada “free” ifadesi özgürlükle +ilgilidir. Bu nedenle, burada özgür yazılımın tanımı.</p> + +<p>Aşağıdaki şartlar yerine getirildiğinde, sizin gibi belirli bir kullanıcı +için, bir program özgür bir yazılımdır:</p> + +<ul> + <li>Programı herhangi bir amaçla, istediğiniz gibi çalıştırma özgürlüğüne +sahipseniz.</li> + + <li>İhtiyaçlarınıza uygun olacak şekilde programı değiştirme özgürlüğüne +sahipseniz. (Bu özgürlüğü, uygulamada etkin hale getirmek için, kaynak +koduna erişebilmelisiniz, çünkü kaynak kodu olmaksızın bir programda +değişiklikler yapmak aşırı zordur.)</li> + + <li>Kopyaları ücretsiz olarak ya da belirli bir ücret karşılığında yeniden +dağıtma özgürlüğüne sahipseniz.</li> + + <li>Toplumun gelişmelerden faydalanmasını sağlamak için, programın değiştirilmiş +sürümlerini dağıtma özgürlüğüne sahipseniz.</li> +</ul> +<p> +“Özgür” (Free) özgürlüğe atıf yaptığı ve fiyata atıf yapmadığı için, +kopyaların ve özgür yazılımın satılması arasında bir çatışma +yoktur. Gerçekte, kopyaları satma özgürlüğü çok önemlidir: CD-ROM’larda +satılan özgür yazılım koleksiyonları, toplum için önemlidir ve bunların +satılması, özgür yazılımın gelişimi için gerekli paranın toplanması için +önemlidir. Bu nedenle, insanların bu koleksiyonlara ekleyemediği bir program +özgür yazılım değildir.</p> +<p> +“Özgür”ün (Free kelimesinin İngilizce'deki) anlam belirsizliğinden dolayı, +insanlar uzun süre alternatif bir ifade arayışına girmiştir ancak hiç kimse +uygun bir alternatif bulamamıştır. İngiliz Dili, başka herhangi bir dilden +daha fazla sözcüğe ve nüansa sahiptir ancak özgürlükteki gibi “özgür” +anlamına gelen basit, belirsizlikten uzak bir sözcüğü içermemektedir, +“zincirsiz” anlamca en yakın gelen sözcüktür. “Özgür bırakılmış”, “özgürlük” +ve “açık” yanlış bir anlama ya da başka bazı dezavantajlara sahiptir.</p> + +<h3>GNU Yazılımı ve GNU Sistemi</h3> +<p> +Bütün bir sistem geliştirmek çok büyük bir projedir. Sonuca ulaşmak için, +her mümkün olduğunda, özgür yazılımın mevcut parçalarını uyarlamaya ve +kullanmaya karar verdim. Örneğin, başlangıçta temel metin biçimlendirici +olarak TeX’i kullanmaya karar verdim, GNU için başka bir pencere sistemi +yazmak yerine X Window Sistemini kullanmaya karar verdim.</p> +<p> +Bu kararlar ve benzeri nedenlerden dolayı, GNU sistemi tüm GNU yazılımının +koleksiyonuyla aynı değildir. GNU sistemi, GNU yazılımı olmayan, kendi +amaçları için diğer insanlar ve projeler tarafından geliştirilen ancak özgür +yazılım oldukları için kullanabildiğimiz programları içerir.</p> + +<h3>Projenin Başlatılması</h3> +<p> +1984 yılının Ocak ayında MIT’deki görevimden ayrıldım ve GNU yazılımını +geliştirmeye başladım. MIT’den ayrılmam gerekliydi, çünkü MIT’nin GNU’nun +özgür yazılım olarak dağıtımını kısıtlamasını istemiyordum. Ekipte +kalsaydım, MIT bu çalışmayı sahiplenebilirdi ve kendi dağıtım kurallarını +dayatabilirdi ve hatta bu çalışmayı özel mülk yazılım paketine +dönüştürebilirdi. Çalışmaların sonuçsuz kalmasını ve başarısız olmasını +istemiyordum, amacım yeni bir yazılım paylaşım topluluğu oluşturmaktı.</p> +<p> +Bununla birlikte, o zamanlarda MIT YZ Laboratuvarının başında bulunan +Profesör Winston, beni, kibarca laboratuvarın olanaklarını kullanmaya devam +etmem yönünde teşvik etti.</p> + +<h3>İlk Adımlar</h3> +<p> +GNU Projesine başlamadan kısa süre önce, VUCK olarak da bilinen Özgür +Üniversite Derleyici Kitini duymuştum. (Hollanda dilinde “özgür” kelimesi +<em>v</em> harfi ile yazılmaktadır) Bu, C ve Pascal dahil olmak üzere çok +sayıda dili kontrol etmek ve çok sayıdaki hedef makineyi desteklemek için +tasarlanmış bir derleyiciydi. GNU’nun bunu kullanıp kullanamayacağını sormak +için yazarına yazdım.</p> +<p> +Alaycı bir yanıt yazdı, üniversitenin özgür olduğunu ancak derleyicinin +özgür olmadığını söyledi. Bu nedenle, GNU Projesi için ilk programımın +çok-dilli çok platformlu bir derleyici olmasına karar verdim.</p> +<p> +Tüm derleyiciyi kendi kendime yazma ihtiyacımı önleme umuduyla, Pastel +derleyicisine ilişkin kaynak kodu edindim, Pastel derleyicisi, Lawrence +Livermore Laboratuarında geliştirilmiş çok-platformlu bir +derleyiciydi. Kendisinin de yazılmış olduğu, Pascal'ın sistem programlama +dili olarak tasarlanmış genişletilmiş bir sürümünü destekliyordu. Bir C ön +ucu [:front-end] ekledim ve Motorola 68000 bilgisayarına yüklemeye +başladım. Derleyicinin megabaytlarca yığıt [:stack] alanına ihtiyaç +duyduğunu ve mevcut 68000 Unix sisteminin yalnızca 64k’ya izin verdiğini +fark ettiğimde bundan vazgeçtim.</p> +<p> +Daha sonra, Pastel derleyicisinin tüm giriş dosyasını bir sözdizim ağacına +ayrıştırarak çalıştığını, tüm sözdizim ağacını bir “yönerge” +zincirine dönüştürdüğünü ve daha sonra, herhangi bir depolama alanını +boşaltmaksızın tüm çıkış dosyasını ürettiğini fark ettim. Bu noktada, yeni +bir derleyici yazmam gerektiği sonucuna vardım. Bu yeni derleyici şimdi +<abbr title="GNU Compiler Collection">GCC</abbr> olarak bilinmektedir; +içinde Pastel derleyicisi kullanılmamaktadır ancak yazmış olduğum C ön ucunu +uyarlamayı ve kullanmayı sağladım. Ancak bunu birkaç yıl sonra +gerçekleştirdim; ilk olarak, GNU Emacs üzerinde çalıştım.</p> + +<h3>GNU Emacs</h3> +<p> +1984 yılının Eylül ayında GNU Emacs üzerinde çalışmaya başladım ve 1985 +yılında, GNU Emacs kullanılabilir olmaya başladı. Bu, düzenleme işlemleri +için Unix sistemlerini kullanmaya başlamamı olanaklı kıldı; vi ya da ed’i +kullanmayı öğrenme konusunda bir ilgim yoktu, o zamana kadar düzenleme +işlemlerimi diğer makineler üzerinde gerçekleştirmiştim.</p> +<p> +Bu noktada, insanlar, GNU Emacs’i kullanmayı istediler, bu durum da GNU +Emacs’in nasıl dağıtılacağı sorusunu gündeme getirdi. Tabi ki, GNU Emacs’i, +kullandığım MIT bilgisayarındaki ftp sunucusuna, anonim olarak +erişilebilecek şekilde koydum. (Bu bilgisayar, başka bir deyişle, +prep.ai.mit.edu, bu nedenle temel GNU ftp dağıtım bölgesi haline geldi; +birkaç yıl sonra devreden çıkarıldıktan sonra, alan adını yeni sunucumuza +yönlendirdik) Ancak, bu zaman zarfında, ilgili insanların birçoğu İnternette +değildi ve ftp ile bir kopyasını alamadı. Bu nedenle, şu soru ortaya çıktı: +onlara ne diyecektim?</p> +<p> +Şöyle diyebilirdim: “Ağ üzerinde olan ve sizin için bir kopya alacak +olan bir arkadaşınızı bulun”. Ya da orijinal PDP-10 Emacs’ta yaptığımı +yapacaktım: “Bana bir teyp ve <abbr title="Self-addressed Stamped +Envelope">SASE</abbr> gönderin ve ben de size üzerinde Emacs olacak şekilde +bunu size geri göndereyim.” Ama işsizdim ve özgür yazılımdan para +kazanmanın yollarını arıyordum. Bu nedenle, $150 karşılığında isteyen +herkese bir teyp gönderebileceğimi duyurdum. Bu şekilde, özgür yazılım +dağıtım işine başladım, böylece, günümüzde Linux-tabanlı GNU sistemlerini +dağıtan firmalar için öncü oldum.</p> + +<h3>Bir program her kullanıcı için özgür müdür?</h3> +<p> +Bir program yazarının elinden çıktığında özgür yazılımsa, bu, programın +kopyasına sahip herkes için mutlaka özgür yazılım olacağı anlamına +gelmez. Örneğin, <a +href="/philosophy/categories.html#PublicDomainSoftware">kamuya ait +yazılım</a> (telif hakkına sahip olmayan yazılım) özgür yazılımdır; ancak +herkes, bunun özel mülk değiştirilmiş bir sürümünü oluşturabilir. Benzer +şekilde, birçok özgür program telif hakkına sahiptir ancak değiştirilmiş +özel mülk sürümlere izin veren basit izin lisansları altında dağıtılmıştır.</p> +<p> +Bu problemin faydacı örneği, X Window Sistemidir. Bu sistem, MIT tarafından +geliştirilmiş ve bir izin lisansıyla özgür yazılım olarak yayınlanmış olup, +çeşitli bilgisayar firmaları tarafından benimsenmiştir. Bu firmalar, +yalnızca ikili [:binary] biçimde özel mülk Unix sistemlerine X’i eklemiş ve +aynı anlaşma ile kapsanmıştır. X’in bu kopyaları, bundan böyle Unix’in +olduğundan daha fazla özgür yazılım değildir.</p> +<p> +X Window Sisteminin geliştiricileri bunu bir problem olarak görmemişler , bu +durumun meydana gelmesini beklemişlerdir. Hedefleri özgürlük değildi, +yalnızca “başarıydı” ve başarı “fazla sayıda kullanıcıya sahip olmak” olarak +tanımlanmaktaydı. Kullanıcıların özgürlüğe sahip olup olmamaları umurlarında +değildi, tek istedikleri çok sayıda kullanıcıya sahip olmaktı.</p> +<p> +Bu durum, “Bu program özgür mü?” sorusuna farklı yanıtlar veren iki farklı +özgürlük derecesi hesaplama yönteminin olduğu bir paradoks durumuna neden +olmaktadır. MIT sürümünün dağıtım terimleri cinsinden sağlanan özgürlük +derecesini esas alarak değerlendirme yaptıysanız, X’in özgür yazılım +olduğunu söyleyebilirsiniz. Ancak, X’in ortalama kullanıcısının özgürlüğünü +ölçerseniz, o zaman Özel mülk yazılım olduğunu söylemeniz gereklidir. Birçok +X kullanıcısı, Unix sistemleriyle birlikte verilen özel mülk sürümleri +kullanmaktadır, özgür sürümü kullanmamaktadır.</p> + +<h3>Copyleft ve GNU GPL</h3> +<p> +GNU’nun hedefi yalnızca popüler olmak değil kullanıcılara özgürlük de +sağlamaktır. Bu nedenle, GNU yazılımının özel mülk yazılıma dönüştürülmesini +önleyen dağıtım terimlerini kullanmamız gereklidir. Kullandığımız yöntem +copyleft yöntemidir. (1)</p> +<p> +Copyleft, telif hakkı kanununu kullanır ancak genel amacının tersine hizmet +etmesi için onu ters yüz eder: yazılımı özel hale getirmek yerine, yazılımı +özgür tutmanın bir aracı haline gelir.</p> +<p> +Copyleft’in temel fikri, herkese, programı çalıştırma, değiştirme, +değiştirilmiş sürümleri dağıtma hakkını vermek, ancak özel kısıtlamalar +ekleme iznini vermemektir. Bu nedenle, “özgür yazılımı” tanımlayan önemli +özgürlükler, yazılımın kopyasına sahip herkes için mevcuttur; bu, geri +alınamaz bir haktır.</p> +<p> +Etkin bir copyleft için, değiştirilmiş sürümler de özgür olmalıdır. Bu, +yayınlanırsa, bizimkileri esas alan çalışmaların, topluluğumuz için +erişilebilir olmasını sağlar. Programcı olarak çalışan kimseler GNU +yazılımını değiştirmek için gönüllü olduklarında, copyleft, “Bu +değişiklikleri paylaşamazsın çünkü programın özel mülk sürümünü oluşturmak +için bu değişiklikleri kullanacağım” denmesini önler.</p> +<p> +Programın her kullanıcısı için özgürlüğü sağlamak istersek, değişikliklerin +özgür olması gerektiğine ilişkin şart önemlidir. X Window Sistemini +özelleştiren firmalar, genellikle X Window’u sistemlerine ve donanımına +taşımak için bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikler X’in üstün +derecesiyle karşılaştırıldığında küçüktü ancak önemsiz +değildi. Değişikliklerin yapılması kullanıcıların özgürlüklerinin inkâr +edilmesine ilişkin bir özürse, herkesin bu bahaneden yararlanması kolaydır.</p> +<p> +İlgili bir konu da özgür bir programın özgür olmayan kodla +birleştirilmesidir. Bu gibi bir birleşim özgürlükten uzak olacaktır; özgür +olmayan kısım için eksik olan özgürlükler bütün için de eksik olacaktır. Bu +gibi birleşimlere izin verilmesi, bir gemiyi batırmaya yetecek büyüklükte +deliklerin açılmasına neden olur. Bu nedenle, copyleft için önemli bir şart +bu deliği tıkamaktır: copyleft edilmiş bir programla birleştirilmiş ya da bu +gibi bir programa eklenmiş herhangi bir şey, birleştirilmiş daha büyük +sürümün de özgür ve copyleft olmasını gerektirecektir.</p> +<p> +Birçok GNU yazılımı için kullandığımız copyleft’in özel gerçekleştirimi, GNU +Genel Kamu Lisansı ya da kısaca GNU GPL’dir. Bazı özel durumlarda ve +ortamlarda kullanılan diğer copyleft tipleri de mevcuttur. GNU kullanım +kılavuzu da copyleft edilir ancak çok daha basit bir copyleft tipi +kullanırlar çünkü GNU GPL’nin karmaşıklığı kılavuzlar için gerekmez. (2)</p> +<p> +(1) 1984 ya da 1985 yılında, Don Hopkins (hayal gücü çok geniş olan bir +adam) bana bir mektup gönderdi. Mektubunda birçok komik şey yazıyordu, şu da +bunlardan biriydi: “Copyleft , tüm hakları ters çevrilmiştir”. “Copyleft” +sözcüğünü o zamanlar geliştirmekte olduğum dağıtım kavramını adlandırmak +için kullanmıştım.</p> + +<p> +(2) Şimdi belgeleme için <a href="/licenses/fdl.html">GNU Özgür Belgeleme +Lisansı</a>nı kullanıyoruz.</p> + +<h3>Özgür Yazılım Vakfı</h3> + +<p>Emacs’ın kullanımına ilişkin ilgi arttıkça, başka insanlar GNU Projesine +dahil oldular ve o zaman yeniden destek almamızın zamanının geldiğine karar +verdik. Böylece 1985 yılınca özgür yazılım geliişimi için vergiden muaf bir +hayır kurumu olan <a href="http://www.fsf.org/">Özgür Yazılım Vakfını</a> +(FSF) kurduk. <abbr title="Free Software Foundation">FSF</abbr> ayrıca Emacs +bant dağıtım işini de ele aldı; daha sonra, banda diğer özgür yazılımları +(hem GNU hem de GNU-olmayan) ekleyerek ve özgür kılavuzları satarak bu işi +genişletti.</p> + +<p>FSF'nin gelirlerinin çoğu özgür yazılımın ve ilgili diğer hizmetlerin +satışından gelmektedir (hepsi de yeniden dağıtma ve değiştirme +özgürlüklerine sahip kaynak kod CD-ROMları, çalıştırılabilir dosya içeren +CD-ROMlar, güzel basılmış kılavuzlar), ve Deluxe Dağıtımlarını (burada sizin +seçeceğiniz dağıtım için tüm özgür yazılım koleksiyonu yer alıyor) +satmaktadır. Günümüzde FSF hala <a href="http://shop.fsf.org/"> kılavuzlar +ve diğer gereçlerisatsa da</a>, gelirlerinin büyük bir kısmını üyelerinin +aidatlarından sağlıyor. FSF'ye <a href="http://fsf.org/join">fsf.org</a> +bağlantısından üye olabilirsiniz.</p> + +<p>Özgür Yazılım Vakfı çalışanları bazı GNU yazılım paketlerini yazmış ve +ellerinde tutmuştur. Bunlardan tanınmış iki tanesi C kütüphanesi ve kabuktur +(shell). GNU C kütüphanesi, GNU/Linux sisteminde çalışan her programın Linux +ile haberleşmek için kullandığı şeydir. Özgür Yazılım Vakfında çalışan +Roland McGrath tarafından geliştirilmiştir. Birçok GNU/Linux sisteminde +kullanılan kabuk <abbr title="Bourne Again Shell">BASH</abbr>’tır, Bourne +Again Shell (1), bu kabuk, FSF çalışanı olan Brian Fox tarafından +geliştirilmiştir.</p> + +<p>Bu programların geliştirilmesini destekledik çünkü GNU Projesi yalnızca +araçlar ya da bir geliştirme ortamı hakkında değildi. Hedefimiz tam bir +işletim sistemiydi ve bu programlar söz konusu hedef için gerekliydi.</p> + +<p>(1) “Bourne again Shell” “Bourne Shell” adı üzerinde bir şakadır, bu, +Unix’teki genel kabuktur.</p> + +<h3>Özgür Yazılım Desteği</h3> + +<p>Özgür yazılım felsefesi, bazı yaygın ticari uygulamayı reddeder ancak +ticarete karşı değildir. İşyerleri kullanıcıların özgürlüğüne saygı +duyduğunda, onlara başarı dileriz.</p> + +<p>Emacs’ın kopyalarının satılması, bir çeşit özgür yazılım ticaretini +gösterir. FSF bu işi devraldığında, geçimimi sağlamak için başka bir yol +gerekti. Geçimimi, geliştirmiş olduğum özgür yazılıma ilişkin hizmetlerin +satılmasıyla sağladım. Bu, GNU Emacs’ın nasıl programlanacağı ve GCC’nin ve +yazılım gelişiminin nasıl uyarlanacağı (çoğunlukla GCC’yi yeni platformlara +taşıyan) gibi konular için eğitim vermeyi de içermektedir.</p> + +<p>Günümüzde özgür yazılım ticaretinin bu tiplerinin her biri belirli sayıda +kurum tarafından uygulanmaktadır. Bazıları, CD-ROM üzerinde özgür yazılım +koleksiyonları dağıtmaktadır; diğerleri, çeşitli seviyelerde destek +satmaktadır, bu destek: kullanıcı sorularının yanıtlanması, sorunların +giderilmesi ve büyük ve yeni özelliklerin eklenmesini içerir. Yeni özgür +yazılım ürünlerinin başlatılmasını esas alan özgür yazılım firmalarını +görmeye başladık bile.</p> + +<p>Yine de dikkatli olun, kendilerini “açık kaynak” terimiyle +ilişkilendiren bazı firmalar, özgür yazılımla çalışan özgür olmayan yazılımı +esas almaktadır. Bunlar özgür yazılım firmaları değildir, bunlar, özel mülk +yazılım firmalarıdır, ürünleri kullanıcıları özgürlükten +uzaklaştırmaktadır. Onlar bu progrmları “katma değerli paketler” +olarak adlandırırlar, bu terim benimsememizi istedikleri değerleri yansıtır: +özgürlükten önce kazanç. Özgürlüğe daha çok değer veriyorsak, bunları +“özgürlüğü eksiltilmiş” ürünler olarak adlandırmalıyız.</p> + +<h3>Teknik hedefler</h3> + +<p>GNU’nun temel hedefi, özgür yazılımı sağlamaktır. GNU’nun UNIX’e göre teknik +bir avantajı olmasa da, sosyal bir avantajı vardır, kullanıcıların birlik +olmasına imkân verir ve etik bir avantajı vardır, kullanıcıların özgürlüğüne +saygı duyar.</p> + +<p>Ancak iyi uygulamaların bilinen standartlarının çalışmaya uygulanması +doğaldı, örneğin rastgele sabit büyüklükteki sınırları önlemek için veri +yapılarının dinamik olarak tahsis edilmesi ve anlamlı olan her yerde mümkün +olan tüm 8-bitli kodların kontrol edilmesi gibi.</p> + +<p>Ek olarak, 16-bit makineleri (GNU sistemi tamamlandığında, 32-bit makineler +geçerli olacaktır) desteklememeye ve megabaytı geçmedikçe bellek kullanımını +azaltmak için çaba göstermemeye karar vererek Unix’in küçük bellek büyüklüğü +üzerine odaklanmasını reddettik. Çok büyük dosyalarla işlem yapılmasının çok +önemli olmadığı programlarda, programcıların, tüm giriş dosyasını çekirdekte +okumasını, daha sonra içeriğini I/O konusunda tedirginliğe kapılmaksızın +taramasını sağladık.</p> + +<p>Bu kararlar, birçok GNU programının Unix benzerlerini, güvenilirlik ve hız +açısından geçmesini mümkün kılmıştır.</p> + +<h3>Bağışlanan Bilgisayarlar</h3> + +<p>GNU Projesinin ünü arttıkça, insanlar, üzerlerinde Unix çalışan makinelerini +projeye bağışlamaya başladı. Bunlar çok yararlıydı çünkü GNU’nun +bileşenlerini geliştirmenin en kolay yolu, bunu bir Unix sistemi üzerinde +gerçekleştirmek ve söz konusu sistemin bileşenlerini birer birer +değiştirmekti. Ancak bu durum etik bir sorunu ortaya çıkardı: Unix’in bir +kopyasına sahip olmamız doğru mudur.</p> + +<p>Unix, özel mülk bir yazılımdı (hâlâ da öyledir) ve GNU Projesinin felsefesi, +özel mülk yazılım kullanmamamız gerektiğini söyler. Ancak, aynı mantık +uygulandığında şu sonuca varılır: kendini korurken şiddet uygulanabilir, +insanların özel mülk paketi kullanmalarını durdurmasına yardımcı olan özgür +programı kullanabilmek için özel mülk paketin kullanılması mantıklıdır.</p> + +<p>Savunulabilir bir durum olmasına rağmen, bu durum yine de kötü bir +durumdur. Günümüzde, Unix’in hiçbir kopyasına sahip değiliz çünkü bu +kopyaların yerine özgür işletim sistemlerini yerleştirdik. Bir makinenin +işletim sistemini özgür bir işletim sistemiyle değiştiremediysek, bunun +yerine makineyi değiştirirdik.</p> + +<h3>GNU Görev Listesi</h3> + +<p>GNU Projesi ilerledikçe ve artan sayıda sistem bileşeni bulundukça ya da +geliştirildikçe, artık kalan eksiklerin bir listesinin yapılması yararlı bir +hale geldi. Eksik parçaları yazmak için geliştiricileri işe almaktaydık. Bu +liste, GNU Görev Listesi olarak bilinmeye başladı. Eksik Unix bileşenlerine +ek olarak, gerçekten tam bir sistemin sahip olmasının gerekli olduğunu +düşündüğümüz diğer yararlı yazılım ve belgeleme projelerini listeledik.</p> + +<p>Günümüzde (1), GNU Görev Listesinde ancak birkaç tane Unix bileşeni +kalmıştır, bu işler (birkaç tane önemsiz iş hariç olmak üzere) +gerçekleştirilmiştir. Ancak, liste, bazılarının “uygulamalar” olarak +adlandırabildiği projelerle doludur. Dar bir kullanıcı grubundan daha +fazlasını gerektiren herhangi bir program, işletim sistemine eklenecek +yararlı bir birimdir.</p> + +<p>Oyunlar bile görev listesine dahildir ve başlangıçtan beri durum +böyledir. Unix’te oyunlar vardı, bu nedenle doğal olarak GNU’da da +olmalıydı. Ancak oyunlar için uyumluluk söz konusu değildi, bu nedenle, +Unix’in sahip olduğu oyun listesini izlemedik. Bunun yerine, kullanıcıların +sevebildiği farklı oyun tipi çeşitlerini listeledik.</p> + +<p>(1) Bu 1998'de yazıldı. 2009'da artık uzun bir görev listesi +tutmuyoruz. Topluluk o kadar hızlı özgür yazılım geliştiriyor ki hepsini +bile takip edemiyoruz. Bunun yerine Yüksek Öncelikli Projelerin bir listesi +var, insanları daha çok yazmaya teşvik etmek istediğimiz çok daha kısa bir +projeler listesi.</p> + +<h3>GNU Kütüphane GPL</h3> + +<p>GNU C kütüphanesi, GNU Kütüphane Genel Kamu Lisansı (1) olarak adlandırılan +ve özel mülk yazılımla kütüphane arasında bağlantı kurma iznini sağlayan +özel bir copyleft tipini kullanmaktadır. Bu istisnai durumun nedeni nedir?</p> + +<p>Bu bir ilke sorunu değildir; özel mülk yazılım ürünlerinin kodumuzu içermesi +konusunda yetkilendirilmesini söyleyen bir ilke yoktur. (Bizimle paylaşmayı +reddeden bir projeye niye katılalım?) C kütüphanesi ya da herhangi bir +kütüphane için LGPL kullanılması bir strateji hususudur.</p> + +<p>C kütüphanesi genel bir işi başarmıştır; özel mülk her sistem ya da +derleyici bir C kütüphanesine sahiptir. Bu nedenle, C kütüphanemizi yalnızca +özgür yazılıma açık kılmak özgür yazılıma hiçbir avantaj sağlamayacaktır, bu +yalnızca kütüphanemizin kullanımını engelleyecektir.</p> + +<p>Bir sistem bu kurala uymayan bir durumdur: GNU sisteminde (ve bu, +GNU/Linux’ı içerir) GNU C kütüphanesi, tek C kütüphanesidir. Böylece, GNU C +kütüphanesinin dağıtım terimleri, GNU sistemi için özel mülk bir programın +derlenmesinin mümkün olup olmadığını belirler. GNU sistemi üzerinde özel +mülk uygulamalara izin vermek için etik bir neden yoktur ancak stratejik +açıdan, onlara imkân vermemek, özgür uygulamaların geliştirilmesini +cesaretlendirmekten ziyade GNU sisteminin kullanımına yönelik cesareti +kıracaktır. Bu, GPL Kütüphane kullanımının C kütüphanesi için iyi bir +strateji olmasının nedenidir.</p> + +<p>Diğer kütüphaneler için, stratejik karar her duruma özgü bir şekilde +oluşturulmalıdır. Bir kütüphane belirli program tiplerinin yazılmasına +yardımcı olan özel bir işi gerçekleştirdiğinde, o zaman bunu GPL altında +yayarak sadece özgür programlarda kullanımını sınırlandırmak diğer özgür +yazılım geliştiricilerine yardımcı olmanın bir yolu olacaktır, bu da özel +mülk yazılıma karşı onlara bir avantaj sağlayacaktır.</p> + +<p>GNU Readline’ı değerlendirelim, bu, BASH için komut satırının düzenlenmesini +sağlayan bir kütüphanedir. Readline, sıradan GNU GPL altında yayılır, GPL +kütüphane altında dağıtılmaz. Bu muhtemelen Readline’ın kullanım miktarını +azaltır ancak bizim için bir kayıp yoktur. Bu arada, özgür yazılım için en +azından bir tane yararlı uygulama belirli olarak gerçekleştirilmiştir +böylece Readline kullanılabilir ve bu, toplum için gerçek bir kazançtır.</p> + +<p>Özel mülk yazılım geliştiricileri, paranın sağladığı avantajlara sahiptir; +özgür yazılım geliştiricilerinin, birbirleri için avantajlı durumlar +oluşturması gerekir. Umarım, günün birinde özel mülk yazılımlar için eşleri +olmayan GPL ile lisanslanmış geniş kütüphane kolleksiyonlarına sahip +olacağız, bu kütüphaneler yeni özgür yazılımlar için inşa birimlerini +oluşturacak ve daha fazla özgür yazılım geliştirmesi için önemli bir avantaj +sağlayacaklar.</p> + +<p>(1) Bu lisans şimdi GNU Kısıtlı Genel Kamu Lisansı adını almıştır, +kütüphanelerin onu kullanması gerektiği fikrini vermemek için. Ayrıntılı +bilgi için <a href="/philosophy/why-not-lgpl.html">Bir sonraki kütüphaneniz +için neden Kısıtlı GPL kullanmamalısınız</a> yazısına bakabilirsiniz.</p> + +<h3>Arzuyu kaşımak?</h3> +<p> +Eric Raymond, “Her iyi yazılım çalışması, geliştiricinin kişisel ve güçlü +bir arzusunun ortaya çıkmasıyla başlar” der. Bu söz bazı durumlarda doğrudur +ancak GNU yazılımının birçok esas parçası tam bir özgür işletim sistemine +sahip olmak için geliştirilmiştir. Bunlar, bir bakış açısından ve bir +plandan gelmektedir, bir dürtüden değil.</p> +<p> +Örneğin, GNU C kütüphanesini geliştirdik çünkü Unix-benzeri bir sistem bir C +kütüphanesine, ihtiyaç duyar, Bourne Again Shell’i (BASH) geliştirdik çünkü +Unix-benzeri bir sistem bir kabuğa ihtiyaç duyar ve Unix-benzeri bir sistem +bir tar programına ihtiyaç duyduğu için GNU tar’ı geliştirdik. Kendi +programlarım için de aynısı geçerlidir: GNU C derleyicisi, GNU Emacs, GDB ve +GNU Make.</p> +<p> +Bazı GNU programları özgürlüğümüze ilişkin bazı tehditlerle başa çıkmak için +geliştirilmiştir. Bu nedenle, Compress programının yerine geçmesi için +gzip’i geliştirdik, bu program, <abbr title="Lempel-Ziv-Welch">LZW</abbr> +patentlerinden dolayı kayıptır. LessTif’i geliştirdik ve yakın zamanda +belirli özel mülk kütüphaneler nedeniyle oluşan problemleri halletmek için +<abbr title="GNU Network Object Model Environment">GNOME</abbr> ve Harmony’i +başlattık (aşağıdaki “özgür olmayan kütüphaneler” bölümüne bakınız). Özgür +olmayan gözde şifreleme yazılımının yerine geçmesi için GNU Gizlilik +Kılavuzunu geliştirmekteyiz çünkü kullanıcılar gizlilik ve özgürlük arasında +bir tercih yapmak zorunda kalmamalıdır.</p> +<p> +Tabi ki, bu programları yazan insanlar çalışmayla ilgilenmeye başlamıştır ve +kendi ihtiyaçları ve çıkarları için, çeşitli insanlar tarafından bunlara +birçok özellik eklenmiştir. Ancak programların var olma nedeni bu değildir.</p> + +<h3>Beklenmedik gelişmeler</h3> +<p> +GNU Projesinin başlangıcında, tüm GNU sistemini geliştirebileceğimizi ve +daha sonra bir bütün olarak yayınlayabileceğimizi hayal etmiştim. Ancak +durum böyle olmadı.</p> +<p> +GNU sisteminin her bir bileşeni bir Unix sisteminde gerçekleştirildiği için, +bütün bir GNU sisteminin var olmasından çok önce her bir bileşen Unix +sistemlerinde çalışabilmeliydi. Bu programların bazıları gözde hale geldi ve +kullanıcılar, bunları, çeşitli uyumsuz Unix sürümlerine ve bazen de diğer +sistemlere genişletmeye ve taşımaya başladı.</p> +<p> +Süreç, bu programların çok daha güçlü olmasını sağladı ve hem maddi destek +sağladı, hem de destekçileri GNU Projesine çekti. Ancak bu en az özellikli, +çalışır bir sistemin tamamlanmasını da yıllarca geciktirdi çünkü GNU +geliştiricilerinin zamanı, birbiri ardına eksik bir bileşenin yazılmasından +çok, bu bileşenlerin devamlılığının sağlanmasına ve mevcut bileşenlere yeni +özelliklerin eklenmesine harcandı.</p> + +<h3>GNU Hurd</h3> +<p> +1990 yılı itibariyle, GNU sistemi hemen hemen tamamlanmıştı; tek temel eksik +bileşen, çekirdekti. Çekirdeğimizi, Mach’ın en üstünde çalışan sunucu +süreçleri kümesi olarak gerçekleştirmeye karar verdik. Mach, Carnegie Mellon +Üniversitesinde ve daha sonra Utah Üniversitesinde geliştirilen bir +mikro-çekirdektir; GNU Hurd, Mach'ın üstünde çalışan sunucu topluluğudur ve +Unix çekirdeğinin çeşitli işlemlerini gerçekleştirir. Mach'ın, söz verilmiş +olduğu gibi özgür yazılım olarak dağıtılmasını beklerken, geliştirmenin +başlaması gecikti.</p> +<p> +Bu tasarımın seçilmesinin bir nedeni, işin en zor kısmı olarak görülen +aşamadan kaçınılmasıydı: kaynak-seviyesinde bir hata ayıklayıcı [:debugger] +olmaksızın çekirdek programındaki hataların ayıklanması. İşin bu kısmı +hâlihazırda Mach’da gerçekleştirilmişti ve GDB ile kullanıcı programları +olarak Hurd sunucularının hatalarının ayıklanmasını ummuştuk. Ancak bunun +mümkün kılınması uzun zaman aldı ve birbirine mesaj gönderen çok-kullanımlı +sunucuların hatalarının ayıklanmasının çok zor olduğu fark edildi. Hurd +çalışmasının gerçekleştirilmesi yıllara yayıldı.</p> + +<h3>Alix</h3> +<p> +GNU çekirdeğinin başlangıçta Hurd olarak adlandırılacağı +düşünülmemekteydi. Orijinal adı Alix’ti, o zamanlar sevgilim olan kadının +adıydı. Bir Unix sistem yöneticisi olan Alix, Unix sistem sürümleri için +isminin bir birime verilmesi gerektiğini şaka yollu olarak söylerdi: +arkadaşlarına, “Benim adımın bir çekirdeğe verilmesi lazım” derdi. Hiçbir +şey söylemezdim ancak çekirdeğe Alix adını vererek ona sürpriz yapmaya karar +verdim.</p> +<p> +Ancak daha sonra durum değişti. Michael Bushnell (şimdi Thomas), çekirdeğin +ana geliştiricisi, Hurd adını tercih etti ve Alix’in yalnızca çekirdeğin +belirli bir kısmının adı olmasına karar verdi, bu kısım sistem çağrılarını +alan ve Hurd sunucularına mesaj göndererek kontrol eden kısımdır.</p> +<p> +Sonunda Alix ve ben ayrıldık ve Alix, adını değiştirdi; bundan bağımsız +olarak, Hurd tasarımı değiştirildi, böylece C kütüphanesi sunuculara +doğrudan mesajlar göndermeye başladı ve bu durum Alix bileşeninin tasarımdan +çıkarılmasına neden oldu.</p> +<p> +Ancak bu olaylar meydana gelmeden önce, Alix’in bir arkadaşı, Hurd kaynak +kodunda Alix ismine rastladı ve Alix’e bunu söyledi. Böylece Alix kendi adı +verilen çekirdeği öğrenmiş oldu.</p> + +<h3>Linux ve GNU/Linux</h3> +<p> +GNU Hurd; üretim kullanımı için uygun değildir ve ne olacağını +bilemeyiz. Yeteneğe dayalı tasarım; doğrudan tasarımın esnekliğinden +kaynaklanan sorunlara sahiptir ve çözümlerin var olup olmadığı açık +değildir.</p> + +<p> +GNU Hurd, normal kullanım (production use) için hazır değildi. Neyse ki, +başka bir çekirdek ortaya çıktı. 1991 yılında, Linus Torvalds Unix’e uyumlu +bir çekirdek geliştirdi ve bunu Linux olarak adlandırdı. İlk başta özel +mülktü ama 1992 yılında onu özgür yazılım yaptı; henüz tamamlanmamış GNU +sistemiyle Linux’un birleşmesi bütün bir özgür işletim sistemine neden +oldu. (Bunların birleştirilmesi de tabi ki kendi içinde önemli bir +işti). Günümüzde GNU sisteminin bir sürümünün çalıştırılması Linux +sayesindedir.</p> +<p> +Çekirdek olarak GNU sisteminin Linux’la birleşiminin oluşumunu ifade etmek +için bu sistemi <a href="/gnu/linux-and-gnu.html">GNU/Linux</a> olarak +adlandırırız. Lütfen bütün sistemi “Linux” olarak adlandırma +hatasına düşmeyin, çünkü bu bizim çalışmamızı başkasına mal etmek +olur. Lütfen <a href="/gnu/gnu-linux-faq.html"> bizden de eşit derecede söz +edin</a>.</p> + +<h3>Geleceğimizde Ortaya Çıkabilecek Sorunlar</h3> +<p> +Geniş özgür yazılım çeşitlerini geliştirmek konusundaki yeteneğimizi +kanıtladık. Ancak bu, bizim yenilmez ve durdurulamaz olduğumuz anlamına +gelmemektedir. Çeşitli sorunlar, özgür yazılımın geleceğini belirsiz hale +getirmektedir; bunların yerine getirilmesi sadık çalışmaları ve sabrı +gerektirecek ve bu bazen yıllarca sürecektir. Bu, insanların özgürlüklerine +değer vermeleri ve onu kimsenin almasına izin vermemeleri konusunda +kararlılık göstermesini gerektirecektir.</p> +<p> +Aşağıdaki dört bölüm bu hususları açıklamaktadır.</p> + +<h3>Gizli Donanım</h3> +<p> +Donanım üreticileri, donanım belirtimlerini sır olarak saklama +eğilimindedir. Bu durum, Linux’ın ve XFree86’nın yeni bir donanımı +desteklemesini sağlayan özgür sürücülerin yazılmasını +zorlaştırmaktadır. Günümüzde bütün özgür sistemlere sahibiz ancak yarının +bilgisayarlarını destekleyemezsek, yarın bunlara da sahip olamayacağız.</p> +<p> +Bu problemle başa çıkmanın iki yolu vardır. Programcılar, donanımı nasıl +destekleyeceklerini belirlemek için tersine mühendisliği [:reverse +engineering] gerçekleştirebilir. Geri kalanımız, özgür yazılım tarafından +desteklenen donanımı seçebilir; sayımız arttıkça, belirtimlerin gizliliği +kendi kendine terk edilen bir politika haline gelecektir.</p> +<p> +Tersine mühendislik önemli bir iştir; bunu üstlenebilecek yeterli +kararlılığa sahip programcılarımız var mı? Evet, özgür yazılımın bir ilke +konusu olduğuna ve özgür olmayan sürücülerin dayanılmaz olduğuna dair güçlü +bir duygu oluşturursak olabilir. Ve çoğumuz özgür sürücüleri kullanmak için +fazladan para harcarsak ya da hatta biraz fazladan zaman harcarsak? Evet, +özgürlüğe sahip olma kararlılığı yaygınsa bu olabilir.</p> +<p> +(2008 notu: bu konu BIOS'a da genişletilebilir. Özgür bir BIOS vardır, <a +href="http://www.libreboot.org/">LibreBoot</a>; sorun (bir coreboot dağıtımı +olan) LibreBoot'un özgür olmayan “bloblar” olmadan onları +destekleyebilmesini sağlamak için makine belirtimlerini elde etmektir.)</p> + +<h3>Özgür olmayan Kütüphaneler</h3> +<p> +Özgür işletim sistemleri üzerinde çalışan özgür olmayan bir kütüphane, özgür +yazılım geliştiricileri için bir tuzaktır. Kütüphanenin çekici özellikleri +yemdir; kütüphaneyi kullanırsanız, tuzağa düşersiniz çünkü programınız özgür +bir işletim sisteminin bir parçası olamaz. (Daha doğrusu, programı dahil +edebiliriz ancak eksik kütüphane ile <em>çalışmayacaktır</em>). Daha da +kötüsü, özel mülk kütüphaneyi kullanan bir program gözde hale gelirse, +şüpheci olmayan diğer programcıları da tuzağa düşürebilir.</p> +<p> +Bu probleme ilişkin ilk örnek, 80’lerdeki Motif araç-kitiydi. O zamanlar, +özgür yazılımların mevcut olmamasına rağmen, daha sonra onlar için Motif +probleminin oluşacağı açıktı. GNU Projesi buna iki şekilde yanıt verdi: ayrı +özgür yazılım projelerinin özgür X araç-kiti bilgisayar ekranındaki tuş, +buton, çubuk gibi unsurlardan her birinin desteklemesini isteyerek ve +birilerinin Motif için özgür bir yedek hazırlamasını isteyerek. Bu iş yıllar +aldı; Hungry Programcıları tarafından geliştirilen LessTif, yalnızca 1997’de +birçok Motif uygulamasını desteklemek için yeterince güçlü hale geldi.</p> +<p> +1996 ile 1998 yılları arasında, Qt olarak adlandırılan özgür olmayan başka +bir Grafiksel Kullanıcı Ara Yüzü (<abbr title="Graphical User +Interface">GUI</abbr>) araç-kiti kütüphanesi özgür yazılım koleksiyonunda, +masaüstü <abbr title="K Desktop Environment">KDE</abbr>'de kullanıldı.</p> +<p> +Özgür GNU/Linux sistemleri KDE’yi kullanmadı çünkü bu kütüphaneyi +kullanamazdık. Ancak, sistemlerine özgür yazılımın eklenmesi konusunda +duyarlı olmayan bazı ticari GNU/Linux sistem dağıtıcıları, sistemlerine +KDE’yi ekledi, daha fazla özelliğe ancak daha az özgürlüğe sahip bir sistem +ürettiler. KDE> grubu, daha fazla sayıda programcının Qt’yi kullanmasını +destekledi ve milyonlarca yeni “Linux kullanıcısı” bununla ilgili bir +problemin var olduğu fikrine inanmadılar. Bu durum korkutucu görünüyordu.</p> +<p> +Özgür yazılım topluluğu probleme iki şekilde yanıt verdi: GNOME ve Harmony.</p> +<p> +GNOME, açık adıyla, GNU Network Object Model Environment (GNU Ağ Nesne Model +Ortamı), GNU’nun masaüstü projesidir. 1997 yılında Miguel de Icaza +tarafından başlatılmıştır ve Red Hat Software’in desteğiyle +geliştirilmiştir, GNOME, benzer masaüstü özellikleri sağlamak için +oluşturulmuştur ancak özgür yazılımları kullanır. Teknik avantajları da +vardır, yalnızca C++’ı değil, çeşitli dilleri de destekler. Ancak temel +amacı özgürlüktür: özgür olmayan hiçbir yazılıma ihtiyaç duymaz.</p> +<p> +Harmony, uyumlu bir değiştirme kütüphanesidir, Qt’yi kullanmaksızın KDE +yazılımının çalıştırılmasını mümkün kılmak için tasarlanmıştır.</p> +<p> +1998 yılının Kasım ayında, Qt’nin geliştiricileri, bir lisans değişikliğini +anons etti, bu lisans değişikliğinin gerçekleşmesiyle, Qt özgür yazılım +haline gelmekteydi. Bundan emin olmanın bir yolu yoktur ancak bana kalırsa +bu, QT'nin özgür olmamasından kaynaklanan soruna topluluğun verdiği yanıttan +kaynaklanmaktadır. (Yeni lisans elverişsiz ve eşitlikten uzaktır, bu +nedenle, Qt’nin kullanımının önlenmesi istenmektedir.)</p> +<p> +[not: Eylül 2000'de Qt GNU GPL olarak yayınlanmıştır, bu problem +çözülmüştür.]</p> +<p> +Sonraki özgür olmayan kütüphaneye karşı nasıl bir tepki vereceğiz? Tüm +topluluk tuzaktan uzak kalmanın gerekliliğini anlayacak mı? Ya da birçoğumuz +kullanışlılık için özgürlükten vazgeçecek mi ya da büyük bir problem mi +ortaya çıkacak? Geleceğimiz felsefemize bağlıdır.</p> + +<h3>Yazılım Patentleri</h3> +<p> +Karşılaştığımız en büyük tehdit yazılım patentlerinden gelmektedir, bu +patentler, özgür yazılıma yirmi yıla kadar varabilen algoritma ve özellik +sınırları koyabilir. LZW sıkıştırma algoritma patentleri 1983’te +uygulanmıştı ve hâlâ uygun şekilde sıkıştırılmış <abbr title="Graphics +Interchange Format">GIF</abbr>’ler üretmek için özgür yazılımı +yayınlayamıyoruz. [2009 yılı itibariyle süreleri doldu.] 1998 yılında, bir +patent grubunun tehdidi altında, <abbr title="MPEG-1 Audio Layer +3">MP3</abbr> sıkıştırma ses programı üreten özgür bir program dağıtımdan +kaldırılmıştı. [2017 itibariyle bu patentlerin de süresi doldu, bakın ne +kadar uzun bekledik.] +</p> +<p> +Patentlerle başa çıkmanın yolları vardır: bir patentin geçersiz olduğuna +ilişkin bir kanıt araştırabiliriz ve bir işi yapmanın alternatif yollarına +bakabiliriz. Ancak bu yöntemlerin her biri yalnızca bazen çalışır; bu iki +yöntem de başarısız olduğunda, patent, tüm özgür yazılımı, kullanıcıların +istediği birtakım özelliklerden mahrum bırakmaya zorlayabilir. Uzun bir süre +sonra patentlerin süresi dolar, ama o zamana kadar ne yapacağız?</p> +<p> +Özgürlük adına özgür yazılıma değer veren bizim gibi insanlar her durumda +özgür yazılımla kalacaktır. İşlerimizi hallederken patentli özellikleri +kullanmayacağız. Ancak teknik açıdan daha üstün olmasını bekledikleri için +özgür yazılıma değer verenler, patent onu geri tuttuğunda, bunu bir +başarısızlık olarak adlandırma eğilimindedir. Bu nedenle, yazılım +geliştirmenin “pazar” modelinin ve özgür yazılımın güvenilirliği ve gücünün +pratik etkililiği hakkında konuşmak yararlı iken, burada +durmamalıyız. Özgürlük ve ilke hakkında konuşmalıyız.</p> + +<h3>Özgür Belgeleme</h3> +<p> +Özgür işletim sistemlerimizdeki en büyük eksiklik yazılımda değildir, en +büyük eksiklik, sistemlerimize dahil edebildiğimiz iyi özgür belgelerin +olmamasıdır. Belgeleme, her türlü yazılım paketinin önemli bir parçasıdır; +önemli bir özgür yazılım paketi iyi bir özgür belgeyle birlikte +verilmediğinde, bu büyük bir eksiktir. Günümüzde bu gibi eksiklerimiz +vardır.</p> +<p> +Özgür belgeleme, tıpkı özgür yazılım gibi, bir özgürlük konusudur, ücretle +ilgili değildir. Özgür bir kılavuza ilişkin ölçütler özgür yazılıma ilişkin +ölçütlere oldukça benzerdir: bu, tüm kullanıcılara belirli özgürlükler +verilmesi hususudur. Yeniden dağıtıma (ticari satış dahil olmak üzere) izin +verilmelidir, bu, çevrim-içi olarak ya da kağıt biçiminde olabilir, böylece +kılavuz, programın her kopyasıyla birlikte verilebilir.</p> +<p> +Değiştirmeye ilişkin izin de önemlidir. Genel kural olarak, insanların tüm +makale ve kitap tiplerini değiştirme iznine sahip olmasının gerekli olduğuna +inanmıyorum. Örneğin, işlemlerimizi ve görüşlerimizi tanımlayan bu gibi +makaleleri değiştirmek için izin vermek zorunda olduğumuzu sanmıyorum.</p> +<p> +Ancak, özgür yazılımın belgelerinin değiştirilme özgürlüğünün önemli +olmasının belirli bir nedeni vardır. İnsanlar, yazılımı değiştirme hakkını +kullandıklarında ve özelliklerine ekleme yaptıklarında ya da özelliklerini +değiştirdiklerinde, vicdanlı davranır ve özenlilerse kılavuzları da +değiştireceklerdir, böylece değiştirilmiş programla birlikte doğru ve +kullanılabilir belgeleri de sağlayacaklardır. Programcıların özenli +olmalarına izin vermeyen ve işi tanımlamayan özgür olmayan bir kılavuz, +topluluğun ihtiyaçlarını karşılamaz.</p> +<p> +Değişikliklerin nasıl gerçekleştirildiğine ilişkin bazı sınırlamalar hiçbir +problem oluşturmaz. Örneğin, asıl yazarın telif hakkı uyarısının +korunmasına ilişkin şartlar, dağıtım ifadeleri ve yazar listesi +uygundur. Ayrıca değiştirilmiş sürümlerde uyarı bulunmasının gerekli olması +ve bu kısımların teknik-olmayan başlıkları ele almaları durumunda, +silinemeyen ya da değiştirilemeyen kısımlara sahip olma konusunda bir +problem yoktur. Değişikliklerin nasıl gerçekleştirildiğine ilişkin bazı +sınırlamalar hiçbir problem oluşturmaz. Örneğin, asıl yazarın telif hakkı +uyarısının korunmasına ilişkin şartlar, dağıtım ifadeleri ve yazar listesi +uygundur. Ayrıca değiştirilmiş sürümlerde uyarı bulunmasının gerekli olması +ve bu kısımların teknik-olmayan başlıkları ele almaları durumunda, +silinemeyen ya da değiştirilemeyen kısımlara sahip olma konusunda bir +problem yoktur.</p> +<p> +Ancak, kılavuzun tüm “teknik” içeriğinin değiştirilmesi ve daha sonra tüm +genel kanallar üzerinden tüm genel ortamlarda sonucun dağıtılması mümkün +olmalıdır; aksi takdirde, kısıtlamalar topluluğu engellemektedir, kılavuz +özgür değildir ve başka bir kılavuza ihtiyaç duyarız.</p> +<p> +Özgür yazılım geliştiricileri tam bir özgür belge çeşitliliği oluşturma +bilincine ve kararlılığına sahip olacak mıdır? Yine, geleceğimiz felsefeye +bağlıdır.</p> + +<h3>Özgürlük Hakkında Konuşmalıyız</h3> +<p> +Günümüzde Debian GNU/Linux ve Red Hat Linux gibi GNU/Linux sistemlerinin on +milyon kullanıcısının var olduğu tahmin edilmektedir. Özgür yazılım öyle +pratik avantajlar sunmuştur ki, kullanıcılar tamamen uygulamaya ilişkin +nedenlerden dolayı özgür yazılımı kullanmaktadır, uygulamaktadır.</p> +<p> +Bunun iyi sonuçları ortadadır: özgür yazılımın geliştirilmesiyle daha fazla +ilgilenildiğinde, yazılım işleri için daha fazla müşteri mevcuttur, bu da +özel mülk yazılım ürünleri yerine ticari özgür yazılımın geliştirilmesi için +firmaların daha fazla cesaretlendirilmesi için olanak demektir.</p> +<p> +Ancak yazılıma olan ilgi yazılımın esas aldığı felsefenin bilincinden daha +hızlı bir şekilde büyümektedir ve bu durum soruna neden olmaktadır. Yukarıda +açıklanan sorunlarla ve tehditlerle başa çıkma özelliği, özgürlük için +direnme isteğine bağlıdır. Topluluğumuzun bu isteğe sahip olduğundan emin +olmak için, topluluğumuza girdiklerinde yeni kullanıcılara bu fikri yaymamız +gereklidir.</p> +<p> +Ancak bunu yapmakta başarısız olmaktayız: yeni kullanıcıları topluluğumuza +çekme çabaları, topluluğumuzun temel bilgilerini öğretme çabalarını +fazlasıyla geride bırakmaktadır. Her ikisini de gerçekleştirmemiz ve iki +çabayı da dengede tutmamız gereklidir.</p> + +<h3>“Açık Kaynak”</h3> +<p> +Yeni kullanıcılara özgürlüğü öğretmek 1998 yılında daha zor hale geldi çünkü +topluluğun bir kısmı “özgür yazılım” terimi yerine “açık kaynak yazılımı” +terimini kullanmaya karar verdi.</p> +<p> +Bu terimi destekleyen bazıları, “özgür” teriminin “bedava” terimiyle +karıştırılmasını önlemeyi hedefledi, bu geçerli bir hedefti. Ancak +diğerleri, özgür yazılım hareketini ve GNU Projesini güdüleyen ilkenin +ruhunu bir kenara koydu ve bunun yerine yöneticilere ve işyeri +kullanıcılarına yöneldi, bunların çoğu kârı özgürlüğün, toplumun ve ilkenin +üstünde tuttu. Bu nedenle, “açık kaynak” konusu, yüksek-kaliteli ve güçlü +yazılımın gerçekleştirilmesi potansiyeline odaklanmaktadır ancak özgürlük, +toplum ve ilke fikirlerinden uzak durmaktadır.</p> +<p> +“Linux” dergileri bunun açık bir örneğidir, GNU/Linux’la çalışan özel mülk +yazılım için ilanlarla doludurlar. Sıradaki Motif ya da Qt ortaya +çıktığında, bu dergiler programcıları bundan uzak durması konusunda uyaracak +mı yoksa onun için reklam mı yayınlayacaklar?</p> +<p> +Ticaretin desteklenmesi topluma birçok şekilde katkı sağlayabilir; diğer her +şey eşit olduğunda, bu yararlıdır. Ancak özgürlük ve ilke hakkında daha az +konuşarak desteklerini kazanmak çok kötü sonuçlar doğurabilir; bu, sosyal +yardımlaşma ve yurttaşların eğitimindeki dengesizlği daha da +kötüleştirecektir.</p> +<p> +“Özgür yazılım” ve “açık kaynak” yaklaşık olarak aynı yazılım kategorisini +tanımlar ancak yazılım hakkında ve değerler hakkında farklı şeyler +söyler. GNU Projesi, yalnızca teknolojinin değil özgürlüğün de önemli +olduğunu ifade etmek için “özgür yazılım” ifadesini kullanmaya devam eder.</p> + +<h3>Deneyin!</h3> +<p> +Yoda’nın felsefesi (“’Deneme’ yoktur”) iyi ve zekice görünmektedir ancak bu, +benim için geçerli değildir. İşi yapıp yapamayacağım konusunda tedirginken +aslında işin çoğunu yaparım ve hedefi gerçekleştirsem bile, hedefi yakalamak +için yeterli olup olmadığım konusunda emin değilimdir. Ama en azından +denedim çünkü düşmanım ile şehrim arasında benden başka hiç kimse +yoktu. Şaşırtıcı bir şekilde, bazen başarılı oldum.</p> +<p> +Bazen başarısız oldum; bazı şehirlerim düştü. O zaman tehdit altında olan +başka bir şehir buldum ve başka bir savaş için hazırlandım. Zaman içinde, +tehditleri aramayı ve kendimi tehditlerle şehrim arasına koymayı öğrendim ve +diğer hacker’ların gelip bana katılmaları konusunda çağrı yaptım.</p> +<p> +Bugünlerde yalnız değilim. Bana destek olan hacker’ları gördüğümde bir +rahatlama ve neşe duyuyorum ve bu şehrin, en azından şimdilik, +dayanabileceğini görüyorum. Ancak tehlike her geçen yıl büyüyor ve şimdi +Microsoft açık bir şekilde topluluğumuzu hedef aldı. Özgürlüğün geleceğini +veremeyiz. Teslim olmayalım! Özgürlüğümüzü korumak istiyorsak, her zaman +hazır olmalıyız.</p> + +<div class="translators-notes"> + +<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't have notes.--> + </div> +</div> + +<!-- for id="content", starts in the include above --> +<!--#include virtual="/server/footer.tr.html" --> +<div id="footer"> +<div class="unprintable"> + +<p>Lütfen FSF ve GNU ile ilgili sorularınızı <a +href="mailto:gnu@gnu.org"><gnu@gnu.org></a> adresine iletin. FSF ile +iletişim kurmanın <a href="/contact/">başka yolları</a> da vardır. Lütfen +çalışmayan bağlantıları ve başka düzeltmeleri veya önerilerinizi <a +href="mailto:webmasters@gnu.org"><webmasters@gnu.org></a> adresine +gönderin.</p> + +<p> +<!-- TRANSLATORS: Ignore the original text in this paragraph, + replace it with the translation of these two: + + We work hard and do our best to provide accurate, good quality + translations. However, we are not exempt from imperfection. + Please send your comments and general suggestions in this regard + to <a href="mailto:web-translators@gnu.org"> + + <web-translators@gnu.org></a>.</p> + + <p>For information on coordinating and submitting translations of + our web pages, see <a + href="/server/standards/README.translations.html">Translations + README</a>. --> +Çevirilerimizde bulmuş olabileceğiniz hataları, aklınızdaki soru ve +önerilerinizi lütfen <a +href="mailto:web-translators@gnu.org">bize bildirin</a>.</p><p>Bu +yazının çeviri düzenlemesi ve sunuşu ile ilgili bilgi için lütfen <a +href="/server/standards/README.translations.html">Çeviriler BENİOKU</a> +sayfasına bakın. Bu sayfanın ve diğer tüm sayfaların Türkçe çevirileri +gönüllüler tarafından yapılmaktadır; Türkçe niteliği yüksek bir <a +href="/home.html">www.gnu.org</a> için bize yardımcı olmak istiyorsanız, <a +href="https://savannah.gnu.org/projects/www-tr">çalışma sayfamızı</a> +ziyaret edebilirsiniz.</p> +</div> + +<!-- Regarding copyright, in general, standalone pages (as opposed to + files generated as part of manuals) on the GNU web server should + be under CC BY-ND 4.0. Please do NOT change or remove this + without talking with the webmasters or licensing team first. + Please make sure the copyright date is consistent with the + document. For web pages, it is ok to list just the latest year the + document was modified, or published. + + If you wish to list earlier years, that is ok too. + Either "2001, 2002, 2003" or "2001-2003" are ok for specifying + years, as long as each year in the range is in fact a copyrightable + year, i.e., a year in which the document was published (including + being publicly visible on the web or in a revision control system). + + There is more detail about copyright years in the GNU Maintainers + Information document, www.gnu.org/prep/maintain. --> +<p>Copyright © 1998, 2001, 2002, 2005, 2006, 2007, 2008, 2010, 2014, 2015, +2017, 2018, 2020 Richard Stallman</p> + +<p>Bu sayfa <a rel="license" +href="http://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0/deed.tr">Creative +Commons Alıntı-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı</a> altında +lisanslanmıştır.</p> + +<!--#include virtual="/server/bottom-notes.tr.html" --> +<div class="translators-credits"> + +<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't want credits.--> +<p><strong>Çeviriye katkıda bulunanlar:</strong></p> +<ul> + +<li> +The FLOSS Information <theflossinformation@yandex.com>, 2019. +2009. +</li> +<li> +T. E. Kalaycı, 2009. +</li> + +<li> +Çiğdem Özşar, 2009. +</li> + +<li> +Birkan Sarıfakıoğlu, 2009. +</li> + +<li> +Serkan Çapkan, 2009. +</li> + +<li> +İzlem Gözükeleş, 2009. +</li> + +</ul></div> + +<p class="unprintable"><!-- timestamp start --> +Son Güncelleme: + +$Date: 2020/07/12 05:29:38 $ + +<!-- timestamp end --> +</p> +</div> +</div> +<!-- for class="inner", starts in the banner include --> +</body> +</html> |