diff options
Diffstat (limited to 'talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html')
-rw-r--r-- | talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html | 2078 |
1 files changed, 2078 insertions, 0 deletions
diff --git a/talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html b/talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html new file mode 100644 index 0000000..57914c5 --- /dev/null +++ b/talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html @@ -0,0 +1,2078 @@ +<!--#set var="ENGLISH_PAGE" value="/philosophy/rms-nyu-2001-transcript.en.html" --> + +<!--#include virtual="/server/header.tr.html" --> +<!-- Parent-Version: 1.79 --> + +<!-- This file is automatically generated by GNUnited Nations! --> +<title>Özgür Yazılım: Özgürlük ve İşbirliği - GNU Projesi - Özgür Yazılım Vakfı</title> + +<!--#include virtual="/philosophy/po/rms-nyu-2001-transcript.translist" --> +<!--#include virtual="/server/banner.tr.html" --> +<h2>Özgür Yazılım: Özgürlük ve İşbirliği</h2> + +<blockquote><p>Richard M. Stallman'ın “Özgür Yazılım: Özgürlük ve İşbirliği” isimli, New +York'taki New York Üniversitesi'nde, 29 Mayıs 2001 tarihinde yaptığı +konuşmanın metnidir.</p></blockquote> + +<div class="announcement"> +<blockquote><p>Bu konuşmanın <a href="/philosophy/rms-nyu-2001-transcript.txt">düz +metin</a> sürümü ve <a href="/philosophy/rms-nyu-2001-summary.txt">özeti</a> +de vardır.</p></blockquote> +</div> + +<p><strong>URETSKY</strong>: Ben Mike Uretsky. Stern İşletme Fakültesi’ni +bitirdim. Ayrıca İleri Teknoloji Merkezi’nin Müdür Yardımcılarından +biriyim. Ve Bilgisayar Bilimi Departmanında hepimiz adına, sizlere burada +hoş geldiniz demek istiyorum. Size konuşmacıyı takdim edecek olan Ed’e +mikrofonu vermeden önce bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum.</p> + +<p>Üniversitenin rolü, tartışmaların yapılması için uygun bir alan olması ve +ilginç tartışmaların yapılabilmesidir. Ve büyük bir üniversitenin rolü, +özellikle ilginç tartışmaların yapılabilmesidir. Ve bu özel sunum, bu +seminer bu kalıba girer. Açık kaynak tartışmasını özellikle ilginç +buluyorum. Bir anlamda….<i>[dinleyiciler güler]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Özgür yazılım yapıyorum. Açık kaynak farklı bir +harekettir. <i>[dinleyiciler güler] [Alkış]</i></p> + +<p><strong>URETSKY</strong>: 1960’larda ilgili alanda çalışmaya ilk +başladığımda, temel olarak yazılım özgürdü. Ve çevrimlere girdik. Özgür hale +geldi ve daha sonra pazarlarını genişletme ihtiyacında olan yazılım +üreticileri, bunu başka taraflara doğru çektiler. PC’nin girişiyle +gerçekleşen birçok hareket, tam olarak da benzer bir çevrim tipinde hareket +etti.</p> + +<p>Pierre Levy adında çok ilginç bir Fransız filozof vardır, bu filozof, +insanlığın refahını geliştirecek ilişki tiplerindeki değişim ile, yalnızca +teknolojiyle ilgili olarak değil ayrıca sosyal yeniden yapılanma, politik +yeniden yapılanma ile ilişkili olarak bu yöne doğru olan hareketten ve siber +aleme doğru olan hareketten bahsetmektedir. Ve bu tartışmanın söz konusu +yöndeki bir hareket olmasını ve bu tartışmanın, normalde Üniversitede bir +teselli gibi olan çok sayıda disiplinin sınırlarının ötesine giden bir şey +olmasını umuyoruz. Bazı çok ilginç tartışmaları dört gözle bekliyoruz. Ed?</p> + +<p><strong>SCHONBERG</strong>: Ben Courant Enstitüsü’ndeki Bilgisayar Bilimi +Departmanından Ed Schonberg. Hepinize öncelikle hoş geldiniz demek +istiyorum. Giriş konuşmasını yapanlar genellikle ve özellikle halka +sunumların yararsız bir kısmını yapanlardır ancak bu durumda, gerçekte +yararlı bir amaca hizmet etmektedirler, Mike’ın da kolayca gösterdiği gibi, +giriş konuşmasını yapan kişi, örneğin, hatalı açıklamalar yaparak, +tartışmanın parametrelerini ciddi ölçüde düzeltebilir ve <i>[dinleyiciler +güler]</i> keskin hale getirebilir.</p> + +<p>Bu nedenle, açıklamaya ihtiyaç duymayan birine anlatır gibi mümkün olan en +kısa girişi yapayım. Richard, yıllar önce MIT YZ Laboratuarında yazıcı +sürücüleri için kaynak kodunun elverişli olmamasına ilişkin problemlerden +küresel olarak düşünen ve yerel hareket eden biri için mükemmel bir +örnektir. Yazılımın nasıl oluşturulduğu, hangi fikri mülkiyet araçlarına +sahip olduğu ve yazılım topluluğunun gerçekte neyi temsil ettiği fikirlerini +yeniden incelemek için hepimizi zorlamış olan bağlı bir felsefe +geliştirmiştir. Richard Stallman’a hoş geldiniz demek +istiyorum. <i>[Alkış]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>Biri bana bir saat ödünç verebilir mi? +<i>[Dinleyiciler güler]</i> Teşekkür ederim. Bu vesileyle, bu platformda +olma imkânı verdikleri için Microsoft’a <i>[dinleyiciler güler]</i> teşekkür +ederim. Son birkaç haftadır, kitabı bir yerlerde kazara yasaklanmış olan bir +yazar gibi hissediyorum.<i>[dinleyiciler güler]</i> Ancak buna ilişkin +yazıların tümünde yanlış yazarın adı verilmektedir çünkü Microsoft GNU +GPL’yi açık kaynaklı bir lisans olarak tanımlamaktadır ve bunu izleyen baskı +kapsamının çoğunluğu buna uygundur. Tabi ki, insanların çoğunluğu, +çalışmamızın açık kaynakla işinin olmadığını fark etmemektedir, çünkü +insanlar “açık kaynak” ifadesini bulmadan önce işin çoğunu gerçekleştirdik.</p> + +<p>Özgür yazılım hareketindeyiz ve özgür yazılım hareketinin ne hakkında +olduğu, ne anlama geldiği, ne yaptığımız üzerine konuşacağım ve bu bir +işletme okulu tarafından desteklendiği için, özgür yazılımın işletmeyle +nasıl bir ilgisi olduğu hakkında ve sosyal hayatın bazı diğer alanları +hakkında bir şeyler söyleyeceğim.</p> + +<p>Şimdi, bazılarınız hayatında hiç bilgisayar programı yazmamış olabilir ama +belki de yemek pişirdiniz. Ve yemek pişirdiyseniz, çok mükemmel değilseniz, +muhtemelen yemek tariflerini kullandınız. Ve yemek tariflerini +kullandıysanız, bir arkadaşınızla muhtemelen bir yemek tarifinin kopyasını +paylaştınız. Ve tam anlamıyla bir acemi değilseniz, yemek tarifi alışverişi +yapmışsınızdır. Yemek tariflerinde belirli şeyler söylenmektedir ancak tam +olarak aynı şeyleri yapmanız gerekmez. İçeriklerden bazılarını +katmayabilirsiniz. Mantarı sevdiğiniz için biraz mantar +ekleyebilirsiniz. Doktorunuz tuzu azaltmanız gerektiğini söylediği için daha +az tuz koyabilirsiniz. Yeteneğinize göre daha büyük değişiklikler bile +yapabilirsiniz. Ve bir yemek tarifinde değişiklik yaptıysanız ve bu yemek +tarifine göre arkadaşlarınıza yemek pişirdiyseniz ve yemeği sevdilerse, size +şunu söyleyebilirler: “Tarifini bana da verir misin?” Ve o zaman ne +yaparsınız? Yemek tarifinin değişmiş halini yazıp arkadaşınıza bir kopyasını +verebilirsiniz. Bunlar, herhangi bir tipteki işlevsel olarak yararlı yemek +tarifleriyle yapabileceğiniz doğal şeylerdir.</p> + +<p>Şimdi yemek tarifi, bir bilgisayar programına çok benzemektedir. Bir +bilgisayar programı yemek tarifine çok benzemektedir: istediğiniz bir sonuca +ulaşmak için gerçekleştirilecek bir seri adımdan ibarettir. Bu nedenle, +yemek tarifleriyle yaptığınız şeyleri bilgisayar programlarıyla da yapmanız +çok doğaldır, örneğin, arkadaşınıza bir kopyasını vermek gibi. Farklı bir +işlevi görmesi için bilgisayar programını değiştirebilirsiniz de. Başka biri +için iyi bir iş görmüş olabilir ancak sizinki farklı bir iş olabilir. Bu +nedenle programı değiştirirsiniz. Ve değiştirdikten sonra, başka insanlar +için yararlı olabilir. Belki de sizin yaptığınız işe benzer bir iş için +kullanılacaktır. Bu nedenle, şu soruyu sorarlar: “Bana bilgisayar +programının bir kopyasını verir misin?” Tabi ki, kibar bir insan olduğunuz +için, bilgisayar programınızın bir kopyasını verirsiniz. Bu, nazik bir insan +olmanın yoludur.</p> + +<p>Bu nedenle, yemek tariflerinin kara kutular içine yerleştirildiği durumu +düşünün. Hangi içerikleri kullandığınızı göremezsiniz ve değiştiremezsiniz +ve arkadaşınıza bir kopyasını vermeye kalktığınızda size korsan dendiğini ve +yıllarca hapiste yattığınızı düşünün. Böyle bir dünya, yemek tariflerini +paylaşmaya alışmış insanlar için büyük bir zulümdür. Ancak özel mülk yazılım +dünyasında durum aynen böyledir. Bu, diğer insanlara karşı genel inceliğin +olmadığı ya da engellendiği bir dünyadır. </p> + +<p>Şimdi bunu neden farkettim? Bunu farkettim çünkü 1970’lerde yazılımı +paylaşan bir programcı birliğinin parçası olma şansına ulaşmıştım. Bu +topluluğun temelleri bilgisayarın başlangıcına dayanmaktadır. Ancak, +1970’lerde, insanların yazılımı paylaştığı bir topluluk zor bulunan bir +şeydi. Ve gerçekte bu uç bir durumdu çünkü çalıştığım laboratuarda, tüm +işletim sistemi, topluluğumuz tarafından geliştirilen yazılımdı ve bu +yazılımın herhangi bir kısmını herhangi bir kimseyle +paylaşmaktaydık. İsteyen herkes gelebiliyor ve bir kopya alabiliyordu ve ne +yapmak isterse yapıyordu. Bu programlar üzerinde hiçbir telif hakkı uyarısı +yoktu. İşbirliği bizim yaşam biçimimizdi. Ve bu yaşam şeklinde +güvendeydik. Bunun için savaşmıyorduk. Bunun için savaşmamız +gerekmiyordu. Sadece bu şekilde yaşıyorduk. Ve bildiğimiz kadarıyla, bu +şekilde yaşamayı sürdürecektik. Bu nedenle özgür yazılım vardı ama özgür +yazılım hareketi yoktu. </p> + +<p>Ama daha sonra topluluğumuz çeşitli felaketlerle yıkıldı. Sonunda tamamen +yok oldu. Sonunda tüm çalışmalarımız için kullandığımız PDP-10 bilgisayarı1 +ortadan kalktı. Sistemimiz olan, Uyumlu Olmayan Zaman Paylaşımlı Sistem, +1960’larda başlayarak yazılmıştı, bu nedenle assembler dilinde +yazılmıştı. 1960’larda bir işletim sistemi yazmak için assembler +kullanılmaktaydı. Bu nedenle, tabi ki, assembler dili belirli bir bilgisayar +mimarisi içindir; bunun devamı gelmezse, tüm çalışmanız boşa gider, işe +yaramaz. Ve bizim başımıza da bu geldi. 20 yıllık çalışma boşa gitti. </p> + +<p>Ancak bu durum meydana gelmeden önce, bu durum meydana geldiğinde ne +yapacağıma ilişkin olarak beni hazırlayan ve ne yapacağımı görmeme yardımcı +olan bir olay oldu çünkü belirli bir noktada, Xerox çalıştığım yer olan +Yapay Zeka Laboratuvarına bir lazer yazıcısı hediye etti ve bu hediye +gerçekten de güzel bir hediyeydi çünkü Xerox dışında birilerinin bir lazer +yazıcısına sahip olduğu ilk durumdu. Bu yazıcı çok hızlıydı, saniyede bir +sayfa yazıyordu, birçok anlamda çok iyiydi ancak güvenilir değildi çünkü +yüksek hızlı bir kopyalayıcının yazıcı olarak değiştirilmiş biçimiydi. Ve +bildiğiniz gibi kopyalayıcılarda sıkışma meydana gelmektedir ancak genelde +bu sıkışmayı çözecek birileri bulunur. Yazıcıda sıkışma oldu ve kimse +görmedi. Bu nedenle yazıcı uzun süre sorunlu halde kaldı.</p> + +<p>Biz de bu sorunu çözmek için bir fikir geliştirdik. Sistemi, yazıcı her ne +zaman bir sıkışma durumu yaşarsa, yazıcıyı çalıştıran makine zaman +paylaşımlı makinemize durumu bildirecek ve çıktı bekleyen kullanıcılara +yazıcıdaki problemi çözmelerini söyleyecek bir şekilde değiştirdik. Tabi ki +kullanıcılar, bir çıktı bekliyorlarsa ve yazıcıda sıkışma olduğunu +biliyorlarsa, sonsuza kadar oturup beklemeyecek ve sorunu çözeceklerdi. </p> + +<p>Ancak bu noktada tamamen felce uğradık çünkü söz konusu yazıcıyı çalıştıran +yazılım özgür yazılım değildi. Söz konusu yazılım yazıcı ile birlikte +gelmişti ve yalnızca bir ikiliydi (binary). Kaynak kodunu alamamıştık; +Xerox, kaynak kodunu bize vermemişti. Bu nedenle, programlayıcılar olarak +yetenekli olmamıza rağmen, ne de olsa kendi zaman paylaşımlı sistemimizi +yazmıştık, bu özelliği yazıcı yazılımına ekleme konusunda tamamıyla +çaresizdik. </p> + +<p>Ve beklemek zorundaydık. Çıktımızı almanız bir ya da iki saat sürüyordu +çünkü makine çoğu zaman sıkışma yapıyordu. Bir saat bekleyip “Sıkışacağını +biliyorum. Bir saat bekleyeceğim ve çıktımı alacağım” diyorduk ve daha sonra +tüm zaman boyunca sıkışmış olduğunu ve gerçekte başka kimsenin tamir +etmediğini gördük. Bu nedenle, biz tamir ettik ve yarım saat daha +bekledik. Daha sonra, geri döndük ve çıktı haline gelmeden önce yine +sıkıştığını gördük. Üç dakika basma işlemi yapıp otuz dakika +sıkışmaktaydı. Bu durum hayal kırıklığı yarattı. Ancak daha kötüsü, tamir +edebileceğimizi biliyor olmamızdı ancak kendi bencilliği için başka +birileri, yazılımı geliştirmemizi önleyerek bizi engellemekteydi. Bu nedenle +tabi ki bir miktar küskünlük hissettik.</p> + +<p>Ve daha sonra Carneige Mellon Üniversitesi’nden birilerinin söz konusu +yazılımın bir kopyasını aldığını duydum. Üniversiteyi ziyaret ediyordum, bu +nedenle ilgili kimsenin ofisine gittim ve dedim ki: “Merhaba, ben +MIT’denim. Yazıcı kaynak kodunun bir kopyasını alabilir miyim?” O da bana +dedi ki: “Hayır, kimseye kopya vermemeye söz verdim.” <i>[Dinleyiciler +güler]</i> Şaşırmıştım. Aynı zamanda da kızmıştım ve nasıl adil olacağıma +ilişkin hiçbir fikrim kalmamıştı. Belki de kapıyı çarptım. <i>[Dinleyiciler +güler]</i> Ve daha sonra da bu konuyu düşündüm çünkü yalnızca soyutlanmış +bir olay değil ayrıca önemli olan ve çok sayıda kimseyi etkileyen sosyal bir +fenomen görmekte olduğumu fark ettim.</p> + +<p>Şanslıydım, çünkü bu durumu yalnızca bir kere yaşadım. Diğer insanlar ise +her zaman bu durumla yaşamak zorundalar. Bu nedenle bu konuyu kapsamlı +olarak düşündüm. MIT’deki çalışma arkadaşları bizimle işbirliği yapmaktan +kaçındı. Bize ihanet etti. Ama bunu yalnızca bize karşı yapmadı. Bunu size +de yaptı <i>[Dinleyicilerden birini gösteriyor]</i>. Ve zannediyorum ki, +bunu size de yaptı. <i>[Başka bir dinleyiciyi +gösteriyor]</i>. <i>[Dinleyiciler gülüyor]</i> Ve bunu muhtemelen size de +yaptı <i>[Dinleyiciler arasında üçüncü bir dinleyiciyi gösteriyor]</i>. Bunu +bu odadaki insanların çoğuna yaptı, belki çok azınıza yapmadı, onlar da +zaten 1980’de henüz doğmamış olanlardır. Çünkü Dünya gezegeninin tüm nüfusu +ile işbirliği yapmayı reddetmeye söz verdi. Bir gizlilik anlaşması +imzaladı. </p> + +<p>Şimdi bu benim bir gizlilik anlaşmasıyla ilk doğrudan karşılaşmamdı ve bu +bana önemli bir ders verdi, bu önemli bir dersti çünkü birçok programcı bunu +hiçbir zaman öğrenmedi. Bu, benim bir gizlilik anlaşmasıyla ilk +karşılaşmamdı ve kurban bendim. Ben ve benim tüm laboratuarım kurbandı. Ve +bu bana gizlilik anlaşmalarının kurbanlarının var olduğunu gösterdi. Masum +değildiler. Zararsız değildiler. Birçok programcı bir gizlilik anlaşması +imzalamaya davet edildiğinde, ilk olarak bir gizlilik anlaşmasıyla +karşılaşmaktadır. Ve her zaman istek uyandırıcı bir şey vardır – bu +anlaşmayı imzalarlarsa bundan iyi bir sonuç elde edeceklerini düşünürler. Bu +nedenle özürler oluştururlar. Şöyle derler: “Ne olursa olsun bir kopya +alamayacak, bu nedenle onu yoksun bırakmak için niçin bir komploya +katılayım?” Şöyle derler: “Bu, bu işin her zaman yapıldığı yoldur. Buna +karşı kime gideyim?” Şöyle derler: “Bunu ben imzalamazsam başka biri +imzalayacak.” Vicdanlarını rahatlatmak için çeşitli bahaneler bulurlar.</p> + +<p>Ama birileri beni bir gizlilik anlaşması imzalamaya çağırdığında, vicdanım +zaten duyarlı hale gelmişti. Birisi bana yardım etmemeye söz verdiğinde ne +kadar sinirlenmiş olduğumu hatırladım ve laboratuvarım sorunumuzu çözdü. Ve +ben ise, bana hiç zarar vermemiş birine aynı şeyi yapamazdım. Birileri +benden nefret edilen bir düşmanla bazı yararlı bilgileri paylaşmamam için +söz vermemi isteseydi, evet derdim. Birileri kötü bir şeyler yapmışsa, bunu +hak etmektedir. Ancak yabancılar – bana hiç zarar vermemişlerdir. Bu gibi +bir hatalı muameleyi nasıl hak edebilirler? Herhangi birine ve herkese kötü +davranmaya başlayamazsınız. O zaman toplumda yırtıcı bir hayvan haline +gelirsiniz. Bu nedenle dedim ki: “Bana bu güzel yazılım paketini sunduğunuz +için çok teşekkür ederim. Ama talep ettiğiniz şartlarda bu paketi kabul +edemem, bu paket olmaksızın çalışacağım. Çok teşekkür ederim.” Ve böylece, +yazılım gibi genel olarak yararlı teknik bilgi için bir gizlilik anlaşması +imzalamadım.</p> + +<p>Şimdi farklı etik hususlara ilişkin başka bilgi tipleri vardır. Örneğin, +kişisel bilgiler vardır. Kendinizle erkek arkadaşınız arasındaki bir olay +hakkında konuşmak isterseniz ve benden bunu kimseye söylemememi isterseniz, +bunu sizin için sır olarak saklarım çünkü bu gerçekte yararlı bir teknik +bilgi değildir. En azından, muhtemelen genel olarak yararlı değildir +<i>[dinleyiciler güler]</i>. </p> + +<p>Bana harika yeni bir seks tekniği anlatma olasılığınız da vardır +[dinleyiciler güler] ve o zaman bunu toplumun geri kalanına aktarmayı görev +bilirim <i>[dinleyiciler güler]</i>, böylece tüm insanlar bundan +faydalanır. Bu nedenle, söz konusu söze bir şart koymalıyım. Kim neyi ister, +kim kime kızgındır ve bu gibi pembe dizi hususları hakkında sizin için gizli +tutabileceğim ayrıntılarsa; ancak toplumun bildiği için çok faydalandığı bir +husussa, o zaman bu bilgileri saklı tutmamalıyım. Görüyorsunuz, bilimin ve +teknolojinin hedefi, insanların hayatlarını daha iyi yaşamaları için +insanlık için yararlı bilgiler geliştirmektir. Söz konusu bilgileri saklı +tutmaya söz verirsek – gizli tutarsak – o zaman alanımızın misyonuna ihanet +ederiz. Ve bunu yapmamaya karar verdim.</p> + +<p>Ancak bu arada topluluğum çöktü ve bu da beni kötü bir duruma +soktu. Görüyorsunuz, tüm Uyumlu olmayan Zaman Paylaşımlı Sistem eskidi çünkü +PDP-10 eskiydi ve bu nedenle, eskiden yapmış olduğum gibi bir işletim +sistemi geliştiricisi olarak çalışmaya devam etmemin bir yolu yoktu. Bu, +topluluğun yazılımını kullanmama ve geliştirmeme, başka bir deyişle +topluluğun bir parçası olmama bağlıydı. Bu artık bir ihtimal değildi ve bu +da beni törel bir ikileme soktu. Ne yapacaktım? Çünkü en açık ihtimal, +vermiş olduğum karara karşı gelmek anlamına geliyordu. En açık ihtimal, +dünyadaki değişime kendimi uyarlamaktı. Bir şeylerin farklı olduğunu kabul +etmem ve bu ilkeleri bırakmam ve özel mülk işletim sistemleri için gizlilik +anlaşmaları imzalamaya başlamam ve muhtemelen özel mülk yazılım yazmam +gerekiyordu. Ancak kod yazmaktan zevk aldığımı ve para kazanabileceğimi – +özellikle MIT dışında yazarsam – ama sonunda kariyerimde geriye dönüp +baktığımda, “Hayatımı insanlar arasında duvarlar örmek için harcadım” +diyeceğimi ve hayatımdan utanç duyacağımı fark ettim. </p> + +<p>Bu nedenle başka bir alternatif aradım ve açık bir alternatif vardı. Yazılım +alanını bırakıp başka bir şeyler yapabilirdim. Başka bir özel kayda değer +yeteneğe sahip değildim ancak bir garson olabileceğimden +emindim. <i>[dinleyiciler güler]</i> Ancak şık bir restoranda çalışamazdım; +beni işe almazlardı <i>[dinleyiciler güler]</i> ancak başka bir yerlerde +garson olabilirdim. Ve birçok programcı bana şunu dedi: “Programcıları işe +alan insanlar şunu, şunu ve şunu talep etmektedir. Bu işleri yapmazsam, o +zaman açlıktan ölürüm.” Kullandıkları sözcükler böyleydi. Garson olarak +açlıktan ölmezsiniz. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu nedenle, gerçekte +tehlikede değilsiniz. Ancak – ve bu önemlidir, görüyorsunuz – bazen diğer +insanlara zarar veren bir şey yaparsınız ve bunu yapmasaydım ben daha çok +zarar görecektim diyerek kendinizi haklı çıkartırsınız. <em>Gerçekten</em> +de açlıktan ölseniz, özel mülk yazılım yazma konusunda +haklısınızdır. <i>[dinleyiciler güler]</i> Birileri size silah tutsa, o +zaman affedilebilir bir iş yaptığınızı söyleyebilirim. <i>[dinleyiciler +güler]</i> Ancak etik olmayan bir şeyler yapmayarak yaşantımı sürdürmenin +bir yolunu bulmuştum, bu nedenle bir bahane yoktu. Ancak garsonluk yapmanın +benim için eğlenceli bir iş olmayacağının farkına vardım, bir işletim +sistemi geliştiricisi olarak yeteneklerimi boşa harcamama neden +olacaktı. özel mülk yazılım geliştirmek ise yeteneklerimi kötüye kullanmak +olurdu. Diğer insanları özel mülk yazılım dünyasında yaşamak için +yüreklendirmek yeteneklerimi kötüye kullanmam anlamına gelirdi. Bu nedenle, +yeteneklerimi kötüye kullanmak yerine harcamak daha iyidir ancak hâlâ yine +de gerçekten de iyi değildir. </p> + +<p>Bu nedenlerden ötürü, başka bir alternatif aramaya karar verdim. Durumu +gerçekten de geliştirecek olan bir işletim sistemi geliştiricisi dünyayı +daha iyi bir yer haline getirmek için ne yapabilir? Ve gerçekten de gerekli +olanın bir işletim sistemi geliştiricisi olduğunu fark ettim. Problem ve +ikilem benim için ve herkes için mevcuttu çünkü modern bilgisayarlara +ilişkin mevcut işletim sistemlerinin tümü özel mülkydi. Özgür işletim +sistemleri eski, zamanı geçmiş bilgisayarlar içindi, değil mi? Bu nedenle +modern bilgisayarlar için – modern bir bilgisayarı alıp kullanmak +isterseniz, özel mülk bir işletim sistemi kullanmaya zorlanmaktaydınız. Bu +nedenle bir işletim sistemi geliştiricisi başka bir işletim sistemi yazar ve +daha sonra şunu derse: “Herkes gelsin ve bunu paylaşsın; hoş geldiniz” – bu, +herkese ikilemden bir çıkış yolu, başka bir alternatif sağlayacaktır. Bu +nedenle, problemi çözebilecek bir şeyler yapabileceğimi fark ettim. Bunu +yapmak için doğru özelliklere sahiptim. Ve bu, hayatımla ilgili +yapabileceğimi hayal ettiğim en yararlı şeydi. Ve bu, başka hiç kimsenin +çözmeye çalışmadığı bir problemdi. Bu yalnızca orada oturmak ve işlerin +kötüye gitmesini seyretmekti ve orada benden başka hiç kimse yoktu. Bu +nedenle şöyle hissettim: “Ben seçildim. Bu konu üzerinde çalışmam lazım. Ben +değilsem kim çalışacak ki?” Bu nedenle, özgür bir işletim sistemi +geliştirirken ya da geliştirmeye çalışırken...yaşlı bir halde tabi ki ölmeye +karar verdim. <i>[dinleyiciler güler]</i></p> + +<p>Tabi ki, bunun nasıl bir işletim sistemi olması gerektiğine karar vermem +gerekiyordu. Bazı teknik tasarım kararlarının verilmesi gerekiyordu. Belirli +nedenlerden ötürü, sistemi Unix ile uyumlu bir sistem haline getirmeye karar +verdim. İlk olarak, gerçekten de sevdiğim bir işletim sisteminin kullanılmaz +hale geldiğini gördüm çünkü bu işletim sistemi, belirli bir bilgisayar tipi +için yazılmıştı. Bu durumun yeniden meydana gelmesini istemedim. Taşınabilir +bir sistemimizin olması gerekiyordu. Unix taşınabilir bir sistemdi. Bu +nedenle, Unix’in tasarımını izleseydim, taşınabilir ve çalıştırılabilir bir +sistem oluşturma şansına sahip olabilirdim. Ve dahası, <i>[kayıt anlaşılır +değil]</i> ayrıntıda niçin uyumlu bir sistem olmasın ki? Bunun nedeni, +kullanıcıların, uyumlu olmayan değişikliklerden nefret etmesidir. Sistemi en +sevdiğim şekilde tasarımlamış olsaydım ki böyle yapmak isterdim, eminim ki – +uyumlu olmayan bir şeyler üretmiş olurdum. Ayrıntılar farklı olurdu. Bu +nedenle sistemi yazsaydım, o zaman kullanıcılar bana şunu diyeceklerdi: “Bu +çok güzel, ancak uyumlu değil. Geçiş yapmak için çok fazla çalışma +gerekiyor. Unix yerine sizin sisteminizi kullanmamız çok zorlayıcı, bu +nedenle Unix’le çalışmaya devam edeceğiz”.</p> + +<p>İçinde insanların, bu özgür sistemi kullanan ve özgürlüğün ve işbirliğinin +faydalarının tadını çıkaran insanların olduğu bir topluluk oluşturmak +isteseydim, insanların kullanacağı, insanların kolay bir şekilde +dönebilecekleri ve başlangıçta başarısız olması için bir engelin olmadığı +bir sistem yapmak isterdim. Şimdi ise, sistemi Unix ile uyumlu hale +getirmek, tasarım kararlarının tümünü gerçekleştirmiştir çünkü Unix, birçok +parçadan oluşmaktadır ve bu parçalar, oldukça iyi bir şekilde klavuzları +yazılmış olan ara yüzler üzerinden haberleşmektedir. Bu nedenle, Unix ile +uyumlu olmak isterseniz, her bir parçayı birer birer uyumlu bir parça ile +değiştirmeniz gereklidir. Bu nedenle, kalan tasarım kararları bir parçanın +içindedir ve söz konusu parçayı kim yazmaya karar verirse, o kişi tarafından +gerçekleştirilebilir. Başlangıçta gerçekleştirilmeleri gerekmez. </p> + +<p>Çalışmayı başlatmak için tüm yapmamız gereken sistem için bir isim +bulmaktı. Şimdi, biz hacker’lar, bir program için her zaman komik ya da +haylaz bir isim ararız çünkü programın ismi ile eğlenen insanları düşünmek, +programı yazmanın eğlencesinin yarısı kadardır. <i>[dinleyiciler güler]</i> +Ve sözcüklerin baş harflerinden oluşan yinelemeli isimleri verme geleneğine +sahiptik, bu, yazmakta olduğunuz programın, mevcut bir programa benzer bir +isme sahip olduğu anlamına gelmektedir. Programınıza, şunu söyleyen ve +sözcüklerin baş harflerinden oluşan (akronim) yinelemeli bir isim +verebilirsiniz: bu, diğeri değil. Böylece örneğin, 1960’larda ve 1970’lerde +çok sayıda Tico metin editörü vardı ve bunlar genellikle birileri ya da +diğerleri TECO olarak adlandırılmaktaydı. Daha sonra akıllı bir hacker bunu +Tint olarak adlandırdı çünkü Tint, TECO Değildi – ilk yinelemeli +kısaltmaydı. 1975 yılında, ilk Emacs metin editörünü geliştirdim ve Emacs’in +birçok taklidi vardı ve bunların birçoğu biri ya da başka Emacs olarak +adlandırıldı ancak biri Fine olarak adlandırıldı, çünkü Fine Emacs Değildi +ve Sine vardı çünkü Sine Emacs Değildi ve Eine, çünkü Eine Emacs değildi ve +MINCE çünkü Mince Tamamen Emacs Değildi. <i>[dinleyiciler güler]</i> +Daraltılmış bir taklit vardı. Ve Eine daha sonra tamamen yeniden yazıldı ve +yeni sürüm Zwei olarak adlandırıldı, Başlangıçta Zwei Eine +İdi. <i>[dinleyiciler güler]</i></p> + +<p>Bu nedenle, Bir şeyler Unix değil (Something’s not Unix) için yinelemeli bir +akronim aradım. Ve 26 harfin tümünü denedim ve hiçbirinin bir sözcük +oluşturmadığını fark ettim. <i>[dinleyiciler güler]</i> Hım, başka bir +yoldan denemeliydim. Bir küçültmeye karar verdim. Bu şekilde, Bir şeyler +Unix değil için üç harfli bir akronimim oldu. Ve harfleri denedim ve “GNU” +sözcüğüyle karşılaştım – “GNU” sözcüğü İngilizcedeki en komik +sözcüktür. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu oldu. Tabi ki, komik olmasının +nedeni, sözlüğe göre “yeni” olarak telaffuz edilmesiydi. İnsanların onu +kelime oyunu için kullanmasının nedeni de buydu. Ayrıca size söyleyeyim ki, +bu, Afrika’da yaşayan bir hayvanın adıdır. Ve Afrika telaffuzu, bu isim +üzerinde bir tıklama sesine sahipti. <i>[dinleyiciler güler]</i> Belki de +hâlâ öyledir. Ve böylece Avrupalı koloniciler, oraya vardıklarında, bu +tıklama sesini söylemeyi öğrenmekte sıkıntı çekmediler. Bu nedenle onu orada +bıraktılar ve bir ‘g’ yazdılar, bu da “telaffuz etmediğimiz başka bir sesin +burada olması gerektiği” anlamına gelmekteydi. <i>[dinleyiciler güler] </i> +Bu nedenle, bu gece Güney Afrika’ya gidiyorum ve onlardan rica edeceğim, +umarım ki, bana tıklama seslerini telaffuz etmeyi öğretecek birilerini +bulabilirler <i>[dinleyiciler güler]</i> böylece GNU’yu, bu bir hayvan adı +olduğunda, doğru şekilde telaffuz etmeyi öğreneceğim.</p> + +<p>Ancak bu sistemimizin adı olduğunda, doğru telaffuz “guh-NEW” dir, sert +‘g’yi telaffuz edin. “Yeni” işletim sistemi hakkında konuşuyorsanız, +insanların kafasını karıştıracaksınız çünkü halen bu konu hakkında 17 yıldır +çalışıyoruz, yani bu konu artık yeni değil. <i>[dinleyiciler güler]</i> +Ancak yine de yenidir ve her zaman da öyle olacaktır, GNU – kaç tane insan +yanlışlıkla onu Linux olarak adlandırırsa adlandırsın. <i>[dinleyiciler +güler]</i></p> + +<p>Bu nedenle, 1984 yılının Ocak ayında GNU’nun parçalarını yazmak için +MIT’deki işimden ayrıldım1. Ancak imkânlarını kullanmama izin verecek kadar +kibardılar. Bu arada, tüm parçaları yazacağımızı ve komple bir GNU sistemi +yapabileceğimizi düşündüm ve daha sonra şunu diyecektik: “Gelin ve alın” ve +insanlar, GNU’yu kullanmaya başlayacaklardı. Ancak durum böyle +olmadı. Yazdığım ilk parçalar, Unix’in bazı parçalarının yerine eşit +derecede iyi bir şekilde geçmekteydiler ve daha az hataya sahiptiler ancak +ciddi ölçüde heyecan verici değildiler. Hiç kimse özellikle onları alıp +kurmak istemiyordu. Ancak daha sonra 1984 yılının Eylül ayında GNU Emacs’i +yazmaya başladım, bu, Emacs’in ikinci implementasyonuydu ve 1985’in +başlarında, çalışıyordu. Tüm düzenleme işlemlerim için GNU Emacs’ı +kullanabiliyordum, bu, büyük bir rahatlamaydı çünkü Unix editörü olan vi’yı +öğrenmeye hiç niyetim yoktu. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu nedenle, o +zamana kadar, düzenleme işlemlerimi başka bir makinede yaptım ve dosyaları +network üzerinden kaydettim, böylece dosyaları test edebiliyordum. Ancak GNU +Emacs benim kullanabilmem için yeterince iyi bir şekilde çalıştığında, diğer +insanlar da onu kullanmak istemiştir.</p> + +<p>Bu nedenle, dağıtımın ayrıntılarını çalışmam gerekti. Tabi ki, yazarı +bilinmeyen FTP dizinine bir kopya koydum ve nette olan insanlar için bu iyi +bir durumdu – bir tar dosyasını taşıyabiliyorlardı ancak 1985 yılında nette +çok sayıda programcı yoktu. “Bir kopyasını nasıl temin edebilirim?” diyen +e-postalar gönderiyorlardı. Onları nasıl yanıtlayacağıma karar +vermeliydim. Şunu diyebilirdim: “Zamanımı daha fazla GNU yazılımı yazarak +harcamak istiyorum, bant yazarak zaman kaybetmek istemiyorum, bu nedenle +İnternette olan ve yazılımı indirmek isteyen ve sizin için bir banda koyacak +olan bir arkadaş bulun,” ve eminim ki, er ya da geç insanlar birtakım +arkadaşlar bulacaktı. Kopyaları alacaklardı. Ancak bir taraftan da +işsizdim. Gerçekte, 1984 yılının Ocak ayında MIT’den ayrıldığımdan beri +işsizdim. Bu nedenle, özgür yazılım üzerindeki çalışmam sayesinde para +kazanmanın bir yolunu aramaya başladım ve böylece bir özgür yazılım işine +başladım. Şu bildiride bulundum: “Bana 150 dolar gönderin ve ben de size +Emacs’ın bandını yollayayım.” Ve siparişler gelmeye başladı. Yılın ortası +itibariyle siparişler arttı.</p> + +<p>Ayda 8 ilâ 10 arasında sipariş alıyordum. Ve gerekli olursa, bu parayla +geçinebilirdim çünkü her zaman az parayla yaşamaya alışıktım. Temel olarak +bir öğrenci gibi yaşıyorum. Ve bunu seviyorum çünkü bu, paranın bana ne +yapmam gerektiğini söylemediği anlamına gelmektedir. Benim için neyin önemli +olduğunu düşünüyorsam onu yapabilirim. Bu, yapılmaya değer şeyleri yapmam +konusunda beni özgür kıldı. Tipik Amerikalıların pahalı yaşam +alışkanlıklarına gömülmemi önlemek için gerçek bir çaba gösterdim. Çünkü +pahalı yaşarsanız (50), o zaman parası olan insanlar hayatınızla ilgili +olarak ne yapmanız gerektiğini zorla kabul ettirir. Sizin için gerçekten de +önemli olan şeyi yapamazsınız. </p> + +<p>Bu iyiydi ancak insanlar bana şunu sormaktaydı: “Bu yazılım 150 dolar +tutuyorsa, nasıl özgür yazılım olur?” <i>[dinleyiciler güler]</i> Bunu +sormalarının nedeni, İngilizcedeki “free (özgür - ücretsiz)” sözcüğünün +çeşitli anlamlarıyla kafalarının karışmasıydı. Bir anlamı fiyata ve diğer +anlamı özgürlüğe atıf yapmaktadır. Özgür yazılım dediğimde, özgürlükten +bahsediyorum paradan değil. Özgür konuşmayı düşünün, ücretsiz birayı +değil. <i>[dinleyiciler güler]</i> Şimdi yani, hayatımın bu kadar çok yılını +programcıların daha az para kazanmasını sağlamaya adamadım. Hedefim bu +değil. Ben bir programcıyım ve para kazanmaya çok önem vermiyorum. Tüm +ömrümü para kazanmaya adamayacağım, para kazanmayı kafama takmıyorum. Ancak +– ahlak kuralları herkes için aynı olduğundan – para kazanan başka +programcılara karşı değilim. Ücretlerin düşük olmasını istemiyorum. Önemli +olan konu bu değil. Burada önemli olan konu özgürlük. Kullanan kişi +programcı olsun olmasın, yazılımı kullanan herkes için özgürlük.</p> + +<p>Bu noktada size özgür yazılımın tanımını vermeliyim. En iyisi bazı gerçek +ayrıntılara gireyim çünkü yalnızca “özgürlüğe inanıyorum” demek +saçmadır. İnanabileceğiniz birçok farklı özgürlük mevcuttur ve bunlar +birbiriyle çatışmaktadır, bu nedenle, gerçek politik soru şudur: Önemli +özgürlükler nelerdir, herkesin sahip olduğundan emin olduğumuz özgürlükler +midir?</p> + +<p>Şimdi, yazılımın kullanılmasına ilişkin belirli alan için söz konusu soruya +ilişkin cevabı vereceğim. Aşağıdaki özgürlüklere sahipseniz, bir program +sizin için “özgür yazılım”dır:</p> + +<ul> +<li>İlk olarak, Özgürlük Sıfır, programı istediğiniz amaç için, istediğiniz +şekilde çalıştırabilme özgürlüğüdür.</li> +<li>Özgürlük Bir, programı ihtiyaçlarınıza uygun olacak şekilde değiştirebilme +özgürlüğüdür.</li> +<li>Özgürlük İki, programın kopyalarını dağıtarak komşunuza yardım edebilme +özgürlüğüdür.</li> +<li>Ve son olarak Özgürlük Üç, gelişmiş sürümü yayınlayarak topluluğunuzu +oluşturma özgürlüğüdür, böylece başkaları da çalışmalarınızdan +faydalanabilir.</li> +</ul> + +<p>Bu özgürlüklerin tümüne sahipseniz, program sizin için özgür yazılımdır – ve +bu önemlidir. Bunu bu şekilde ifade etmemin nedeni budur. Bunun nedenini +daha sonra, GNU Genel Kamu Lisansı hakkında konuştuğumda açıklayacağım ama +şimdi özgür yazılımın ne olduğunu açıklayacağım, bu, çok daha temel bir +sorudur.</p> + +<p>Özgürlük Sıfır oldukça açıktır. Programı istediğiniz herhangi bir şekilde +çalıştırmanıza izin verilmezse, bu, oldukça kötü kısıtlayıcı bir +programdır. Ancak gerçekte, birçok program size en azından Özgürlük Sıfırı +sağlayacaktır. Ve Özgürlük Bir, İki ve Üçün bir sonucu olarak yasal biçimde +Özgürlük Sıfır bu özgürlükleri izler – telif hakkı kanununun çalışma biçimi +budur. Özgür yazılımı tipik yazılımdan ayıran özgürlükler Özgürlük Bir, İki +ve Üçtür, bu nedenle bu özgürlükleri ve niçin önemli olduklarını +açıklayacağım.</p> + +<p>Özgürlük Bir, programı ihtiyaçlarınıza uygun olacak şekilde değiştirebilme +özgürlüğüdür. Bu özgürlük, hataların ayıklanması anlamına gelebilir. Yeni +özelliklerin eklenmesi anlamına da gelebilir. Tüm hata mesajlarının +Navajo’ya dönüştürülmesi anlamına gelebilir. Herhangi bir değişiklik yapmak +isterseniz, söz konusu değişikliği özgürce yapabilmelisiniz. </p> + +<p>Şimdi, profesyonel programcılar bu özgürlüğü çok etkin bir şekilde +kullanabilir ancak profesyonel programcılar yalnızca bu özgürlüğü değil, tüm +özgürlükleri etkin bir şekilde kullanabilir. Akıllı bir kimse biraz +programlama öğrenebilir. Zor işler vardır ve kolay işler vardır ve çoğu +insan, zor işleri yapmaya yetecek kadar bilgi öğrenmeyecektir. Ancak birçok +insan, 50 yıl önce olduğu gibi, kolay işleri yapmaya yetecek kadar bilgi +öğrenebilir, çok sayıda Amerikalı erkek, araba tamir etmeyi öğrenmiştir, bu +durum da, ABD.’nin 2. Dünya Savaşında motorize bir orduya sahip olmasını ve +savaşı kazanmasını sağlamıştır. Bu tip insanlara sahip olmak çok önemlidir. </p> + +<p>Sosyal bir insansanız ve aslında teknolojiye hiç merakınız yoksa, bu durum +muhtemelen çok sayıda arkadaşınızın olduğu ve kendinize iyilik yaptırmak +konusunda iyi olduğunuz anlamına gelmektedir. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu +arkadaşlardan bazıları muhtemelen programcılardır. Böylece programlayıcı +arkadaşlarınızdan birine sorabilirsiniz. “Lütfen bunu benim için değiştirir +misin? Bu özelliği ekler misin?” Böylece, çok sayıda insan programdan +faydalanabilir.</p> + +<p>Şimdi, bu özgürlüğe sahip değilseniz, bu, toplum için pratik ve maddi +kayıplara neden olur. Sizi, programınızın bir kölesi haline getirir. Lazer +yazıcısına göre bunun nasıl bir şey olduğunu açıklamıştım. Bu, bizim için +kötü bir şekilde çalışmıştır ve bu sorunu gideremezdik çünkü yazılımımızın +kölesiydik.</p> + +<p>Ama ayrıca bu durum, insanların moralini de etkilemektedir. Bilgisayarın +kullanılması sürekli olarak hayal kırıklığına uğratıcı bir durum +oluşturuyorsa ve insanlar onu kullanıyorsa, yaşamları da hayal kırıklığı +içinde olacaktır ve bunu işlerinde kullanıyorlarsa, işleri de onları hayal +kırıklığına uğratacaktır ve işlerinden nefret edeceklerdir. Ve biliyorsunuz, +insanlar bir konu hakkında hayal kırıklığına uğramamak için, o konuya önem +vermemeyi tercih eder. Böylece yaklaşımları şu şekilde olan insanlarla +karşılaşırsınız: “Bugün işimle uğraştım. Tüm yapmam gereken de +buydu. İlerleme kaydedemezsem, bu benim problemim değildir; bu, patronumun +problemidir.” Ve bu durum meydana geldiğinde, bu, bu insanlar için kötüdür +ve bu, toplumun bütünü için kötüdür. Bu, Özgürlük Birdir, kendinize yardım +etme özgürlüğüdür. </p> + +<p>Özgürlük İki, programınızın kopyalarını dağıtarak komşunuza yardım etme +özgürlüğünüzdür. Şimdi, düşünebilen ve öğrenebilen canlılar için, yararlı +bilginin paylaşılması önemli bir arkadaşlık işlevidir. Bu canlılar +bilgisayarı kullandıkları zaman, bu arkadaşlık işlevi yazılımın paylaşılması +biçimini almaktadır. Arkadaşlar birbirleriyle birçok şeyi +paylaşmaktadır. Arkadaşlar birbirine yardım eder. Bu, arkadaşlığın doğasında +vardır. Ve aslında, bu iyi niyet ruhu – komşunuza yardım etme ruhu, gönüllü +olarak – toplumun en önemli kaynağıdır. Yaşanabilir bir toplumla vahşi bir +toplum arasındaki farkı oluşturur. Binlerce yıldır dünyadaki büyük dinler +tarafından paylaşmanın önemi fark edilmiştir ve açık bir şekilde bu +davranışı yüreklendirmeye çalışmaktadırlar.</p> + +<p>Anaokuluna giderken, öğretmenlerimiz bize bu yaklaşımı benimsetmeye +çalışıyordu – paylaşmamızı sağlayarak paylaşmanın ruhunu benimsememizi +istiyorlardı. Paylaşırsak bunu öğrenebileceğimizi anlamışlardı. Bu nedenle +şöyle söylemekteydiler: “Okula şeker getirirseniz, hepsini kendiniz +yememelisiniz; bir kısmını başka çocuklarla paylaşmalısınız.” Toplum, bu +işbirliği ruhunu öğretmek için kurulmuştu. Ve niçin bunu yapmanız +gereklidir? Çünkü insanların hepsi işbirliği yapma taraftarı değildir. Bu, +insan ruhunun bir parçasıdır ve insan ruhunun başka parçaları da +vardır. İnsan doğasının çok sayıda parçası vardır. Bu nedenle, daha iyi bir +toplum istiyorsanız, paylaşma ruhunu cesaretlendirmek için çalışmanız +gereklidir. Bu, hiçbir zaman % 100 olamayacaktır. Bu, anlaşılabilir bir +durumdur. İnsanların kendilerine de özen göstermeleri gereklidir. Ancak bunu +biraz daha büyütebilirsek, hepimiz daha iyi durumda olacağız. </p> + +<p>Bugünlerde, ABD hükümetine göre, öğretmenler bunun tam tersini +yapmaktadır. “Johnny, yazılımı okula getirdin. Paylaşma. Hayır. Paylaşmak +yanlıştır. Paylaşmak senin bir korsan olduğun anlamına gelir.”</p> + +<p> “Korsan” dediklerinde ne demek isterler? Komşunuza yardım etmenin bir +gemiye saldırmakla ahlaki açıdan eş değer olduğunu +söylerler. <i>[dinleyiciler güler]</i></p> + +<p>Buda ya da İsa bu konuda ne diyor? Şimdi en sevdiğiniz dini lideri ele +alın. Bilmiyorum, belki de Manson farklı bir şeyler söyler. <i>[dinleyiciler +güler]</i> L. Ron Hubbard’ın ne söyleyeceğini kim bilir ki? Ama …</p> + +<p><strong>SORU</strong>: <i>[İşitilememektedir]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Tabi ki, o ölmüştür. Ama bunu kabul +etmezler. Nedir?</p> + +<p><strong>SORU</strong>:Ölmüş olan başkaları da vardır. <i>[dinleyiciler +güler]</i> <i>[İşitilememektedir]</i> Charles Manson da +ölüdür. <i>[dinleyiciler güler]</i> Onlar ölüdür, İsa ölüdür, Buda +ölüdür…</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>:Evet, bu doğru. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu +nedenle tahmin ediyorum ki, bu anlamda, L. Ron Hubbard diğerlerinden daha +kötü değil. <i>[dinleyiciler güler]</i> Her neyse – <i>[İşitilemez]</i></p> + +<p><strong>SORU</strong>:L. Ron her zaman özgür yazılım kullandı – bu, onu +Zanu’dan kurtardı. <i>[dinleyiciler güler]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>Her neyse, zannediyorum ki, bu, yazılımın özgür +olmasının gerekli olmasının en önemli nedenidir: toplumun en önemli +kaynağını kirletemeyiz. Bunun temiz hava ve temiz su gibi fiziksel bir +kaynak olmadığı doğrudur. Psikososyal bir kaynaktır ancak tüm bunlar için +gerçektir ve hayatlarımızda büyük bir fark yaratmaktadır. Yaptığımız +hareketler başka insanların düşüncelerini etkilemektedir. İnsanlara +“Birbirinizle paylaşmayın” dersek ve onlar da bizi dinlerlerse, toplum +üzerinde bir etkimiz olacaktır ve bu, iyi bir etki değildir. Bu, Özgürlük +İkidir, komşunuza yardım etme özgürlüğünüzdür.</p> + +<p>Bu arada, söz konusu özgürlüğe sahip değilseniz, bu, yalnızca toplumun +psikososyal kaynağına zarar vermekle kalmaz ayrıca harcama uygulamalı, maddi +zarara da neden olur. Programın bir sahibi varsa ve bu sahip, kullanmak için +ödemesinin gerekli olduğu gidişatı düzenlerse, bazı insanlar şunu +diyeceklerdir: “Kafana takma, onsuz da yapabilirim”. Ve bu boşa harcamadır, +kasıtlı olarak boşa harcamaya neden olmaktadır. Ve tabi ki yazılım +hakkındaki ilginç şey, daha az kullanıcının daha az malzeme oluşturmanız +gerektiği anlamına gelmemesidir. Daha az sayıda insan araba satın alırsa, +daha az sayıda araba yapabilirsiniz. Burada bir tasarruf vardır. Araba +yapımı için tahsis edilecek ya da tahsis edilmeyecek kaynaklar +vardır. Böylece bir arabanın fiyatının olmasının iyi bir şey olduğunu +söyleyebilirsiniz. Gerçekten de ihtiyaç duyulmayan arabaların yapılması için +kaynaklar harcanmamış olur. Ancak her bir ilâve araba hiçbir kaynağı +kullanmasaydı, o zaman bu arabaların yapılmasından tasarruf sağlanmasının +bir anlamı olmayacaktı. Arabalar gibi fiziksel nesneler için, ilâve +nesneler, her bir numuneyi üretmek için kaynaklar kullanılacaktır.</p> + +<p>Ancak yazılım için bu durum doğru değildir. Herhangi biri, başka bir kopya +oluşturabilir. Ve bunun yapılması hemen hemen önemsizdir. Hiçbir kaynağı +gerektirmez, yalnızca çok azıcık elektrik gerektirir. Bu nedenle tasarrufunu +yapabileceğimiz bir şey yoktur, yazılımın kullanımı üzerindeki bu finansal +engelleyiciyi koyarak daha iyi tahsis edebileceğimiz bir kaynak +yoktur. İnsanların yazılıma uygulanmayan dayanak noktalarını esas alarak +çoğunlukla ekonomik muhakemenin sonuçlarını değerlendirdiğini ve dayanak +noktalarının uygulanabildiği hayatın başka alanlarından nakletmeye +çalıştıklarını fark edersiniz ve sonuçlar geçerli olabilir. İddia hiçbir +şeyi esas almadığında ve yazılım söz konusu olduğunda, sonuçları alırlar ve +yazılım için de geçerli olduğunu varsayarlar. Dayanak noktaları bu durumda +çalışmaz. Nerede geçerli olabildiğinin görülmesi için bu sonuca nasıl +ulaştığınızın ve hangi dayanak noktalarına bağlı olduğunun incelenmesi çok +önemlidir. Bu nedenle, bu Özgürlük İkidir, komşunuza yardım edebilme +özgürlüğünüzdür. </p> + +<p>Özgürlük Üç, yazılımın gelişmiş bir sürümünü yayınlayarak kendi +topluluğunuzu oluşturma özgürlüğünüzdür. İnsanlar bana şunu söylemekteydi: +“Yazılım özgür olursa, o zaman yazılım konusunda çalışmak için kimse para +almayacaktır, o zaman insanlar yazılım konusunda neden çalışsınlar?” Tabi +ki, özgür kelimesinin anlamını karıştırmaktadırlar, bu nedenle +değerlendirmeleri bir yanlış anlamayı esas almaktadır. Ancak, her durumda, +bu, onların teorisidir. Bugün, teoriyi deneysel gerçekle karşılaştırabiliriz +ve yüzlerce insana özgür yazılım yazmak için para ödenmekte olduğu ve +100,000’den fazla insanın ise gönüllü olarak çalıştığı gerçeğini +görürüz. Birçok farklı nedenle özgür yazılım üzerinde çalışan çok sayıda +insan vardır.</p> + +<p>GNU Emacs’ı – insanların gerçekten de kullanmak istediği ilk GNU sistem +parçasıdır – ilk olarak yayınladığım zaman ve kullanıcıları olmaya başladığı +zaman, bir süre sonra, şu gibi mesajlar aldım: “Kaynak kodunda bir hata +gördüm ve işte bu da çözümü.” Ve başka bir mesaj daha aldım, “Bu, yeni bir +özellik ekleme kodu.” Ve başka bir hata düzeltmesi daha aldım. Ve başka bir +yeni özellik daha aldım. Ve daha da başka mesajlar geldi, o kadar çok mesaj +geldi ki, bu kadar çok yardımın kullanılması büyük bir işti. Microsoft’un +böyle bir problemi yoktur. <i>[dinleyiciler güler]</i></p> + +<p>Sonunda, insanlar bu fenomeni kaydetti. 1980’lerde, birçoğumuz özgür +yazılımın özgür olmayan yazılım kadar iyi olmayacağını düşündü çünkü +insanlara ödeme yapmak için çok paramız olmayacaktı. Ve tabi ki benim gibi +özgürlüğe ve topluma değer veren insanlar şunu dedi: “Özgür yazılımı her +şekilde kullanacağız.” Özgürlüğe sahip olmak için yalnızca birtakım teknik +elverişlilik konusunda biraz fedakarlık yapmaya değer. Ancak insanlar 1990 +yılı civarında yazılımımızın gerçekte daha iyi olduğunu söylemeye +başladı. Özgür yazılım, özel mülk alternatiflerinden daha güçlü ve +güvenilirdi. </p> + +<p>1990’ların başında, birileri, yazılımın güvenilirliğinin bilimsel ölçümüne +ilişkin bir yol buldu. İşte şimdi bahsedeceklerimi yaptı. Farklı sistemlerde +aynı işleri – tam olarak aynı işleri – yapan çeşitli karşılaştırılabilir +program gruplarını aldı. Çünkü belirli Unix benzeri temel özellikler +mevcuttu. Ve yaptıkları işler az çok aynı şeydi – ya da POSIX +spesifikasyonunu izliyorlardı – böylece yaptıkları işler anlamında tümü +aynıydı; ancak farklı insanlar tarafından sorunları gideriliyordu ve ayrı +olarak yazılmışlardı. Kod farklıydı. Bu nedenle, şunu diyorlardı: bu +programları alacak ve rastgele veriyle çalıştıracağız ve ne sıklıkta +çakıldıklarını ölçeceğiz. Böylece bunu ölçtüler ve en güvenilir program +grubu GNU programları oldu. özel mülk yazılım olan tüm ticari alternatifler +çok daha az güvenilirdi. Bu nedenle bunu yayınladı ve tüm geliştiricilere +anlattı. Birkaç yıl sonra, aynı deneyi en yeni sürümlerle de yaptı ve aynı +sonucu elde etti. GNU sürümleri en güvenilir olanlardı. Bildiğiniz gibi, GNU +sistemini kullanan kanser klinikleri ve 911 operasyonları vardır çünkü GNU +çok güvenilirdir ve güvenilirlik onlar için çok önemlidir. </p> + +<p>Her neyse, kullanıcıların bu çeşitli şeyleri yapmasına niçin izin verilmesi +gerektiği ve bu özgürlüklere sahip olması gerektiğine ilişkin temel neden +olarak bu belirli faydaya odaklanan bir insan grubu bile vardır. Beni +dinliyorsanız, özgür yazılım hareketi için konuşursak, nasıl bir toplumun +içinde yaşamak istediğimiz ve etik, iyi bir toplumun nasıl oluşturulduğu ve +pratik ve maddi çıkarlar gibi hususlar hakkında konuştuğumu fark +edersiniz. Bunlar çok önemlidir. Bu, özgür yazılım hareketidir. </p> + +<p>Açık kaynak hareketi – olarak adlandırılan bu diğer insan grubu yalnızca +pratik çıkarlardan bahsetmektedir. Bunun bir ilke hususu olduğunu inkar +etmektedirler. İnsanların komşularıyla paylaşma, programın ne yaptığını +görme ve sevmedikleri durumda programı değiştirme özgürlüğüne sahip olduğunu +inkar ederler. Ancak insanların bu özgürlüklere sahip olmasının iyi bir şey +olduğunu söylerler. Böylece firmalara giderler ve onlara şunu derler: +“İnsanların bunları yapmasına izin verirseniz, daha fazla para +kazanabilirsiniz.” Bu nedenle, görebileceğiniz şey, belirli bir dereceye +kadar budur, insanları benzer bir yöne sürerler ancak tamamıyla farklı – +temel olarak farklı felsefi nedenler için bunu yaparlar. </p> + +<p>En derin husus olarak, etik soruda, iki hareket birbiriyle uyumsuzdur. Özgür +yazılım hareketinde şunu deriz: “Bu özgürlükler hakkınızdır. İnsanlar, bu +şeyleri yapmanızı engellememelidir.” Açık kaynak hareketinde, şunu derler: +“Evet, isterlerse sizi durdurabilirler ancak bu şeyleri yapmanız için size +izin vermelerine tenezzül etmeleri için onları ikna etmeye çalışacağız.” +Bunu gerçekleştirdiler – belirli sayıda işyerini önemli yazılım parçalarını, +topluluğumuzda özgür yazılım olarak yayınlamaya ikna ettiler. Açık kaynak +hareketi, topluluğumuza büyük oranda katkıda bulunmuştur ve pratik +projelerde [onlarla] birlikte çalışırız. Ancak felsefi olarak, burada, büyük +bir anlaşmazlık mevcuttur.</p> + +<p>Maalesef, açık kaynak hareketi, iş hayatının en çok desteğini alan +harekettir ve çalışmamız hakkındaki birçok makale onu açık kaynak olarak +tanımlamaktadır ve çok sayıda insan, açık kaynak hareketinin bir parçası +olduğumuzu düşünmektedir. Bu nedenle, bu, bu ayrımı yapmamın +nedenidir. Topluluğumuzu oluşturan ve özgür işletim sistemini geliştiren +özgür yazılım hareketinin hâlâ burada olduğunu bilmenizi isterim – ve biz, +bu etik felsefenin tarafını tutacağız. Bunu bilmenizi isterim, bilmeden +başka birilerini yanlış yönlendirmenizi istemem.</p> + +<p>Ancak ayrıca, nerede durduğunuzu da bilmenizi isterim.</p> + +<p>Hangi hareketi desteklediğiniz size kalmıştır. Özgür yazılım hareketleriyle +ve benim görüşlerimle aynı fikirde olabilirsiniz. Açık kaynak hareketiyle +aynı fikirde olabilirsiniz. Ama her ikisiyle de farklı fikirlerde de +olabilirsiniz. Bu politik alanlarda nerede duracağınıza karar verin.</p> + +<p>Ancak özgür yazılım hareketiyle fikir birliği içindeyseniz – yaşamları bu +karar tarafından kontrol edilen ve yönlendirilen insanların bu konuda bir +fikir sahibi olmayı hak ettiklerini görürseniz – o zaman umarım ki, özgür +yazılım hareketiyle fikir birliği içinde olduğunuzu söyleyeceksiniz ve bunu +yapmanızın bir yolu, “özgür yazılım” terimini kullanmak ve insanların bizim +var olduğumuzu bilmelerini sağlamaya yardımcı olmaktır.</p> + +<p>Bu nedenle, Özgürlük Üç hem pratik olarak hem de psikososyal olarak çok +önemlidir. Bu özgürlüğe sahip değilseniz, bu, pratik maddi zarara neden +olmaktadır çünkü bu topluluk gelişimi gerçekleşmez ve güçlü ve güvenilir +yazılım hazırlayamayız. Ayrıca, psikososyal zarara da neden olur, bu da +bilimsel işbirliğinin ruhunu etkiler – bu, insanlığın ortak bilgi birikimini +geliştirmek için birlikte çalışma fikridir. Gördüğünüz gibi, bilimdeki +ilerleme insanların birlikte çalışabilme gücüne bağlıdır. Ancak bugünlerde, +her bir küçük bilim adamı grubunun her bir bilim adamı ve mühendis takımıyla +bir savaştaymış gibi davrandığını görürsünüz. Ancak birbirleriyle paylaşımda +bulunmazlarsa, tümü geride tutulmuş olur.</p> + +<p>Böylece, bunlar, özgür yazılımı tipik yazılımdan ayıran üç +özgürlüktür. Özgürlük Bir, yazılımı kendi ihtiyaçlarınıza göre +değiştirebilme özgürlüğüdür. Özgürlük İki, kopyaları dağıtarak komşunuza +yardım edebilme özgürlüğüdür. Ve Özgürlük Üç, değişiklik yaparak ve diğer +insanların kullanması için yayınlayarak topluluğunuzun oluşmasına yardım +edebilme özgürlüğüdür. Tüm bu özgürlüklere sahipseniz, bu program sizin için +özgür yazılımdır. Şimdi, bunu niçin belirli bir kullanıcı açısından bu +şekilde tanımlamıyorum? Bu, sizin için özgür yazılım mıdır? +<i>[Dinleyicilerden birini gösterir.]</i> Bu, sizin için özgür yazılım +mıdır? <i>[Başka bir dinleyiciyi gösterir.]</i> Bu, sizin için özgür yazılım +mıdır? <i>[Başka bir dinleyiciyi gösterir.]</i> Evet?</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Özgürlük İki ile Özgürlük Üç arasındaki fark hakkında +biraz bilgi verir misiniz? <i>[işitilemiyor]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>:Kesinlikle aralarında bir ilişki vardır çünkü +dağıtma özgürlüğünüz yoksa, kesinlikle değiştirilmiş bir sürümü dağıtma +özgürlüğünüz de yoktur ancak bunlar farklı işlemlerdir.</p> + +<p><strong>SORU</strong>:Oh.</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Özgürlük İki, biliyorsunuz, okursunuz, bir +kopyasını hazırlarsınız ve arkadaşlarınıza verirsiniz, böylece şimdi +arkadaşınız da kullanabilir. Ya da belki de kopyalar hazırlayabilir ve +onları bir grup insana satabilirsiniz ve onlar da bu yazılımı +kullanabilirler.</p> + +<p>Özgürlük Üç, geliştirme yaptığınız – ya da en azından geliştirme yaptığınızı +düşündüğünüz ve bazı insanların sizinle farklı fikirde olduğu +özgürlüktür. Bu nedenle, fark budur. Bu arada, önemli bir nokta: Özgürlük +Bir ve Üç, kaynak koduna erişiminize bağlıdır. Çünkü “yalnızca ikili” +[:binary-only] olan bir programın değiştirilmesi çok zordur <i>[dinleyiciler +güler]</i> – tarih için dört basamak kullanmak gibi basit değişiklikler bile +– kaynak koduna sahip değilseniz, çok zordur. Bu nedenle, zorlama için, +uygulamadaki nedenler için, kaynak koduna erişim, özgür yazılım için bir ön +şarttır, bir şarttır. </p> + +<p>Böylece, bunu niçin <em>sizin için</em> özgür yazılım olup olmadığı +cinsinden tanımlıyorum? Bunun nedeni, bazen aynı yazılımın bazı insanlar +için özgür yazılımken, diğerleri için özgür olmayan yazılım +olabilmesidir. Şimdi, bu paradoksal bir durum gibi görünebilir, bu nedenle +bu durumun nasıl meydana geldiğini size göstereyim. Çok büyük bir örnek, bu +probleme ilişkin çok büyük bir örnek – belki de en büyük örnek – X Window +Sistemidir, bu sistem MIT’de geliştirilmiştir ve kendisini özgür yazılım +haline getiren bir lisans altında yayınlanmıştır. MIT lisansıyla beraber MIT +sürümünü aldıysanız, Özgürlük Bir, İki ve Üçe sahipsiniz. Bu, sizin için +özgür yazılımdır. Ancak kopyaları alanların arasında, Unix sistemlerini +dağıtan çeşitli bilgisayar üreticileri mevcuttur ve sistemleri üzerinde +çalıştırmak için X’te gerekli değişiklikleri yapmışlardır. Bildiğiniz gibi, +bu, X’in yüz binlerce satırından yalnızca birkaç bin satırdır. Ve daha +sonra, onu derlemişlerdir ve ikilileri (binary) Unix sistemine koymuşlardır +ve Unix sisteminin geri kalanı gibi aynı gizlilik sözleşmesi altında +dağıtmışlardır. Ve daha sonra, milyonlarca insan bu kopyaları almıştır. X +Window Sistemine sahiptiler ancak bu özgürlüklerin hiçbirine sahip +değildiler. Bu, <em>onlar</em> için özgür yazılım değildi.</p> + +<p>Bu nedenle, buradaki paradoks, ölçümü nerede yaptığınıza bağlı olarak X’in +özgür yazılım olup olmamasıydı. Geliştiricilerin grubundan gelen ölçümü +yaptıysanız, şunu diyebilirdiniz: “Tüm bu özgürlükleri gözlemliyorum. Bu, +özgür yazılımdır.” Ölçümleri kullanıcılar arasında yaptıysanız, şunu +diyecektiniz: “Birçok kullanıcı bu özgürlüklere sahip değil. Bu, özgür +yazılım değil.” X’i geliştirmiş insanlar bunu bir sorun olarak görmezler +çünkü hedefleri, esasen yalnızca popülerlik egosudur. Büyük bir profesyonel +başarı istemektedirler. Şunu hissetmek isterler: “Çok sayıda insan bizim +yazılımımızı kullanıyor.” Ve bu, doğrudur. Çok sayıda insan yazılımlarını +kullanıyordu ancak özgürlüğe sahip değildi. </p> + +<p>GNU Projesinde, GNU yazılımının başına aynı şey gelseydi, bu bir sorun +olurdu çünkü tek hedefimiz popüler olmak değil insanlara özgürlük sağlamak, +işbirliğini yüreklendirmek ve insanların işbirliği yapmalarını +sağlamaktır. Unutmayın, hiç kimseyi başka herhangi bir insanla işbirliği +yapmaya zorlamayın ancak herkesin işbirliği yaptığından emin olun, isterse +herkes bu özgürlüğe sahiptir. Milyonlarca insan GNU’nun özgür olmayan +sürümlerini çalıştırıyorsa, bu, bir başarı olmayacaktır. Her şey, hedefe +benzemeyen bir yola sapacaktır.</p> + +<p>Bu nedenle, bu durumun meydana gelmemesi için bir yol aradım. Sonunda +bulduğum metot, “copyleft” olarak adlandırılan metottu. Bu metot, copyleft +olarak adlandırılıyordu çünkü telif hakkını alıp ters çevirmek +şeklindeydi. <i>[dinleyiciler güler]</i> Yasal olarak, copyleft, telif +hakkını esas alarak çalışmaktadır. Mevcut telif hakkı kanununu +kullanmaktayız ancak bunu, çok farklı bir amacı sağlamak için +kullanırız. İşte şunu yaparız. Deriz ki, “Bu program telif hakkına +tâbidir”. Ve tabi ki, ön tanımlı olarak, bu, programın kopyalanmasının, +dağıtılmasının ya da değiştirilmesinin yasak olduğu anlamına +gelmektedir. Ancak daha sonra, şunu deriz: “Bunun kopyalarını dağıtma +yetkiniz var. Programı değiştirme yetkiniz var. değiştirilmiş ve +genişletilmiş sürümleri dağıtma hakkınız var. İstediğiniz gibi değiştirin.”</p> + +<p>Ancak bir şart vardır. Ve bu şart tabi ki, şartı içine koymamız için tüm bu +zorluklara girmemizin nedenidir. Şart şunu söyler: bu programın herhangi bir +parçasını içeren herhangi bir şeyi dağıttığınızda, tüm program bu aynı +ifadelerle dağıtılmalıdır, daha fazla ya da daha azı olmamalıdır. Bu +nedenle, programı değiştirebilir ve değiştirilmiş sürümü dağıtabilirsiniz +ancak bunu yaptığınızda, bunu sizden alan insanlar, sizin bizden aldığınız +özgürlükle aynı özgürlüğü almalıdır. Ve yalnızca programımızdan +kopyaladığınız kısımlar için değil, ayrıca sizden aldıkları söz konusu +programın diğer kısımları için de bu durum geçerlidir. Söz konusu programın +tümü, onlar için özgür yazılım olmalıdır.</p> + +<p>Bu programın değiştirilmesi ve yeniden dağıtılmasına ilişkin özgürlükler, +geri alınamaz haklar haline gelmektedir – bu, Bağımsızlık Deklarasyonuna +ilişkin bir kavramdır. Emin olduğunuz haklar sizden alınamaz. Copyleft +fikrini yapılandıran spesifik lisans, GNU Genel Kamu Lisansıdır, bu, +tartışmaya yol açan bir lisanstır çünkü gerçekten de topluluğumuzda parazit +gibi davranan kimselere hayır deme gücüne sahiptir.</p> + +<p>Özgürlüğün ideallerini takdir etmeyen çok sayıda insan mevcuttur. Ve bu +insanlar, yapmış olduğumuz çalışmaları alma ve özgür olmayan bir programı +dağıtma konusunda yeni bir başlangıç yapma ve insanların özgürlüklerini +bıraktırma konusunda çok çaba sarf etmektedir ve bunu gerçekleştirdiklerinde +çok mutlu olacaklardır. Sonuç olarak – bu insanların bunu yapmalarına izin +verirsek – bu özgür programları geliştiriyor olacağız ve kendi +programlarımızın gelişmiş sürümleriyle sürekli olarak rekabet etmek zorunda +kalacağız. Bu, eğlenceli bir durum değildir. </p> + +<p>Ayrıca çok sayıda insan şu duyguya kapılmaktadır: “Zamanımı gönüllü olarak +topluluğa adamak istiyorum ama niçin zamanımı gönüllü olarak söz konusu +firmanın özel mülk programına adayayım?” Bazı insanlar bunun kötü olmadığını +bile düşünebilir ancak bunu yapacaklarda kendilerine para ödenmesini +isterler. Ben, kişisel olarak, bunu hiç yapmazdım bile. </p> + +<p>Ancak bu insan grubunun her ikisinin de – benim gibi şunu diyenler: +“Topluluğumuzda sağlam bir yer edinmek isteyen bu özgür olmayan programa +yardım etmek istemiyorum” ya da şunu diyenler: “Onlar için çalışırım ama o +zaman bana para ödemeleri gerekir”, her iki grubun da GNU Genel Kamu +Lisansını kullanması için iyi bir nedeni vardır. Çünkü bu o firmaya şunu +der: “Benim çalışmamı alıp özgürlüğü olmayan bir şekilde +dağıtamazsın”. Bununla birlikte, X Windows lisansı gibi copyleft olmayan +lisanslar buna izin vermektedir. </p> + +<p>Lisans bakımından bu, iki özgür yazılım kategorisi arasındaki büyük +ayrımdır. Lisansın her kullanıcı için yazılımın özgürlüğünü korumasını +sağlayacağı şekilde copyleft edilen programlar vardır. Ve özgür olmayan +sürümlerin izin verildiği copyleft edilmeyen programlar mevcuttur. Söz +konusu programın özgürlüğünü kaldırabilirsiniz. Özgür olmayan sürümlerde +edinebilirsiniz. </p> + +<p>Ve bu problem günümüzde de mevcuttur. X Windows’un özgür olmayan sürümleri +hâlâ özgür işletim sistemlerinde kullanılmaktadır. X Windows’un özgür +olmayan sürümü hariç olmak üzere gerçekten de desteklenmeyen donanımlar bile +mevcuttur. Ve bu, topluluğumuzda büyük bir problemdir. Bununla birlikte, X +Windows’un kötü bir şey olduğunu söyleyemem. Geliştiricilerin +yapabilecekleri olası en iyi şeyi yapmadıklarını söyleyebilirim. Ancak +hepimizin kullanabileceği çok sayıda yazılım yayınlamışlardır. </p> + +<p>Mükemmelden daha azı ile kötü arasında büyük bir fark vardır. İyi ve kötünün +birçok derecesi vardır. Mutlak olarak olası en iyi şeyi yapmadıysan, o zaman +iyi değilsin gibi ayartıcı ifadelere karşı koymalıyız. X Windows’u +geliştiren insanlar topluluğumuza büyük bir katkıda bulunmuştur. Ancak daha +iyi yapabilecekleri bir şeyler vardır. Programın bazı parçalarını copyleft +edebilirlerdi ve özgürlüğü inkâr eden sürümlerin başkaları tarafından +dağıtılmasını önleyebilirlerdi. </p> + +<p>GNU Genel Kamu Lisansı’nın özgürlüğünüzü koruduğu ve özgürlüğünüzü korumak +için telif hakkı kanununu kullandığı gerçeği, tabi ki, bugün Microsoft’un +ona saldırmasının nedenidir. Görüyorsunuz, Microsoft, yazdığımız kodların +tümünü almak ve özel mülk programlarına koymak istemektedir, birilerine +geliştirme yapmak istemektedir, ya da yalnızca uyumsuz değişikliklere +ihtiyaç duyarlar. <i>[dinleyiciler güler]</i></p> + +<p>Microsoft’un pazarlama gücüyle, sürümlerinin bizimkilerin yerine geçmesi +için daha iyi bir yazılım oluşturmaları gerekmez. Tek yapmaları gereken +farklı ve uyumsuz bir yazılım hazırlamaktır. Ve daha sonra bunu herkesin +masaüstüne koymaktır. Bu nedenle gerçekte GNU GPL’yi sevmezler. Çünkü GNU +GPL onların bunu yapmalarına izin vermez. “Kapsama ve genişletme”ye izin +vermez. Programlarınızda kodumuzu paylaşmak istiyorsanız, bunu +yapabilirsiniz der. Ancak yalnızca benzerleri paylaşmanız gerektiğini +söyler. Yaptığınız değişiklikler, bizim paylaşmamıza izin verilen +değişiklikler olmalıdır. Bu nedenle bu, iki yollu bir işbirliğidir, gerçek +bir işbirliğidir. </p> + +<p>IBM ve HP gibi büyük firmalar bile – bu temelde bizim yazılımımızı +kullanmayı istemektedir. IBM ve HP GNU yazılımına büyük katkılarda +bulunmuştur. Ve onlar da, başka özgür yazılımlar geliştirmiştir. Ancak +Microsoft bunu yapmak istememiştir, bu nedenle işyerlerinin GPL ile başa +çıkamadığını söylemişlerdir. Bu işyerleri IBM ve HP ve Sun’ı içermiyorsa, o +zaman haklı olabilirler. [Dinleyiciler güler] Bu konu hakkında daha sonra +açıklama yapacağım. </p> + +<p>Tarihsel hikayeyi bitirmeliyim. Görüyorsunuz, 1984 yılında yalnızca birtakım +özgür yazılım yazmak için değil ayrıca çok daha tutarlı bir şeyler yapmak +için yola çıktık: tamamen özgür yazılım olan bir işletim sistemi geliştirmek +istedik. Bu bizim parça ardına parça ardına parça yazmamız gerektiği +anlamına gelmekteydi. Tabi ki, her zaman kısa yolları arıyorduk. İş o kadar +büyüktü ki, insanlar hiçbir zaman bitiremeyeceğimizi söylüyordu. Bitirme +şansımız olduğunu düşündüm ancak açık bir şekilde, kısa yollara bakmaya +değerdi. Bu nedenle bakınmaya devam ettik. Benimseyebildiğimiz, burayla +irtibatlandırabildiğimiz ve böylece baştan yazmak zorunda olmadığımız başka +birilerinin yazdığı herhangi bir program var mıdır? Örneğin, X Window +sistemi vardır. Copyleft edilmediği doğrudur ancak bu, özgür yazılımdır, bu +nedenle onu kullanabiliriz. </p> + +<p>Şimdi, ilk günden GNU’ya bir pencere sistemi koymak istedim. GNU’ya +başlamadan önce MIT’de birtakım pencere sistemleri yazdım. Ve Unix’in 1984 +yılında herhangi bir pencere sistemine sahip olmamasına rağmen, GNU’nun bir +pencere sistemine sahip olmasına karar verdim. Ancak hiçbir zaman bir GNU +pencere sistemi yazmayı beceremedik çünkü X birlikte geldi. Ve ben de şunu +dedim: “Yapmamızın gerekli olmadığı büyük bir iş. X’i kullanacağız.” Şunu +dedim: X’i alalım ve GNU sistemine koyalım. Ve uygun olduğunda, GNU’nun +diğer kısımlarının X ile birlikte çalışmasını sağlayacağız. Ve metin +biçimlendiricisı TEX gibi ya da Berkeley’den birtakım kütüphane kodları gibi +başka insanlar tarafından yazılmış olan başka yazılım parçalarını bulduk. O +zamanlar Berkeley Unix vardı ancak bu, özgür yazılım değildi. Bu kütüphane +kodu, başlangıç olarak, Berkeley’deki kayan nokta üzerinde araştırma yapan +farklı bir gruba aitti. Ve bu nedenle, bu parçalara uyduk. </p> + +<p>1985 yılının Ekim ayında, Özgür Yazılım Vakfını kurduk. Bu nedenle, lütfen +GNU Projesinin ilk proje olduğunu unutmayın. Özgür Yazılım Vakfı, GNU +Projesinden hemen hemen iki yıl sonra geldi. Ve Özgür Yazılım Vakfı yazılımı +paylaşmak ve değiştirmek için özgürlüğü sağlamak üzere fon toplayan vergiden +muaf bir hayır kurumudur. Ve 1980’lerde, fonlarımızla yaptığımız temel +şeylerden biri, GNU’nun parçalarının yazılması için birilerini tutmak +oldu. Ve kabuk [:shell] ve C kütüphanesi gibi önemli programlar, diğer +programların parçaları gibi bu şekilde yazılmıştı. Çok önemli olan ancak +heyecan verici olmayan <i>[dinleyiciler güler]</i> <code>tar</code> +programı, bu şekilde yazılmıştı. GNU’nun bir kısmının da bu şekilde yazılmış +olduğuna inanmaktayım. Ve böylece hedefimize yaklaşmaktayız.</p> + +<p>1991 yılı itibariyle, eksik olan yalnızca tek bir büyük kısım vardı ve bu da +çekirdekti. Şimdi, niçin çekirdeği geciktirdim? Bu, muhtemelen işleri hangi +sırada yaptığınızın önemli olmamasından kaynaklanmaktadır, en azından teknik +açıdan durum böyledir. Her şekilde işlerin tümünü yapmanız gereklidir. Ve +kısmen, başka bir yerlerde bir çekirdekte bir başlangıç bulabileceğimizi +umduğum içindir. Ve bunu başardık. Carnegie Mellon’da geliştirilmiş olan +Mach’ı bulduk. Ve bu, tüm çekirdek değildi; çekirdeğin alt yarısıydı. Bu +nedenle, üst yarıyı; dosya sistemi, network kodu, vb. gibi bir şeyler +yazmamız gerekti. Ancak Mach’ın üstünde çalışarak, esas olarak kullanıcı +programları olarak çalışmaktadırlar, bu nedenle hatalarının ayıklanması daha +kolay olmalıdır. Aynı zamanda çalışan gerçek bir kaynak seviyesi hata +ayıklayıcıyla hata ayıklayabilirsiniz. Bu şekilde, çekirdeğin daha yüksek +seviyedeki parçalarını daha kısa sürede yaptırmamızın daha uygun olacağını +düşündüm. Birbirine mesajlar gönderen bu asenkron çoklu kullanımlı +süreçlerin hatalarının ayıklanmasının çok zor olduğu ortaya çıkmıştır. Ve +önyükleme yapmak için kullandığımız Mach tabanlı sistem korkunç bir hata +ayıklama ortamına sahipti ve güvenilmezdi. GNU çekirdeğinin çalıştırılması +bizim yıllarımızı aldı.</p> + +<p>Ancak neyse ki, topluluğumuzun GNU çekirdeğini beklemesi gerekmiyordu. Çünkü +1991 yılında, Linus Torvalds, Linux olarak adlandırılan başka bir özgür +çekirdeği geliştirdi. Eski moda tek parça tasarımı kullandı ve çalışmasını, +bizimkilerin çalışmasından çok daha hızlı bir şekilde aldığı ortaya +çıktı. Bu nedenle belki de, bu, yapmış olduğum hatalardan biridir: bu +tasarım kararı yapmış olduğun hatalardan biridir. Her neyse, ilk başta Linux +hakkında bir şey bilmiyorduk çünkü GNU Projesini bildiği halde, bunun +hakkında konuşmak için hiçbir zaman bizimle temas kurmadı. Ancak bunu, +netteki diğer insanlara ve yerlere bildirdi. Ve bu nedenle diğer insanlar, +tam bir işletim sistemi elde etmek için Linux’ı GNU sisteminin geri +kalanıyla birleştirdi. Esasen, GNU artı Linux birleşimini oluşturdular.</p> + +<p>Ancak ne yaptıklarını görmüyorlardı. İşte, şunu dediler: “Bir çekirdeğimiz +var – bakınalım ve çekirdekle bir araya getirebileceğimiz başka hangi +parçaların olduğunu görelim.” Bu nedenle, etraflarına bakındılar – ve işte, +ihtiyaç duydukları her şey mevcuttu. Ne kadar şanslıyız +dediler. <i>[Dinleyiciler güler]</i> Tümü burada. İhtiyaç duyduğumuz her +şeyi bulabiliriz. Tüm bu farklı şeyleri alalım ve bir araya getirelim ve bir +sistem elde edelim.</p> + +<p>Buldukları şeylerin çoğunun GNU sisteminin parçaları olduğunu +bilmiyorlardı. Bu nedenle, Linux’ı GNU sistemindeki boşluğa doldurduklarının +farkında değildiler. Linux’ı alıp Linux’tan bir sistem yaptıklarını +düşünüyorlardı. Bu nedenle bunu bir Linux sistemi olarak adlandırdılar.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: <i>[İşitilememektedir]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Sizi duyamadım - efendim?</p> + +<p><strong>SORU</strong>: <i>[İşitilememektedir]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Güzel, sadece o değil, biliyorsun, dar +görüşlülük.</p> + +<p><strong>SORU</strong>:Ancak bu durum, X Window Sistemini ve Mach’ı bulmaktan +daha şanslı bir durum değil midir?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>:Doğru. Buradaki fark, X’i ve Mach’ı geliştiren +insanlar, tam bir özgür işletim sistemi geliştirme hedefine sahip +değildiler. Bunu isteyen yalnızca bizdik. Ve, sistemin var olmasını sağlayan +bizim yoğun çabalarımızdı. Gerçekte başka herhangi bir projeden çok sistemin +daha büyük bir parçasını oluşturduk. Tesadüf yoktur, çünkü bu insanlar – +sistemin yararlı kısımlarını yazmıştır. Ancak bunu, sistemin tamamlanmasını +istedikleri için yapmamışlardır. Başka nedenleri vardı.</p> + +<p>Şimdi X’i geliştiren insanlar – iyi bir proje olduğunu düşündükleri network +üzerinden pencere sistemini tasarımlamışlardır ve gerçekten de bu iyi bir +proje olmuştur. Ve bu, bizim iyi bir özgür işletim sistemi yapmamızı +sağlamıştır. Ancak umdukları bu değildir. Hatta bunun hakkında +düşünmemişlerdir bile. Bu, bir kazaydı. Kazara bundan faydalandılar. Şimdi, +yaptıklarının kötü bir şey olduğunu söylemiyorum. Büyük bir özgür yazılım +projesi gerçekleştirdiler. Bu, iyi bir şeydir. Ancak esas vizyona sahip +değildirler. Bu vizyon GNU Projesindedir. </p> + +<p>Ve, bu nedenle, biz, her küçük parçayı başka birilerine hazırlatmayan +birileriyiz. Ve <code>tar</code> ya da <code>mv</code> gibi tamamen sıkıcı +ve romantiklikten uzak olsa bile <i>[Dinleyiciler güler]</i>, bunu +yaptık. Ya da <code>ld</code> gibi – bildiğiniz gibi, <code>ld</code>’de çok +heyecan verici bir şeyler yoktur ancak ben bir tane yazdım. <i>[Dinleyiciler +güler]</i> Ve minimal disk I/O’su kaplaması için çaba gösterdim böylece daha +hızlı olmuştur ve daha büyük programları kontrol edebilmektedir. İyi iş +çıkarmayı severim; bir programı yazarken, program hakkında birçok şeyi +geliştirmek isterim. Ancak bunu yapmamın nedeni, daha iyi bir Id için parlak +fikirlerimin olması değildi. Bunu yapmamın nedeni, özgür bir programa +ihtiyaç duymamızdı. Ve başka birinin bunu yapmasını bekleyemezdik. Bu +nedenle, bunu yapmamız ya da başka birilerine yaptırmamız gerekliydi.</p> + +<p>Bu nedenle, bu noktada binlerce insanın ya da projenin bu sisteme +katılmasına rağmen, bu sistemin var olmasının nedeni olan bir proje +mevcuttur ve bu da GNU Projesidir. Bu <em>sistem</em> temelde GNU +Sistemidir, o zamandan beri başka şeyler de eklenmiştir. </p> + +<p>Sistemi Linux olarak adlandırmak GNU Projesi için büyük bir övünç olmuştur +çünkü normalde yapmış olduğumuz şeyler için itibar kazanmayız. Çekirdeğin, +Linux’ın çok yararlı bir özgür yazılım parçası olduğunu düşünüyorum ve onun +hakkında yalnızca iyi şeyler söyleyebilirim. Aslında, onun hakkında +söyleyecek kötü şeyler de bulabilirim. <i>[Dinleyiciler güler]</i> Ancak +temelde iyi şeyler söyleyebilirim. Ancak GNU sisteminin “Linux” olarak +adlandırılması yalnızca bir hatadır. Sistemi GNU/Linux olarak adlandırmanızı +rica ederim ve böylece itibardan da faydalanabiliriz.</p> + +<p><strong>SORU</strong>:Bir maskota ihtiyacınız var! Dolgulu bir hayvan alın! +<i>[Dinleyiciler güler]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>:Bir tane var.</p> + +<p><strong>SORU</strong>:Var mı?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>:Bizim bir hayvanımız var – bir gnu +(antilop). <i>[dinleyiciler güler]</i> Böylece, evet, bir penguen +çizdiğinizde, yanına bir de gnu çizin. <i>[dinleyiciler güler]</i> Ancak +soruları sona saklayalım. Daha anlatacak çok şeyim var.</p> + +<p>Bu arada, niçin bu konuyla bu kadar ilgiliyim? Bu itibar hususunu ortaya +koymak için, sizin canınızı niye sıkıyorum ve belki de sizin gözünüzdeki +değerimi neden düşürüyorum? <i>[Dinleyiciler güler]</i> Bunu yaptığımda, +bazı insanlar bunu egomu beslemek için yaptığımı düşünebilir, öyle değil mi? +Tabi ki, bu programı “Stallmanix” olarak adlandırmanızı istemiyorum, öyle +değil mi? <i>[Dinleyiciler güler]</i> <i>[Alkış]</i></p> + +<p>Sizden bunu GNU olarak adlandırmanızı istiyorum çünkü GNU Projesinin +itibarının olmasını istiyorum. Ve bunun için çok spesifik bir neden vardır, +bu, herhangi birinin itibar kazanmasından çok daha önemlidir. Görüyorsunuz, +bugünlerde, topluluğumuza göz atacak olursanız, onun hakkında konuşan ve +yazan kimseler GNU’yu ifade bile etmez ve özgürlüğün bu amaçlarından – bu +politik ve sosyal ideallerden – bahsetmezler. Çünkü onların [başka bir +deyişle, bunların] geldikleri yer GNU’dur. </p> + +<p>Linux’la ilgili fikirler – felsefesi çok farklıdır. Bu, temelde Linus +Torvalds’ın apolitik felsefesidir. Bu nedenle, insanlar tüm sistemin Linux +olduğunu düşündüklerinde, şu şekilde düşünme eğilimdedirler: “Oh, bu, Linus +Torvalds tarafından başlatılmış olmalıdır. Felsefesini dikkatli bir şekilde +incelemeliyiz.” Ve GNU felsefesini duyduklarında, şunu derler: “Bu çok +idealistçi bir yaklaşım, korkunç şekilde uygulanamaz olması lazım. Ben bir +Linux kullanıcısıyım, GNU kullanıcısı değil.” [Dinleyiciler güler]</p> + +<p>Ne ironi! Yalnızca bilselerdi! Hoşlandıkları – ya da bazı durumlarda +sevdikleri ve vahşice üzerinden geçtikleri – sistemin politik felsefenin +gerçek kıldığı bu şeyin bizim idealimiz olduğunu bilselerdi. </p> + +<p>Yine de bizimle fikir birliği içinde olmazlardı. Ancak en azından bunu ciddi +bir şekilde hesaba katmak, bu konu hakkında düşünmek ve bir şans vermek için +bir nedenleri olurdu. Bunun, hayatlarıyla nasıl bir ilişkisinin olduğunu +görürlerdi. Şunu fark etselerdi: “GNU sistemini kullanıyorum. Bu da GNU +felsefesidir. Bu felsefe, hoşlandığım bu sistemin var olma nedenidir,” o +zaman bunu en azından çok daha açık bir zihinle değerlendirirlerdi. Bu, +herkesin bu konuda fikir birliği içinde olacağı anlamına gelmez. İnsanlar +farklı şeyler düşünür. Bu uygundur – insanlar kendileri karar +vermelidirler. Ancak bu felsefenin sağladığı sonuçlar için itibarının +yararını sağlamasını isterim.</p> + +<p>Topluluğumuza göz atarsak, hemen hemen her yerde kurumların sistemi Linux +olarak adlandırdığını görürüz. Muhabirler bunu genelde Linux olarak +adlandırmaktadır. Bu, doğru değildir ancak bunu yaparlar. Sistemi paketleyen +firmalar sistemi genelde [Linux] olarak adlandırır. Ve bu muhabirlerin +birçoğu, makale yazdıklarında, bunu genelde politik bir husus ya da sosyal +bir husus olarak görmezler. Buna genelde safça bir iş sorusu ya da hangi +firmaların az ya da çok başarılı olacağı olarak bakarlar, bu, temelde toplum +için küçük bir sorudur. Ve insanların kullanımı için GNU/Linux sistemini +paketleyen firmalara baktığınızda, bu firmaların birçoğu bu sistemi Linux +olarak adlandırmaktadır. Ve tümü de bu sisteme özgür olmayan yazılım ekler.</p> + +<p>GNU GPL, kodu alırsanız ve GPL kapsamlı bir programdan birtakım kodları +alırsanız ve daha büyük bir program oluşturmak için bir miktar daha fazla +kod eklerseniz, söz konusu tüm programın GPL altında yayınlanması +gerektiğini söyler. Ancak aynı disk (hard disk ya da CD) üzerine ayrı +programlar koyabilirsiniz ve bunların başka lisansları olabilir. Bu, +yalnızca toplama olarak değerlendirilir ve esasen aynı zamanda iki programın +birilerine dağıtılması, hakkında herhangi bir şey söyleyebileceğimiz bir +durum değildir. Bu nedenle, gerçekte, bu durum doğru değildir – bazen doğru +olmasını ummaktayım – bir firma bir üründe GPL kapsamlı bir programı +kullanırsa, tüm ürün özgür yazılım olmalıdır. Bu ürün, söz konusu aralığa +girmez – söz konusu kapsamda değildir. Bu ürün, tüm programdır. Emsallerine +uygun bir şekilde birbiriyle iletişim kuran – örneğin, birbirine mesaj +gönderen – iki ayrı program mevcutsa, o zaman bu iki program genellikle +yasal olarak ayrıdır. Bu nedenle, bu firmalar, sisteme özgür olmayan yazılım +ekleyerek, kullanıcılara, felsefi ve politik açıdan çok kötü bir fikir +vermektedir. Kullanıcılara şunu söylemektedirler: “Özgür olmayan yazılımın +kullanılması iyidir. Hatta bunu hediye olarak veriyoruz.”</p> + +<p>GNU/Linux sisteminin kullanımı hakkındaki dergilere baktığınız zaman, +çoğunluğunun şu şekilde bir başlığa sahip olduğunu görürsünüz: +“Linux-bir-şeyler-ya-da-diğer-şeyler.” Böylece sistemi çoğunlukla Linux +olarak adlandırırlar. Ve bu dergiler, GNU/Linux sisteminin üstünde +çalıştırabileceğiniz özgür olmayan yazılıma ilişkin reklamlarla +doludur. Şimdi, bu reklamlar ortak bir mesaja sahiptir. Şöyle demektedirler: +“Özgür olmayan yazılım sizin için iyidir. O kadar iyidir ki, bu yazılıma +sahip olmak için <em>para</em> bile ödeyebilirsiniz.” [Dinleyiciler güler]</p> + +<p>Ve bu şeyleri “katma değer paketleri” olarak adlandırırız, bu, onların +değerleri hakkında bir ifade sağlar. Şöyle demektedirler: Özgürlüğü değil, +pratik elverişliliği değerlendirin. Ve bu değerlerle fikir birliği içinde +değilim, bu nedenle onları “özgürlüğü eksilmiş paketler” olarak +adlandırıyorum. [Dinleyiciler güler] Özgür bir işletim sistemi kurduysanız, +o zaman şimdi özgür dünyada yaşıyorsunuz demektir. Yıllardır size vermek +için uğraştığımız özgürlüğün faydalarının tadını çıkarın. Bu paketler, size +bir zincir üzerinde eğilme imkânını vermektedir. </p> + +<p>Ve GNU/Linux sisteminin kullanımına adanmış ticari gösterilere bakarsanız, +bu gösteriler, kendilerini “Linux” gösterileri olarak adlandırmaktadır. Ve +özgür olmayan yazılımı sergileyen satış reyonlarıyla doludurlar, özellikle, +onay damgasını özgür olmayan yazılımın üzerine vururlar. Bu nedenle, +toplumumuzda baktığımız her yerde, kurumlar özgür olmayan yazılımı +desteklemektedir, GNU’nun kendisi için geliştirildiği özgürlük fikrini +tamamen yadsırlar. Ve insanların özgürlük fikriyle karşı karşıya +gelebilecekleri tek yer, GNU ile ve özgür yazılımla ilişkilidir. Bu nedenle +sizden sistemi GNU/Linux olarak adlandırmanızı istememin nedeni +budur. Lütfen insanları sistemin nereden ve niçin geldiği konusunda +bilgilendirin.</p> + +<p>Tabi ki, yalnızca bu ismi kullanarak, tarihsel bir açıklama +yapmayacaksınız. Dört ekstra karakter girebilir ve GNU/Linux’ı +yazabilirsiniz; iki ekstra hece söyleyebilirsiniz. Ancak GNU/Linux Windows +2000’den daha az heceden oluşmaktadır. [Dinleyiciler güler] Onlara çok fazla +şey anlatmıyorsunuz ancak onları hazırlıyorsunuz, böylece GNU hakkında bir +şeyler öğrenecekler ve konunun ne olduğunu duyduklarında, bunun kendileriyle +ve yaşamlarıyla nasıl bir ilişkisinin olduğunu göreceklerdir. Ve bu, +doğrudan büyük bir fark yaratmaktadır. Bu nedenle, lütfen bize yardım edin. </p> + +<p>Microsoft, GPL’i “açık kaynaklı bir lisans” olarak adlandırdı. İnsanların, +ana husus olarak özgürlük açısından düşünüyor olmalarını +istemediler. İnsanları, Microsoft ürünlerini seçeceklerse, tüketici olarak +dar bir şekilde düşünmeye ve tabi ki tüketiciler olarak çok rasyonel bir +şekilde düşünmemeye davet ettiklerini bulacaksınız. Ancak insanların +vatandaş ya da devlet adamı gibi düşünmesini istemezler, Bu, onlar için +zıttır, düşmancadır. En azından mevcut iş modellerine karşı zıttır.</p> + +<p>Şimdi, özgür yazılım nasıl…evet, özgür yazılımın toplumumuzla nasıl +bir ilişkisinin olduğunu anlatabilirim. Bazılarınız için önemli olabilecek +ikinci bir başlık ise özgür yazılımın işle nasıl bir ilgisi +olduğudur. Şimdi, gerçekte, özgür yazılım iş için <em>büyük</em> ölçüde +yararlıdır. Ne de olsa, gelişmiş ülkelerdeki birçok işyerinde yazılım +kullanılmaktadır. Yalnızca küçük bir kısmı yazılım geliştirmektedir. </p> + +<p>Ve özgür yazılım, yazılım kullanan herhangi bir firma için büyük ölçüde +avantajlıdır çünkü bu, kontrolün sizde olduğunu göstermektedir. Temel +olarak, özgür yazılım, kullanıcıların, programın ne yaptığına ilişkin +kontrole sahip oldukları anlamına gelmektedir. Münferit olarak ya da toplu +olarak, yeterince dikkatli olurlarsa, durum böyledir. Yeterince dikkat +gösteren herkes, bazı etkileri uygulayabilir. Dikkat etmezseniz, satın +almazsınız. O zaman başka insanların tercih ettiklerini kullanırsınız. Ancak +dikkat eder, özen gösterirseniz, o zaman söyleyecek bir şeyleriniz +olur. özel mülk yazılım söz konusu olduğunda, söyleyecek bir şeyiniz olmaz. </p> + +<p>Özgür yazılımla, değiştirmek istediğiniz şeyleri değiştirebilirsiniz. Ve +firmanızda programlayıcıların olup olmaması fark etmez; bu, +iyidir. Binanızdaki duvarları hareket ettirmek isterseniz, bir marangozluk +firması olmanız gerekmez. Bir marangoz bulup, “Bu işi yapmak için ne kadar +para istersin?” diye sormanız yeterlidir. Ve kullandığınız yazılımı +değiştirmek isterseniz, bir programlama firması olmanız gerekmez. Tek +yapmanız gereken bir programlama firmasına gidip şunu söylemektir: “Bu +özellikleri implement etmek için ne kadar para istersiniz? Ve ne zamana +bitirirsiniz?” Ve işi yapmazlarsa, gidip başka birilerini bulabilirsiniz.</p> + +<p>Destek için özgür bir piyasa mevcuttur. Bu nedenle destekle ilgilenen her +türlü işyeri, özgür yazılımda büyük bir avantaj bulacaktır. özel mülk +yazılımla, destek bir tekeldir çünkü bir firma, bu, Microsoft’un paylaşılan +bir kaynak programı ise kaynak koduna sahiptir – ya da belki de yüklü bir +miktar para ödeyen az sayıda firma kaynak koduna sahiptir – ancak, bu sayı +çok azdır. Bu nedenle, sizin için çok fazla sayıda olası kaynak mevcut +değildir. Ve bu, gerçekten de büyük bir dev değilseniz, sizinle +ilgilenmedikleri anlamına gelmektedir. Firmanız, sizin işinizi +kaybederlerse, bu duruma önem vermelerini gerektirecek kadar önemli +değildir. Bir kere programı kullandığınızda, onlar için desteği almakta +kilitlendiğinizi anlarlar çünkü farklı bir programa geçmek çok büyük bir +iştir. Bu nedenle, bir hatanın raporlanması ayrıcalığının ödenmesi gibi +şeylerle karşılaşırsınız. [Dinleyiciler güler] Ve bir kere ödeme yaptıktan +sonra, şöyle derler: “İyi, tamam, hata raporunuzu kaydettik. Ve birkaç ay +içinde, bir yükseltme [:upgrade] satın alabilirsiniz ve bu hatayı giderip +gidermediğimizi görebilirsiniz.” [Dinleyiciler güler]</p> + +<p>Özgür yazılıma ilişkin destek sağlayıcıları, bundan ucuz +kurtulamaz. Müşterileri memnun etmek zorundadırlar. Tabi ki, birçok iyi +bedava destek alabilirsiniz. Probleminizi İnternetten gönderirsiniz. Ertesi +gün bir yanıt alabilirsiniz. Ancak bu, tabi ki garantili değildir. Güvende +olmak isterseniz, en iyisi bir firma ile anlaşma yapın ve onlara ücret +ödeyin. Ve bu, tabi ki, özgür yazılım işinin çalışma şekillerinden +birisidir. </p> + +<p>Yazılım kullanan işler için özgür yazılımın başka bir avantajı, güven ve +gizliliktir. Ve bu, bireyler için de geçerlidir ancak bunu, işyerleri +bağlamında gündeme getirdim. İşte, bir program özel mülk olduğunda, +gerçekten de ne yaptığını bile söyleyemezsiniz.</p> + +<p>Bunların hakkında bir şeyler biliyorsanız, hoşlanmayacağınız bir şekilde +kasıtlı olarak ortaya konan özelliklere sahip olabilir. Örneğin, +geliştiricinin makinenize girmesine izin veren bir arka kapıya sahip +olabilir. Yaptığınız işlere burnunu sokabilir ve bilgileri geri +gönderebilir. Bu, yaygın bir durumdur. Birtakım Microsoft yazılımları bunu +yapmaktadır. Ancak bunu yapan yalnızca Microsoft değildir. Kullanıcının +işine burnunu sokan başka özel mülk programlar mevcuttur. Ve bunu yaptıkları +zaman fark edemezsiniz bile. Ve tabi ki, geliştiricinin tamamen dürüst +olduğu varsayıldığında bile, her programcı hata yapar. Bunlar, güvenliğinizi +etkileyen ve kimseden kaynaklanmayan hatalar olabilir. Ancak buradaki ana +nokta şudur: Bu, özgür yazılım değildir, bu hataları bulamazsınız. Ve bu +hataları gideremezsiniz.</p> + +<p>Hiç kimse, çalıştırdığı her programın kaynağını kontrol etmek için gereken +zamana sahip değildir. Bunu yapmayacaksınız. Ancak özgür yazılımla, büyük +bir topluluk mevcuttur ve bu toplulukta olayları kontrol eden insanlar +vardır. Ve onların kontrolünden faydalanırsınız çünkü kazara bir hata varsa, +ki kesinlikle vardır, zaman zaman, herhangi bir programda, bu hatayı +bulabilir ve giderebilirler. Ve yakalanacaklarını düşündükleri zaman, +insanların, kasıtlı bir Truva atı (kullanılacağı bilgisayara bilerek hasar +verme amacıyla hazırlanmış bilgisayar programı) ya da burnunu sokan bir +özelliği koyma ihtimali çok daha düşüktür. özel mülk yazılım +geliştiricileri, yakalanmayacaklarını düşünür. Bu durumun tespit edilmeden +geçeceğini düşünürler. Ancak özgür bir yazılım geliştiricisi insanların ona +bakacağını ve orada olduğunu göreceğini bilir. Topluluğumuzda, +kullanıcıların hoşlanmayacakları bir şekilde boğazlarına bastırarak bu +durumdan kurtulmayı düşünmeyiz. Biliriz ki, kullanıcılar bundan hoşlanmazsa, +bu özelliğe sahip olmayan değiştirilmiş bir sürüm hazırlanacaktır. Ve daha +sonra tümü de söz konusu sürümü kullanarak çalışmaya başlayacaktır.</p> + +<p>Gerçekte, muhtemelen bu özelliği koymayacağımız sonucunu hepimiz +çıkarabiliriz, yeterince adım önceden bunu anlayabiliriz. Ne de olsa, özgür +bir program yazıyorsunuz; insanların sürümünüzdenhoşlanmasını istersiniz; +birçok insanın nefret edeceği bir özelliği koymazsınız ve kendinizinki +yerine başka bir değiştirilmiş sürümü kullanmazsınız. Böylece, özgür yazılım +dünyasında kralın kullanıcı olduğunu fark edersiniz. özel mülk yazılım +dünyasında, kral, müşteri değildir. Çünkü siz yalnızca bir +müşterisinizdir. Kullandığınız yazılımda söz hakkınız yoktur.</p> + +<p>Bu anlamda, özgür yazılım, demokrasinin işlemesi için yeni bir +mekanizmadır. Şimdi Stanford’da olan Profesör Lessig, bir kanun çeşidi +olarak söz konusu kod fonksiyonlarını söylemiştir. Tüm amaçlar ve hedefler +için herkesin kullandığı kod hakkında yazan her kimse, insanların +hayatlarını belirleyen kanunlar yazmaktadır. Özgür yazılım söz konusu +olduğunda, bu kanunlar demokratik bir şekilde yazılır. Ancak bu, klasik +demokrasi biçimi değildir – büyük bir seçim yapıp şunu demiyoruz: “Herkes, +bu işin nasıl yapılmasını istiyorsa ona göre oy versin.” [Dinleyiciler +güler] Bunun yerine, temel olarak şunu diyoruz: özelliğin şu şekilde +implement edilmesini isteyenler, o şekilde yapsın. Ve söz konusu özelliği +söz konusu şekilde gerçekleştirmek için çalışmak isterseniz, öyle +yaparsınız. Ve bir şekilde ya da diğer şekilde yapılır, değil mi? Ve böylece +çok sayıda insan bu şekilde isterse, bu şekilde yapılacaktır. Bu şekilde, +herkes, gitmek istediği yönde basitçe adımlar atarak sosyal karara katkıda +bulunur. </p> + +<p>Ve kişisel olarak istediğiniz kadar adım atmakta özgürsünüz. Bir işyeri, +atmalarının yararlı olduğu kadar adımı atmakta özgürdür. Ve tüm bu şeyleri +topladığınızda, bu, yazılımın hangi yönde gittiğini söyler.</p> + +<p>Ve mevcut birtakım programlardan – genellikle büyük parçalardan – bazı +parçaların alınması ve daha sonra kendinize ait belirli miktardaki kodun +yazılması ve ihtiyacınızı tam olarak karşılayan bir programın hazırlanması +tabi ki çok yararlıdır; mevcut birtakım özgür yazılım paketlerinden büyük +parçaları alamazsanız, tamamını yeni baştan yazmak size pahalıya mal +olacaktır.</p> + +<p>Kralın kullanıcı olduğu gerçeğinden kaynaklanan başka bir şey de, uyumluluk +ve standardizasyon konusunda çok iyi olma eğilimimizdir. Niçin? Çünkü +kullanıcılar bundan hoşlanmaktadır. Kullanıcılar, içinde büyük +uyumsuzlukların olduğu bir programı reddedecektir. Şimdi, bazen belirli bir +uyumsuzluk tipine ilişkin ihtiyacı olan belirli bir kullanıcı grubu vardır +ve o zaman ona sahip olacaklardır. Bu tamamdır. Ancak kullanıcılar bir +standardı izlemek istediklerinde, biz geliştiriciler de bunu izlemeliyiz ve +bunu biliriz. Ve bunu yaparız. Bunun zıttı olarak, özel mülk yazılım +geliştiricilerine bakarsanız, genellikle kasıtlı olarak bir standardı +izlememeyi avantajlı bulurlar ve bunun nedeni, bu şekilde kullanıcıya bir +avantaj sağladıklarını düşündükleri için <em>değil</em>, ancak daha çok +kullanıcı üzerinde bir şeyler dayattıkları, kullanıcıyı kilitledikleri +içindir. Ve özel mülk yazılım geliştiricilerinin zaman zaman dosya +biçimlerinde değişiklikler yaptıklarını görürsünüz, bunun tek nedeni, +insanların en yeni sürümü satın almalarını sağlamaktır. </p> + +<p>Arşivciler şimdi bir problem bulmaktadır, on yıl önce bilgisayarlarda +yazılan dosyalara genellikle erişilememektedir; bunlar, şimdi kaybolmuş olan +özel mülk yazılımla yazılan dosyalardır. Bu dosyalar özgür yazılımla +yazılmış olsalardı, güncelleştirilebilip çalıştırılabilirlerdi. Ve söz +konusu kayıtlar kaybolmazdı, erişilemeyen duruma gelmezdi. NPR'de bile bu +konuda şikayetler vardı ve çözüm olarak özgür yazılım +önerilmekteydi. Aslında, kendi verilerinizi saklamak için özgür olmayan +programı kullanarak, kendinizi tuzağa düşürüyorsunuz.</p> + +<p>Böylece, özgür yazılımın birçok işi nasıl etkilediğini anlattım. Ancak, +yazılım işi olan bu özel dar alanı nasıl etkilemektedir? Evet, bu sorunun +cevabı, çoğunlukla hemen hemen hiç etkilemediğidir. Ve bana anlatılanlardan, +bunun nedeni, yazılım endüstrisinin % 90’ının özel yazılımın gelişimine +ayrılmasıdır, başka bir deyişle, yayınlanmayan yazılıma ayrılmasıdır. Özel +yazılım için, bu husus ya da özgür ya da özel mülk olma hususu gündeme +gelmez. Gördüğünüz gibi, buradaki husus, siz kullanıcıların yazılımı +değiştirmek ve yeniden dağıtmak için özgür olup olmadığınızdır. Yalnızca tek +bir kullanıcı varsa ve söz konusu kullanıcı haklara sahipse, o zaman problem +yoktur. Söz konusu kullanıcı tüm bu şeyleri yapmakta özgürdür. Bu nedenle, +aslında, kaynak kodunu ve tüm hakları alma konusunda ısrar ediyorlarsa, +firma içinde kullanım için bir firma tarafından geliştirilen her türlü özel +program özgür yazılımdır.</p> + +<p>Bu husus, bir saatteki ya da bir mikrodalga fırındaki ya da bir otomobilin +ateşleme sistemindeki yazılım için söz konusu değildir çünkü bu durumlarda, +kurmak için yazılım indirmezsiniz. Kullanıcı söz konusu olduğu sürece, bu, +gerçek bir bilgisayar değildir, bu nedenle, etik açıdan önemli olmaya +yetecek kadar bu hususları büyütmez. Bu nedenle, en önemli kısım için, +yazılım endüstrisi, olduğu gibi gitmeye devam edecektir. Ve ilginç şey şudur +ki, bu gibi büyük bir iş oranı endüstrinin ilgili kısmında olduğu için, +özgür yazılım işi için hiçbir olasılık olmasa bile, özgür yazılım +geliştiricileri, özel yazılım yazmak için günlük işler +alabilirler. [Dinleyiciler güler] Bunlardan çok fazla vardır; oran çok +büyüktür.</p> + +<p>Ancak görüldüğü gibi, özgür yazılım işi vardır. Özgür yazılım firmaları +vardır ve katılacağım basın toplantısında, birkaç özgür yazılım firmasından +insanlar bize katılacaktır. Ve tabi ki, özgür yazılım işi olmayan ancak +yayınlamak için yararlı özgür yazılım parçaları geliştiren firmalar da +vardır ve onların geliştirdiği özgür yazılım önemli ölçüdedir.</p> + +<p>Şimdi, şu soruyu sorarız: özgür yazılım iş dünyası nasıl çalışmaktadır? +Bazıları kopyaları satmaktadır. Kopyalamakta özgürsünüzdür ancak yine de +ayda binlerce kopya satabilirler. Ve diğerleri, destek ve çeşitli hizmet +tiplerini satmaktadır. Kişisel olarak ben, 1980’lerin ikinci yarısı boyunca, +özgür yazılım destek hizmetleri sattım. Temel olarak saatte $200 için, +yazmış olduğum GNU yazılımında değiştirmemi istediğiniz her şeyi +değiştiririm dedim. Evet, bu, ciddi bir ücrettir ancak bu, benim geliştirmiş +olduğum bir programdı ve çok daha kısa bir sürede aynı işi +gerçekleştirebileceğimi insanlar anladı. [Dinleyiciler güler] Ve bu şekilde +ekmeğimi kazandım. Aslında, daha önce yaptığımdan daha fazlasını +yaptım. Ayrıca dersler de verdim. Ve 1990 yılına kadar bunu yapmayı +sürdürdüm. 1990 yılında büyük bir ödül kazandım ve bunu yapmayı bıraktım.</p> + +<p>Ancak 1990 yılında, Cygnus Support (Cygnus Destek) adında ilk ortak özgür +yazılım işi oluşturuldu. Ve onların işi, benim yaptığım şeyle aynı tip şeyi +yapmaktı. İhtiyaç duysaydım kesinlikle onlar için çalışabilirdim. Ancak +ihtiyaç duymadım ve herhangi bir firmadan bağımsız kalsaydım bunun hareket +için iyi olacağını hissettim. Bu şekilde, herhangi bir çıkar çatışması +olmaksızın çeşitli özgür ve özgür olmayan yazılım firmaları için iyi ve kötü +şeyler söyleyebilirdim. Harekete daha fazla hizmet edebileceğimi +hissettim. Ancak yaşamımı kazanmak için buna ihtiyaç duysaydım, onlar için +çalışacaktım. Bu, içinde bulunmak adına etik bir iştir. Onlarla iş yapmak +için utanmama hiç gerek yoktu. Ve söz konusu firma ilk yılında kârdaydı. Çok +az ana para ile, üç kurucusunun sahip olduğu para ile oluşturulmuştu. Ve her +geçen yıl daha da büyüdüler ve kârlı oldular, sonunda iyice büyümek +istediler, açgözlü oldular, dış yatırımcılara açıldılar ve daha sonra her +şeyi bozdular. Ancak açgözlü olmadan önce, yıllarını başarı içinde +geçirdiler.</p> + +<p>Bu, özgür yazılım hakkındaki heyecan verici şeylerden birini +göstermektedir. Özgür yazılım, özgür yazılım geliştirmek için anapara +sağlamanızın gerekli olmadığını göstermektedir. Demek istiyorum ki, ana para +yararlıdır; yardımcı olabilir. Bir miktar anapara toplayabilirseniz, insan +tutabilir ve bu insanlara kod yazdırabilirsiniz. Ancak az sayıda insanla çok +iş başarabilirsiniz. Aslında, özgür yazılımı geliştiren süreçin çok etkin +olması, dünyanın özgür yazılıma geçmesi için önemli nedenlerden biridir. Ve +bu, ayrıca Microsoft’un söylediğini yalanlar, Microsoft, GNU GPL’nin kötü +olduğunu söyler çünkü özgür olmayan yazılımı geliştirmek için anapara +toplamak, özgür yazılımımızı alıp bizimle paylaşmayacakları programlara +kodumuzu koymak onlar için zorlaşır. Temel olarak, bu şekilde anaparayı +yükseltmelerine ihtiyaç duymamaktayız. Her şekilde işi yaptırırız. İşi zaten +yaptırıyoruz.</p> + +<p>İnsanlar, bizim hiçbir zaman tamamen özgür bir işletim sistemi +yapamayacağımızı söylemekteydiler. Şimdi bunu ve ilâve olarak önemli bir +oranı daha gerçekleştirdik. Ve söyleyebilirim ki, dünyanın tüm genel amaçlı +olarak yayınlanan yazılımını geliştirmemize az kaldı. Ve bunu, +kullanıcılardan % 90’ından fazlasının henüz bizim özgür yazılımımızı +kullanmadığı bir dünyada başardık. Bu, dünyadaki tüm Web sunucularının +yarısından fazlasının Web sunucusu olarak Apache ile GNU/Linux üzerinde +çalıştığı bir dünyada gerçekleşmiştir.</p> + +<p><strong>SORU</strong>:[Duyulamıyor] … Daha önce ne dediniz, Linux mı?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>:GNU/Linux dedim.</p> + +<p><strong>SORU</strong>:Öyle mi dediniz?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>:Evet, çekirdek hakkında konuşuyorsam, onu Linux +olarak adlandırırım. Biliyorsunuz, bu, onun adıdır. Çekirdek Linus Torvalds +tarafından yazılmıştır ve yazara duyulan saygıdan ötürü, bu çekirdeği +yalnızca onun verdiği isimle adlandırabiliriz.</p> + +<p>Genel olarak, iş dünyasında, birçok kullanıcı GNU/Linux’ı +kullanmamaktadır. Birçok ev kullanıcısı henüz bizim sistemimizi +kullanmamaktadır. Ev kullanıcıları da sistemimizi kullanmaya başladığında, +özgür yazılım için 10 kat daha fazla gönüllü ve 10 kat daha fazla müşteri +sağlayacağız. Ve bu bizi büyütecektir. Bu nedenle, bu noktada, bu işi +yapabileceğimiz konusunda oldukça güvenim var.</p> + +<p>Ve bu önemlidir çünkü Microsoft bizim çaresiz hissetmemizi +istemektedir. Şöyle derler: “Çalıştırılacak yazılıma sahip olmanızın tek +yolu, yeniliğe sahip olmanızın tek yolu, gücü bize vermenizle +sağlanabilir. Biz baskınız. Çalıştırdığınız programla ne yapabileceğinizi +kontrol edelim, böylece sizden çok para alabiliriz ve bu paranın belirli bir +oranını yazılım geliştirmek için kullanıp geri kalanını kâr yaparız.”</p> + +<p>Hiçbir zaman çaresiz hissetmemelisiniz. Çok çaresiz hissedip özgürlüğünüzü +feda etmemelisiniz. Bu çok tehlikelidir.</p> + +<p>Microsoft’un, yalnızca Microsoft olmamakla beraber özgür yazılımı +desteklemeyen insanların genelde benimsediği değer sistemi, kısa vadeli +kârdır: Bu sene ne kadar para kazanacağım? Bugün ne kadar iş yaptırabilirim? +Kısa vadeli düşünme ve dar düşünme. Onların varsayımına göre, birilerinin +özgürlük adına fedakarlık yapması saçmadır.</p> + +<p>Dün yurttaşlarının özgürlüğü için fedakarlık yapmış olan Amerikalılar +hakkında birçok insan konuşma yapıyordu. Bu insanların bazıları büyük +fedakarlıklar yapmışlardı. Ülkemizde herkesin duyduğu özgürlük çeşitleri +için yaşamlarını bile feda etmişlerdi. (En azından bazı durumlarda; tahmin +ederim ki, Vietnam’daki savaşı burada görmezden gelmeliyiz.)</p> + +<p><i>[Editörün notu: Önceki gün, Yurt Şehitleri anma günüydü, kahramanların +anıldığı bir ABD tatil günüydü.]</i></p> + +<p>Ancak neyse ki, yazılımın kullanılmasındaki özgürlüğümüzün korunması bu gibi +büyük fedakarlıkları gerektirmemektedir. Grafiksel Kullanıcı Ara yüzü (GUI) +programınız henüz yoksa, komut satırı ara yüzünün öğrenilmesi gibi yalnızca +küçük ve az fedakarlıklar yeterlidir. Bunu bu şekilde yapmak için özgür bir +yazılım paketine sahip olmadığımız için, bu, işin bu şekilde yapılması +gibidir. Birkaç yılda sahip olabileceğiniz gibi, belirli bir özgür yazılım +paketini geliştirecek olan bir firmaya bir miktar paranın ödenmesi +gibidir. Bunlar, hepimizin yapabileceği küçük fedakarlıklardır. Ve uzun +vadede, bundan fayda görürüz. Bildiğiniz gibi, bir fedakarlıktan çok bir +yatırım gibidir. Toplumumuzun gelişmesinde bizim için iyi olduğunu bilmek +için, yalnızca söz konusu yatırımdan kimin beş on senti alacağını saymadan +yeterli uzun vadeli görüşe sahip olmamız gereklidir.</p> + +<p>Böylece, bu noktada, anlatacaklarım sona erdi.</p> + +<p>Tony Stanco tarafından önerilen özgür yazılım işine ilişkin yeni bir +yaklaşımın olduğunu ifade etmek isterim, bu yaklaşım “Özgür Geliştiriciler” +olarak adlandırılmaktadır ve organizasyona katılan tüm yazılım +geliştiricilere kârdan belirli bir oranın verilmesini uman belirli bir iş +yapısını içermektedir. Ve halen Hindistan’da bazı büyük hükümet yazılım +geliştirme sözleşmelerinin gerçekleştirilmesini ummaktadırlar çünkü taban +olarak özgür yazılımı kullanıyor olacaklardır, bu şekilde büyük maliyet +tasarrufu sağlamayı planlamaktadırlar.</p> + +<p>Ve şimdi sorularınızı bekliyorum.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: <i>[İşitilememektedir]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Biraz yüksek sesle konuşabilir misiniz lütfen? +Sizi gerçekten duyamıyorum.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Microsoft gibi bir firma bir özgür yazılım +sözleşmesini nasıl içerebilir?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Microsoft aslında eylemlerinin birçoğunu +hizmetlere kaydırmayı planlamaktadır. Ve yapmayı planladıkları şey kirli ve +tehlikeli bir şeydir, zikzak biçiminde hizmetleri birini diğerine olacak +şekilde bağlamayı planlamaktadırlar. Böylece bu hizmeti kullanmak için, bu +Microsoft programını kullanıyor olmanız gereklidir, bu da, bu hizmeti ve bu +Microsoft programını kullanmanız gerektiği anlamına gelecektir … böylece +tümü birbiriyle ilişkilidir. Planları budur. </p> + +<p>Şimdi, ilginç olan şey, bu hizmetlerin satılmasının özgür yazılım ya da +özgür olmayan yazılım etik hususunu gündeme getirmemesidir. Onlar için, net +üzerinden bu hizmetleri satan bu gibi işyerlerinin olması çok iyi +olabilir. Ancak, Microsoft’un planladığı, yazılım ve hizmetler üzerinde daha +bile büyük bir tekel, daha bile büyük bir kilit elde etmek için onları +kullanmaktır ve bu, yakın zamanda bir makalede açıklanmıştır. Diğer +insanlar, bunun, neti Microsoft Firma Kasabasına dönüştürdüğünü söylemiştir.</p> + +<p>Ve bu bağlantılıdır çünkü Microsoft anti güven mahkemesindeki asliye +mahkemesi Microsoft’un – anlamsız bir şekilde, hiçbir işe yaramayacak +biçimde – işletim sistemi kısmına ve uygulama kısmına bölünmesini +önermiştir. </p> + +<p>Ancak o makaleyi gördükten sonra, şimdi yalnızca emsallerine uygun bir +şekilde birbirleriyle başa çıkmalarını gerektirmek için Microsoft’un +hizmetler kısmına ve yazılım kısmına bölünmesinin yararlı ve etkin bir +yolunu görmekteyim, hizmetler ara yüzlerini yayınlamalıdır, böylece +hizmetlerle konuşabilmek için herkes bir istemci yazabilir ve tahmin +ediyorum ki, hizmeti almak için ödeme yapmaları gereklidir. Evet, bu +tamamdır. Bu, tamamen farklı bir konudur. </p> + +<p>Microsoft bu şekilde […] başka bir deyişle, hizmetler ve yazılım +şeklinde bölünürse, Microsoft hizmetleriyle rekabete girmek için +yazılımlarını kullanamayacaklardır. Ve Microsoft yazılımıyla rekabete girmek +için hizmetleri kullanamayacaklardır. Ve özgür yazılım yapabileceğiz ve +belki de siz insanlar bunu Microsoft hizmetleriyle konuşmak için +kullanacaksınız, bu bizim için önemli değildir.</p> + +<p>Çünkü ne de olsa, Microsoft’un birçok insana boyun eğdiren özel mülk yazılım +firması olmasına rağmen – diğerleri daha az insana boyun eğdirmiştir, bu, +uğraşma isteğinden kaynaklanmamaktadır; [dinleyiciler güler] o kadar çok +sayıda insana boyun eğdirmeyi başaramamışlardır. Bu nedenle, problem +yalnızca ve yalnızca Microsoft değildir. Microsoft, çözmeye çalıştığımız +problemin yalnızca en büyük örneğidir, işbirliği yapmak ve etik bir toplum +oluşturmak için kullanıcıların özgürlüğünü alan özel mülk yazılımdır. Bu +nedenle, bu platform için bana imkân vermiş olsalar bile, Microsoft üzerine +çok fazla odaklanmamalıyız. Bu, onları çok önemli yapmaz. Bu, hepsi ve +hepsinin sonu değildir.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Daha önceden, açık kaynaklı yazılımla özgür yazılım +arasındaki felsefi farkları açıklıyordunuz. Yalnızca Intel platformlarını +desteklerlerken, GNU/Linux dağıtımlarının mevcut eğilimi hakkında nasıl +hissediyorsunuz? Ve gitgide daha az sayıda programcının doğru şekilde +programlama yaptığı ve herhangi bir yerde derleme yapacak olan yazılımı +hazırladığı görülmektedir? Ve basitçe Intel sistemlerinde çalışan yazılımın +hazırlandığı görülmektedir?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Burada etik bir husus görmüyorum. Ancak, +gerçekte, bilgisayar üreten firmalar, bazen GNU/Linux sistemini bilgisayara +taşımaktadır. HP açık bir şekilde bunu yakın bir zamanda yapmıştır. Ve +Windows’un bir portu için ödeme yapma konusunda canlarını sıkmamışlardı, +çünkü bu, çok fazla maliyete sahip olacaktı. Ancak zannediyorum ki +GNU/Linux’ın desteklenmesi birkaç ay boyunca beş mühendisin çalışmasını +gerektirecekti. Bu, kolayca yapılabilir bir şeydi.</p> + +<p>Şimdi tabi ki, insanların <code>autoconf</code>’u kullanmasını öneriyorum, +autoconf, programlarınızı taşınabilir hale getirmeyi kolaylaştıran bir GNU +paketidir. Bunu yapmaları için onları yüreklendiriyorum. Ya da sistemin söz +konusu sürümünde derlenmeyen bir hatayı başka birileri giderdiğinde ve size +gönderdiğinde, o zaman bunu göz önünde bulundurmalısınız. Ancak bunu etik +bir husus olarak görmüyorum.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: İki yorum. Birisi: Yakın zamanda, MIT’de +konuştunuz. Kopyasını okudum. Ve birileri, patentler hakkında bir şeyler +sordu ve siz dediniz ki “patentler tamamen farklı bir konudur. Bu konuda +yorumum yok.”</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Doğru. Patentler hakkında aslında söyleyecek çok +şeyim var ama bu, bir saati bulur. [Dinleyiciler güler]</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Şunu demek istedim: Bana öyle geliyor ki, burada +önemli bir husus var. Demek istiyorum ki, bu konsepti almaya çalışırken, +firmaların, kendileri için bir tekel biçimi oluşturmaya çalışırken Devletin +gücünü kullanmak isterlerse, patentler ve telif hakkı gibi şeyleri sert +özellik olarak adlandırmalarının bir nedeni vardır. Ve böylece, bu şeyler +hakkındaki yaygın olan şey, aynı hususlar etrafında dolaşmaları değildir +ancak söz konusu motivasyon, gerçekten de genel hizmet hususu değildir ama +özel çıkarları için firmaların tekel sağlama motivasyonudur. </p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Anlıyorum. Ama, iyi, yanıtlamak istiyorum çünkü +çok fazla zaman yok. Bu yüzden bunu yanıtlamak istiyorum.</p> + +<p>Onların istediğinin bu olduğu konusunda haklısınız. Ancak fikri mülkiyet +terimini kullanmak istemelerinin başka bir nedeni vardır. Bunun nedeni, +insanların, telif hakkı hususları ya da patent hususları hakkında dikkatli +bir şekilde düşünmesini istememeleridir. Telif hakkı kanunu ve patent kanunu +tamamen farklı olduğu için, yazılım telif haklarının ve yazılım +patentlerinin etkileri tamamen farklıdır. </p> + +<p>Yazılım patentleri, programcıları belirli program tiplerini yazmaktan +alıkoydukları için, programcılar üzerindeki bir kısıtlamadır ancak telif +hakkı bunu yapmaz. Telif hakkı söz konusu olduğunda, en azından kendi +kendinize yazıyorsanız, dağıtmanıza izin verilmektedir. Bu nedenle, bu +hususların ayrılması çok önemlidir.</p> + +<p>Bunların, çok düşük bir seviyede ortak bir özelliği vardır ve diğer her şey +farklıdır. Bu nedenle, lütfen, açık bir şekilde düşünmeyi cesaretlendirmek +için, telif hakkını ve patentleri tartışın. Ancak fikri mülkiyeti +tartışmayın. fikri mülkiyet hakkında bir fikrim yoktur. Telif hakları, +patentler ve yazılım hakkında düşüncelerim vardır. </p> + +<p><strong>SORU</strong>: Başlangıçta fonksiyonel bir dilin, yemek tarifleri +gibi, bilgisayar programları olduğunu ifade ettiniz. Ancak yemek +tariflerinden bilgisayar programlarına ve İngilizce dilinden bilgisayar +programlarına büyük bir geçiş vardır – “fonksiyonel dil”in tanımı çok +geniştir. DVD konusunda bu, neden olan problemi oluşturmaktadır. </p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Hususlar, doğadaki fonksiyonel olmayan şeylerden +ötürü kısmen benzer ancak kısmen de farklıdır. Hususun bir kısmı aktarılır +ancak tamamı aktarılmaz. Maalesef, bu da bir saatlik bir konuşma ile +açıklanabilir. Bu konuya burada girmek için yeterli vaktimiz yok. Ancak şunu +söylemek isterim ki, yazılımla aynı anlamda tüm fonksiyonel çalışmalar özgür +olmalıdır. Biliyorsunuz, ders kitapları, belgeler, sözlükler ve tarifler +özgür olmalıdır.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Yalnızca online müziği merak ediyordum. Bir yandan +öbür yana oluşturulmuş benzerlikler ve farklar mevcuttur.</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Doğru. Yayınlanan her türlü bilgi için sahip +olmamız gereken minimum özgürlük bu yayını ticari olmayan bir şekilde +yeniden aynen dağıtma özgürlüğüdür. Fonksiyonel çalışmalar için, +değiştirilmiş bir sürümü ticari olarak yayınlama özgürlüğüne ihtiyaç duyarız +çünkü bu, toplum için çok yararlıdır. Fonksiyonel olmayan çalışmalar için – +insanları eğlendirecek ya da estetik olacak ya da belirli bir insanın +görüşlerini ifade edecek olan şeyler, biliyorsunuz – belki de +değiştirilmemelidir. Ve bu belki de onların tüm ticari dağıtımını kapsayan +telif hakkına sahip olunmasının tamam olduğu anlamına gelmektedir. </p> + +<p>Lütfen unutmayın ki, A.B.D. Anayasasına göre, telif hakkının amacı halkın +yararlanmasıdır. Telif hakkı, belirli özel tarafların davranışını +değiştirmek böylece daha fazla kitap yayınlamalarını sağlamak içindir. Ve +bunun yararı, toplumun hususları tartışmasının ve öğrenmesinin +sağlanmasıdır. Ve, bildiğiniz gibi, literatürümüz vardır. Bilimsel +çalışmalarımız vardır. Hedef, bunu cesaretlendirmektir. Telif hakları, +yazarların iyiliği için değil, yalnızca yayıncıların iyiliği içindir. Telif +hakkı, okuyucuların ve insanlar yazdığında ve diğerleri okuduğunda +gerçekleşen bilgi alışverişinden faydalananların iyiliğinedir. Ve bu hedefle +fikir birliği içerisindeyim.</p> + +<p>Ancak bilgisayar ağları çağında, yöntem, artık inanılabilen ve makul bir +yöntem değildir çünkü şimdi herkesin özel hayatına giren ve herkes için +terör estiren katı kanunları gerektirmektedir. Komşunuzla paylaşımda +bulunduğunuz için yıllarınız hapiste geçer. Matbaa zamanında durum böyle +değildi. O zamanlar telif hakkı endüstriyel bir düzenlemeydi. Yayıncıları +kısıtlamaktaydı. Şimdi yayıncılar tarafından kamu üzerine dayatılan bir +kısıtlamadır. Bu nedenle güç ilişkisi, aynı kanun yürürlükte olsa bile, 180 +derece döndü.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Böylece başka bir müzikten müzik yapmak gibi bir şeye +sahip olabilir misiniz?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Doğru. Bu ilginç …</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Ve benzersiz, yeni çalışmalar, işte, hâlâ çok +miktarda işbirliği var.</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Doğru. Ve bunun muhtemelen adil kullanım +kavramını gerektirdiğini düşünüyorum. Kesinlikle birkaç saniyelik numune +yapmak ve bunu bazı müziksel çalışmaların hazırlanmasında kullanmak, açık +bir şekilde bu, adil kullanım olmalıdır. Bu konu hakkında düşünürseniz, adil +kullanıma ilişkin standart fikir bunu içermektedir. Mahkemeler fikir birliği +içinde olurlarsa, emin değilim, ama olmalılar. Sistemde mevcut olduğu +haliyle gerçek bir değişiklik var olmayacaktır.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Özel mülk biçimlerde genel bilgilerin yayınlanması +hakkında ne düşünüyorsunuz?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Bu olmamalıdır. Hükümet, vatandaşlardan herhangi +bir şekilde ya da herhangi bir yönde kendisiyle haberleşmeleri için ya da +kendisine erişmeleri için özgür olmayan bir programın kullanılmasını hiçbir +zaman istememelidir. </p> + +<p><strong>SORU</strong>: Şimdi söyleyeceğim şeyi yani GNU/Linux kullanıcısı +olmuştum.</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Teşekkürler. <i>[dinleyiciler güler]</i></p> + +<p><strong>SORU</strong>: …son dört yıldır. Benim için problemli ve +hepimiz için önemli olan şeylerden biri de zannediyorum ki Web’e göz +atmaktır. </p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Evet.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: GNU/Linux sisteminin kullanılmasındaki zayıf +noktalardan bir tanesi Web’de tarama yapılmasıdır çünkü bu konudaki yaygın +araç Netscape’tir…</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: …ve özgür yazılım değildir.</p> + +<p>Bu soruyu yanıtlayayım. Daha fazlasını elde etme adına ana noktaya +varayım. Evet. İnsanların GNU/Linux sistemlerinde Netscape Navigatör’ü +kullanma eğilimlerinde büyük bir artış vardır. Gerçekte, ticari olarak +paketlenmiş tüm sistemlerde Netscape Navigatör otomatik olarak +vardır. Böylece bu, ironik bir durumdur: özgür bir işletim sistemi +geliştirmek için çok çalıştık ve şimdi mağazaya gittiğinizde, orada +GNU/Linux’ın sürümlerini bulabilirsiniz, çoğu Linux olarak +adlandırılmaktadır ve özgür değildirler. Neyse, bazıları özgürdür +aslında. Ancak Netscape Navigatör ve belki de başka özgür olmayan programlar +da var olabilir. Bu nedenle, gerçekte ne yaptığınızı bilmiyorsanız, özgür +bir sistemin bulunması çok zordur. Ya da tabi ki, Netscape Navigatörü +kuramazsınız. </p> + +<p>Şimdi, gerçekte, yıllardır özgür Web tarayıcıları mevcuttur. Lynx olarak +adlandırılan ve eskiden kullandığım özgür bir Web tarayıcısı vardır: +Grafiksel olmayan özgür bir Web tarayıcısıdır; yalnızca metinden +ibarettir. Bunun büyük bir avantajı vardır, bunda reklamları +görmezsiniz. [Dinleyiciler güler] [Alkış]</p> + +<p>Ama her neyse, Mozilla olarak adlandırılan ve kullanabileceğiniz noktaya +ulaşan özgür bir grafik arayüzlü proje vardır. Ve ben onu arada sırada +kullanıyorum. </p> + +<p><strong>SORU</strong>: Konqueror 2.01 çok iyidir.</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Evet, Tamam. Bu, başka bir özgür grafiksel +arayüzlü tarayıcıdır. Böylece, sonunda tahmin ediyorum ki bu problemi +çözüyoruz.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Bana özgür yazılımla açık kaynak arasındaki +felsefi/etik ayrımdan bahsedebilir misiniz? Bunların uzlaştırılamaz olduğunu +mu hissediyorsunuz? …</p> + +<p>[Kayıtlar arasında kaset değiştiriliyor; sorunun sonu ve cevabın başı +eksiktir]</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: … bir özgürlüğe ve etiğe. Ya da sizin +henüz söylediğiniz gibi, umarım ki, siz firmalar, bizim bu şeyleri yapmamıza +izin vermemizin daha kârlı olduğuna karar verirsiniz. </p> + +<p>Ancak, söylediğim gibi, çok sayıdaki pratik çalışmada, bir kimsenin +politikasının ne olduğu gerçekten de fark etmemektedir. Bir kimse GNU +projesine yardımcı olmayı teklif ettiğinde, şunu demeyiz: “Bizim +politikalarımızla fikir birliği içinde olmanız gereklidir.” Bir GNU +paketinde, sistemi GNU/Linux olarak adlandırmanızın gerekli olduğunu ve +bunları özgür yazılım olarak adlandırmanız gerektiğini söyleriz. GNU Projesi +hakkında konuşmadığınızda ne söylediğiniz, size kalmıştır.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Yeni büyük makinelerini satmak amacıyla hükümet +birimleri için IBM firması bir kampanya başlatmıştır, satış noktası olarak +Linux’ı kullanmışlar ve Linux olarak adlandırmışlardır. </p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Evet. Tabi ki, bunlar gerçekten de GNU/Linux +sistemleridir. [Dinleyiciler güler]</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Bu doğrudur. En üstteki satış elemanına söyleyin. GNU +hakkında bir şey bilmiyor. </p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Kime söylemeliyim?</p> + +<p><strong>SORU</strong>: En üstteki satış elemanı.</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Ya, evet. Buradaki problem, avantajları için +söylemek istedikleri şeylere halihazırda dikkatli bir şekilde karar vermiş +olmalarıdır. Ve bunu tanımlamanın daha doğru, daha adil ya da daha kesin +yolunun ne olduğu hususu, bu gibi bir firma için önemli olan temel husus +değildir. Evet, şimdi bazı küçük firmalarda, bir patron olacaktır. Ve patron +bu gibi hususlar hakkında düşünmekteyse, bu şekilde bir karara +varabilir. Ancak bu çok büyük bir ortaklık değildir. Bu, bir utançtır, +ayıptır. </p> + +<p>IBM’in yaptığı şey hakkında daha önemli ve daha bağımsız bir husus +vardır. “Linux”a bir milyar dolar yatırdıklarını söylüyorlar. Ancak belki de +“Linux”a ifadesindeki a’yı da çift tırnak içine almalıyım çünkü bu paranın +bir kısmı insanların özgür yazılım geliştirmesi için harcanmaktadır. Bu +gerçekten de topluluğumuz için büyük bir katkıdır. Ancak diğer kısımları, +insanlara özel mülk yazılım yazmaları ya da özel mülk yazılımı GNU/Linux’ın +üstünde çalıştırmak üzere taşımak için ödeme yapmaktadır ve bu, topluluğumuz +için bir katkı değildir. Ancak IBM, tümünü bunda toplamaktadır. Bunların +bazıları reklam olabilir, bu da kısmen bir katkıdır ancak kısmen de +yanlıştır. Bu nedenle, bu, karmaşık bir durumdur. Yaptıkları şeylerden +bazıları katkıdır ve bazıları değildir, ancak bunlar da kesin değildir. Ve +hepsini bir araya toplayıp “Vav! IBM’den bir milyar dolar aldım” +diyemezsiniz. [Dinleyiciler güler] Bu, olayların aşırı derecede +basitleştirilmesidir.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Genel Kamu Lisansı’na ilişkin düşünceler hakkında +biraz bilgi verebilir misiniz?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Şimdi, burada — özür dilerim, sorusunu +şimdi yanıtlıyorum. <i>[Laughter]</i></p> + +<p><strong>SCHONBERG</strong>: Basın toplantısı için zaman ayırmak istiyor +musunuz? Yoksa burada mı devam etmek istiyorsunuz?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Basın toplantısı için kimler burada? Çok fazla +basın yok. Oh, üç - Tamam. Eğer herkesin sorusunu yanıtlamak üzere on dakika +gibi bir şey istesek kabul eder misiniz? Tamam. O zaman, herkesin sorusunu +yanıtlamayla devam edelim.</p> + +<p>GNU GPL’ye yol açan düşünceler mi? Bunun bir kısmı, topluluğun özgürlüğünü, +X Windows’ta tanımladığım fenomenlere karşı korumak istememdi, bu durum +diğer programlarda da meydana geldi. Aslında, bu husus hakkında düşünürken, +X Windows henüz yayınlanmamıştı. Ancak bu problemin başka özgür programlarda +meydana geldiğini görmüştüm. Örneğin, TeX gibi. Kullanıcıların tümünün +özgürlüğe sahip olduğundan emin olmak istedim. Aksi takdirde, bir program +yazabileceğimi ve çok sayıda insanın programı kullanacağını düşündüm, ancak +o insanların özgürlüğü olmayacaktı. Ve bunun ana noktası nedir?</p> + +<p>Ancak düşündüğüm diğer bir husus, topluluğa, bunun bir paspas olmadığı +duygusunu vermekti, bu, ortalıkta dolanan herhangi bir parazite av olmadığı +duygusuydu. Copyleft’i kullanmıyorsanız, esas olarak şunu diyorsunuzdur: +[Uysal bir şekilde konuşarak] “Kodumu al. Ne istersen yap. Hayır demem.” +Böylece herhangi biri gelip şunu diyebilir: [kesinkes konuşarak] “A, bunun +özgür olmayan bir sürümünü yapmak istiyorum. O zaman bunu alacağım.” Ve daha +sonra, tabi ki, muhtemelen bazı geliştirmeler eklediler, bu özgür olmayan +sürümler kullanıcılara çekici geldi ve özgür sürümlerin yerini aldı. Ve o +zaman, neyi başarmış oldunuz? Yalnızca bir özel mülk yazılım projesine +katkıda bulunmuş oldunuz. </p> + +<p>Ve insanlar bu durumun meydana geldiğini gördüğünde, benim yaptığım şeyi +diğer insanların aldığını gördüklerinde ve insanlar hiçbir zaman geri +vermediğinde, bu, moral bozucu bir durum olabilir. Ve bu yalnızca +spekülasyon değildir. Bunun gerçekleştiğini gördüm. Bu, 1970’lerde üyesi +olduğum eski topluluğu bozmak için meydana gelen şeyin bir parçasıdır. Bazı +insanlar işbirliğinden uzaklaşmaya başladı. Ve biz de bu şekilde kâr +yaptıklarını varsaydık. Kesinlikle kâr yaptıklarını düşünüyor gibi +davrandılar. Ve biz de, ortaklığımızı alabileceğimizi ve geri +vermeyebileceğimizi fark ettik. Ve bu konu hakkında yapabileceğimiz hiçbir +şey yoktu. Çok umutsuzluk vericiydi. Bizim gibi bu eğilimden hoşlanmayan +insanlar bir tartışma bile yaşadılar ancak bunu nasıl durdurabileceğimize +ilişkin bir fikrimiz yoktu.</p> + +<p>GPL bunu durdurmak için tasarımlanmıştır. Şöyle der: Evet, topluluğa girmek +ve bu kodu kullanmak konusunda özgürsünüz. Her türlü işi yapmak için bu kodu +kullanabilirsiniz. Ancak değiştirilmiş bir sürümü yayınlarsanız, bunu, +topluluğumuza, topluluğumuzun bir kısmına, özgür dünyanın bir kısmına +yayınlamanız gereklidir.</p> + +<p>Bu nedenle, gerçekte, insanların bizim çalışmalarımızdan faydalanmasının ve +herhangi bir yazılım yazmak zorunda olmamanız gibi bir katkısının +olmamasının hâlâ birçok yolu vardır. Birçok insan GNU/Linux’ı kullanmakta ve +hiçbir yazılım yazmamaktadır. Bizim için bir şeyler yapmanız gibi bir şart +yoktur. Ancak belirli bir şey yaparsanız, buna katkıda bulunmanız +gerekir. Bu nedenle, bu, bizim topluluğumuzun bir paspas olmadığı anlamına +gelmektedir. Ve zannediyorum ki, bu durum insanlara şunu hissetme gücü +verdi: Evet, herkes tarafından ayakaltına alınmayacağız. Bunun karşısında +ayakta duracağız.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Evet sorum şuydu, özgür ancak copyleft edilmemiş +yazılım dikkate alındığında, herhangi bir kimse bu yazılımı alıp özel mülk +hale getirebileceği için, birilerinin bu yazılımı alıp üzerinde bazı +değişiklikler yapıp sonuçtaki yazılımı GPL altında yayınlaması mümkün müdür?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Evet, bu mümkündür.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: O zaman bu, gelecekteki tüm kopyaların GPL’lenmesine +neden olacaktır.</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: O açıdan öyle. Ancak neden bunu yapmadığımızın +nedenleri şunlardır.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Hım?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Neden genellikle bunu yapmıyoruz, açıklamama izin +verin.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Tamam, evet.</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: İsteseydik, X Windows’u alıp GPL kapsamlı bir +kopya hazırlayıp bunda değişiklikler yapabilirdik. Ancak X Window’un, +GPL’lenmesi yerine geliştirilmesi üzerinde çalışan çok daha büyük bir grup +vardır. Bu nedenle, bunu yaparsak, onlardan bir şeyler eşelemiş olurduk. Ve +bu, iyi bir davranış değildir. Ve onlar, bizim topluluğumuzun bir +parçasıdır, topluluğumuza katkıda bulunmaktadırlar.</p> + +<p>İkinci olarak, bu bize geri tepecektir çünkü X üzerinde bizim yapacağımızdan +çok daha fazla iş yapmaktadırlar. Bu nedenle, bizim sürümümüz onların +sürümünden daha kötü olacaktır ve insanlar, bizim sürümümüzü +kullanmayacaktır, neden başımızı derde sokalım ki?</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Mmm hmm.</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Bu nedenle, bir insan X Windows’a birtakım +geliştirmeler ilâve ettiğinde, o insanın yapması gereken şey bence X +geliştirme takımıyla işbirliği yapmaktır. Bu ilâveleri onlara gönderin ve +kendi bildikleri gibi kullanmalarına izin verin. Çünkü çok önemli bir özgür +yazılım parçası geliştirmektedirler. Onlarla işbirliği yapmak bizim için +iyidir. </p> + +<p><strong>SORU</strong>: Yaklaşık iki yıl önceki özgür olmayan açık kaynağa +çok yakın olan X Konsorsiyumu hariç olmak üzere…</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Aslında, o açık kaynak <em>değildi</em>. Açık +kaynak olduğunu söylemiş olabilirler. Öyle söylemiş olup olmadıklarını +hatırlamıyorum. Ama açık kaynak değildi. Kısıtlıydı. Zannediyorum ki ticari +olarak dağıtamıyordunuz. Ya da ticari olarak değiştirilmiş bir sürümünü ya +da benzeri bir şeyleri dağıtamıyordunuz. Bu, hem Özgür Yazılım hareketi hem +de Açık Kaynak hareketi tarafından kabul edilemez olan bir kısıtlamaydı. </p> + +<p>Ve evet, bu, copyleft olmayan bir lisansın sizi maruz bıraktığı bir +durumdur. Aslında, X Konsorsiyumunun çok katı bir politikası vardı. Şunu +demekteydiler: Programınız azıcık bile copyleft edilmiş olsa, dağıtmayız +bile. Dağıtımımıza koymayacağız.</p> + +<p>Böylece, çok sayıda insan bu şekilde copyleft etmeme konusunda baskıya +uğramıştır. Ve sonuçta, daha sonra onların tüm yazılımları çok açıktı. Bir +geliştiriciye her şeye aşırı izin verme konusunda baskı yapmış olan +insanlar, daha sonra “Tamam, şimdi kısıtlamalar getirebiliriz” dediklerinde, +bu onların çok da etik olmayan hareketler yaptıklarını göstermiştir.</p> + +<p>Ancak bu durumda, X’in alternatif bir GPL kapsamlı sürümünü elde etmek için +kaynakları gerçekten de zar zor toplamak ister miydik? Ve bunu yapmamızın +hiçbir anlamı olmayacaktı. Yapmamız gereken başka birçok şey vardır. Bunun +yerine onları yapalım. X geliştiricileriyle işbirliği yapabiliriz. </p> + +<p><strong>SORU</strong>: GNU’nun ticari bir marka olduğu konusunda bir +yorumunuz var mı? Ve ticari markalara izin vererek bunu, GNU Genel Kamu +Lisansının bir parçası olarak içermek pratik midir?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Aslında, GNU üzerinde ticari marka kaydı +uygulamaktayız. Ancak, bunun bir önemi yok. Bunun sebebini açıklamak uzun +sürer.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Ticari markanın GPL kapsamlı programlarda +görüntülenmesine gereksinim duyardınız.</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Hayır, öyle zannetmiyorum. Lisanslar tekil +programları kapsamaktadır. Ve belirli bir program GNU Projesinin parçasıysa, +hiç kimse bu konu hakkında yalan söylemez. Bir bütün olarak sistemin ismi +farklı bir husustur. Ve bu, bir yan husustur. Daha fazla tartışılmaya +değmez.</p> + +<p><strong>SORU</strong>: Bir düğme olsaydı ve bu düğmeye bastığınızda, bütün +firmaları yazılımlarını özgürleştirmeye zorlayabilseydiniz, bu düğmeye basar +mıydınız?</p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Bu düğmeyi yalnızca yayınlanan yazılımlar için +kullanırdım. İnsanların özel olarak bir program yazıp onu özel olarak +kullanma hakkına sahip olduğunu düşünüyorum. Ve bu düşüncem, firmaları da +içermektedir. Bu, gizlilik hususudur. Ve bu doğrudur, yazılımın halka +açılmamasının yanlış olduğu zamanlar da olabilir, örneğin, insanlık için çok +yararlı bir yazılım insanlardan gizli tutuluyorsa, bu yanlış bir +durumdur. Bu yanlıştır, ancak farklı bir yanlış tipidir. Aynı alanda +olmasına rağmen, farklı bir husustur. </p> + +<p>Ama evet, bence yayınlanan tüm yazılımlar özgür yazılım olmalıdır. Ve +unutmayın ki, bu yazılımlar özgür yazılım olmadığında, bunun nedeni, +hükümetin müdahalesidir. Hükümet, yazılımın özgür olmayan yazılım olması +için müdahale etmektedir. Hükümet, programların sahiplerine verilmek üzere +özel yasal güçler oluşturmaktadır, böylece belirli şekillerde programları +kullanmamızı polis gücüyle önleyebilir. Bu nedenle kesinlikle bunun bir sona +erdirilmesini isterim. </p> + +<p><strong>SCHONBERG</strong>: Richard’ın sunumu, önemli oranda entelektüel +enerji oluşturmuştur. Umarım ki, bu enerjinin bir kısmı özgür yazılımın +kullanılmasına ve muhtemelen de yazılmasına dönüşür.</p> + +<p>Bu konuyu burada sona erdirmeliyiz. Şunu söylemek isterim ki Richard politik +ve ahlaksal seviyede kamuoyunda nihai politik durumundan dolayı bilinen bir +uzmanlık alanına girmiştir ve bu, bizim uzmanlık alanımızda emsali +görülmemiş bir davranıştır. Ve bunun için ona çok borçluyuz. Şimdi bir ara +olduğunu belirtmek isterim.</p> + +<p><i> [Dinleyiciler alkışlar]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: İstediğiniz zaman gitmekte özgürsünüz, +biliyorsunuz. <i>[dinleyiciler güler]</i> Sizi burada köle olarak +tutmuyorum.</p> + +<p><i>[dinleyiciler dağılır…]</i></p> + +<p><i>[çakışan konuşmalar…]</i></p> + +<p><strong>STALLMAN</strong>: Son bir şey. Ağ sayfamız: www.gnu.org</p> + +<div class="translators-notes"> + +<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't have notes.--> + </div> +</div> + +<!-- for id="content", starts in the include above --> +<!--#include virtual="/server/footer.tr.html" --> +<div id="footer"> +<div class="unprintable"> + +<p>Lütfen FSF ve GNU ile ilgili sorularınızı <a +href="mailto:gnu@gnu.org"><gnu@gnu.org></a> adresine iletin. FSF ile +iletişim kurmanın <a href="/contact/">başka yolları</a> da vardır. Lütfen +çalışmayan bağlantıları ve başka düzeltmeleri veya önerilerinizi <a +href="mailto:webmasters@gnu.org"><webmasters@gnu.org></a> adresine +gönderin.</p> + +<p> +<!-- TRANSLATORS: Ignore the original text in this paragraph, + replace it with the translation of these two: + + We work hard and do our best to provide accurate, good quality + translations. However, we are not exempt from imperfection. + Please send your comments and general suggestions in this regard + to <a href="mailto:web-translators@gnu.org"> + + <web-translators@gnu.org></a>.</p> + + <p>For information on coordinating and submitting translations of + our web pages, see <a + href="/server/standards/README.translations.html">Translations + README</a>. --> +Çevirilerimizde bulmuş olabileceğiniz hataları, aklınızdaki soru ve +önerilerinizi lütfen <a +href="mailto:web-translators@gnu.org">bize bildirin</a>.</p><p>Bu +yazının çeviri düzenlemesi ve sunuşu ile ilgili bilgi için lütfen <a +href="/server/standards/README.translations.html">Çeviriler BENİOKU</a> +sayfasına bakın. Bu sayfanın ve diğer tüm sayfaların Türkçe çevirileri +gönüllüler tarafından yapılmaktadır; Türkçe niteliği yüksek bir <a +href="/home.html">www.gnu.org</a> için bize yardımcı olmak istiyorsanız, <a +href="https://savannah.gnu.org/projects/www-tr">çalışma sayfamızı</a> +ziyaret edebilirsiniz.</p> +</div> + +<!-- Regarding copyright, in general, standalone pages (as opposed to + files generated as part of manuals) on the GNU web server should + be under CC BY-ND 4.0. Please do NOT change or remove this + without talking with the webmasters or licensing team first. + Please make sure the copyright date is consistent with the + document. For web pages, it is ok to list just the latest year the + document was modified, or published. + + If you wish to list earlier years, that is ok too. + Either "2001, 2002, 2003" or "2001-2003" are ok for specifying + years, as long as each year in the range is in fact a copyrightable + year, i.e., a year in which the document was published (including + being publicly visible on the web or in a revision control system). + + There is more detail about copyright years in the GNU Maintainers + Information document, www.gnu.org/prep/maintain. --> +<p>Copyright © 2001, 2005, 2006, 2014, 2015, 2016 Richard M. Stallman</p> + +<p>Bu sayfa <a rel="license" +href="http://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0/deed.tr">Creative +Commons Alıntı-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı</a> altında +lisanslanmıştır.</p> + +<!--#include virtual="/server/bottom-notes.tr.html" --> +<div class="translators-credits"> + +<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't want credits.--> +<p><strong>Çeviriye katkıda bulunanlar:</strong></p> +<ul> +<li>T. E. Kalaycı, 2009.</li> +<li>Çiğdem Özşar, 2009.</li> +<li>Birkan Sarıfakıoğlu, 2009.</li> +<li>Serkan Çapkan, 2009.</li> +<li>İzlem Gözükeleş, 2009. </li> +</ul></div> + +<p class="unprintable"><!-- timestamp start --> +Son Güncelleme: + +$Date: 2020/08/22 06:31:23 $ + +<!-- timestamp end --> +</p> +</div> +</div> +</body> +</html> |