summaryrefslogtreecommitdiff
path: root/talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html
diff options
context:
space:
mode:
Diffstat (limited to 'talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html')
-rw-r--r--talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html2078
1 files changed, 2078 insertions, 0 deletions
diff --git a/talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html b/talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html
new file mode 100644
index 0000000..57914c5
--- /dev/null
+++ b/talermerchantdemos/blog/articles/tr/rms-nyu-2001-transcript.html
@@ -0,0 +1,2078 @@
+<!--#set var="ENGLISH_PAGE" value="/philosophy/rms-nyu-2001-transcript.en.html" -->
+
+<!--#include virtual="/server/header.tr.html" -->
+<!-- Parent-Version: 1.79 -->
+
+<!-- This file is automatically generated by GNUnited Nations! -->
+<title>Özgür Yazılım: Özgürlük ve İşbirliği - GNU Projesi - Özgür Yazılım Vakfı</title>
+
+<!--#include virtual="/philosophy/po/rms-nyu-2001-transcript.translist" -->
+<!--#include virtual="/server/banner.tr.html" -->
+<h2>Özgür Yazılım: Özgürlük ve İşbirliği</h2>
+
+<blockquote><p>Richard M. Stallman'ın “Özgür Yazılım: Özgürlük ve İşbirliği” isimli, New
+York'taki New York Üniversitesi'nde, 29 Mayıs 2001 tarihinde yaptığı
+konuşmanın metnidir.</p></blockquote>
+
+<div class="announcement">
+<blockquote><p>Bu konuşmanın <a href="/philosophy/rms-nyu-2001-transcript.txt">düz
+metin</a> sürümü ve <a href="/philosophy/rms-nyu-2001-summary.txt">özeti</a>
+de vardır.</p></blockquote>
+</div>
+
+<p><strong>URETSKY</strong>: Ben Mike Uretsky. Stern İşletme Fakültesi’ni
+bitirdim. Ayrıca İleri Teknoloji Merkezi’nin Müdür Yardımcılarından
+biriyim. Ve Bilgisayar Bilimi Departmanında hepimiz adına, sizlere burada
+hoş geldiniz demek istiyorum. Size konuşmacıyı takdim edecek olan Ed’e
+mikrofonu vermeden önce bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum.</p>
+
+<p>Üniversitenin rolü, tartışmaların yapılması için uygun bir alan olması ve
+ilginç tartışmaların yapılabilmesidir. Ve büyük bir üniversitenin rolü,
+özellikle ilginç tartışmaların yapılabilmesidir. Ve bu özel sunum, bu
+seminer bu kalıba girer. Açık kaynak tartışmasını özellikle ilginç
+buluyorum. Bir anlamda….<i>[dinleyiciler güler]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Özgür yazılım yapıyorum. Açık kaynak farklı bir
+harekettir. <i>[dinleyiciler güler] [Alkış]</i></p>
+
+<p><strong>URETSKY</strong>: 1960’larda ilgili alanda çalışmaya ilk
+başladığımda, temel olarak yazılım özgürdü. Ve çevrimlere girdik. Özgür hale
+geldi ve daha sonra pazarlarını genişletme ihtiyacında olan yazılım
+üreticileri, bunu başka taraflara doğru çektiler. PC’nin girişiyle
+gerçekleşen birçok hareket, tam olarak da benzer bir çevrim tipinde hareket
+etti.</p>
+
+<p>Pierre Levy adında çok ilginç bir Fransız filozof vardır, bu filozof,
+insanlığın refahını geliştirecek ilişki tiplerindeki değişim ile, yalnızca
+teknolojiyle ilgili olarak değil ayrıca sosyal yeniden yapılanma, politik
+yeniden yapılanma ile ilişkili olarak bu yöne doğru olan hareketten ve siber
+aleme doğru olan hareketten bahsetmektedir. Ve bu tartışmanın söz konusu
+yöndeki bir hareket olmasını ve bu tartışmanın, normalde Üniversitede bir
+teselli gibi olan çok sayıda disiplinin sınırlarının ötesine giden bir şey
+olmasını umuyoruz. Bazı çok ilginç tartışmaları dört gözle bekliyoruz. Ed?</p>
+
+<p><strong>SCHONBERG</strong>: Ben Courant Enstitüsü’ndeki Bilgisayar Bilimi
+Departmanından Ed Schonberg. Hepinize öncelikle hoş geldiniz demek
+istiyorum. Giriş konuşmasını yapanlar genellikle ve özellikle halka
+sunumların yararsız bir kısmını yapanlardır ancak bu durumda, gerçekte
+yararlı bir amaca hizmet etmektedirler, Mike’ın da kolayca gösterdiği gibi,
+giriş konuşmasını yapan kişi, örneğin, hatalı açıklamalar yaparak,
+tartışmanın parametrelerini ciddi ölçüde düzeltebilir ve <i>[dinleyiciler
+güler]</i> keskin hale getirebilir.</p>
+
+<p>Bu nedenle, açıklamaya ihtiyaç duymayan birine anlatır gibi mümkün olan en
+kısa girişi yapayım. Richard, yıllar önce MIT YZ Laboratuarında yazıcı
+sürücüleri için kaynak kodunun elverişli olmamasına ilişkin problemlerden
+küresel olarak düşünen ve yerel hareket eden biri için mükemmel bir
+örnektir. Yazılımın nasıl oluşturulduğu, hangi fikri mülkiyet araçlarına
+sahip olduğu ve yazılım topluluğunun gerçekte neyi temsil ettiği fikirlerini
+yeniden incelemek için hepimizi zorlamış olan bağlı bir felsefe
+geliştirmiştir. Richard Stallman’a hoş geldiniz demek
+istiyorum. <i>[Alkış]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>Biri bana bir saat ödünç verebilir mi?
+<i>[Dinleyiciler güler]</i> Teşekkür ederim. Bu vesileyle, bu platformda
+olma imkânı verdikleri için Microsoft’a <i>[dinleyiciler güler]</i> teşekkür
+ederim. Son birkaç haftadır, kitabı bir yerlerde kazara yasaklanmış olan bir
+yazar gibi hissediyorum.<i>[dinleyiciler güler]</i> Ancak buna ilişkin
+yazıların tümünde yanlış yazarın adı verilmektedir çünkü Microsoft GNU
+GPL’yi açık kaynaklı bir lisans olarak tanımlamaktadır ve bunu izleyen baskı
+kapsamının çoğunluğu buna uygundur. Tabi ki, insanların çoğunluğu,
+çalışmamızın açık kaynakla işinin olmadığını fark etmemektedir, çünkü
+insanlar “açık kaynak” ifadesini bulmadan önce işin çoğunu gerçekleştirdik.</p>
+
+<p>Özgür yazılım hareketindeyiz ve özgür yazılım hareketinin ne hakkında
+olduğu, ne anlama geldiği, ne yaptığımız üzerine konuşacağım ve bu bir
+işletme okulu tarafından desteklendiği için, özgür yazılımın işletmeyle
+nasıl bir ilgisi olduğu hakkında ve sosyal hayatın bazı diğer alanları
+hakkında bir şeyler söyleyeceğim.</p>
+
+<p>Şimdi, bazılarınız hayatında hiç bilgisayar programı yazmamış olabilir ama
+belki de yemek pişirdiniz. Ve yemek pişirdiyseniz, çok mükemmel değilseniz,
+muhtemelen yemek tariflerini kullandınız. Ve yemek tariflerini
+kullandıysanız, bir arkadaşınızla muhtemelen bir yemek tarifinin kopyasını
+paylaştınız. Ve tam anlamıyla bir acemi değilseniz, yemek tarifi alışverişi
+yapmışsınızdır. Yemek tariflerinde belirli şeyler söylenmektedir ancak tam
+olarak aynı şeyleri yapmanız gerekmez. İçeriklerden bazılarını
+katmayabilirsiniz. Mantarı sevdiğiniz için biraz mantar
+ekleyebilirsiniz. Doktorunuz tuzu azaltmanız gerektiğini söylediği için daha
+az tuz koyabilirsiniz. Yeteneğinize göre daha büyük değişiklikler bile
+yapabilirsiniz. Ve bir yemek tarifinde değişiklik yaptıysanız ve bu yemek
+tarifine göre arkadaşlarınıza yemek pişirdiyseniz ve yemeği sevdilerse, size
+şunu söyleyebilirler: “Tarifini bana da verir misin?” Ve o zaman ne
+yaparsınız? Yemek tarifinin değişmiş halini yazıp arkadaşınıza bir kopyasını
+verebilirsiniz. Bunlar, herhangi bir tipteki işlevsel olarak yararlı yemek
+tarifleriyle yapabileceğiniz doğal şeylerdir.</p>
+
+<p>Şimdi yemek tarifi, bir bilgisayar programına çok benzemektedir. Bir
+bilgisayar programı yemek tarifine çok benzemektedir: istediğiniz bir sonuca
+ulaşmak için gerçekleştirilecek bir seri adımdan ibarettir. Bu nedenle,
+yemek tarifleriyle yaptığınız şeyleri bilgisayar programlarıyla da yapmanız
+çok doğaldır, örneğin, arkadaşınıza bir kopyasını vermek gibi. Farklı bir
+işlevi görmesi için bilgisayar programını değiştirebilirsiniz de. Başka biri
+için iyi bir iş görmüş olabilir ancak sizinki farklı bir iş olabilir. Bu
+nedenle programı değiştirirsiniz. Ve değiştirdikten sonra, başka insanlar
+için yararlı olabilir. Belki de sizin yaptığınız işe benzer bir iş için
+kullanılacaktır. Bu nedenle, şu soruyu sorarlar: “Bana bilgisayar
+programının bir kopyasını verir misin?” Tabi ki, kibar bir insan olduğunuz
+için, bilgisayar programınızın bir kopyasını verirsiniz. Bu, nazik bir insan
+olmanın yoludur.</p>
+
+<p>Bu nedenle, yemek tariflerinin kara kutular içine yerleştirildiği durumu
+düşünün. Hangi içerikleri kullandığınızı göremezsiniz ve değiştiremezsiniz
+ve arkadaşınıza bir kopyasını vermeye kalktığınızda size korsan dendiğini ve
+yıllarca hapiste yattığınızı düşünün. Böyle bir dünya, yemek tariflerini
+paylaşmaya alışmış insanlar için büyük bir zulümdür. Ancak özel mülk yazılım
+dünyasında durum aynen böyledir. Bu, diğer insanlara karşı genel inceliğin
+olmadığı ya da engellendiği bir dünyadır. </p>
+
+<p>Şimdi bunu neden farkettim? Bunu farkettim çünkü 1970’lerde yazılımı
+paylaşan bir programcı birliğinin parçası olma şansına ulaşmıştım. Bu
+topluluğun temelleri bilgisayarın başlangıcına dayanmaktadır. Ancak,
+1970’lerde, insanların yazılımı paylaştığı bir topluluk zor bulunan bir
+şeydi. Ve gerçekte bu uç bir durumdu çünkü çalıştığım laboratuarda, tüm
+işletim sistemi, topluluğumuz tarafından geliştirilen yazılımdı ve bu
+yazılımın herhangi bir kısmını herhangi bir kimseyle
+paylaşmaktaydık. İsteyen herkes gelebiliyor ve bir kopya alabiliyordu ve ne
+yapmak isterse yapıyordu. Bu programlar üzerinde hiçbir telif hakkı uyarısı
+yoktu. İşbirliği bizim yaşam biçimimizdi. Ve bu yaşam şeklinde
+güvendeydik. Bunun için savaşmıyorduk. Bunun için savaşmamız
+gerekmiyordu. Sadece bu şekilde yaşıyorduk. Ve bildiğimiz kadarıyla, bu
+şekilde yaşamayı sürdürecektik. Bu nedenle özgür yazılım vardı ama özgür
+yazılım hareketi yoktu. </p>
+
+<p>Ama daha sonra topluluğumuz çeşitli felaketlerle yıkıldı. Sonunda tamamen
+yok oldu. Sonunda tüm çalışmalarımız için kullandığımız PDP-10 bilgisayarı1
+ortadan kalktı. Sistemimiz olan, Uyumlu Olmayan Zaman Paylaşımlı Sistem,
+1960’larda başlayarak yazılmıştı, bu nedenle assembler dilinde
+yazılmıştı. 1960’larda bir işletim sistemi yazmak için assembler
+kullanılmaktaydı. Bu nedenle, tabi ki, assembler dili belirli bir bilgisayar
+mimarisi içindir; bunun devamı gelmezse, tüm çalışmanız boşa gider, işe
+yaramaz. Ve bizim başımıza da bu geldi. 20 yıllık çalışma boşa gitti. </p>
+
+<p>Ancak bu durum meydana gelmeden önce, bu durum meydana geldiğinde ne
+yapacağıma ilişkin olarak beni hazırlayan ve ne yapacağımı görmeme yardımcı
+olan bir olay oldu çünkü belirli bir noktada, Xerox çalıştığım yer olan
+Yapay Zeka Laboratuvarına bir lazer yazıcısı hediye etti ve bu hediye
+gerçekten de güzel bir hediyeydi çünkü Xerox dışında birilerinin bir lazer
+yazıcısına sahip olduğu ilk durumdu. Bu yazıcı çok hızlıydı, saniyede bir
+sayfa yazıyordu, birçok anlamda çok iyiydi ancak güvenilir değildi çünkü
+yüksek hızlı bir kopyalayıcının yazıcı olarak değiştirilmiş biçimiydi. Ve
+bildiğiniz gibi kopyalayıcılarda sıkışma meydana gelmektedir ancak genelde
+bu sıkışmayı çözecek birileri bulunur. Yazıcıda sıkışma oldu ve kimse
+görmedi. Bu nedenle yazıcı uzun süre sorunlu halde kaldı.</p>
+
+<p>Biz de bu sorunu çözmek için bir fikir geliştirdik. Sistemi, yazıcı her ne
+zaman bir sıkışma durumu yaşarsa, yazıcıyı çalıştıran makine zaman
+paylaşımlı makinemize durumu bildirecek ve çıktı bekleyen kullanıcılara
+yazıcıdaki problemi çözmelerini söyleyecek bir şekilde değiştirdik. Tabi ki
+kullanıcılar, bir çıktı bekliyorlarsa ve yazıcıda sıkışma olduğunu
+biliyorlarsa, sonsuza kadar oturup beklemeyecek ve sorunu çözeceklerdi. </p>
+
+<p>Ancak bu noktada tamamen felce uğradık çünkü söz konusu yazıcıyı çalıştıran
+yazılım özgür yazılım değildi. Söz konusu yazılım yazıcı ile birlikte
+gelmişti ve yalnızca bir ikiliydi (binary). Kaynak kodunu alamamıştık;
+Xerox, kaynak kodunu bize vermemişti. Bu nedenle, programlayıcılar olarak
+yetenekli olmamıza rağmen, ne de olsa kendi zaman paylaşımlı sistemimizi
+yazmıştık, bu özelliği yazıcı yazılımına ekleme konusunda tamamıyla
+çaresizdik. </p>
+
+<p>Ve beklemek zorundaydık. Çıktımızı almanız bir ya da iki saat sürüyordu
+çünkü makine çoğu zaman sıkışma yapıyordu. Bir saat bekleyip “Sıkışacağını
+biliyorum. Bir saat bekleyeceğim ve çıktımı alacağım” diyorduk ve daha sonra
+tüm zaman boyunca sıkışmış olduğunu ve gerçekte başka kimsenin tamir
+etmediğini gördük. Bu nedenle, biz tamir ettik ve yarım saat daha
+bekledik. Daha sonra, geri döndük ve çıktı haline gelmeden önce yine
+sıkıştığını gördük. Üç dakika basma işlemi yapıp otuz dakika
+sıkışmaktaydı. Bu durum hayal kırıklığı yarattı. Ancak daha kötüsü, tamir
+edebileceğimizi biliyor olmamızdı ancak kendi bencilliği için başka
+birileri, yazılımı geliştirmemizi önleyerek bizi engellemekteydi. Bu nedenle
+tabi ki bir miktar küskünlük hissettik.</p>
+
+<p>Ve daha sonra Carneige Mellon Üniversitesi’nden birilerinin söz konusu
+yazılımın bir kopyasını aldığını duydum. Üniversiteyi ziyaret ediyordum, bu
+nedenle ilgili kimsenin ofisine gittim ve dedim ki: “Merhaba, ben
+MIT’denim. Yazıcı kaynak kodunun bir kopyasını alabilir miyim?” O da bana
+dedi ki: “Hayır, kimseye kopya vermemeye söz verdim.” <i>[Dinleyiciler
+güler]</i> Şaşırmıştım. Aynı zamanda da kızmıştım ve nasıl adil olacağıma
+ilişkin hiçbir fikrim kalmamıştı. Belki de kapıyı çarptım. <i>[Dinleyiciler
+güler]</i> Ve daha sonra da bu konuyu düşündüm çünkü yalnızca soyutlanmış
+bir olay değil ayrıca önemli olan ve çok sayıda kimseyi etkileyen sosyal bir
+fenomen görmekte olduğumu fark ettim.</p>
+
+<p>Şanslıydım, çünkü bu durumu yalnızca bir kere yaşadım. Diğer insanlar ise
+her zaman bu durumla yaşamak zorundalar. Bu nedenle bu konuyu kapsamlı
+olarak düşündüm. MIT’deki çalışma arkadaşları bizimle işbirliği yapmaktan
+kaçındı. Bize ihanet etti. Ama bunu yalnızca bize karşı yapmadı. Bunu size
+de yaptı <i>[Dinleyicilerden birini gösteriyor]</i>. Ve zannediyorum ki,
+bunu size de yaptı. <i>[Başka bir dinleyiciyi
+gösteriyor]</i>. <i>[Dinleyiciler gülüyor]</i> Ve bunu muhtemelen size de
+yaptı <i>[Dinleyiciler arasında üçüncü bir dinleyiciyi gösteriyor]</i>. Bunu
+bu odadaki insanların çoğuna yaptı, belki çok azınıza yapmadı, onlar da
+zaten 1980’de henüz doğmamış olanlardır. Çünkü Dünya gezegeninin tüm nüfusu
+ile işbirliği yapmayı reddetmeye söz verdi. Bir gizlilik anlaşması
+imzaladı. </p>
+
+<p>Şimdi bu benim bir gizlilik anlaşmasıyla ilk doğrudan karşılaşmamdı ve bu
+bana önemli bir ders verdi, bu önemli bir dersti çünkü birçok programcı bunu
+hiçbir zaman öğrenmedi. Bu, benim bir gizlilik anlaşmasıyla ilk
+karşılaşmamdı ve kurban bendim. Ben ve benim tüm laboratuarım kurbandı. Ve
+bu bana gizlilik anlaşmalarının kurbanlarının var olduğunu gösterdi. Masum
+değildiler. Zararsız değildiler. Birçok programcı bir gizlilik anlaşması
+imzalamaya davet edildiğinde, ilk olarak bir gizlilik anlaşmasıyla
+karşılaşmaktadır. Ve her zaman istek uyandırıcı bir şey vardır – bu
+anlaşmayı imzalarlarsa bundan iyi bir sonuç elde edeceklerini düşünürler. Bu
+nedenle özürler oluştururlar. Şöyle derler: “Ne olursa olsun bir kopya
+alamayacak, bu nedenle onu yoksun bırakmak için niçin bir komploya
+katılayım?” Şöyle derler: “Bu, bu işin her zaman yapıldığı yoldur. Buna
+karşı kime gideyim?” Şöyle derler: “Bunu ben imzalamazsam başka biri
+imzalayacak.” Vicdanlarını rahatlatmak için çeşitli bahaneler bulurlar.</p>
+
+<p>Ama birileri beni bir gizlilik anlaşması imzalamaya çağırdığında, vicdanım
+zaten duyarlı hale gelmişti. Birisi bana yardım etmemeye söz verdiğinde ne
+kadar sinirlenmiş olduğumu hatırladım ve laboratuvarım sorunumuzu çözdü. Ve
+ben ise, bana hiç zarar vermemiş birine aynı şeyi yapamazdım. Birileri
+benden nefret edilen bir düşmanla bazı yararlı bilgileri paylaşmamam için
+söz vermemi isteseydi, evet derdim. Birileri kötü bir şeyler yapmışsa, bunu
+hak etmektedir. Ancak yabancılar – bana hiç zarar vermemişlerdir. Bu gibi
+bir hatalı muameleyi nasıl hak edebilirler? Herhangi birine ve herkese kötü
+davranmaya başlayamazsınız. O zaman toplumda yırtıcı bir hayvan haline
+gelirsiniz. Bu nedenle dedim ki: “Bana bu güzel yazılım paketini sunduğunuz
+için çok teşekkür ederim. Ama talep ettiğiniz şartlarda bu paketi kabul
+edemem, bu paket olmaksızın çalışacağım. Çok teşekkür ederim.” Ve böylece,
+yazılım gibi genel olarak yararlı teknik bilgi için bir gizlilik anlaşması
+imzalamadım.</p>
+
+<p>Şimdi farklı etik hususlara ilişkin başka bilgi tipleri vardır. Örneğin,
+kişisel bilgiler vardır. Kendinizle erkek arkadaşınız arasındaki bir olay
+hakkında konuşmak isterseniz ve benden bunu kimseye söylemememi isterseniz,
+bunu sizin için sır olarak saklarım çünkü bu gerçekte yararlı bir teknik
+bilgi değildir. En azından, muhtemelen genel olarak yararlı değildir
+<i>[dinleyiciler güler]</i>. </p>
+
+<p>Bana harika yeni bir seks tekniği anlatma olasılığınız da vardır
+[dinleyiciler güler] ve o zaman bunu toplumun geri kalanına aktarmayı görev
+bilirim <i>[dinleyiciler güler]</i>, böylece tüm insanlar bundan
+faydalanır. Bu nedenle, söz konusu söze bir şart koymalıyım. Kim neyi ister,
+kim kime kızgındır ve bu gibi pembe dizi hususları hakkında sizin için gizli
+tutabileceğim ayrıntılarsa; ancak toplumun bildiği için çok faydalandığı bir
+husussa, o zaman bu bilgileri saklı tutmamalıyım. Görüyorsunuz, bilimin ve
+teknolojinin hedefi, insanların hayatlarını daha iyi yaşamaları için
+insanlık için yararlı bilgiler geliştirmektir. Söz konusu bilgileri saklı
+tutmaya söz verirsek – gizli tutarsak – o zaman alanımızın misyonuna ihanet
+ederiz. Ve bunu yapmamaya karar verdim.</p>
+
+<p>Ancak bu arada topluluğum çöktü ve bu da beni kötü bir duruma
+soktu. Görüyorsunuz, tüm Uyumlu olmayan Zaman Paylaşımlı Sistem eskidi çünkü
+PDP-10 eskiydi ve bu nedenle, eskiden yapmış olduğum gibi bir işletim
+sistemi geliştiricisi olarak çalışmaya devam etmemin bir yolu yoktu. Bu,
+topluluğun yazılımını kullanmama ve geliştirmeme, başka bir deyişle
+topluluğun bir parçası olmama bağlıydı. Bu artık bir ihtimal değildi ve bu
+da beni törel bir ikileme soktu. Ne yapacaktım? Çünkü en açık ihtimal,
+vermiş olduğum karara karşı gelmek anlamına geliyordu. En açık ihtimal,
+dünyadaki değişime kendimi uyarlamaktı. Bir şeylerin farklı olduğunu kabul
+etmem ve bu ilkeleri bırakmam ve özel mülk işletim sistemleri için gizlilik
+anlaşmaları imzalamaya başlamam ve muhtemelen özel mülk yazılım yazmam
+gerekiyordu. Ancak kod yazmaktan zevk aldığımı ve para kazanabileceğimi –
+özellikle MIT dışında yazarsam – ama sonunda kariyerimde geriye dönüp
+baktığımda, “Hayatımı insanlar arasında duvarlar örmek için harcadım”
+diyeceğimi ve hayatımdan utanç duyacağımı fark ettim. </p>
+
+<p>Bu nedenle başka bir alternatif aradım ve açık bir alternatif vardı. Yazılım
+alanını bırakıp başka bir şeyler yapabilirdim. Başka bir özel kayda değer
+yeteneğe sahip değildim ancak bir garson olabileceğimden
+emindim. <i>[dinleyiciler güler]</i> Ancak şık bir restoranda çalışamazdım;
+beni işe almazlardı <i>[dinleyiciler güler]</i> ancak başka bir yerlerde
+garson olabilirdim. Ve birçok programcı bana şunu dedi: “Programcıları işe
+alan insanlar şunu, şunu ve şunu talep etmektedir. Bu işleri yapmazsam, o
+zaman açlıktan ölürüm.” Kullandıkları sözcükler böyleydi. Garson olarak
+açlıktan ölmezsiniz. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu nedenle, gerçekte
+tehlikede değilsiniz. Ancak – ve bu önemlidir, görüyorsunuz – bazen diğer
+insanlara zarar veren bir şey yaparsınız ve bunu yapmasaydım ben daha çok
+zarar görecektim diyerek kendinizi haklı çıkartırsınız. <em>Gerçekten</em>
+de açlıktan ölseniz, özel mülk yazılım yazma konusunda
+haklısınızdır. <i>[dinleyiciler güler]</i> Birileri size silah tutsa, o
+zaman affedilebilir bir iş yaptığınızı söyleyebilirim. <i>[dinleyiciler
+güler]</i> Ancak etik olmayan bir şeyler yapmayarak yaşantımı sürdürmenin
+bir yolunu bulmuştum, bu nedenle bir bahane yoktu. Ancak garsonluk yapmanın
+benim için eğlenceli bir iş olmayacağının farkına vardım, bir işletim
+sistemi geliştiricisi olarak yeteneklerimi boşa harcamama neden
+olacaktı. özel mülk yazılım geliştirmek ise yeteneklerimi kötüye kullanmak
+olurdu. Diğer insanları özel mülk yazılım dünyasında yaşamak için
+yüreklendirmek yeteneklerimi kötüye kullanmam anlamına gelirdi. Bu nedenle,
+yeteneklerimi kötüye kullanmak yerine harcamak daha iyidir ancak hâlâ yine
+de gerçekten de iyi değildir. </p>
+
+<p>Bu nedenlerden ötürü, başka bir alternatif aramaya karar verdim. Durumu
+gerçekten de geliştirecek olan bir işletim sistemi geliştiricisi dünyayı
+daha iyi bir yer haline getirmek için ne yapabilir? Ve gerçekten de gerekli
+olanın bir işletim sistemi geliştiricisi olduğunu fark ettim. Problem ve
+ikilem benim için ve herkes için mevcuttu çünkü modern bilgisayarlara
+ilişkin mevcut işletim sistemlerinin tümü özel mülkydi. Özgür işletim
+sistemleri eski, zamanı geçmiş bilgisayarlar içindi, değil mi? Bu nedenle
+modern bilgisayarlar için – modern bir bilgisayarı alıp kullanmak
+isterseniz, özel mülk bir işletim sistemi kullanmaya zorlanmaktaydınız. Bu
+nedenle bir işletim sistemi geliştiricisi başka bir işletim sistemi yazar ve
+daha sonra şunu derse: “Herkes gelsin ve bunu paylaşsın; hoş geldiniz” – bu,
+herkese ikilemden bir çıkış yolu, başka bir alternatif sağlayacaktır. Bu
+nedenle, problemi çözebilecek bir şeyler yapabileceğimi fark ettim. Bunu
+yapmak için doğru özelliklere sahiptim. Ve bu, hayatımla ilgili
+yapabileceğimi hayal ettiğim en yararlı şeydi. Ve bu, başka hiç kimsenin
+çözmeye çalışmadığı bir problemdi. Bu yalnızca orada oturmak ve işlerin
+kötüye gitmesini seyretmekti ve orada benden başka hiç kimse yoktu. Bu
+nedenle şöyle hissettim: “Ben seçildim. Bu konu üzerinde çalışmam lazım. Ben
+değilsem kim çalışacak ki?” Bu nedenle, özgür bir işletim sistemi
+geliştirirken ya da geliştirmeye çalışırken...yaşlı bir halde tabi ki ölmeye
+karar verdim. <i>[dinleyiciler güler]</i></p>
+
+<p>Tabi ki, bunun nasıl bir işletim sistemi olması gerektiğine karar vermem
+gerekiyordu. Bazı teknik tasarım kararlarının verilmesi gerekiyordu. Belirli
+nedenlerden ötürü, sistemi Unix ile uyumlu bir sistem haline getirmeye karar
+verdim. İlk olarak, gerçekten de sevdiğim bir işletim sisteminin kullanılmaz
+hale geldiğini gördüm çünkü bu işletim sistemi, belirli bir bilgisayar tipi
+için yazılmıştı. Bu durumun yeniden meydana gelmesini istemedim. Taşınabilir
+bir sistemimizin olması gerekiyordu. Unix taşınabilir bir sistemdi. Bu
+nedenle, Unix’in tasarımını izleseydim, taşınabilir ve çalıştırılabilir bir
+sistem oluşturma şansına sahip olabilirdim. Ve dahası, <i>[kayıt anlaşılır
+değil]</i> ayrıntıda niçin uyumlu bir sistem olmasın ki? Bunun nedeni,
+kullanıcıların, uyumlu olmayan değişikliklerden nefret etmesidir. Sistemi en
+sevdiğim şekilde tasarımlamış olsaydım ki böyle yapmak isterdim, eminim ki –
+uyumlu olmayan bir şeyler üretmiş olurdum. Ayrıntılar farklı olurdu. Bu
+nedenle sistemi yazsaydım, o zaman kullanıcılar bana şunu diyeceklerdi: “Bu
+çok güzel, ancak uyumlu değil. Geçiş yapmak için çok fazla çalışma
+gerekiyor. Unix yerine sizin sisteminizi kullanmamız çok zorlayıcı, bu
+nedenle Unix’le çalışmaya devam edeceğiz”.</p>
+
+<p>İçinde insanların, bu özgür sistemi kullanan ve özgürlüğün ve işbirliğinin
+faydalarının tadını çıkaran insanların olduğu bir topluluk oluşturmak
+isteseydim, insanların kullanacağı, insanların kolay bir şekilde
+dönebilecekleri ve başlangıçta başarısız olması için bir engelin olmadığı
+bir sistem yapmak isterdim. Şimdi ise, sistemi Unix ile uyumlu hale
+getirmek, tasarım kararlarının tümünü gerçekleştirmiştir çünkü Unix, birçok
+parçadan oluşmaktadır ve bu parçalar, oldukça iyi bir şekilde klavuzları
+yazılmış olan ara yüzler üzerinden haberleşmektedir. Bu nedenle, Unix ile
+uyumlu olmak isterseniz, her bir parçayı birer birer uyumlu bir parça ile
+değiştirmeniz gereklidir. Bu nedenle, kalan tasarım kararları bir parçanın
+içindedir ve söz konusu parçayı kim yazmaya karar verirse, o kişi tarafından
+gerçekleştirilebilir. Başlangıçta gerçekleştirilmeleri gerekmez. </p>
+
+<p>Çalışmayı başlatmak için tüm yapmamız gereken sistem için bir isim
+bulmaktı. Şimdi, biz hacker’lar, bir program için her zaman komik ya da
+haylaz bir isim ararız çünkü programın ismi ile eğlenen insanları düşünmek,
+programı yazmanın eğlencesinin yarısı kadardır. <i>[dinleyiciler güler]</i>
+Ve sözcüklerin baş harflerinden oluşan yinelemeli isimleri verme geleneğine
+sahiptik, bu, yazmakta olduğunuz programın, mevcut bir programa benzer bir
+isme sahip olduğu anlamına gelmektedir. Programınıza, şunu söyleyen ve
+sözcüklerin baş harflerinden oluşan (akronim) yinelemeli bir isim
+verebilirsiniz: bu, diğeri değil. Böylece örneğin, 1960’larda ve 1970’lerde
+çok sayıda Tico metin editörü vardı ve bunlar genellikle birileri ya da
+diğerleri TECO olarak adlandırılmaktaydı. Daha sonra akıllı bir hacker bunu
+Tint olarak adlandırdı çünkü Tint, TECO Değildi – ilk yinelemeli
+kısaltmaydı. 1975 yılında, ilk Emacs metin editörünü geliştirdim ve Emacs’in
+birçok taklidi vardı ve bunların birçoğu biri ya da başka Emacs olarak
+adlandırıldı ancak biri Fine olarak adlandırıldı, çünkü Fine Emacs Değildi
+ve Sine vardı çünkü Sine Emacs Değildi ve Eine, çünkü Eine Emacs değildi ve
+MINCE çünkü Mince Tamamen Emacs Değildi. <i>[dinleyiciler güler]</i>
+Daraltılmış bir taklit vardı. Ve Eine daha sonra tamamen yeniden yazıldı ve
+yeni sürüm Zwei olarak adlandırıldı, Başlangıçta Zwei Eine
+İdi. <i>[dinleyiciler güler]</i></p>
+
+<p>Bu nedenle, Bir şeyler Unix değil (Something’s not Unix) için yinelemeli bir
+akronim aradım. Ve 26 harfin tümünü denedim ve hiçbirinin bir sözcük
+oluşturmadığını fark ettim. <i>[dinleyiciler güler]</i> Hım, başka bir
+yoldan denemeliydim. Bir küçültmeye karar verdim. Bu şekilde, Bir şeyler
+Unix değil için üç harfli bir akronimim oldu. Ve harfleri denedim ve “GNU”
+sözcüğüyle karşılaştım – “GNU” sözcüğü İngilizcedeki en komik
+sözcüktür. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu oldu. Tabi ki, komik olmasının
+nedeni, sözlüğe göre “yeni” olarak telaffuz edilmesiydi. İnsanların onu
+kelime oyunu için kullanmasının nedeni de buydu. Ayrıca size söyleyeyim ki,
+bu, Afrika’da yaşayan bir hayvanın adıdır. Ve Afrika telaffuzu, bu isim
+üzerinde bir tıklama sesine sahipti. <i>[dinleyiciler güler]</i> Belki de
+hâlâ öyledir. Ve böylece Avrupalı koloniciler, oraya vardıklarında, bu
+tıklama sesini söylemeyi öğrenmekte sıkıntı çekmediler. Bu nedenle onu orada
+bıraktılar ve bir ‘g’ yazdılar, bu da “telaffuz etmediğimiz başka bir sesin
+burada olması gerektiği” anlamına gelmekteydi. <i>[dinleyiciler güler] </i>
+Bu nedenle, bu gece Güney Afrika’ya gidiyorum ve onlardan rica edeceğim,
+umarım ki, bana tıklama seslerini telaffuz etmeyi öğretecek birilerini
+bulabilirler <i>[dinleyiciler güler]</i> böylece GNU’yu, bu bir hayvan adı
+olduğunda, doğru şekilde telaffuz etmeyi öğreneceğim.</p>
+
+<p>Ancak bu sistemimizin adı olduğunda, doğru telaffuz “guh-NEW” dir, sert
+‘g’yi telaffuz edin. “Yeni” işletim sistemi hakkında konuşuyorsanız,
+insanların kafasını karıştıracaksınız çünkü halen bu konu hakkında 17 yıldır
+çalışıyoruz, yani bu konu artık yeni değil. <i>[dinleyiciler güler]</i>
+Ancak yine de yenidir ve her zaman da öyle olacaktır, GNU – kaç tane insan
+yanlışlıkla onu Linux olarak adlandırırsa adlandırsın. <i>[dinleyiciler
+güler]</i></p>
+
+<p>Bu nedenle, 1984 yılının Ocak ayında GNU’nun parçalarını yazmak için
+MIT’deki işimden ayrıldım1. Ancak imkânlarını kullanmama izin verecek kadar
+kibardılar. Bu arada, tüm parçaları yazacağımızı ve komple bir GNU sistemi
+yapabileceğimizi düşündüm ve daha sonra şunu diyecektik: “Gelin ve alın” ve
+insanlar, GNU’yu kullanmaya başlayacaklardı. Ancak durum böyle
+olmadı. Yazdığım ilk parçalar, Unix’in bazı parçalarının yerine eşit
+derecede iyi bir şekilde geçmekteydiler ve daha az hataya sahiptiler ancak
+ciddi ölçüde heyecan verici değildiler. Hiç kimse özellikle onları alıp
+kurmak istemiyordu. Ancak daha sonra 1984 yılının Eylül ayında GNU Emacs’i
+yazmaya başladım, bu, Emacs’in ikinci implementasyonuydu ve 1985’in
+başlarında, çalışıyordu. Tüm düzenleme işlemlerim için GNU Emacs’ı
+kullanabiliyordum, bu, büyük bir rahatlamaydı çünkü Unix editörü olan vi’yı
+öğrenmeye hiç niyetim yoktu. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu nedenle, o
+zamana kadar, düzenleme işlemlerimi başka bir makinede yaptım ve dosyaları
+network üzerinden kaydettim, böylece dosyaları test edebiliyordum. Ancak GNU
+Emacs benim kullanabilmem için yeterince iyi bir şekilde çalıştığında, diğer
+insanlar da onu kullanmak istemiştir.</p>
+
+<p>Bu nedenle, dağıtımın ayrıntılarını çalışmam gerekti. Tabi ki, yazarı
+bilinmeyen FTP dizinine bir kopya koydum ve nette olan insanlar için bu iyi
+bir durumdu – bir tar dosyasını taşıyabiliyorlardı ancak 1985 yılında nette
+çok sayıda programcı yoktu. “Bir kopyasını nasıl temin edebilirim?” diyen
+e-postalar gönderiyorlardı. Onları nasıl yanıtlayacağıma karar
+vermeliydim. Şunu diyebilirdim: “Zamanımı daha fazla GNU yazılımı yazarak
+harcamak istiyorum, bant yazarak zaman kaybetmek istemiyorum, bu nedenle
+İnternette olan ve yazılımı indirmek isteyen ve sizin için bir banda koyacak
+olan bir arkadaş bulun,” ve eminim ki, er ya da geç insanlar birtakım
+arkadaşlar bulacaktı. Kopyaları alacaklardı. Ancak bir taraftan da
+işsizdim. Gerçekte, 1984 yılının Ocak ayında MIT’den ayrıldığımdan beri
+işsizdim. Bu nedenle, özgür yazılım üzerindeki çalışmam sayesinde para
+kazanmanın bir yolunu aramaya başladım ve böylece bir özgür yazılım işine
+başladım. Şu bildiride bulundum: “Bana 150 dolar gönderin ve ben de size
+Emacs’ın bandını yollayayım.” Ve siparişler gelmeye başladı. Yılın ortası
+itibariyle siparişler arttı.</p>
+
+<p>Ayda 8 ilâ 10 arasında sipariş alıyordum. Ve gerekli olursa, bu parayla
+geçinebilirdim çünkü her zaman az parayla yaşamaya alışıktım. Temel olarak
+bir öğrenci gibi yaşıyorum. Ve bunu seviyorum çünkü bu, paranın bana ne
+yapmam gerektiğini söylemediği anlamına gelmektedir. Benim için neyin önemli
+olduğunu düşünüyorsam onu yapabilirim. Bu, yapılmaya değer şeyleri yapmam
+konusunda beni özgür kıldı. Tipik Amerikalıların pahalı yaşam
+alışkanlıklarına gömülmemi önlemek için gerçek bir çaba gösterdim. Çünkü
+pahalı yaşarsanız (50), o zaman parası olan insanlar hayatınızla ilgili
+olarak ne yapmanız gerektiğini zorla kabul ettirir. Sizin için gerçekten de
+önemli olan şeyi yapamazsınız. </p>
+
+<p>Bu iyiydi ancak insanlar bana şunu sormaktaydı: “Bu yazılım 150 dolar
+tutuyorsa, nasıl özgür yazılım olur?” <i>[dinleyiciler güler]</i> Bunu
+sormalarının nedeni, İngilizcedeki “free (özgür - ücretsiz)” sözcüğünün
+çeşitli anlamlarıyla kafalarının karışmasıydı. Bir anlamı fiyata ve diğer
+anlamı özgürlüğe atıf yapmaktadır. Özgür yazılım dediğimde, özgürlükten
+bahsediyorum paradan değil. Özgür konuşmayı düşünün, ücretsiz birayı
+değil. <i>[dinleyiciler güler]</i> Şimdi yani, hayatımın bu kadar çok yılını
+programcıların daha az para kazanmasını sağlamaya adamadım. Hedefim bu
+değil. Ben bir programcıyım ve para kazanmaya çok önem vermiyorum. Tüm
+ömrümü para kazanmaya adamayacağım, para kazanmayı kafama takmıyorum. Ancak
+– ahlak kuralları herkes için aynı olduğundan – para kazanan başka
+programcılara karşı değilim. Ücretlerin düşük olmasını istemiyorum. Önemli
+olan konu bu değil. Burada önemli olan konu özgürlük. Kullanan kişi
+programcı olsun olmasın, yazılımı kullanan herkes için özgürlük.</p>
+
+<p>Bu noktada size özgür yazılımın tanımını vermeliyim. En iyisi bazı gerçek
+ayrıntılara gireyim çünkü yalnızca “özgürlüğe inanıyorum” demek
+saçmadır. İnanabileceğiniz birçok farklı özgürlük mevcuttur ve bunlar
+birbiriyle çatışmaktadır, bu nedenle, gerçek politik soru şudur: Önemli
+özgürlükler nelerdir, herkesin sahip olduğundan emin olduğumuz özgürlükler
+midir?</p>
+
+<p>Şimdi, yazılımın kullanılmasına ilişkin belirli alan için söz konusu soruya
+ilişkin cevabı vereceğim. Aşağıdaki özgürlüklere sahipseniz, bir program
+sizin için “özgür yazılım”dır:</p>
+
+<ul>
+<li>İlk olarak, Özgürlük Sıfır, programı istediğiniz amaç için, istediğiniz
+şekilde çalıştırabilme özgürlüğüdür.</li>
+<li>Özgürlük Bir, programı ihtiyaçlarınıza uygun olacak şekilde değiştirebilme
+özgürlüğüdür.</li>
+<li>Özgürlük İki, programın kopyalarını dağıtarak komşunuza yardım edebilme
+özgürlüğüdür.</li>
+<li>Ve son olarak Özgürlük Üç, gelişmiş sürümü yayınlayarak topluluğunuzu
+oluşturma özgürlüğüdür, böylece başkaları da çalışmalarınızdan
+faydalanabilir.</li>
+</ul>
+
+<p>Bu özgürlüklerin tümüne sahipseniz, program sizin için özgür yazılımdır – ve
+bu önemlidir. Bunu bu şekilde ifade etmemin nedeni budur. Bunun nedenini
+daha sonra, GNU Genel Kamu Lisansı hakkında konuştuğumda açıklayacağım ama
+şimdi özgür yazılımın ne olduğunu açıklayacağım, bu, çok daha temel bir
+sorudur.</p>
+
+<p>Özgürlük Sıfır oldukça açıktır. Programı istediğiniz herhangi bir şekilde
+çalıştırmanıza izin verilmezse, bu, oldukça kötü kısıtlayıcı bir
+programdır. Ancak gerçekte, birçok program size en azından Özgürlük Sıfırı
+sağlayacaktır. Ve Özgürlük Bir, İki ve Üçün bir sonucu olarak yasal biçimde
+Özgürlük Sıfır bu özgürlükleri izler – telif hakkı kanununun çalışma biçimi
+budur. Özgür yazılımı tipik yazılımdan ayıran özgürlükler Özgürlük Bir, İki
+ve Üçtür, bu nedenle bu özgürlükleri ve niçin önemli olduklarını
+açıklayacağım.</p>
+
+<p>Özgürlük Bir, programı ihtiyaçlarınıza uygun olacak şekilde değiştirebilme
+özgürlüğüdür. Bu özgürlük, hataların ayıklanması anlamına gelebilir. Yeni
+özelliklerin eklenmesi anlamına da gelebilir. Tüm hata mesajlarının
+Navajo’ya dönüştürülmesi anlamına gelebilir. Herhangi bir değişiklik yapmak
+isterseniz, söz konusu değişikliği özgürce yapabilmelisiniz. </p>
+
+<p>Şimdi, profesyonel programcılar bu özgürlüğü çok etkin bir şekilde
+kullanabilir ancak profesyonel programcılar yalnızca bu özgürlüğü değil, tüm
+özgürlükleri etkin bir şekilde kullanabilir. Akıllı bir kimse biraz
+programlama öğrenebilir. Zor işler vardır ve kolay işler vardır ve çoğu
+insan, zor işleri yapmaya yetecek kadar bilgi öğrenmeyecektir. Ancak birçok
+insan, 50 yıl önce olduğu gibi, kolay işleri yapmaya yetecek kadar bilgi
+öğrenebilir, çok sayıda Amerikalı erkek, araba tamir etmeyi öğrenmiştir, bu
+durum da, ABD.’nin 2. Dünya Savaşında motorize bir orduya sahip olmasını ve
+savaşı kazanmasını sağlamıştır. Bu tip insanlara sahip olmak çok önemlidir. </p>
+
+<p>Sosyal bir insansanız ve aslında teknolojiye hiç merakınız yoksa, bu durum
+muhtemelen çok sayıda arkadaşınızın olduğu ve kendinize iyilik yaptırmak
+konusunda iyi olduğunuz anlamına gelmektedir. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu
+arkadaşlardan bazıları muhtemelen programcılardır. Böylece programlayıcı
+arkadaşlarınızdan birine sorabilirsiniz. “Lütfen bunu benim için değiştirir
+misin? Bu özelliği ekler misin?” Böylece, çok sayıda insan programdan
+faydalanabilir.</p>
+
+<p>Şimdi, bu özgürlüğe sahip değilseniz, bu, toplum için pratik ve maddi
+kayıplara neden olur. Sizi, programınızın bir kölesi haline getirir. Lazer
+yazıcısına göre bunun nasıl bir şey olduğunu açıklamıştım. Bu, bizim için
+kötü bir şekilde çalışmıştır ve bu sorunu gideremezdik çünkü yazılımımızın
+kölesiydik.</p>
+
+<p>Ama ayrıca bu durum, insanların moralini de etkilemektedir. Bilgisayarın
+kullanılması sürekli olarak hayal kırıklığına uğratıcı bir durum
+oluşturuyorsa ve insanlar onu kullanıyorsa, yaşamları da hayal kırıklığı
+içinde olacaktır ve bunu işlerinde kullanıyorlarsa, işleri de onları hayal
+kırıklığına uğratacaktır ve işlerinden nefret edeceklerdir. Ve biliyorsunuz,
+insanlar bir konu hakkında hayal kırıklığına uğramamak için, o konuya önem
+vermemeyi tercih eder. Böylece yaklaşımları şu şekilde olan insanlarla
+karşılaşırsınız: “Bugün işimle uğraştım. Tüm yapmam gereken de
+buydu. İlerleme kaydedemezsem, bu benim problemim değildir; bu, patronumun
+problemidir.” Ve bu durum meydana geldiğinde, bu, bu insanlar için kötüdür
+ve bu, toplumun bütünü için kötüdür. Bu, Özgürlük Birdir, kendinize yardım
+etme özgürlüğüdür. </p>
+
+<p>Özgürlük İki, programınızın kopyalarını dağıtarak komşunuza yardım etme
+özgürlüğünüzdür. Şimdi, düşünebilen ve öğrenebilen canlılar için, yararlı
+bilginin paylaşılması önemli bir arkadaşlık işlevidir. Bu canlılar
+bilgisayarı kullandıkları zaman, bu arkadaşlık işlevi yazılımın paylaşılması
+biçimini almaktadır. Arkadaşlar birbirleriyle birçok şeyi
+paylaşmaktadır. Arkadaşlar birbirine yardım eder. Bu, arkadaşlığın doğasında
+vardır. Ve aslında, bu iyi niyet ruhu – komşunuza yardım etme ruhu, gönüllü
+olarak – toplumun en önemli kaynağıdır. Yaşanabilir bir toplumla vahşi bir
+toplum arasındaki farkı oluşturur. Binlerce yıldır dünyadaki büyük dinler
+tarafından paylaşmanın önemi fark edilmiştir ve açık bir şekilde bu
+davranışı yüreklendirmeye çalışmaktadırlar.</p>
+
+<p>Anaokuluna giderken, öğretmenlerimiz bize bu yaklaşımı benimsetmeye
+çalışıyordu – paylaşmamızı sağlayarak paylaşmanın ruhunu benimsememizi
+istiyorlardı. Paylaşırsak bunu öğrenebileceğimizi anlamışlardı. Bu nedenle
+şöyle söylemekteydiler: “Okula şeker getirirseniz, hepsini kendiniz
+yememelisiniz; bir kısmını başka çocuklarla paylaşmalısınız.” Toplum, bu
+işbirliği ruhunu öğretmek için kurulmuştu. Ve niçin bunu yapmanız
+gereklidir? Çünkü insanların hepsi işbirliği yapma taraftarı değildir. Bu,
+insan ruhunun bir parçasıdır ve insan ruhunun başka parçaları da
+vardır. İnsan doğasının çok sayıda parçası vardır. Bu nedenle, daha iyi bir
+toplum istiyorsanız, paylaşma ruhunu cesaretlendirmek için çalışmanız
+gereklidir. Bu, hiçbir zaman % 100 olamayacaktır. Bu, anlaşılabilir bir
+durumdur. İnsanların kendilerine de özen göstermeleri gereklidir. Ancak bunu
+biraz daha büyütebilirsek, hepimiz daha iyi durumda olacağız. </p>
+
+<p>Bugünlerde, ABD hükümetine göre, öğretmenler bunun tam tersini
+yapmaktadır. “Johnny, yazılımı okula getirdin. Paylaşma. Hayır. Paylaşmak
+yanlıştır. Paylaşmak senin bir korsan olduğun anlamına gelir.”</p>
+
+<p> “Korsan” dediklerinde ne demek isterler? Komşunuza yardım etmenin bir
+gemiye saldırmakla ahlaki açıdan eş değer olduğunu
+söylerler. <i>[dinleyiciler güler]</i></p>
+
+<p>Buda ya da İsa bu konuda ne diyor? Şimdi en sevdiğiniz dini lideri ele
+alın. Bilmiyorum, belki de Manson farklı bir şeyler söyler. <i>[dinleyiciler
+güler]</i> L. Ron Hubbard’ın ne söyleyeceğini kim bilir ki? Ama &hellip;</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: <i>[İşitilememektedir]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Tabi ki, o ölmüştür. Ama bunu kabul
+etmezler. Nedir?</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>:Ölmüş olan başkaları da vardır. <i>[dinleyiciler
+güler]</i> <i>[İşitilememektedir]</i> Charles Manson da
+ölüdür. <i>[dinleyiciler güler]</i> Onlar ölüdür, İsa ölüdür, Buda
+ölüdür&hellip;</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>:Evet, bu doğru. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu
+nedenle tahmin ediyorum ki, bu anlamda, L. Ron Hubbard diğerlerinden daha
+kötü değil. <i>[dinleyiciler güler]</i> Her neyse – <i>[İşitilemez]</i></p>
+
+<p><strong>SORU</strong>:L. Ron her zaman özgür yazılım kullandı – bu, onu
+Zanu’dan kurtardı. <i>[dinleyiciler güler]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>Her neyse, zannediyorum ki, bu, yazılımın özgür
+olmasının gerekli olmasının en önemli nedenidir: toplumun en önemli
+kaynağını kirletemeyiz. Bunun temiz hava ve temiz su gibi fiziksel bir
+kaynak olmadığı doğrudur. Psikososyal bir kaynaktır ancak tüm bunlar için
+gerçektir ve hayatlarımızda büyük bir fark yaratmaktadır. Yaptığımız
+hareketler başka insanların düşüncelerini etkilemektedir. İnsanlara
+“Birbirinizle paylaşmayın” dersek ve onlar da bizi dinlerlerse, toplum
+üzerinde bir etkimiz olacaktır ve bu, iyi bir etki değildir. Bu, Özgürlük
+İkidir, komşunuza yardım etme özgürlüğünüzdür.</p>
+
+<p>Bu arada, söz konusu özgürlüğe sahip değilseniz, bu, yalnızca toplumun
+psikososyal kaynağına zarar vermekle kalmaz ayrıca harcama uygulamalı, maddi
+zarara da neden olur. Programın bir sahibi varsa ve bu sahip, kullanmak için
+ödemesinin gerekli olduğu gidişatı düzenlerse, bazı insanlar şunu
+diyeceklerdir: “Kafana takma, onsuz da yapabilirim”. Ve bu boşa harcamadır,
+kasıtlı olarak boşa harcamaya neden olmaktadır. Ve tabi ki yazılım
+hakkındaki ilginç şey, daha az kullanıcının daha az malzeme oluşturmanız
+gerektiği anlamına gelmemesidir. Daha az sayıda insan araba satın alırsa,
+daha az sayıda araba yapabilirsiniz. Burada bir tasarruf vardır. Araba
+yapımı için tahsis edilecek ya da tahsis edilmeyecek kaynaklar
+vardır. Böylece bir arabanın fiyatının olmasının iyi bir şey olduğunu
+söyleyebilirsiniz. Gerçekten de ihtiyaç duyulmayan arabaların yapılması için
+kaynaklar harcanmamış olur. Ancak her bir ilâve araba hiçbir kaynağı
+kullanmasaydı, o zaman bu arabaların yapılmasından tasarruf sağlanmasının
+bir anlamı olmayacaktı. Arabalar gibi fiziksel nesneler için, ilâve
+nesneler, her bir numuneyi üretmek için kaynaklar kullanılacaktır.</p>
+
+<p>Ancak yazılım için bu durum doğru değildir. Herhangi biri, başka bir kopya
+oluşturabilir. Ve bunun yapılması hemen hemen önemsizdir. Hiçbir kaynağı
+gerektirmez, yalnızca çok azıcık elektrik gerektirir. Bu nedenle tasarrufunu
+yapabileceğimiz bir şey yoktur, yazılımın kullanımı üzerindeki bu finansal
+engelleyiciyi koyarak daha iyi tahsis edebileceğimiz bir kaynak
+yoktur. İnsanların yazılıma uygulanmayan dayanak noktalarını esas alarak
+çoğunlukla ekonomik muhakemenin sonuçlarını değerlendirdiğini ve dayanak
+noktalarının uygulanabildiği hayatın başka alanlarından nakletmeye
+çalıştıklarını fark edersiniz ve sonuçlar geçerli olabilir. İddia hiçbir
+şeyi esas almadığında ve yazılım söz konusu olduğunda, sonuçları alırlar ve
+yazılım için de geçerli olduğunu varsayarlar. Dayanak noktaları bu durumda
+çalışmaz. Nerede geçerli olabildiğinin görülmesi için bu sonuca nasıl
+ulaştığınızın ve hangi dayanak noktalarına bağlı olduğunun incelenmesi çok
+önemlidir. Bu nedenle, bu Özgürlük İkidir, komşunuza yardım edebilme
+özgürlüğünüzdür. </p>
+
+<p>Özgürlük Üç, yazılımın gelişmiş bir sürümünü yayınlayarak kendi
+topluluğunuzu oluşturma özgürlüğünüzdür. İnsanlar bana şunu söylemekteydi:
+“Yazılım özgür olursa, o zaman yazılım konusunda çalışmak için kimse para
+almayacaktır, o zaman insanlar yazılım konusunda neden çalışsınlar?” Tabi
+ki, özgür kelimesinin anlamını karıştırmaktadırlar, bu nedenle
+değerlendirmeleri bir yanlış anlamayı esas almaktadır. Ancak, her durumda,
+bu, onların teorisidir. Bugün, teoriyi deneysel gerçekle karşılaştırabiliriz
+ve yüzlerce insana özgür yazılım yazmak için para ödenmekte olduğu ve
+100,000’den fazla insanın ise gönüllü olarak çalıştığı gerçeğini
+görürüz. Birçok farklı nedenle özgür yazılım üzerinde çalışan çok sayıda
+insan vardır.</p>
+
+<p>GNU Emacs’ı – insanların gerçekten de kullanmak istediği ilk GNU sistem
+parçasıdır – ilk olarak yayınladığım zaman ve kullanıcıları olmaya başladığı
+zaman, bir süre sonra, şu gibi mesajlar aldım: “Kaynak kodunda bir hata
+gördüm ve işte bu da çözümü.” Ve başka bir mesaj daha aldım, “Bu, yeni bir
+özellik ekleme kodu.” Ve başka bir hata düzeltmesi daha aldım. Ve başka bir
+yeni özellik daha aldım. Ve daha da başka mesajlar geldi, o kadar çok mesaj
+geldi ki, bu kadar çok yardımın kullanılması büyük bir işti. Microsoft’un
+böyle bir problemi yoktur. <i>[dinleyiciler güler]</i></p>
+
+<p>Sonunda, insanlar bu fenomeni kaydetti. 1980’lerde, birçoğumuz özgür
+yazılımın özgür olmayan yazılım kadar iyi olmayacağını düşündü çünkü
+insanlara ödeme yapmak için çok paramız olmayacaktı. Ve tabi ki benim gibi
+özgürlüğe ve topluma değer veren insanlar şunu dedi: “Özgür yazılımı her
+şekilde kullanacağız.” Özgürlüğe sahip olmak için yalnızca birtakım teknik
+elverişlilik konusunda biraz fedakarlık yapmaya değer. Ancak insanlar 1990
+yılı civarında yazılımımızın gerçekte daha iyi olduğunu söylemeye
+başladı. Özgür yazılım, özel mülk alternatiflerinden daha güçlü ve
+güvenilirdi. </p>
+
+<p>1990’ların başında, birileri, yazılımın güvenilirliğinin bilimsel ölçümüne
+ilişkin bir yol buldu. İşte şimdi bahsedeceklerimi yaptı. Farklı sistemlerde
+aynı işleri – tam olarak aynı işleri – yapan çeşitli karşılaştırılabilir
+program gruplarını aldı. Çünkü belirli Unix benzeri temel özellikler
+mevcuttu. Ve yaptıkları işler az çok aynı şeydi – ya da POSIX
+spesifikasyonunu izliyorlardı – böylece yaptıkları işler anlamında tümü
+aynıydı; ancak farklı insanlar tarafından sorunları gideriliyordu ve ayrı
+olarak yazılmışlardı. Kod farklıydı. Bu nedenle, şunu diyorlardı: bu
+programları alacak ve rastgele veriyle çalıştıracağız ve ne sıklıkta
+çakıldıklarını ölçeceğiz. Böylece bunu ölçtüler ve en güvenilir program
+grubu GNU programları oldu. özel mülk yazılım olan tüm ticari alternatifler
+çok daha az güvenilirdi. Bu nedenle bunu yayınladı ve tüm geliştiricilere
+anlattı. Birkaç yıl sonra, aynı deneyi en yeni sürümlerle de yaptı ve aynı
+sonucu elde etti. GNU sürümleri en güvenilir olanlardı. Bildiğiniz gibi, GNU
+sistemini kullanan kanser klinikleri ve 911 operasyonları vardır çünkü GNU
+çok güvenilirdir ve güvenilirlik onlar için çok önemlidir. </p>
+
+<p>Her neyse, kullanıcıların bu çeşitli şeyleri yapmasına niçin izin verilmesi
+gerektiği ve bu özgürlüklere sahip olması gerektiğine ilişkin temel neden
+olarak bu belirli faydaya odaklanan bir insan grubu bile vardır. Beni
+dinliyorsanız, özgür yazılım hareketi için konuşursak, nasıl bir toplumun
+içinde yaşamak istediğimiz ve etik, iyi bir toplumun nasıl oluşturulduğu ve
+pratik ve maddi çıkarlar gibi hususlar hakkında konuştuğumu fark
+edersiniz. Bunlar çok önemlidir. Bu, özgür yazılım hareketidir. </p>
+
+<p>Açık kaynak hareketi – olarak adlandırılan bu diğer insan grubu yalnızca
+pratik çıkarlardan bahsetmektedir. Bunun bir ilke hususu olduğunu inkar
+etmektedirler. İnsanların komşularıyla paylaşma, programın ne yaptığını
+görme ve sevmedikleri durumda programı değiştirme özgürlüğüne sahip olduğunu
+inkar ederler. Ancak insanların bu özgürlüklere sahip olmasının iyi bir şey
+olduğunu söylerler. Böylece firmalara giderler ve onlara şunu derler:
+“İnsanların bunları yapmasına izin verirseniz, daha fazla para
+kazanabilirsiniz.” Bu nedenle, görebileceğiniz şey, belirli bir dereceye
+kadar budur, insanları benzer bir yöne sürerler ancak tamamıyla farklı –
+temel olarak farklı felsefi nedenler için bunu yaparlar. </p>
+
+<p>En derin husus olarak, etik soruda, iki hareket birbiriyle uyumsuzdur. Özgür
+yazılım hareketinde şunu deriz: “Bu özgürlükler hakkınızdır. İnsanlar, bu
+şeyleri yapmanızı engellememelidir.” Açık kaynak hareketinde, şunu derler:
+“Evet, isterlerse sizi durdurabilirler ancak bu şeyleri yapmanız için size
+izin vermelerine tenezzül etmeleri için onları ikna etmeye çalışacağız.”
+Bunu gerçekleştirdiler – belirli sayıda işyerini önemli yazılım parçalarını,
+topluluğumuzda özgür yazılım olarak yayınlamaya ikna ettiler. Açık kaynak
+hareketi, topluluğumuza büyük oranda katkıda bulunmuştur ve pratik
+projelerde [onlarla] birlikte çalışırız. Ancak felsefi olarak, burada, büyük
+bir anlaşmazlık mevcuttur.</p>
+
+<p>Maalesef, açık kaynak hareketi, iş hayatının en çok desteğini alan
+harekettir ve çalışmamız hakkındaki birçok makale onu açık kaynak olarak
+tanımlamaktadır ve çok sayıda insan, açık kaynak hareketinin bir parçası
+olduğumuzu düşünmektedir. Bu nedenle, bu, bu ayrımı yapmamın
+nedenidir. Topluluğumuzu oluşturan ve özgür işletim sistemini geliştiren
+özgür yazılım hareketinin hâlâ burada olduğunu bilmenizi isterim – ve biz,
+bu etik felsefenin tarafını tutacağız. Bunu bilmenizi isterim, bilmeden
+başka birilerini yanlış yönlendirmenizi istemem.</p>
+
+<p>Ancak ayrıca, nerede durduğunuzu da bilmenizi isterim.</p>
+
+<p>Hangi hareketi desteklediğiniz size kalmıştır. Özgür yazılım hareketleriyle
+ve benim görüşlerimle aynı fikirde olabilirsiniz. Açık kaynak hareketiyle
+aynı fikirde olabilirsiniz. Ama her ikisiyle de farklı fikirlerde de
+olabilirsiniz. Bu politik alanlarda nerede duracağınıza karar verin.</p>
+
+<p>Ancak özgür yazılım hareketiyle fikir birliği içindeyseniz – yaşamları bu
+karar tarafından kontrol edilen ve yönlendirilen insanların bu konuda bir
+fikir sahibi olmayı hak ettiklerini görürseniz – o zaman umarım ki, özgür
+yazılım hareketiyle fikir birliği içinde olduğunuzu söyleyeceksiniz ve bunu
+yapmanızın bir yolu, “özgür yazılım” terimini kullanmak ve insanların bizim
+var olduğumuzu bilmelerini sağlamaya yardımcı olmaktır.</p>
+
+<p>Bu nedenle, Özgürlük Üç hem pratik olarak hem de psikososyal olarak çok
+önemlidir. Bu özgürlüğe sahip değilseniz, bu, pratik maddi zarara neden
+olmaktadır çünkü bu topluluk gelişimi gerçekleşmez ve güçlü ve güvenilir
+yazılım hazırlayamayız. Ayrıca, psikososyal zarara da neden olur, bu da
+bilimsel işbirliğinin ruhunu etkiler – bu, insanlığın ortak bilgi birikimini
+geliştirmek için birlikte çalışma fikridir. Gördüğünüz gibi, bilimdeki
+ilerleme insanların birlikte çalışabilme gücüne bağlıdır. Ancak bugünlerde,
+her bir küçük bilim adamı grubunun her bir bilim adamı ve mühendis takımıyla
+bir savaştaymış gibi davrandığını görürsünüz. Ancak birbirleriyle paylaşımda
+bulunmazlarsa, tümü geride tutulmuş olur.</p>
+
+<p>Böylece, bunlar, özgür yazılımı tipik yazılımdan ayıran üç
+özgürlüktür. Özgürlük Bir, yazılımı kendi ihtiyaçlarınıza göre
+değiştirebilme özgürlüğüdür. Özgürlük İki, kopyaları dağıtarak komşunuza
+yardım edebilme özgürlüğüdür. Ve Özgürlük Üç, değişiklik yaparak ve diğer
+insanların kullanması için yayınlayarak topluluğunuzun oluşmasına yardım
+edebilme özgürlüğüdür. Tüm bu özgürlüklere sahipseniz, bu program sizin için
+özgür yazılımdır. Şimdi, bunu niçin belirli bir kullanıcı açısından bu
+şekilde tanımlamıyorum? Bu, sizin için özgür yazılım mıdır?
+<i>[Dinleyicilerden birini gösterir.]</i> Bu, sizin için özgür yazılım
+mıdır? <i>[Başka bir dinleyiciyi gösterir.]</i> Bu, sizin için özgür yazılım
+mıdır? <i>[Başka bir dinleyiciyi gösterir.]</i> Evet?</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Özgürlük İki ile Özgürlük Üç arasındaki fark hakkında
+biraz bilgi verir misiniz? <i>[işitilemiyor]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>:Kesinlikle aralarında bir ilişki vardır çünkü
+dağıtma özgürlüğünüz yoksa, kesinlikle değiştirilmiş bir sürümü dağıtma
+özgürlüğünüz de yoktur ancak bunlar farklı işlemlerdir.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>:Oh.</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Özgürlük İki, biliyorsunuz, okursunuz, bir
+kopyasını hazırlarsınız ve arkadaşlarınıza verirsiniz, böylece şimdi
+arkadaşınız da kullanabilir. Ya da belki de kopyalar hazırlayabilir ve
+onları bir grup insana satabilirsiniz ve onlar da bu yazılımı
+kullanabilirler.</p>
+
+<p>Özgürlük Üç, geliştirme yaptığınız – ya da en azından geliştirme yaptığınızı
+düşündüğünüz ve bazı insanların sizinle farklı fikirde olduğu
+özgürlüktür. Bu nedenle, fark budur. Bu arada, önemli bir nokta: Özgürlük
+Bir ve Üç, kaynak koduna erişiminize bağlıdır. Çünkü “yalnızca ikili”
+[:binary-only] olan bir programın değiştirilmesi çok zordur <i>[dinleyiciler
+güler]</i> – tarih için dört basamak kullanmak gibi basit değişiklikler bile
+– kaynak koduna sahip değilseniz, çok zordur. Bu nedenle, zorlama için,
+uygulamadaki nedenler için, kaynak koduna erişim, özgür yazılım için bir ön
+şarttır, bir şarttır. </p>
+
+<p>Böylece, bunu niçin <em>sizin için</em> özgür yazılım olup olmadığı
+cinsinden tanımlıyorum? Bunun nedeni, bazen aynı yazılımın bazı insanlar
+için özgür yazılımken, diğerleri için özgür olmayan yazılım
+olabilmesidir. Şimdi, bu paradoksal bir durum gibi görünebilir, bu nedenle
+bu durumun nasıl meydana geldiğini size göstereyim. Çok büyük bir örnek, bu
+probleme ilişkin çok büyük bir örnek – belki de en büyük örnek – X Window
+Sistemidir, bu sistem MIT’de geliştirilmiştir ve kendisini özgür yazılım
+haline getiren bir lisans altında yayınlanmıştır. MIT lisansıyla beraber MIT
+sürümünü aldıysanız, Özgürlük Bir, İki ve Üçe sahipsiniz. Bu, sizin için
+özgür yazılımdır. Ancak kopyaları alanların arasında, Unix sistemlerini
+dağıtan çeşitli bilgisayar üreticileri mevcuttur ve sistemleri üzerinde
+çalıştırmak için X’te gerekli değişiklikleri yapmışlardır. Bildiğiniz gibi,
+bu, X’in yüz binlerce satırından yalnızca birkaç bin satırdır. Ve daha
+sonra, onu derlemişlerdir ve ikilileri (binary) Unix sistemine koymuşlardır
+ve Unix sisteminin geri kalanı gibi aynı gizlilik sözleşmesi altında
+dağıtmışlardır. Ve daha sonra, milyonlarca insan bu kopyaları almıştır. X
+Window Sistemine sahiptiler ancak bu özgürlüklerin hiçbirine sahip
+değildiler. Bu, <em>onlar</em> için özgür yazılım değildi.</p>
+
+<p>Bu nedenle, buradaki paradoks, ölçümü nerede yaptığınıza bağlı olarak X’in
+özgür yazılım olup olmamasıydı. Geliştiricilerin grubundan gelen ölçümü
+yaptıysanız, şunu diyebilirdiniz: “Tüm bu özgürlükleri gözlemliyorum. Bu,
+özgür yazılımdır.” Ölçümleri kullanıcılar arasında yaptıysanız, şunu
+diyecektiniz: “Birçok kullanıcı bu özgürlüklere sahip değil. Bu, özgür
+yazılım değil.” X’i geliştirmiş insanlar bunu bir sorun olarak görmezler
+çünkü hedefleri, esasen yalnızca popülerlik egosudur. Büyük bir profesyonel
+başarı istemektedirler. Şunu hissetmek isterler: “Çok sayıda insan bizim
+yazılımımızı kullanıyor.” Ve bu, doğrudur. Çok sayıda insan yazılımlarını
+kullanıyordu ancak özgürlüğe sahip değildi. </p>
+
+<p>GNU Projesinde, GNU yazılımının başına aynı şey gelseydi, bu bir sorun
+olurdu çünkü tek hedefimiz popüler olmak değil insanlara özgürlük sağlamak,
+işbirliğini yüreklendirmek ve insanların işbirliği yapmalarını
+sağlamaktır. Unutmayın, hiç kimseyi başka herhangi bir insanla işbirliği
+yapmaya zorlamayın ancak herkesin işbirliği yaptığından emin olun, isterse
+herkes bu özgürlüğe sahiptir. Milyonlarca insan GNU’nun özgür olmayan
+sürümlerini çalıştırıyorsa, bu, bir başarı olmayacaktır. Her şey, hedefe
+benzemeyen bir yola sapacaktır.</p>
+
+<p>Bu nedenle, bu durumun meydana gelmemesi için bir yol aradım. Sonunda
+bulduğum metot, “copyleft” olarak adlandırılan metottu. Bu metot, copyleft
+olarak adlandırılıyordu çünkü telif hakkını alıp ters çevirmek
+şeklindeydi. <i>[dinleyiciler güler]</i> Yasal olarak, copyleft, telif
+hakkını esas alarak çalışmaktadır. Mevcut telif hakkı kanununu
+kullanmaktayız ancak bunu, çok farklı bir amacı sağlamak için
+kullanırız. İşte şunu yaparız. Deriz ki, “Bu program telif hakkına
+tâbidir”. Ve tabi ki, ön tanımlı olarak, bu, programın kopyalanmasının,
+dağıtılmasının ya da değiştirilmesinin yasak olduğu anlamına
+gelmektedir. Ancak daha sonra, şunu deriz: “Bunun kopyalarını dağıtma
+yetkiniz var. Programı değiştirme yetkiniz var. değiştirilmiş ve
+genişletilmiş sürümleri dağıtma hakkınız var. İstediğiniz gibi değiştirin.”</p>
+
+<p>Ancak bir şart vardır. Ve bu şart tabi ki, şartı içine koymamız için tüm bu
+zorluklara girmemizin nedenidir. Şart şunu söyler: bu programın herhangi bir
+parçasını içeren herhangi bir şeyi dağıttığınızda, tüm program bu aynı
+ifadelerle dağıtılmalıdır, daha fazla ya da daha azı olmamalıdır. Bu
+nedenle, programı değiştirebilir ve değiştirilmiş sürümü dağıtabilirsiniz
+ancak bunu yaptığınızda, bunu sizden alan insanlar, sizin bizden aldığınız
+özgürlükle aynı özgürlüğü almalıdır. Ve yalnızca programımızdan
+kopyaladığınız kısımlar için değil, ayrıca sizden aldıkları söz konusu
+programın diğer kısımları için de bu durum geçerlidir. Söz konusu programın
+tümü, onlar için özgür yazılım olmalıdır.</p>
+
+<p>Bu programın değiştirilmesi ve yeniden dağıtılmasına ilişkin özgürlükler,
+geri alınamaz haklar haline gelmektedir – bu, Bağımsızlık Deklarasyonuna
+ilişkin bir kavramdır. Emin olduğunuz haklar sizden alınamaz. Copyleft
+fikrini yapılandıran spesifik lisans, GNU Genel Kamu Lisansıdır, bu,
+tartışmaya yol açan bir lisanstır çünkü gerçekten de topluluğumuzda parazit
+gibi davranan kimselere hayır deme gücüne sahiptir.</p>
+
+<p>Özgürlüğün ideallerini takdir etmeyen çok sayıda insan mevcuttur. Ve bu
+insanlar, yapmış olduğumuz çalışmaları alma ve özgür olmayan bir programı
+dağıtma konusunda yeni bir başlangıç yapma ve insanların özgürlüklerini
+bıraktırma konusunda çok çaba sarf etmektedir ve bunu gerçekleştirdiklerinde
+çok mutlu olacaklardır. Sonuç olarak – bu insanların bunu yapmalarına izin
+verirsek – bu özgür programları geliştiriyor olacağız ve kendi
+programlarımızın gelişmiş sürümleriyle sürekli olarak rekabet etmek zorunda
+kalacağız. Bu, eğlenceli bir durum değildir. </p>
+
+<p>Ayrıca çok sayıda insan şu duyguya kapılmaktadır: “Zamanımı gönüllü olarak
+topluluğa adamak istiyorum ama niçin zamanımı gönüllü olarak söz konusu
+firmanın özel mülk programına adayayım?” Bazı insanlar bunun kötü olmadığını
+bile düşünebilir ancak bunu yapacaklarda kendilerine para ödenmesini
+isterler. Ben, kişisel olarak, bunu hiç yapmazdım bile. </p>
+
+<p>Ancak bu insan grubunun her ikisinin de – benim gibi şunu diyenler:
+“Topluluğumuzda sağlam bir yer edinmek isteyen bu özgür olmayan programa
+yardım etmek istemiyorum” ya da şunu diyenler: “Onlar için çalışırım ama o
+zaman bana para ödemeleri gerekir”, her iki grubun da GNU Genel Kamu
+Lisansını kullanması için iyi bir nedeni vardır. Çünkü bu o firmaya şunu
+der: “Benim çalışmamı alıp özgürlüğü olmayan bir şekilde
+dağıtamazsın”. Bununla birlikte, X Windows lisansı gibi copyleft olmayan
+lisanslar buna izin vermektedir. </p>
+
+<p>Lisans bakımından bu, iki özgür yazılım kategorisi arasındaki büyük
+ayrımdır. Lisansın her kullanıcı için yazılımın özgürlüğünü korumasını
+sağlayacağı şekilde copyleft edilen programlar vardır. Ve özgür olmayan
+sürümlerin izin verildiği copyleft edilmeyen programlar mevcuttur. Söz
+konusu programın özgürlüğünü kaldırabilirsiniz. Özgür olmayan sürümlerde
+edinebilirsiniz. </p>
+
+<p>Ve bu problem günümüzde de mevcuttur. X Windows’un özgür olmayan sürümleri
+hâlâ özgür işletim sistemlerinde kullanılmaktadır. X Windows’un özgür
+olmayan sürümü hariç olmak üzere gerçekten de desteklenmeyen donanımlar bile
+mevcuttur. Ve bu, topluluğumuzda büyük bir problemdir. Bununla birlikte, X
+Windows’un kötü bir şey olduğunu söyleyemem. Geliştiricilerin
+yapabilecekleri olası en iyi şeyi yapmadıklarını söyleyebilirim. Ancak
+hepimizin kullanabileceği çok sayıda yazılım yayınlamışlardır. </p>
+
+<p>Mükemmelden daha azı ile kötü arasında büyük bir fark vardır. İyi ve kötünün
+birçok derecesi vardır. Mutlak olarak olası en iyi şeyi yapmadıysan, o zaman
+iyi değilsin gibi ayartıcı ifadelere karşı koymalıyız. X Windows’u
+geliştiren insanlar topluluğumuza büyük bir katkıda bulunmuştur. Ancak daha
+iyi yapabilecekleri bir şeyler vardır. Programın bazı parçalarını copyleft
+edebilirlerdi ve özgürlüğü inkâr eden sürümlerin başkaları tarafından
+dağıtılmasını önleyebilirlerdi. </p>
+
+<p>GNU Genel Kamu Lisansı’nın özgürlüğünüzü koruduğu ve özgürlüğünüzü korumak
+için telif hakkı kanununu kullandığı gerçeği, tabi ki, bugün Microsoft’un
+ona saldırmasının nedenidir. Görüyorsunuz, Microsoft, yazdığımız kodların
+tümünü almak ve özel mülk programlarına koymak istemektedir, birilerine
+geliştirme yapmak istemektedir, ya da yalnızca uyumsuz değişikliklere
+ihtiyaç duyarlar. <i>[dinleyiciler güler]</i></p>
+
+<p>Microsoft’un pazarlama gücüyle, sürümlerinin bizimkilerin yerine geçmesi
+için daha iyi bir yazılım oluşturmaları gerekmez. Tek yapmaları gereken
+farklı ve uyumsuz bir yazılım hazırlamaktır. Ve daha sonra bunu herkesin
+masaüstüne koymaktır. Bu nedenle gerçekte GNU GPL’yi sevmezler. Çünkü GNU
+GPL onların bunu yapmalarına izin vermez. “Kapsama ve genişletme”ye izin
+vermez. Programlarınızda kodumuzu paylaşmak istiyorsanız, bunu
+yapabilirsiniz der. Ancak yalnızca benzerleri paylaşmanız gerektiğini
+söyler. Yaptığınız değişiklikler, bizim paylaşmamıza izin verilen
+değişiklikler olmalıdır. Bu nedenle bu, iki yollu bir işbirliğidir, gerçek
+bir işbirliğidir. </p>
+
+<p>IBM ve HP gibi büyük firmalar bile – bu temelde bizim yazılımımızı
+kullanmayı istemektedir. IBM ve HP GNU yazılımına büyük katkılarda
+bulunmuştur. Ve onlar da, başka özgür yazılımlar geliştirmiştir. Ancak
+Microsoft bunu yapmak istememiştir, bu nedenle işyerlerinin GPL ile başa
+çıkamadığını söylemişlerdir. Bu işyerleri IBM ve HP ve Sun’ı içermiyorsa, o
+zaman haklı olabilirler. [Dinleyiciler güler] Bu konu hakkında daha sonra
+açıklama yapacağım. </p>
+
+<p>Tarihsel hikayeyi bitirmeliyim. Görüyorsunuz, 1984 yılında yalnızca birtakım
+özgür yazılım yazmak için değil ayrıca çok daha tutarlı bir şeyler yapmak
+için yola çıktık: tamamen özgür yazılım olan bir işletim sistemi geliştirmek
+istedik. Bu bizim parça ardına parça ardına parça yazmamız gerektiği
+anlamına gelmekteydi. Tabi ki, her zaman kısa yolları arıyorduk. İş o kadar
+büyüktü ki, insanlar hiçbir zaman bitiremeyeceğimizi söylüyordu. Bitirme
+şansımız olduğunu düşündüm ancak açık bir şekilde, kısa yollara bakmaya
+değerdi. Bu nedenle bakınmaya devam ettik. Benimseyebildiğimiz, burayla
+irtibatlandırabildiğimiz ve böylece baştan yazmak zorunda olmadığımız başka
+birilerinin yazdığı herhangi bir program var mıdır? Örneğin, X Window
+sistemi vardır. Copyleft edilmediği doğrudur ancak bu, özgür yazılımdır, bu
+nedenle onu kullanabiliriz. </p>
+
+<p>Şimdi, ilk günden GNU’ya bir pencere sistemi koymak istedim. GNU’ya
+başlamadan önce MIT’de birtakım pencere sistemleri yazdım. Ve Unix’in 1984
+yılında herhangi bir pencere sistemine sahip olmamasına rağmen, GNU’nun bir
+pencere sistemine sahip olmasına karar verdim. Ancak hiçbir zaman bir GNU
+pencere sistemi yazmayı beceremedik çünkü X birlikte geldi. Ve ben de şunu
+dedim: “Yapmamızın gerekli olmadığı büyük bir iş. X’i kullanacağız.” Şunu
+dedim: X’i alalım ve GNU sistemine koyalım. Ve uygun olduğunda, GNU’nun
+diğer kısımlarının X ile birlikte çalışmasını sağlayacağız. Ve metin
+biçimlendiricisı TEX gibi ya da Berkeley’den birtakım kütüphane kodları gibi
+başka insanlar tarafından yazılmış olan başka yazılım parçalarını bulduk. O
+zamanlar Berkeley Unix vardı ancak bu, özgür yazılım değildi. Bu kütüphane
+kodu, başlangıç olarak, Berkeley’deki kayan nokta üzerinde araştırma yapan
+farklı bir gruba aitti. Ve bu nedenle, bu parçalara uyduk. </p>
+
+<p>1985 yılının Ekim ayında, Özgür Yazılım Vakfını kurduk. Bu nedenle, lütfen
+GNU Projesinin ilk proje olduğunu unutmayın. Özgür Yazılım Vakfı, GNU
+Projesinden hemen hemen iki yıl sonra geldi. Ve Özgür Yazılım Vakfı yazılımı
+paylaşmak ve değiştirmek için özgürlüğü sağlamak üzere fon toplayan vergiden
+muaf bir hayır kurumudur. Ve 1980’lerde, fonlarımızla yaptığımız temel
+şeylerden biri, GNU’nun parçalarının yazılması için birilerini tutmak
+oldu. Ve kabuk [:shell] ve C kütüphanesi gibi önemli programlar, diğer
+programların parçaları gibi bu şekilde yazılmıştı. Çok önemli olan ancak
+heyecan verici olmayan <i>[dinleyiciler güler]</i> <code>tar</code>
+programı, bu şekilde yazılmıştı. GNU’nun bir kısmının da bu şekilde yazılmış
+olduğuna inanmaktayım. Ve böylece hedefimize yaklaşmaktayız.</p>
+
+<p>1991 yılı itibariyle, eksik olan yalnızca tek bir büyük kısım vardı ve bu da
+çekirdekti. Şimdi, niçin çekirdeği geciktirdim? Bu, muhtemelen işleri hangi
+sırada yaptığınızın önemli olmamasından kaynaklanmaktadır, en azından teknik
+açıdan durum böyledir. Her şekilde işlerin tümünü yapmanız gereklidir. Ve
+kısmen, başka bir yerlerde bir çekirdekte bir başlangıç bulabileceğimizi
+umduğum içindir. Ve bunu başardık. Carnegie Mellon’da geliştirilmiş olan
+Mach’ı bulduk. Ve bu, tüm çekirdek değildi; çekirdeğin alt yarısıydı. Bu
+nedenle, üst yarıyı; dosya sistemi, network kodu, vb. gibi bir şeyler
+yazmamız gerekti. Ancak Mach’ın üstünde çalışarak, esas olarak kullanıcı
+programları olarak çalışmaktadırlar, bu nedenle hatalarının ayıklanması daha
+kolay olmalıdır. Aynı zamanda çalışan gerçek bir kaynak seviyesi hata
+ayıklayıcıyla hata ayıklayabilirsiniz. Bu şekilde, çekirdeğin daha yüksek
+seviyedeki parçalarını daha kısa sürede yaptırmamızın daha uygun olacağını
+düşündüm. Birbirine mesajlar gönderen bu asenkron çoklu kullanımlı
+süreçlerin hatalarının ayıklanmasının çok zor olduğu ortaya çıkmıştır. Ve
+önyükleme yapmak için kullandığımız Mach tabanlı sistem korkunç bir hata
+ayıklama ortamına sahipti ve güvenilmezdi. GNU çekirdeğinin çalıştırılması
+bizim yıllarımızı aldı.</p>
+
+<p>Ancak neyse ki, topluluğumuzun GNU çekirdeğini beklemesi gerekmiyordu. Çünkü
+1991 yılında, Linus Torvalds, Linux olarak adlandırılan başka bir özgür
+çekirdeği geliştirdi. Eski moda tek parça tasarımı kullandı ve çalışmasını,
+bizimkilerin çalışmasından çok daha hızlı bir şekilde aldığı ortaya
+çıktı. Bu nedenle belki de, bu, yapmış olduğum hatalardan biridir: bu
+tasarım kararı yapmış olduğun hatalardan biridir. Her neyse, ilk başta Linux
+hakkında bir şey bilmiyorduk çünkü GNU Projesini bildiği halde, bunun
+hakkında konuşmak için hiçbir zaman bizimle temas kurmadı. Ancak bunu,
+netteki diğer insanlara ve yerlere bildirdi. Ve bu nedenle diğer insanlar,
+tam bir işletim sistemi elde etmek için Linux’ı GNU sisteminin geri
+kalanıyla birleştirdi. Esasen, GNU artı Linux birleşimini oluşturdular.</p>
+
+<p>Ancak ne yaptıklarını görmüyorlardı. İşte, şunu dediler: “Bir çekirdeğimiz
+var – bakınalım ve çekirdekle bir araya getirebileceğimiz başka hangi
+parçaların olduğunu görelim.” Bu nedenle, etraflarına bakındılar – ve işte,
+ihtiyaç duydukları her şey mevcuttu. Ne kadar şanslıyız
+dediler. <i>[Dinleyiciler güler]</i> Tümü burada. İhtiyaç duyduğumuz her
+şeyi bulabiliriz. Tüm bu farklı şeyleri alalım ve bir araya getirelim ve bir
+sistem elde edelim.</p>
+
+<p>Buldukları şeylerin çoğunun GNU sisteminin parçaları olduğunu
+bilmiyorlardı. Bu nedenle, Linux’ı GNU sistemindeki boşluğa doldurduklarının
+farkında değildiler. Linux’ı alıp Linux’tan bir sistem yaptıklarını
+düşünüyorlardı. Bu nedenle bunu bir Linux sistemi olarak adlandırdılar.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: <i>[İşitilememektedir]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Sizi duyamadım - efendim?</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: <i>[İşitilememektedir]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Güzel, sadece o değil, biliyorsun, dar
+görüşlülük.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>:Ancak bu durum, X Window Sistemini ve Mach’ı bulmaktan
+daha şanslı bir durum değil midir?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>:Doğru. Buradaki fark, X’i ve Mach’ı geliştiren
+insanlar, tam bir özgür işletim sistemi geliştirme hedefine sahip
+değildiler. Bunu isteyen yalnızca bizdik. Ve, sistemin var olmasını sağlayan
+bizim yoğun çabalarımızdı. Gerçekte başka herhangi bir projeden çok sistemin
+daha büyük bir parçasını oluşturduk. Tesadüf yoktur, çünkü bu insanlar –
+sistemin yararlı kısımlarını yazmıştır. Ancak bunu, sistemin tamamlanmasını
+istedikleri için yapmamışlardır. Başka nedenleri vardı.</p>
+
+<p>Şimdi X’i geliştiren insanlar – iyi bir proje olduğunu düşündükleri network
+üzerinden pencere sistemini tasarımlamışlardır ve gerçekten de bu iyi bir
+proje olmuştur. Ve bu, bizim iyi bir özgür işletim sistemi yapmamızı
+sağlamıştır. Ancak umdukları bu değildir. Hatta bunun hakkında
+düşünmemişlerdir bile. Bu, bir kazaydı. Kazara bundan faydalandılar. Şimdi,
+yaptıklarının kötü bir şey olduğunu söylemiyorum. Büyük bir özgür yazılım
+projesi gerçekleştirdiler. Bu, iyi bir şeydir. Ancak esas vizyona sahip
+değildirler. Bu vizyon GNU Projesindedir. </p>
+
+<p>Ve, bu nedenle, biz, her küçük parçayı başka birilerine hazırlatmayan
+birileriyiz. Ve <code>tar</code> ya da <code>mv</code> gibi tamamen sıkıcı
+ve romantiklikten uzak olsa bile <i>[Dinleyiciler güler]</i>, bunu
+yaptık. Ya da <code>ld</code> gibi – bildiğiniz gibi, <code>ld</code>’de çok
+heyecan verici bir şeyler yoktur ancak ben bir tane yazdım. <i>[Dinleyiciler
+güler]</i> Ve minimal disk I/O’su kaplaması için çaba gösterdim böylece daha
+hızlı olmuştur ve daha büyük programları kontrol edebilmektedir. İyi iş
+çıkarmayı severim; bir programı yazarken, program hakkında birçok şeyi
+geliştirmek isterim. Ancak bunu yapmamın nedeni, daha iyi bir Id için parlak
+fikirlerimin olması değildi. Bunu yapmamın nedeni, özgür bir programa
+ihtiyaç duymamızdı. Ve başka birinin bunu yapmasını bekleyemezdik. Bu
+nedenle, bunu yapmamız ya da başka birilerine yaptırmamız gerekliydi.</p>
+
+<p>Bu nedenle, bu noktada binlerce insanın ya da projenin bu sisteme
+katılmasına rağmen, bu sistemin var olmasının nedeni olan bir proje
+mevcuttur ve bu da GNU Projesidir. Bu <em>sistem</em> temelde GNU
+Sistemidir, o zamandan beri başka şeyler de eklenmiştir. </p>
+
+<p>Sistemi Linux olarak adlandırmak GNU Projesi için büyük bir övünç olmuştur
+çünkü normalde yapmış olduğumuz şeyler için itibar kazanmayız. Çekirdeğin,
+Linux’ın çok yararlı bir özgür yazılım parçası olduğunu düşünüyorum ve onun
+hakkında yalnızca iyi şeyler söyleyebilirim. Aslında, onun hakkında
+söyleyecek kötü şeyler de bulabilirim. <i>[Dinleyiciler güler]</i> Ancak
+temelde iyi şeyler söyleyebilirim. Ancak GNU sisteminin “Linux” olarak
+adlandırılması yalnızca bir hatadır. Sistemi GNU/Linux olarak adlandırmanızı
+rica ederim ve böylece itibardan da faydalanabiliriz.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>:Bir maskota ihtiyacınız var! Dolgulu bir hayvan alın!
+<i>[Dinleyiciler güler]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>:Bir tane var.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>:Var mı?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>:Bizim bir hayvanımız var – bir gnu
+(antilop). <i>[dinleyiciler güler]</i> Böylece, evet, bir penguen
+çizdiğinizde, yanına bir de gnu çizin. <i>[dinleyiciler güler]</i> Ancak
+soruları sona saklayalım. Daha anlatacak çok şeyim var.</p>
+
+<p>Bu arada, niçin bu konuyla bu kadar ilgiliyim? Bu itibar hususunu ortaya
+koymak için, sizin canınızı niye sıkıyorum ve belki de sizin gözünüzdeki
+değerimi neden düşürüyorum? <i>[Dinleyiciler güler]</i> Bunu yaptığımda,
+bazı insanlar bunu egomu beslemek için yaptığımı düşünebilir, öyle değil mi?
+Tabi ki, bu programı “Stallmanix” olarak adlandırmanızı istemiyorum, öyle
+değil mi? <i>[Dinleyiciler güler]</i> <i>[Alkış]</i></p>
+
+<p>Sizden bunu GNU olarak adlandırmanızı istiyorum çünkü GNU Projesinin
+itibarının olmasını istiyorum. Ve bunun için çok spesifik bir neden vardır,
+bu, herhangi birinin itibar kazanmasından çok daha önemlidir. Görüyorsunuz,
+bugünlerde, topluluğumuza göz atacak olursanız, onun hakkında konuşan ve
+yazan kimseler GNU’yu ifade bile etmez ve özgürlüğün bu amaçlarından – bu
+politik ve sosyal ideallerden – bahsetmezler. Çünkü onların [başka bir
+deyişle, bunların] geldikleri yer GNU’dur. </p>
+
+<p>Linux’la ilgili fikirler – felsefesi çok farklıdır. Bu, temelde Linus
+Torvalds’ın apolitik felsefesidir. Bu nedenle, insanlar tüm sistemin Linux
+olduğunu düşündüklerinde, şu şekilde düşünme eğilimdedirler: “Oh, bu, Linus
+Torvalds tarafından başlatılmış olmalıdır. Felsefesini dikkatli bir şekilde
+incelemeliyiz.” Ve GNU felsefesini duyduklarında, şunu derler: “Bu çok
+idealistçi bir yaklaşım, korkunç şekilde uygulanamaz olması lazım. Ben bir
+Linux kullanıcısıyım, GNU kullanıcısı değil.” [Dinleyiciler güler]</p>
+
+<p>Ne ironi! Yalnızca bilselerdi! Hoşlandıkları – ya da bazı durumlarda
+sevdikleri ve vahşice üzerinden geçtikleri – sistemin politik felsefenin
+gerçek kıldığı bu şeyin bizim idealimiz olduğunu bilselerdi. </p>
+
+<p>Yine de bizimle fikir birliği içinde olmazlardı. Ancak en azından bunu ciddi
+bir şekilde hesaba katmak, bu konu hakkında düşünmek ve bir şans vermek için
+bir nedenleri olurdu. Bunun, hayatlarıyla nasıl bir ilişkisinin olduğunu
+görürlerdi. Şunu fark etselerdi: “GNU sistemini kullanıyorum. Bu da GNU
+felsefesidir. Bu felsefe, hoşlandığım bu sistemin var olma nedenidir,” o
+zaman bunu en azından çok daha açık bir zihinle değerlendirirlerdi. Bu,
+herkesin bu konuda fikir birliği içinde olacağı anlamına gelmez. İnsanlar
+farklı şeyler düşünür. Bu uygundur – insanlar kendileri karar
+vermelidirler. Ancak bu felsefenin sağladığı sonuçlar için itibarının
+yararını sağlamasını isterim.</p>
+
+<p>Topluluğumuza göz atarsak, hemen hemen her yerde kurumların sistemi Linux
+olarak adlandırdığını görürüz. Muhabirler bunu genelde Linux olarak
+adlandırmaktadır. Bu, doğru değildir ancak bunu yaparlar. Sistemi paketleyen
+firmalar sistemi genelde [Linux] olarak adlandırır. Ve bu muhabirlerin
+birçoğu, makale yazdıklarında, bunu genelde politik bir husus ya da sosyal
+bir husus olarak görmezler. Buna genelde safça bir iş sorusu ya da hangi
+firmaların az ya da çok başarılı olacağı olarak bakarlar, bu, temelde toplum
+için küçük bir sorudur. Ve insanların kullanımı için GNU/Linux sistemini
+paketleyen firmalara baktığınızda, bu firmaların birçoğu bu sistemi Linux
+olarak adlandırmaktadır. Ve tümü de bu sisteme özgür olmayan yazılım ekler.</p>
+
+<p>GNU GPL, kodu alırsanız ve GPL kapsamlı bir programdan birtakım kodları
+alırsanız ve daha büyük bir program oluşturmak için bir miktar daha fazla
+kod eklerseniz, söz konusu tüm programın GPL altında yayınlanması
+gerektiğini söyler. Ancak aynı disk (hard disk ya da CD) üzerine ayrı
+programlar koyabilirsiniz ve bunların başka lisansları olabilir. Bu,
+yalnızca toplama olarak değerlendirilir ve esasen aynı zamanda iki programın
+birilerine dağıtılması, hakkında herhangi bir şey söyleyebileceğimiz bir
+durum değildir. Bu nedenle, gerçekte, bu durum doğru değildir – bazen doğru
+olmasını ummaktayım – bir firma bir üründe GPL kapsamlı bir programı
+kullanırsa, tüm ürün özgür yazılım olmalıdır. Bu ürün, söz konusu aralığa
+girmez – söz konusu kapsamda değildir. Bu ürün, tüm programdır. Emsallerine
+uygun bir şekilde birbiriyle iletişim kuran – örneğin, birbirine mesaj
+gönderen – iki ayrı program mevcutsa, o zaman bu iki program genellikle
+yasal olarak ayrıdır. Bu nedenle, bu firmalar, sisteme özgür olmayan yazılım
+ekleyerek, kullanıcılara, felsefi ve politik açıdan çok kötü bir fikir
+vermektedir. Kullanıcılara şunu söylemektedirler: “Özgür olmayan yazılımın
+kullanılması iyidir. Hatta bunu hediye olarak veriyoruz.”</p>
+
+<p>GNU/Linux sisteminin kullanımı hakkındaki dergilere baktığınız zaman,
+çoğunluğunun şu şekilde bir başlığa sahip olduğunu görürsünüz:
+“Linux-bir-şeyler-ya-da-diğer-şeyler.” Böylece sistemi çoğunlukla Linux
+olarak adlandırırlar. Ve bu dergiler, GNU/Linux sisteminin üstünde
+çalıştırabileceğiniz özgür olmayan yazılıma ilişkin reklamlarla
+doludur. Şimdi, bu reklamlar ortak bir mesaja sahiptir. Şöyle demektedirler:
+“Özgür olmayan yazılım sizin için iyidir. O kadar iyidir ki, bu yazılıma
+sahip olmak için <em>para</em> bile ödeyebilirsiniz.” [Dinleyiciler güler]</p>
+
+<p>Ve bu şeyleri “katma değer paketleri” olarak adlandırırız, bu, onların
+değerleri hakkında bir ifade sağlar. Şöyle demektedirler: Özgürlüğü değil,
+pratik elverişliliği değerlendirin. Ve bu değerlerle fikir birliği içinde
+değilim, bu nedenle onları “özgürlüğü eksilmiş paketler” olarak
+adlandırıyorum. [Dinleyiciler güler] Özgür bir işletim sistemi kurduysanız,
+o zaman şimdi özgür dünyada yaşıyorsunuz demektir. Yıllardır size vermek
+için uğraştığımız özgürlüğün faydalarının tadını çıkarın. Bu paketler, size
+bir zincir üzerinde eğilme imkânını vermektedir. </p>
+
+<p>Ve GNU/Linux sisteminin kullanımına adanmış ticari gösterilere bakarsanız,
+bu gösteriler, kendilerini “Linux” gösterileri olarak adlandırmaktadır. Ve
+özgür olmayan yazılımı sergileyen satış reyonlarıyla doludurlar, özellikle,
+onay damgasını özgür olmayan yazılımın üzerine vururlar. Bu nedenle,
+toplumumuzda baktığımız her yerde, kurumlar özgür olmayan yazılımı
+desteklemektedir, GNU’nun kendisi için geliştirildiği özgürlük fikrini
+tamamen yadsırlar. Ve insanların özgürlük fikriyle karşı karşıya
+gelebilecekleri tek yer, GNU ile ve özgür yazılımla ilişkilidir. Bu nedenle
+sizden sistemi GNU/Linux olarak adlandırmanızı istememin nedeni
+budur. Lütfen insanları sistemin nereden ve niçin geldiği konusunda
+bilgilendirin.</p>
+
+<p>Tabi ki, yalnızca bu ismi kullanarak, tarihsel bir açıklama
+yapmayacaksınız. Dört ekstra karakter girebilir ve GNU/Linux’ı
+yazabilirsiniz; iki ekstra hece söyleyebilirsiniz. Ancak GNU/Linux Windows
+2000’den daha az heceden oluşmaktadır. [Dinleyiciler güler] Onlara çok fazla
+şey anlatmıyorsunuz ancak onları hazırlıyorsunuz, böylece GNU hakkında bir
+şeyler öğrenecekler ve konunun ne olduğunu duyduklarında, bunun kendileriyle
+ve yaşamlarıyla nasıl bir ilişkisinin olduğunu göreceklerdir. Ve bu,
+doğrudan büyük bir fark yaratmaktadır. Bu nedenle, lütfen bize yardım edin. </p>
+
+<p>Microsoft, GPL’i “açık kaynaklı bir lisans” olarak adlandırdı. İnsanların,
+ana husus olarak özgürlük açısından düşünüyor olmalarını
+istemediler. İnsanları, Microsoft ürünlerini seçeceklerse, tüketici olarak
+dar bir şekilde düşünmeye ve tabi ki tüketiciler olarak çok rasyonel bir
+şekilde düşünmemeye davet ettiklerini bulacaksınız. Ancak insanların
+vatandaş ya da devlet adamı gibi düşünmesini istemezler, Bu, onlar için
+zıttır, düşmancadır. En azından mevcut iş modellerine karşı zıttır.</p>
+
+<p>Şimdi, özgür yazılım nasıl&hellip;evet, özgür yazılımın toplumumuzla nasıl
+bir ilişkisinin olduğunu anlatabilirim. Bazılarınız için önemli olabilecek
+ikinci bir başlık ise özgür yazılımın işle nasıl bir ilgisi
+olduğudur. Şimdi, gerçekte, özgür yazılım iş için <em>büyük</em> ölçüde
+yararlıdır. Ne de olsa, gelişmiş ülkelerdeki birçok işyerinde yazılım
+kullanılmaktadır. Yalnızca küçük bir kısmı yazılım geliştirmektedir. </p>
+
+<p>Ve özgür yazılım, yazılım kullanan herhangi bir firma için büyük ölçüde
+avantajlıdır çünkü bu, kontrolün sizde olduğunu göstermektedir. Temel
+olarak, özgür yazılım, kullanıcıların, programın ne yaptığına ilişkin
+kontrole sahip oldukları anlamına gelmektedir. Münferit olarak ya da toplu
+olarak, yeterince dikkatli olurlarsa, durum böyledir. Yeterince dikkat
+gösteren herkes, bazı etkileri uygulayabilir. Dikkat etmezseniz, satın
+almazsınız. O zaman başka insanların tercih ettiklerini kullanırsınız. Ancak
+dikkat eder, özen gösterirseniz, o zaman söyleyecek bir şeyleriniz
+olur. özel mülk yazılım söz konusu olduğunda, söyleyecek bir şeyiniz olmaz. </p>
+
+<p>Özgür yazılımla, değiştirmek istediğiniz şeyleri değiştirebilirsiniz. Ve
+firmanızda programlayıcıların olup olmaması fark etmez; bu,
+iyidir. Binanızdaki duvarları hareket ettirmek isterseniz, bir marangozluk
+firması olmanız gerekmez. Bir marangoz bulup, “Bu işi yapmak için ne kadar
+para istersin?” diye sormanız yeterlidir. Ve kullandığınız yazılımı
+değiştirmek isterseniz, bir programlama firması olmanız gerekmez. Tek
+yapmanız gereken bir programlama firmasına gidip şunu söylemektir: “Bu
+özellikleri implement etmek için ne kadar para istersiniz? Ve ne zamana
+bitirirsiniz?” Ve işi yapmazlarsa, gidip başka birilerini bulabilirsiniz.</p>
+
+<p>Destek için özgür bir piyasa mevcuttur. Bu nedenle destekle ilgilenen her
+türlü işyeri, özgür yazılımda büyük bir avantaj bulacaktır. özel mülk
+yazılımla, destek bir tekeldir çünkü bir firma, bu, Microsoft’un paylaşılan
+bir kaynak programı ise kaynak koduna sahiptir – ya da belki de yüklü bir
+miktar para ödeyen az sayıda firma kaynak koduna sahiptir – ancak, bu sayı
+çok azdır. Bu nedenle, sizin için çok fazla sayıda olası kaynak mevcut
+değildir. Ve bu, gerçekten de büyük bir dev değilseniz, sizinle
+ilgilenmedikleri anlamına gelmektedir. Firmanız, sizin işinizi
+kaybederlerse, bu duruma önem vermelerini gerektirecek kadar önemli
+değildir. Bir kere programı kullandığınızda, onlar için desteği almakta
+kilitlendiğinizi anlarlar çünkü farklı bir programa geçmek çok büyük bir
+iştir. Bu nedenle, bir hatanın raporlanması ayrıcalığının ödenmesi gibi
+şeylerle karşılaşırsınız. [Dinleyiciler güler] Ve bir kere ödeme yaptıktan
+sonra, şöyle derler: “İyi, tamam, hata raporunuzu kaydettik. Ve birkaç ay
+içinde, bir yükseltme [:upgrade] satın alabilirsiniz ve bu hatayı giderip
+gidermediğimizi görebilirsiniz.” [Dinleyiciler güler]</p>
+
+<p>Özgür yazılıma ilişkin destek sağlayıcıları, bundan ucuz
+kurtulamaz. Müşterileri memnun etmek zorundadırlar. Tabi ki, birçok iyi
+bedava destek alabilirsiniz. Probleminizi İnternetten gönderirsiniz. Ertesi
+gün bir yanıt alabilirsiniz. Ancak bu, tabi ki garantili değildir. Güvende
+olmak isterseniz, en iyisi bir firma ile anlaşma yapın ve onlara ücret
+ödeyin. Ve bu, tabi ki, özgür yazılım işinin çalışma şekillerinden
+birisidir. </p>
+
+<p>Yazılım kullanan işler için özgür yazılımın başka bir avantajı, güven ve
+gizliliktir. Ve bu, bireyler için de geçerlidir ancak bunu, işyerleri
+bağlamında gündeme getirdim. İşte, bir program özel mülk olduğunda,
+gerçekten de ne yaptığını bile söyleyemezsiniz.</p>
+
+<p>Bunların hakkında bir şeyler biliyorsanız, hoşlanmayacağınız bir şekilde
+kasıtlı olarak ortaya konan özelliklere sahip olabilir. Örneğin,
+geliştiricinin makinenize girmesine izin veren bir arka kapıya sahip
+olabilir. Yaptığınız işlere burnunu sokabilir ve bilgileri geri
+gönderebilir. Bu, yaygın bir durumdur. Birtakım Microsoft yazılımları bunu
+yapmaktadır. Ancak bunu yapan yalnızca Microsoft değildir. Kullanıcının
+işine burnunu sokan başka özel mülk programlar mevcuttur. Ve bunu yaptıkları
+zaman fark edemezsiniz bile. Ve tabi ki, geliştiricinin tamamen dürüst
+olduğu varsayıldığında bile, her programcı hata yapar. Bunlar, güvenliğinizi
+etkileyen ve kimseden kaynaklanmayan hatalar olabilir. Ancak buradaki ana
+nokta şudur: Bu, özgür yazılım değildir, bu hataları bulamazsınız. Ve bu
+hataları gideremezsiniz.</p>
+
+<p>Hiç kimse, çalıştırdığı her programın kaynağını kontrol etmek için gereken
+zamana sahip değildir. Bunu yapmayacaksınız. Ancak özgür yazılımla, büyük
+bir topluluk mevcuttur ve bu toplulukta olayları kontrol eden insanlar
+vardır. Ve onların kontrolünden faydalanırsınız çünkü kazara bir hata varsa,
+ki kesinlikle vardır, zaman zaman, herhangi bir programda, bu hatayı
+bulabilir ve giderebilirler. Ve yakalanacaklarını düşündükleri zaman,
+insanların, kasıtlı bir Truva atı (kullanılacağı bilgisayara bilerek hasar
+verme amacıyla hazırlanmış bilgisayar programı) ya da burnunu sokan bir
+özelliği koyma ihtimali çok daha düşüktür. özel mülk yazılım
+geliştiricileri, yakalanmayacaklarını düşünür. Bu durumun tespit edilmeden
+geçeceğini düşünürler. Ancak özgür bir yazılım geliştiricisi insanların ona
+bakacağını ve orada olduğunu göreceğini bilir. Topluluğumuzda,
+kullanıcıların hoşlanmayacakları bir şekilde boğazlarına bastırarak bu
+durumdan kurtulmayı düşünmeyiz. Biliriz ki, kullanıcılar bundan hoşlanmazsa,
+bu özelliğe sahip olmayan değiştirilmiş bir sürüm hazırlanacaktır. Ve daha
+sonra tümü de söz konusu sürümü kullanarak çalışmaya başlayacaktır.</p>
+
+<p>Gerçekte, muhtemelen bu özelliği koymayacağımız sonucunu hepimiz
+çıkarabiliriz, yeterince adım önceden bunu anlayabiliriz. Ne de olsa, özgür
+bir program yazıyorsunuz; insanların sürümünüzdenhoşlanmasını istersiniz;
+birçok insanın nefret edeceği bir özelliği koymazsınız ve kendinizinki
+yerine başka bir değiştirilmiş sürümü kullanmazsınız. Böylece, özgür yazılım
+dünyasında kralın kullanıcı olduğunu fark edersiniz. özel mülk yazılım
+dünyasında, kral, müşteri değildir. Çünkü siz yalnızca bir
+müşterisinizdir. Kullandığınız yazılımda söz hakkınız yoktur.</p>
+
+<p>Bu anlamda, özgür yazılım, demokrasinin işlemesi için yeni bir
+mekanizmadır. Şimdi Stanford’da olan Profesör Lessig, bir kanun çeşidi
+olarak söz konusu kod fonksiyonlarını söylemiştir. Tüm amaçlar ve hedefler
+için herkesin kullandığı kod hakkında yazan her kimse, insanların
+hayatlarını belirleyen kanunlar yazmaktadır. Özgür yazılım söz konusu
+olduğunda, bu kanunlar demokratik bir şekilde yazılır. Ancak bu, klasik
+demokrasi biçimi değildir – büyük bir seçim yapıp şunu demiyoruz: “Herkes,
+bu işin nasıl yapılmasını istiyorsa ona göre oy versin.” [Dinleyiciler
+güler] Bunun yerine, temel olarak şunu diyoruz: özelliğin şu şekilde
+implement edilmesini isteyenler, o şekilde yapsın. Ve söz konusu özelliği
+söz konusu şekilde gerçekleştirmek için çalışmak isterseniz, öyle
+yaparsınız. Ve bir şekilde ya da diğer şekilde yapılır, değil mi? Ve böylece
+çok sayıda insan bu şekilde isterse, bu şekilde yapılacaktır. Bu şekilde,
+herkes, gitmek istediği yönde basitçe adımlar atarak sosyal karara katkıda
+bulunur. </p>
+
+<p>Ve kişisel olarak istediğiniz kadar adım atmakta özgürsünüz. Bir işyeri,
+atmalarının yararlı olduğu kadar adımı atmakta özgürdür. Ve tüm bu şeyleri
+topladığınızda, bu, yazılımın hangi yönde gittiğini söyler.</p>
+
+<p>Ve mevcut birtakım programlardan – genellikle büyük parçalardan – bazı
+parçaların alınması ve daha sonra kendinize ait belirli miktardaki kodun
+yazılması ve ihtiyacınızı tam olarak karşılayan bir programın hazırlanması
+tabi ki çok yararlıdır; mevcut birtakım özgür yazılım paketlerinden büyük
+parçaları alamazsanız, tamamını yeni baştan yazmak size pahalıya mal
+olacaktır.</p>
+
+<p>Kralın kullanıcı olduğu gerçeğinden kaynaklanan başka bir şey de, uyumluluk
+ve standardizasyon konusunda çok iyi olma eğilimimizdir. Niçin? Çünkü
+kullanıcılar bundan hoşlanmaktadır. Kullanıcılar, içinde büyük
+uyumsuzlukların olduğu bir programı reddedecektir. Şimdi, bazen belirli bir
+uyumsuzluk tipine ilişkin ihtiyacı olan belirli bir kullanıcı grubu vardır
+ve o zaman ona sahip olacaklardır. Bu tamamdır. Ancak kullanıcılar bir
+standardı izlemek istediklerinde, biz geliştiriciler de bunu izlemeliyiz ve
+bunu biliriz. Ve bunu yaparız. Bunun zıttı olarak, özel mülk yazılım
+geliştiricilerine bakarsanız, genellikle kasıtlı olarak bir standardı
+izlememeyi avantajlı bulurlar ve bunun nedeni, bu şekilde kullanıcıya bir
+avantaj sağladıklarını düşündükleri için <em>değil</em>, ancak daha çok
+kullanıcı üzerinde bir şeyler dayattıkları, kullanıcıyı kilitledikleri
+içindir. Ve özel mülk yazılım geliştiricilerinin zaman zaman dosya
+biçimlerinde değişiklikler yaptıklarını görürsünüz, bunun tek nedeni,
+insanların en yeni sürümü satın almalarını sağlamaktır. </p>
+
+<p>Arşivciler şimdi bir problem bulmaktadır, on yıl önce bilgisayarlarda
+yazılan dosyalara genellikle erişilememektedir; bunlar, şimdi kaybolmuş olan
+özel mülk yazılımla yazılan dosyalardır. Bu dosyalar özgür yazılımla
+yazılmış olsalardı, güncelleştirilebilip çalıştırılabilirlerdi. Ve söz
+konusu kayıtlar kaybolmazdı, erişilemeyen duruma gelmezdi. NPR'de bile bu
+konuda şikayetler vardı ve çözüm olarak özgür yazılım
+önerilmekteydi. Aslında, kendi verilerinizi saklamak için özgür olmayan
+programı kullanarak, kendinizi tuzağa düşürüyorsunuz.</p>
+
+<p>Böylece, özgür yazılımın birçok işi nasıl etkilediğini anlattım. Ancak,
+yazılım işi olan bu özel dar alanı nasıl etkilemektedir? Evet, bu sorunun
+cevabı, çoğunlukla hemen hemen hiç etkilemediğidir. Ve bana anlatılanlardan,
+bunun nedeni, yazılım endüstrisinin % 90’ının özel yazılımın gelişimine
+ayrılmasıdır, başka bir deyişle, yayınlanmayan yazılıma ayrılmasıdır. Özel
+yazılım için, bu husus ya da özgür ya da özel mülk olma hususu gündeme
+gelmez. Gördüğünüz gibi, buradaki husus, siz kullanıcıların yazılımı
+değiştirmek ve yeniden dağıtmak için özgür olup olmadığınızdır. Yalnızca tek
+bir kullanıcı varsa ve söz konusu kullanıcı haklara sahipse, o zaman problem
+yoktur. Söz konusu kullanıcı tüm bu şeyleri yapmakta özgürdür. Bu nedenle,
+aslında, kaynak kodunu ve tüm hakları alma konusunda ısrar ediyorlarsa,
+firma içinde kullanım için bir firma tarafından geliştirilen her türlü özel
+program özgür yazılımdır.</p>
+
+<p>Bu husus, bir saatteki ya da bir mikrodalga fırındaki ya da bir otomobilin
+ateşleme sistemindeki yazılım için söz konusu değildir çünkü bu durumlarda,
+kurmak için yazılım indirmezsiniz. Kullanıcı söz konusu olduğu sürece, bu,
+gerçek bir bilgisayar değildir, bu nedenle, etik açıdan önemli olmaya
+yetecek kadar bu hususları büyütmez. Bu nedenle, en önemli kısım için,
+yazılım endüstrisi, olduğu gibi gitmeye devam edecektir. Ve ilginç şey şudur
+ki, bu gibi büyük bir iş oranı endüstrinin ilgili kısmında olduğu için,
+özgür yazılım işi için hiçbir olasılık olmasa bile, özgür yazılım
+geliştiricileri, özel yazılım yazmak için günlük işler
+alabilirler. [Dinleyiciler güler] Bunlardan çok fazla vardır; oran çok
+büyüktür.</p>
+
+<p>Ancak görüldüğü gibi, özgür yazılım işi vardır. Özgür yazılım firmaları
+vardır ve katılacağım basın toplantısında, birkaç özgür yazılım firmasından
+insanlar bize katılacaktır. Ve tabi ki, özgür yazılım işi olmayan ancak
+yayınlamak için yararlı özgür yazılım parçaları geliştiren firmalar da
+vardır ve onların geliştirdiği özgür yazılım önemli ölçüdedir.</p>
+
+<p>Şimdi, şu soruyu sorarız: özgür yazılım iş dünyası nasıl çalışmaktadır?
+Bazıları kopyaları satmaktadır. Kopyalamakta özgürsünüzdür ancak yine de
+ayda binlerce kopya satabilirler. Ve diğerleri, destek ve çeşitli hizmet
+tiplerini satmaktadır. Kişisel olarak ben, 1980’lerin ikinci yarısı boyunca,
+özgür yazılım destek hizmetleri sattım. Temel olarak saatte $200 için,
+yazmış olduğum GNU yazılımında değiştirmemi istediğiniz her şeyi
+değiştiririm dedim. Evet, bu, ciddi bir ücrettir ancak bu, benim geliştirmiş
+olduğum bir programdı ve çok daha kısa bir sürede aynı işi
+gerçekleştirebileceğimi insanlar anladı. [Dinleyiciler güler] Ve bu şekilde
+ekmeğimi kazandım. Aslında, daha önce yaptığımdan daha fazlasını
+yaptım. Ayrıca dersler de verdim. Ve 1990 yılına kadar bunu yapmayı
+sürdürdüm. 1990 yılında büyük bir ödül kazandım ve bunu yapmayı bıraktım.</p>
+
+<p>Ancak 1990 yılında, Cygnus Support (Cygnus Destek) adında ilk ortak özgür
+yazılım işi oluşturuldu. Ve onların işi, benim yaptığım şeyle aynı tip şeyi
+yapmaktı. İhtiyaç duysaydım kesinlikle onlar için çalışabilirdim. Ancak
+ihtiyaç duymadım ve herhangi bir firmadan bağımsız kalsaydım bunun hareket
+için iyi olacağını hissettim. Bu şekilde, herhangi bir çıkar çatışması
+olmaksızın çeşitli özgür ve özgür olmayan yazılım firmaları için iyi ve kötü
+şeyler söyleyebilirdim. Harekete daha fazla hizmet edebileceğimi
+hissettim. Ancak yaşamımı kazanmak için buna ihtiyaç duysaydım, onlar için
+çalışacaktım. Bu, içinde bulunmak adına etik bir iştir. Onlarla iş yapmak
+için utanmama hiç gerek yoktu. Ve söz konusu firma ilk yılında kârdaydı. Çok
+az ana para ile, üç kurucusunun sahip olduğu para ile oluşturulmuştu. Ve her
+geçen yıl daha da büyüdüler ve kârlı oldular, sonunda iyice büyümek
+istediler, açgözlü oldular, dış yatırımcılara açıldılar ve daha sonra her
+şeyi bozdular. Ancak açgözlü olmadan önce, yıllarını başarı içinde
+geçirdiler.</p>
+
+<p>Bu, özgür yazılım hakkındaki heyecan verici şeylerden birini
+göstermektedir. Özgür yazılım, özgür yazılım geliştirmek için anapara
+sağlamanızın gerekli olmadığını göstermektedir. Demek istiyorum ki, ana para
+yararlıdır; yardımcı olabilir. Bir miktar anapara toplayabilirseniz, insan
+tutabilir ve bu insanlara kod yazdırabilirsiniz. Ancak az sayıda insanla çok
+iş başarabilirsiniz. Aslında, özgür yazılımı geliştiren süreçin çok etkin
+olması, dünyanın özgür yazılıma geçmesi için önemli nedenlerden biridir. Ve
+bu, ayrıca Microsoft’un söylediğini yalanlar, Microsoft, GNU GPL’nin kötü
+olduğunu söyler çünkü özgür olmayan yazılımı geliştirmek için anapara
+toplamak, özgür yazılımımızı alıp bizimle paylaşmayacakları programlara
+kodumuzu koymak onlar için zorlaşır. Temel olarak, bu şekilde anaparayı
+yükseltmelerine ihtiyaç duymamaktayız. Her şekilde işi yaptırırız. İşi zaten
+yaptırıyoruz.</p>
+
+<p>İnsanlar, bizim hiçbir zaman tamamen özgür bir işletim sistemi
+yapamayacağımızı söylemekteydiler. Şimdi bunu ve ilâve olarak önemli bir
+oranı daha gerçekleştirdik. Ve söyleyebilirim ki, dünyanın tüm genel amaçlı
+olarak yayınlanan yazılımını geliştirmemize az kaldı. Ve bunu,
+kullanıcılardan % 90’ından fazlasının henüz bizim özgür yazılımımızı
+kullanmadığı bir dünyada başardık. Bu, dünyadaki tüm Web sunucularının
+yarısından fazlasının Web sunucusu olarak Apache ile GNU/Linux üzerinde
+çalıştığı bir dünyada gerçekleşmiştir.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>:[Duyulamıyor] &hellip; Daha önce ne dediniz, Linux mı?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>:GNU/Linux dedim.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>:Öyle mi dediniz?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>:Evet, çekirdek hakkında konuşuyorsam, onu Linux
+olarak adlandırırım. Biliyorsunuz, bu, onun adıdır. Çekirdek Linus Torvalds
+tarafından yazılmıştır ve yazara duyulan saygıdan ötürü, bu çekirdeği
+yalnızca onun verdiği isimle adlandırabiliriz.</p>
+
+<p>Genel olarak, iş dünyasında, birçok kullanıcı GNU/Linux’ı
+kullanmamaktadır. Birçok ev kullanıcısı henüz bizim sistemimizi
+kullanmamaktadır. Ev kullanıcıları da sistemimizi kullanmaya başladığında,
+özgür yazılım için 10 kat daha fazla gönüllü ve 10 kat daha fazla müşteri
+sağlayacağız. Ve bu bizi büyütecektir. Bu nedenle, bu noktada, bu işi
+yapabileceğimiz konusunda oldukça güvenim var.</p>
+
+<p>Ve bu önemlidir çünkü Microsoft bizim çaresiz hissetmemizi
+istemektedir. Şöyle derler: “Çalıştırılacak yazılıma sahip olmanızın tek
+yolu, yeniliğe sahip olmanızın tek yolu, gücü bize vermenizle
+sağlanabilir. Biz baskınız. Çalıştırdığınız programla ne yapabileceğinizi
+kontrol edelim, böylece sizden çok para alabiliriz ve bu paranın belirli bir
+oranını yazılım geliştirmek için kullanıp geri kalanını kâr yaparız.”</p>
+
+<p>Hiçbir zaman çaresiz hissetmemelisiniz. Çok çaresiz hissedip özgürlüğünüzü
+feda etmemelisiniz. Bu çok tehlikelidir.</p>
+
+<p>Microsoft’un, yalnızca Microsoft olmamakla beraber özgür yazılımı
+desteklemeyen insanların genelde benimsediği değer sistemi, kısa vadeli
+kârdır: Bu sene ne kadar para kazanacağım? Bugün ne kadar iş yaptırabilirim?
+Kısa vadeli düşünme ve dar düşünme. Onların varsayımına göre, birilerinin
+özgürlük adına fedakarlık yapması saçmadır.</p>
+
+<p>Dün yurttaşlarının özgürlüğü için fedakarlık yapmış olan Amerikalılar
+hakkında birçok insan konuşma yapıyordu. Bu insanların bazıları büyük
+fedakarlıklar yapmışlardı. Ülkemizde herkesin duyduğu özgürlük çeşitleri
+için yaşamlarını bile feda etmişlerdi. (En azından bazı durumlarda; tahmin
+ederim ki, Vietnam’daki savaşı burada görmezden gelmeliyiz.)</p>
+
+<p><i>[Editörün notu: Önceki gün, Yurt Şehitleri anma günüydü, kahramanların
+anıldığı bir ABD tatil günüydü.]</i></p>
+
+<p>Ancak neyse ki, yazılımın kullanılmasındaki özgürlüğümüzün korunması bu gibi
+büyük fedakarlıkları gerektirmemektedir. Grafiksel Kullanıcı Ara yüzü (GUI)
+programınız henüz yoksa, komut satırı ara yüzünün öğrenilmesi gibi yalnızca
+küçük ve az fedakarlıklar yeterlidir. Bunu bu şekilde yapmak için özgür bir
+yazılım paketine sahip olmadığımız için, bu, işin bu şekilde yapılması
+gibidir. Birkaç yılda sahip olabileceğiniz gibi, belirli bir özgür yazılım
+paketini geliştirecek olan bir firmaya bir miktar paranın ödenmesi
+gibidir. Bunlar, hepimizin yapabileceği küçük fedakarlıklardır. Ve uzun
+vadede, bundan fayda görürüz. Bildiğiniz gibi, bir fedakarlıktan çok bir
+yatırım gibidir. Toplumumuzun gelişmesinde bizim için iyi olduğunu bilmek
+için, yalnızca söz konusu yatırımdan kimin beş on senti alacağını saymadan
+yeterli uzun vadeli görüşe sahip olmamız gereklidir.</p>
+
+<p>Böylece, bu noktada, anlatacaklarım sona erdi.</p>
+
+<p>Tony Stanco tarafından önerilen özgür yazılım işine ilişkin yeni bir
+yaklaşımın olduğunu ifade etmek isterim, bu yaklaşım “Özgür Geliştiriciler”
+olarak adlandırılmaktadır ve organizasyona katılan tüm yazılım
+geliştiricilere kârdan belirli bir oranın verilmesini uman belirli bir iş
+yapısını içermektedir. Ve halen Hindistan’da bazı büyük hükümet yazılım
+geliştirme sözleşmelerinin gerçekleştirilmesini ummaktadırlar çünkü taban
+olarak özgür yazılımı kullanıyor olacaklardır, bu şekilde büyük maliyet
+tasarrufu sağlamayı planlamaktadırlar.</p>
+
+<p>Ve şimdi sorularınızı bekliyorum.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: <i>[İşitilememektedir]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Biraz yüksek sesle konuşabilir misiniz lütfen?
+Sizi gerçekten duyamıyorum.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Microsoft gibi bir firma bir özgür yazılım
+sözleşmesini nasıl içerebilir?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Microsoft aslında eylemlerinin birçoğunu
+hizmetlere kaydırmayı planlamaktadır. Ve yapmayı planladıkları şey kirli ve
+tehlikeli bir şeydir, zikzak biçiminde hizmetleri birini diğerine olacak
+şekilde bağlamayı planlamaktadırlar. Böylece bu hizmeti kullanmak için, bu
+Microsoft programını kullanıyor olmanız gereklidir, bu da, bu hizmeti ve bu
+Microsoft programını kullanmanız gerektiği anlamına gelecektir … böylece
+tümü birbiriyle ilişkilidir. Planları budur. </p>
+
+<p>Şimdi, ilginç olan şey, bu hizmetlerin satılmasının özgür yazılım ya da
+özgür olmayan yazılım etik hususunu gündeme getirmemesidir. Onlar için, net
+üzerinden bu hizmetleri satan bu gibi işyerlerinin olması çok iyi
+olabilir. Ancak, Microsoft’un planladığı, yazılım ve hizmetler üzerinde daha
+bile büyük bir tekel, daha bile büyük bir kilit elde etmek için onları
+kullanmaktır ve bu, yakın zamanda bir makalede açıklanmıştır. Diğer
+insanlar, bunun, neti Microsoft Firma Kasabasına dönüştürdüğünü söylemiştir.</p>
+
+<p>Ve bu bağlantılıdır çünkü Microsoft anti güven mahkemesindeki asliye
+mahkemesi Microsoft’un – anlamsız bir şekilde, hiçbir işe yaramayacak
+biçimde – işletim sistemi kısmına ve uygulama kısmına bölünmesini
+önermiştir. </p>
+
+<p>Ancak o makaleyi gördükten sonra, şimdi yalnızca emsallerine uygun bir
+şekilde birbirleriyle başa çıkmalarını gerektirmek için Microsoft’un
+hizmetler kısmına ve yazılım kısmına bölünmesinin yararlı ve etkin bir
+yolunu görmekteyim, hizmetler ara yüzlerini yayınlamalıdır, böylece
+hizmetlerle konuşabilmek için herkes bir istemci yazabilir ve tahmin
+ediyorum ki, hizmeti almak için ödeme yapmaları gereklidir. Evet, bu
+tamamdır. Bu, tamamen farklı bir konudur. </p>
+
+<p>Microsoft bu şekilde [&hellip;] başka bir deyişle, hizmetler ve yazılım
+şeklinde bölünürse, Microsoft hizmetleriyle rekabete girmek için
+yazılımlarını kullanamayacaklardır. Ve Microsoft yazılımıyla rekabete girmek
+için hizmetleri kullanamayacaklardır. Ve özgür yazılım yapabileceğiz ve
+belki de siz insanlar bunu Microsoft hizmetleriyle konuşmak için
+kullanacaksınız, bu bizim için önemli değildir.</p>
+
+<p>Çünkü ne de olsa, Microsoft’un birçok insana boyun eğdiren özel mülk yazılım
+firması olmasına rağmen – diğerleri daha az insana boyun eğdirmiştir, bu,
+uğraşma isteğinden kaynaklanmamaktadır; [dinleyiciler güler] o kadar çok
+sayıda insana boyun eğdirmeyi başaramamışlardır. Bu nedenle, problem
+yalnızca ve yalnızca Microsoft değildir. Microsoft, çözmeye çalıştığımız
+problemin yalnızca en büyük örneğidir, işbirliği yapmak ve etik bir toplum
+oluşturmak için kullanıcıların özgürlüğünü alan özel mülk yazılımdır. Bu
+nedenle, bu platform için bana imkân vermiş olsalar bile, Microsoft üzerine
+çok fazla odaklanmamalıyız. Bu, onları çok önemli yapmaz. Bu, hepsi ve
+hepsinin sonu değildir.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Daha önceden, açık kaynaklı yazılımla özgür yazılım
+arasındaki felsefi farkları açıklıyordunuz. Yalnızca Intel platformlarını
+desteklerlerken, GNU/Linux dağıtımlarının mevcut eğilimi hakkında nasıl
+hissediyorsunuz? Ve gitgide daha az sayıda programcının doğru şekilde
+programlama yaptığı ve herhangi bir yerde derleme yapacak olan yazılımı
+hazırladığı görülmektedir? Ve basitçe Intel sistemlerinde çalışan yazılımın
+hazırlandığı görülmektedir?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Burada etik bir husus görmüyorum. Ancak,
+gerçekte, bilgisayar üreten firmalar, bazen GNU/Linux sistemini bilgisayara
+taşımaktadır. HP açık bir şekilde bunu yakın bir zamanda yapmıştır. Ve
+Windows’un bir portu için ödeme yapma konusunda canlarını sıkmamışlardı,
+çünkü bu, çok fazla maliyete sahip olacaktı. Ancak zannediyorum ki
+GNU/Linux’ın desteklenmesi birkaç ay boyunca beş mühendisin çalışmasını
+gerektirecekti. Bu, kolayca yapılabilir bir şeydi.</p>
+
+<p>Şimdi tabi ki, insanların <code>autoconf</code>’u kullanmasını öneriyorum,
+autoconf, programlarınızı taşınabilir hale getirmeyi kolaylaştıran bir GNU
+paketidir. Bunu yapmaları için onları yüreklendiriyorum. Ya da sistemin söz
+konusu sürümünde derlenmeyen bir hatayı başka birileri giderdiğinde ve size
+gönderdiğinde, o zaman bunu göz önünde bulundurmalısınız. Ancak bunu etik
+bir husus olarak görmüyorum.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: İki yorum. Birisi: Yakın zamanda, MIT’de
+konuştunuz. Kopyasını okudum. Ve birileri, patentler hakkında bir şeyler
+sordu ve siz dediniz ki “patentler tamamen farklı bir konudur. Bu konuda
+yorumum yok.”</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Doğru. Patentler hakkında aslında söyleyecek çok
+şeyim var ama bu, bir saati bulur. [Dinleyiciler güler]</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Şunu demek istedim: Bana öyle geliyor ki, burada
+önemli bir husus var. Demek istiyorum ki, bu konsepti almaya çalışırken,
+firmaların, kendileri için bir tekel biçimi oluşturmaya çalışırken Devletin
+gücünü kullanmak isterlerse, patentler ve telif hakkı gibi şeyleri sert
+özellik olarak adlandırmalarının bir nedeni vardır. Ve böylece, bu şeyler
+hakkındaki yaygın olan şey, aynı hususlar etrafında dolaşmaları değildir
+ancak söz konusu motivasyon, gerçekten de genel hizmet hususu değildir ama
+özel çıkarları için firmaların tekel sağlama motivasyonudur. </p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Anlıyorum. Ama, iyi, yanıtlamak istiyorum çünkü
+çok fazla zaman yok. Bu yüzden bunu yanıtlamak istiyorum.</p>
+
+<p>Onların istediğinin bu olduğu konusunda haklısınız. Ancak fikri mülkiyet
+terimini kullanmak istemelerinin başka bir nedeni vardır. Bunun nedeni,
+insanların, telif hakkı hususları ya da patent hususları hakkında dikkatli
+bir şekilde düşünmesini istememeleridir. Telif hakkı kanunu ve patent kanunu
+tamamen farklı olduğu için, yazılım telif haklarının ve yazılım
+patentlerinin etkileri tamamen farklıdır. </p>
+
+<p>Yazılım patentleri, programcıları belirli program tiplerini yazmaktan
+alıkoydukları için, programcılar üzerindeki bir kısıtlamadır ancak telif
+hakkı bunu yapmaz. Telif hakkı söz konusu olduğunda, en azından kendi
+kendinize yazıyorsanız, dağıtmanıza izin verilmektedir. Bu nedenle, bu
+hususların ayrılması çok önemlidir.</p>
+
+<p>Bunların, çok düşük bir seviyede ortak bir özelliği vardır ve diğer her şey
+farklıdır. Bu nedenle, lütfen, açık bir şekilde düşünmeyi cesaretlendirmek
+için, telif hakkını ve patentleri tartışın. Ancak fikri mülkiyeti
+tartışmayın. fikri mülkiyet hakkında bir fikrim yoktur. Telif hakları,
+patentler ve yazılım hakkında düşüncelerim vardır. </p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Başlangıçta fonksiyonel bir dilin, yemek tarifleri
+gibi, bilgisayar programları olduğunu ifade ettiniz. Ancak yemek
+tariflerinden bilgisayar programlarına ve İngilizce dilinden bilgisayar
+programlarına büyük bir geçiş vardır – “fonksiyonel dil”in tanımı çok
+geniştir. DVD konusunda bu, neden olan problemi oluşturmaktadır. </p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Hususlar, doğadaki fonksiyonel olmayan şeylerden
+ötürü kısmen benzer ancak kısmen de farklıdır. Hususun bir kısmı aktarılır
+ancak tamamı aktarılmaz. Maalesef, bu da bir saatlik bir konuşma ile
+açıklanabilir. Bu konuya burada girmek için yeterli vaktimiz yok. Ancak şunu
+söylemek isterim ki, yazılımla aynı anlamda tüm fonksiyonel çalışmalar özgür
+olmalıdır. Biliyorsunuz, ders kitapları, belgeler, sözlükler ve tarifler
+özgür olmalıdır.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Yalnızca online müziği merak ediyordum. Bir yandan
+öbür yana oluşturulmuş benzerlikler ve farklar mevcuttur.</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Doğru. Yayınlanan her türlü bilgi için sahip
+olmamız gereken minimum özgürlük bu yayını ticari olmayan bir şekilde
+yeniden aynen dağıtma özgürlüğüdür. Fonksiyonel çalışmalar için,
+değiştirilmiş bir sürümü ticari olarak yayınlama özgürlüğüne ihtiyaç duyarız
+çünkü bu, toplum için çok yararlıdır. Fonksiyonel olmayan çalışmalar için –
+insanları eğlendirecek ya da estetik olacak ya da belirli bir insanın
+görüşlerini ifade edecek olan şeyler, biliyorsunuz – belki de
+değiştirilmemelidir. Ve bu belki de onların tüm ticari dağıtımını kapsayan
+telif hakkına sahip olunmasının tamam olduğu anlamına gelmektedir. </p>
+
+<p>Lütfen unutmayın ki, A.B.D. Anayasasına göre, telif hakkının amacı halkın
+yararlanmasıdır. Telif hakkı, belirli özel tarafların davranışını
+değiştirmek böylece daha fazla kitap yayınlamalarını sağlamak içindir. Ve
+bunun yararı, toplumun hususları tartışmasının ve öğrenmesinin
+sağlanmasıdır. Ve, bildiğiniz gibi, literatürümüz vardır. Bilimsel
+çalışmalarımız vardır. Hedef, bunu cesaretlendirmektir. Telif hakları,
+yazarların iyiliği için değil, yalnızca yayıncıların iyiliği içindir. Telif
+hakkı, okuyucuların ve insanlar yazdığında ve diğerleri okuduğunda
+gerçekleşen bilgi alışverişinden faydalananların iyiliğinedir. Ve bu hedefle
+fikir birliği içerisindeyim.</p>
+
+<p>Ancak bilgisayar ağları çağında, yöntem, artık inanılabilen ve makul bir
+yöntem değildir çünkü şimdi herkesin özel hayatına giren ve herkes için
+terör estiren katı kanunları gerektirmektedir. Komşunuzla paylaşımda
+bulunduğunuz için yıllarınız hapiste geçer. Matbaa zamanında durum böyle
+değildi. O zamanlar telif hakkı endüstriyel bir düzenlemeydi. Yayıncıları
+kısıtlamaktaydı. Şimdi yayıncılar tarafından kamu üzerine dayatılan bir
+kısıtlamadır. Bu nedenle güç ilişkisi, aynı kanun yürürlükte olsa bile, 180
+derece döndü.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Böylece başka bir müzikten müzik yapmak gibi bir şeye
+sahip olabilir misiniz?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Doğru. Bu ilginç &hellip;</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Ve benzersiz, yeni çalışmalar, işte, hâlâ çok
+miktarda işbirliği var.</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Doğru. Ve bunun muhtemelen adil kullanım
+kavramını gerektirdiğini düşünüyorum. Kesinlikle birkaç saniyelik numune
+yapmak ve bunu bazı müziksel çalışmaların hazırlanmasında kullanmak, açık
+bir şekilde bu, adil kullanım olmalıdır. Bu konu hakkında düşünürseniz, adil
+kullanıma ilişkin standart fikir bunu içermektedir. Mahkemeler fikir birliği
+içinde olurlarsa, emin değilim, ama olmalılar. Sistemde mevcut olduğu
+haliyle gerçek bir değişiklik var olmayacaktır.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Özel mülk biçimlerde genel bilgilerin yayınlanması
+hakkında ne düşünüyorsunuz?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Bu olmamalıdır. Hükümet, vatandaşlardan herhangi
+bir şekilde ya da herhangi bir yönde kendisiyle haberleşmeleri için ya da
+kendisine erişmeleri için özgür olmayan bir programın kullanılmasını hiçbir
+zaman istememelidir. </p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Şimdi söyleyeceğim şeyi yani GNU/Linux kullanıcısı
+olmuştum.</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Teşekkürler. <i>[dinleyiciler güler]</i></p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: &hellip;son dört yıldır. Benim için problemli ve
+hepimiz için önemli olan şeylerden biri de zannediyorum ki Web’e göz
+atmaktır. </p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Evet.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: GNU/Linux sisteminin kullanılmasındaki zayıf
+noktalardan bir tanesi Web’de tarama yapılmasıdır çünkü bu konudaki yaygın
+araç Netscape’tir…</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: &hellip;ve özgür yazılım değildir.</p>
+
+<p>Bu soruyu yanıtlayayım. Daha fazlasını elde etme adına ana noktaya
+varayım. Evet. İnsanların GNU/Linux sistemlerinde Netscape Navigatör’ü
+kullanma eğilimlerinde büyük bir artış vardır. Gerçekte, ticari olarak
+paketlenmiş tüm sistemlerde Netscape Navigatör otomatik olarak
+vardır. Böylece bu, ironik bir durumdur: özgür bir işletim sistemi
+geliştirmek için çok çalıştık ve şimdi mağazaya gittiğinizde, orada
+GNU/Linux’ın sürümlerini bulabilirsiniz, çoğu Linux olarak
+adlandırılmaktadır ve özgür değildirler. Neyse, bazıları özgürdür
+aslında. Ancak Netscape Navigatör ve belki de başka özgür olmayan programlar
+da var olabilir. Bu nedenle, gerçekte ne yaptığınızı bilmiyorsanız, özgür
+bir sistemin bulunması çok zordur. Ya da tabi ki, Netscape Navigatörü
+kuramazsınız. </p>
+
+<p>Şimdi, gerçekte, yıllardır özgür Web tarayıcıları mevcuttur. Lynx olarak
+adlandırılan ve eskiden kullandığım özgür bir Web tarayıcısı vardır:
+Grafiksel olmayan özgür bir Web tarayıcısıdır; yalnızca metinden
+ibarettir. Bunun büyük bir avantajı vardır, bunda reklamları
+görmezsiniz. [Dinleyiciler güler] [Alkış]</p>
+
+<p>Ama her neyse, Mozilla olarak adlandırılan ve kullanabileceğiniz noktaya
+ulaşan özgür bir grafik arayüzlü proje vardır. Ve ben onu arada sırada
+kullanıyorum. </p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Konqueror 2.01 çok iyidir.</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Evet, Tamam. Bu, başka bir özgür grafiksel
+arayüzlü tarayıcıdır. Böylece, sonunda tahmin ediyorum ki bu problemi
+çözüyoruz.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Bana özgür yazılımla açık kaynak arasındaki
+felsefi/etik ayrımdan bahsedebilir misiniz? Bunların uzlaştırılamaz olduğunu
+mu hissediyorsunuz? &hellip;</p>
+
+<p>[Kayıtlar arasında kaset değiştiriliyor; sorunun sonu ve cevabın başı
+eksiktir]</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: &hellip; bir özgürlüğe ve etiğe. Ya da sizin
+henüz söylediğiniz gibi, umarım ki, siz firmalar, bizim bu şeyleri yapmamıza
+izin vermemizin daha kârlı olduğuna karar verirsiniz. </p>
+
+<p>Ancak, söylediğim gibi, çok sayıdaki pratik çalışmada, bir kimsenin
+politikasının ne olduğu gerçekten de fark etmemektedir. Bir kimse GNU
+projesine yardımcı olmayı teklif ettiğinde, şunu demeyiz: “Bizim
+politikalarımızla fikir birliği içinde olmanız gereklidir.” Bir GNU
+paketinde, sistemi GNU/Linux olarak adlandırmanızın gerekli olduğunu ve
+bunları özgür yazılım olarak adlandırmanız gerektiğini söyleriz. GNU Projesi
+hakkında konuşmadığınızda ne söylediğiniz, size kalmıştır.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Yeni büyük makinelerini satmak amacıyla hükümet
+birimleri için IBM firması bir kampanya başlatmıştır, satış noktası olarak
+Linux’ı kullanmışlar ve Linux olarak adlandırmışlardır. </p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Evet. Tabi ki, bunlar gerçekten de GNU/Linux
+sistemleridir. [Dinleyiciler güler]</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Bu doğrudur. En üstteki satış elemanına söyleyin. GNU
+hakkında bir şey bilmiyor. </p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Kime söylemeliyim?</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: En üstteki satış elemanı.</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Ya, evet. Buradaki problem, avantajları için
+söylemek istedikleri şeylere halihazırda dikkatli bir şekilde karar vermiş
+olmalarıdır. Ve bunu tanımlamanın daha doğru, daha adil ya da daha kesin
+yolunun ne olduğu hususu, bu gibi bir firma için önemli olan temel husus
+değildir. Evet, şimdi bazı küçük firmalarda, bir patron olacaktır. Ve patron
+bu gibi hususlar hakkında düşünmekteyse, bu şekilde bir karara
+varabilir. Ancak bu çok büyük bir ortaklık değildir. Bu, bir utançtır,
+ayıptır. </p>
+
+<p>IBM’in yaptığı şey hakkında daha önemli ve daha bağımsız bir husus
+vardır. “Linux”a bir milyar dolar yatırdıklarını söylüyorlar. Ancak belki de
+“Linux”a ifadesindeki a’yı da çift tırnak içine almalıyım çünkü bu paranın
+bir kısmı insanların özgür yazılım geliştirmesi için harcanmaktadır. Bu
+gerçekten de topluluğumuz için büyük bir katkıdır. Ancak diğer kısımları,
+insanlara özel mülk yazılım yazmaları ya da özel mülk yazılımı GNU/Linux’ın
+üstünde çalıştırmak üzere taşımak için ödeme yapmaktadır ve bu, topluluğumuz
+için bir katkı değildir. Ancak IBM, tümünü bunda toplamaktadır. Bunların
+bazıları reklam olabilir, bu da kısmen bir katkıdır ancak kısmen de
+yanlıştır. Bu nedenle, bu, karmaşık bir durumdur. Yaptıkları şeylerden
+bazıları katkıdır ve bazıları değildir, ancak bunlar da kesin değildir. Ve
+hepsini bir araya toplayıp “Vav! IBM’den bir milyar dolar aldım”
+diyemezsiniz. [Dinleyiciler güler] Bu, olayların aşırı derecede
+basitleştirilmesidir.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Genel Kamu Lisansı’na ilişkin düşünceler hakkında
+biraz bilgi verebilir misiniz?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Şimdi, burada &mdash; özür dilerim, sorusunu
+şimdi yanıtlıyorum. <i>[Laughter]</i></p>
+
+<p><strong>SCHONBERG</strong>: Basın toplantısı için zaman ayırmak istiyor
+musunuz? Yoksa burada mı devam etmek istiyorsunuz?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Basın toplantısı için kimler burada? Çok fazla
+basın yok. Oh, üç - Tamam. Eğer herkesin sorusunu yanıtlamak üzere on dakika
+gibi bir şey istesek kabul eder misiniz? Tamam. O zaman, herkesin sorusunu
+yanıtlamayla devam edelim.</p>
+
+<p>GNU GPL’ye yol açan düşünceler mi? Bunun bir kısmı, topluluğun özgürlüğünü,
+X Windows’ta tanımladığım fenomenlere karşı korumak istememdi, bu durum
+diğer programlarda da meydana geldi. Aslında, bu husus hakkında düşünürken,
+X Windows henüz yayınlanmamıştı. Ancak bu problemin başka özgür programlarda
+meydana geldiğini görmüştüm. Örneğin, TeX gibi. Kullanıcıların tümünün
+özgürlüğe sahip olduğundan emin olmak istedim. Aksi takdirde, bir program
+yazabileceğimi ve çok sayıda insanın programı kullanacağını düşündüm, ancak
+o insanların özgürlüğü olmayacaktı. Ve bunun ana noktası nedir?</p>
+
+<p>Ancak düşündüğüm diğer bir husus, topluluğa, bunun bir paspas olmadığı
+duygusunu vermekti, bu, ortalıkta dolanan herhangi bir parazite av olmadığı
+duygusuydu. Copyleft’i kullanmıyorsanız, esas olarak şunu diyorsunuzdur:
+[Uysal bir şekilde konuşarak] “Kodumu al. Ne istersen yap. Hayır demem.”
+Böylece herhangi biri gelip şunu diyebilir: [kesinkes konuşarak] “A, bunun
+özgür olmayan bir sürümünü yapmak istiyorum. O zaman bunu alacağım.” Ve daha
+sonra, tabi ki, muhtemelen bazı geliştirmeler eklediler, bu özgür olmayan
+sürümler kullanıcılara çekici geldi ve özgür sürümlerin yerini aldı. Ve o
+zaman, neyi başarmış oldunuz? Yalnızca bir özel mülk yazılım projesine
+katkıda bulunmuş oldunuz. </p>
+
+<p>Ve insanlar bu durumun meydana geldiğini gördüğünde, benim yaptığım şeyi
+diğer insanların aldığını gördüklerinde ve insanlar hiçbir zaman geri
+vermediğinde, bu, moral bozucu bir durum olabilir. Ve bu yalnızca
+spekülasyon değildir. Bunun gerçekleştiğini gördüm. Bu, 1970’lerde üyesi
+olduğum eski topluluğu bozmak için meydana gelen şeyin bir parçasıdır. Bazı
+insanlar işbirliğinden uzaklaşmaya başladı. Ve biz de bu şekilde kâr
+yaptıklarını varsaydık. Kesinlikle kâr yaptıklarını düşünüyor gibi
+davrandılar. Ve biz de, ortaklığımızı alabileceğimizi ve geri
+vermeyebileceğimizi fark ettik. Ve bu konu hakkında yapabileceğimiz hiçbir
+şey yoktu. Çok umutsuzluk vericiydi. Bizim gibi bu eğilimden hoşlanmayan
+insanlar bir tartışma bile yaşadılar ancak bunu nasıl durdurabileceğimize
+ilişkin bir fikrimiz yoktu.</p>
+
+<p>GPL bunu durdurmak için tasarımlanmıştır. Şöyle der: Evet, topluluğa girmek
+ve bu kodu kullanmak konusunda özgürsünüz. Her türlü işi yapmak için bu kodu
+kullanabilirsiniz. Ancak değiştirilmiş bir sürümü yayınlarsanız, bunu,
+topluluğumuza, topluluğumuzun bir kısmına, özgür dünyanın bir kısmına
+yayınlamanız gereklidir.</p>
+
+<p>Bu nedenle, gerçekte, insanların bizim çalışmalarımızdan faydalanmasının ve
+herhangi bir yazılım yazmak zorunda olmamanız gibi bir katkısının
+olmamasının hâlâ birçok yolu vardır. Birçok insan GNU/Linux’ı kullanmakta ve
+hiçbir yazılım yazmamaktadır. Bizim için bir şeyler yapmanız gibi bir şart
+yoktur. Ancak belirli bir şey yaparsanız, buna katkıda bulunmanız
+gerekir. Bu nedenle, bu, bizim topluluğumuzun bir paspas olmadığı anlamına
+gelmektedir. Ve zannediyorum ki, bu durum insanlara şunu hissetme gücü
+verdi: Evet, herkes tarafından ayakaltına alınmayacağız. Bunun karşısında
+ayakta duracağız.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Evet sorum şuydu, özgür ancak copyleft edilmemiş
+yazılım dikkate alındığında, herhangi bir kimse bu yazılımı alıp özel mülk
+hale getirebileceği için, birilerinin bu yazılımı alıp üzerinde bazı
+değişiklikler yapıp sonuçtaki yazılımı GPL altında yayınlaması mümkün müdür?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Evet, bu mümkündür.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: O zaman bu, gelecekteki tüm kopyaların GPL’lenmesine
+neden olacaktır.</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: O açıdan öyle. Ancak neden bunu yapmadığımızın
+nedenleri şunlardır.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Hım?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Neden genellikle bunu yapmıyoruz, açıklamama izin
+verin.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Tamam, evet.</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: İsteseydik, X Windows’u alıp GPL kapsamlı bir
+kopya hazırlayıp bunda değişiklikler yapabilirdik. Ancak X Window’un,
+GPL’lenmesi yerine geliştirilmesi üzerinde çalışan çok daha büyük bir grup
+vardır. Bu nedenle, bunu yaparsak, onlardan bir şeyler eşelemiş olurduk. Ve
+bu, iyi bir davranış değildir. Ve onlar, bizim topluluğumuzun bir
+parçasıdır, topluluğumuza katkıda bulunmaktadırlar.</p>
+
+<p>İkinci olarak, bu bize geri tepecektir çünkü X üzerinde bizim yapacağımızdan
+çok daha fazla iş yapmaktadırlar. Bu nedenle, bizim sürümümüz onların
+sürümünden daha kötü olacaktır ve insanlar, bizim sürümümüzü
+kullanmayacaktır, neden başımızı derde sokalım ki?</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Mmm hmm.</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Bu nedenle, bir insan X Windows’a birtakım
+geliştirmeler ilâve ettiğinde, o insanın yapması gereken şey bence X
+geliştirme takımıyla işbirliği yapmaktır. Bu ilâveleri onlara gönderin ve
+kendi bildikleri gibi kullanmalarına izin verin. Çünkü çok önemli bir özgür
+yazılım parçası geliştirmektedirler. Onlarla işbirliği yapmak bizim için
+iyidir. </p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Yaklaşık iki yıl önceki özgür olmayan açık kaynağa
+çok yakın olan X Konsorsiyumu hariç olmak üzere&hellip;</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Aslında, o açık kaynak <em>değildi</em>. Açık
+kaynak olduğunu söylemiş olabilirler. Öyle söylemiş olup olmadıklarını
+hatırlamıyorum. Ama açık kaynak değildi. Kısıtlıydı. Zannediyorum ki ticari
+olarak dağıtamıyordunuz. Ya da ticari olarak değiştirilmiş bir sürümünü ya
+da benzeri bir şeyleri dağıtamıyordunuz. Bu, hem Özgür Yazılım hareketi hem
+de Açık Kaynak hareketi tarafından kabul edilemez olan bir kısıtlamaydı. </p>
+
+<p>Ve evet, bu, copyleft olmayan bir lisansın sizi maruz bıraktığı bir
+durumdur. Aslında, X Konsorsiyumunun çok katı bir politikası vardı. Şunu
+demekteydiler: Programınız azıcık bile copyleft edilmiş olsa, dağıtmayız
+bile. Dağıtımımıza koymayacağız.</p>
+
+<p>Böylece, çok sayıda insan bu şekilde copyleft etmeme konusunda baskıya
+uğramıştır. Ve sonuçta, daha sonra onların tüm yazılımları çok açıktı. Bir
+geliştiriciye her şeye aşırı izin verme konusunda baskı yapmış olan
+insanlar, daha sonra “Tamam, şimdi kısıtlamalar getirebiliriz” dediklerinde,
+bu onların çok da etik olmayan hareketler yaptıklarını göstermiştir.</p>
+
+<p>Ancak bu durumda, X’in alternatif bir GPL kapsamlı sürümünü elde etmek için
+kaynakları gerçekten de zar zor toplamak ister miydik? Ve bunu yapmamızın
+hiçbir anlamı olmayacaktı. Yapmamız gereken başka birçok şey vardır. Bunun
+yerine onları yapalım. X geliştiricileriyle işbirliği yapabiliriz. </p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: GNU’nun ticari bir marka olduğu konusunda bir
+yorumunuz var mı? Ve ticari markalara izin vererek bunu, GNU Genel Kamu
+Lisansının bir parçası olarak içermek pratik midir?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Aslında, GNU üzerinde ticari marka kaydı
+uygulamaktayız. Ancak, bunun bir önemi yok. Bunun sebebini açıklamak uzun
+sürer.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Ticari markanın GPL kapsamlı programlarda
+görüntülenmesine gereksinim duyardınız.</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Hayır, öyle zannetmiyorum. Lisanslar tekil
+programları kapsamaktadır. Ve belirli bir program GNU Projesinin parçasıysa,
+hiç kimse bu konu hakkında yalan söylemez. Bir bütün olarak sistemin ismi
+farklı bir husustur. Ve bu, bir yan husustur. Daha fazla tartışılmaya
+değmez.</p>
+
+<p><strong>SORU</strong>: Bir düğme olsaydı ve bu düğmeye bastığınızda, bütün
+firmaları yazılımlarını özgürleştirmeye zorlayabilseydiniz, bu düğmeye basar
+mıydınız?</p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Bu düğmeyi yalnızca yayınlanan yazılımlar için
+kullanırdım. İnsanların özel olarak bir program yazıp onu özel olarak
+kullanma hakkına sahip olduğunu düşünüyorum. Ve bu düşüncem, firmaları da
+içermektedir. Bu, gizlilik hususudur. Ve bu doğrudur, yazılımın halka
+açılmamasının yanlış olduğu zamanlar da olabilir, örneğin, insanlık için çok
+yararlı bir yazılım insanlardan gizli tutuluyorsa, bu yanlış bir
+durumdur. Bu yanlıştır, ancak farklı bir yanlış tipidir. Aynı alanda
+olmasına rağmen, farklı bir husustur. </p>
+
+<p>Ama evet, bence yayınlanan tüm yazılımlar özgür yazılım olmalıdır. Ve
+unutmayın ki, bu yazılımlar özgür yazılım olmadığında, bunun nedeni,
+hükümetin müdahalesidir. Hükümet, yazılımın özgür olmayan yazılım olması
+için müdahale etmektedir. Hükümet, programların sahiplerine verilmek üzere
+özel yasal güçler oluşturmaktadır, böylece belirli şekillerde programları
+kullanmamızı polis gücüyle önleyebilir. Bu nedenle kesinlikle bunun bir sona
+erdirilmesini isterim. </p>
+
+<p><strong>SCHONBERG</strong>: Richard’ın sunumu, önemli oranda entelektüel
+enerji oluşturmuştur. Umarım ki, bu enerjinin bir kısmı özgür yazılımın
+kullanılmasına ve muhtemelen de yazılmasına dönüşür.</p>
+
+<p>Bu konuyu burada sona erdirmeliyiz. Şunu söylemek isterim ki Richard politik
+ve ahlaksal seviyede kamuoyunda nihai politik durumundan dolayı bilinen bir
+uzmanlık alanına girmiştir ve bu, bizim uzmanlık alanımızda emsali
+görülmemiş bir davranıştır. Ve bunun için ona çok borçluyuz. Şimdi bir ara
+olduğunu belirtmek isterim.</p>
+
+<p><i> [Dinleyiciler alkışlar]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: İstediğiniz zaman gitmekte özgürsünüz,
+biliyorsunuz. <i>[dinleyiciler güler]</i> Sizi burada köle olarak
+tutmuyorum.</p>
+
+<p><i>[dinleyiciler dağılır&hellip;]</i></p>
+
+<p><i>[çakışan konuşmalar&hellip;]</i></p>
+
+<p><strong>STALLMAN</strong>: Son bir şey. Ağ sayfamız: www.gnu.org</p>
+
+<div class="translators-notes">
+
+<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't have notes.-->
+ </div>
+</div>
+
+<!-- for id="content", starts in the include above -->
+<!--#include virtual="/server/footer.tr.html" -->
+<div id="footer">
+<div class="unprintable">
+
+<p>Lütfen FSF ve GNU ile ilgili sorularınızı <a
+href="mailto:gnu@gnu.org">&lt;gnu@gnu.org&gt;</a> adresine iletin. FSF ile
+iletişim kurmanın <a href="/contact/">başka yolları</a> da vardır. Lütfen
+çalışmayan bağlantıları ve başka düzeltmeleri veya önerilerinizi <a
+href="mailto:webmasters@gnu.org">&lt;webmasters@gnu.org&gt;</a> adresine
+gönderin.</p>
+
+<p>
+<!-- TRANSLATORS: Ignore the original text in this paragraph,
+ replace it with the translation of these two:
+
+ We work hard and do our best to provide accurate, good quality
+ translations. However, we are not exempt from imperfection.
+ Please send your comments and general suggestions in this regard
+ to <a href="mailto:web-translators@gnu.org">
+
+ &lt;web-translators@gnu.org&gt;</a>.</p>
+
+ <p>For information on coordinating and submitting translations of
+ our web pages, see <a
+ href="/server/standards/README.translations.html">Translations
+ README</a>. -->
+Çevirilerimizde bulmuş olabileceğiniz hataları, aklınızdaki soru ve
+önerilerinizi lütfen <a
+href="mailto:web-translators@gnu.org">bize&nbsp;bildirin</a>.</p><p>Bu
+yazının çeviri düzenlemesi ve sunuşu ile ilgili bilgi için lütfen <a
+href="/server/standards/README.translations.html">Çeviriler BENİOKU</a>
+sayfasına bakın. Bu sayfanın ve diğer tüm sayfaların Türkçe çevirileri
+gönüllüler tarafından yapılmaktadır; Türkçe niteliği yüksek bir <a
+href="/home.html">www.gnu.org</a> için bize yardımcı olmak istiyorsanız, <a
+href="https://savannah.gnu.org/projects/www-tr">çalışma&nbsp;sayfamızı</a>
+ziyaret edebilirsiniz.</p>
+</div>
+
+<!-- Regarding copyright, in general, standalone pages (as opposed to
+ files generated as part of manuals) on the GNU web server should
+ be under CC BY-ND 4.0. Please do NOT change or remove this
+ without talking with the webmasters or licensing team first.
+ Please make sure the copyright date is consistent with the
+ document. For web pages, it is ok to list just the latest year the
+ document was modified, or published.
+
+ If you wish to list earlier years, that is ok too.
+ Either "2001, 2002, 2003" or "2001-2003" are ok for specifying
+ years, as long as each year in the range is in fact a copyrightable
+ year, i.e., a year in which the document was published (including
+ being publicly visible on the web or in a revision control system).
+
+ There is more detail about copyright years in the GNU Maintainers
+ Information document, www.gnu.org/prep/maintain. -->
+<p>Copyright &copy; 2001, 2005, 2006, 2014, 2015, 2016 Richard M. Stallman</p>
+
+<p>Bu sayfa <a rel="license"
+href="http://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0/deed.tr">Creative
+Commons Alıntı-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı</a> altında
+lisanslanmıştır.</p>
+
+<!--#include virtual="/server/bottom-notes.tr.html" -->
+<div class="translators-credits">
+
+<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't want credits.-->
+<p><strong>Çeviriye katkıda bulunanlar:</strong></p>
+<ul>
+<li>T. E. Kalaycı, 2009.</li>
+<li>Çiğdem Özşar, 2009.</li>
+<li>Birkan Sarıfakıoğlu, 2009.</li>
+<li>Serkan Çapkan, 2009.</li>
+<li>İzlem Gözükeleş, 2009. </li>
+</ul></div>
+
+<p class="unprintable"><!-- timestamp start -->
+Son Güncelleme:
+
+$Date: 2020/08/22 06:31:23 $
+
+<!-- timestamp end -->
+</p>
+</div>
+</div>
+</body>
+</html>