summaryrefslogtreecommitdiff
path: root/talermerchantdemos/blog/articles/tr/misinterpreting-copyright.html
diff options
context:
space:
mode:
Diffstat (limited to 'talermerchantdemos/blog/articles/tr/misinterpreting-copyright.html')
-rw-r--r--talermerchantdemos/blog/articles/tr/misinterpreting-copyright.html712
1 files changed, 712 insertions, 0 deletions
diff --git a/talermerchantdemos/blog/articles/tr/misinterpreting-copyright.html b/talermerchantdemos/blog/articles/tr/misinterpreting-copyright.html
new file mode 100644
index 0000000..7a90d77
--- /dev/null
+++ b/talermerchantdemos/blog/articles/tr/misinterpreting-copyright.html
@@ -0,0 +1,712 @@
+<!--#set var="ENGLISH_PAGE" value="/philosophy/misinterpreting-copyright.en.html" -->
+
+<!--#include virtual="/server/header.tr.html" -->
+<!-- Parent-Version: 1.86 -->
+
+<!-- This file is automatically generated by GNUnited Nations! -->
+<title>Telif Hakkının Yanlış Yorumlanması - GNU Projesi - Özgür Yazılım Vakfı</title>
+
+<!--#include virtual="/philosophy/po/misinterpreting-copyright.translist" -->
+<!--#include virtual="/server/banner.tr.html" -->
+<h2>Telif Hakkının Yanlış Yorumlanması - Bir Dizi Hata</h2>
+
+<p>yazan <a href="http://stallman.org/"><strong>Richard Stallman</strong></a></p>
+
+<p>
+Telif hakkı kanununda bazı garip ve tehlikeli şeyler oluyor. Amerikan
+Anayasasında, telif hakkı, kullanıcıların çıkarınadır, başka bir deyişle,
+kitap okuyan, müzik dinleyen ya da yazılım çalıştıran kişilerin çıkarınadır,
+yayıncıların ya da yazarların çıkarına değildir. İnsanlar, kendilerine
+&ldquo;kendi çıkarları için&rdquo; dayatılan telif hakkı kısıtlamalarına
+uymamaya ve bu kısıtlamaları reddetmeye eğilimli oldukları halde, Amerikan
+hükümeti daha fazla kısıtlama getirmektedir ve yeni ve ciddi cezalarla
+insanları korkutmaya çalışmaktadır.</p>
+<p>
+Telif hakkı politikaları, ifade edilen amaçlarına nasıl tamamen karşı
+gelmeye başladı? Ve onları nasıl yeniden çıkış amacına uygun hale
+getirebiliriz? Anlamak için, Amerikan telif hakkı kanununun köküne bakarak
+başlamalıyız: A.B.D. Anayasasına.</p>
+
+<h3>ABD Anayasasındaki Telif Hakkı</h3>
+<p>
+A.B.D. Anayasası tasarı haline getirildiğinde, yazarların bir telif hakkı
+tekelince yetkilendirilmesi önerilmiş ve reddedilmiştir. A.B.D.’nin
+kurucuları, telif hakkının yazarların doğal bir hakkı olmadığı ancak
+ilerlemenin sağlanması için yazarlara verilen yapay bir ayrıcalık olduğu
+gibi farklı bir dayanak noktasını benimsemiştir. Anayasa, aşağıdaki
+paragrafla bir telif hakkı sistemine izin vermektedir (Madde I, Bölüm 8):</p>
+<blockquote><p>
+[Kongre şu güce sahip olmalıdır:] ilgili yazılarına ve keşiflerine özel
+hakkı tanıyarak ve sınırlı zamanlar için yazarları ve mucitleri koruyarak
+bilimin ve yararlı sanatların gelişmesine yardımcı olmalıdır.
+</p></blockquote>
+<p>
+Yüksek Mahkeme tekrar tekrar bildirmiştir ki, telif hakkına sahip
+çalışmaların kullanıcılara yarar sağlaması ilerlemenin gelişmesi anlamına
+gelir. Örneğin, <em>Fox Filmi olan v. Doyal</em>’de, mahkeme şunu
+söylemiştir:</p>
+<blockquote><p>
+A.B.D.'nin tek ilgisi ve [telif hakkı] tekeline danışmadaki birincil amaç,
+yazarların emeğinden kamunun elde ettiği genel çıkarlarda yatar.
+</p></blockquote>
+<p>
+Bu temel karar, telif hakkının niçin Anayasa tarafından
+<b>istenmediğini</b>, yalnızca bir seçenek olarak <b>izin verildiğini</b>,
+ve niçin &ldquo;sınırlı süreler&rdquo; boyunca süreceğinin varsayıldığını
+açıklar. Telif hakkı doğal bir hak, yazarların hak ettikleri için sahip
+oldukları bir hak olsaydı, belirli bir süre sonra bu haktan vazgeçilmesini
+haklı kılan hiçbir neden olamayacaktı, bu tıpkı, herkesin evinin, yapımından
+belirli bir süre sonra kamu malı haline gelmesi gibi bir şeyden farklı
+olmazdı.</p>
+
+<h3>&ldquo;Telif hakkı pazarlığı&rdquo;</h3>
+<p>
+Telif hakkı sistemi, yayıncılara ve yazarlara ayrıcalık ve bu nedenle yarar
+sağlayarak çalışmaktadır; ancak bunu onların iyiliği için yapmaz. Bunu daha
+çok, davranışlarını iyileştirmek için yapar: yazarların daha fazla yazması
+ve yayınlaması için bir güdü sağlamak için yapar. Sonuç olarak, hükümet,
+kamunun doğal haklarını, kamunun yararına, kamuya daha çok yayınlanmış
+çalışma sağlamak için harcar. Bazı bilginler bu kavramı &ldquo;telif hakkı
+pazarlığı&rdquo; olarak adlandırır. Bu, tıpkı hükümetin, vergi verenlerin
+paralarıyla bir karayolu ya da uçak satın alması gibidir, buradaki fark,
+hükümetin para yerine özgürlüğümüzü harcamasıdır.</p>
+<p>
+Ama var olduğu şekliyle pazarlık kamu için iyi bir anlaşma mıdır? Birçok
+alternatif pazarlık mümkündür; hangisi en iyisidir? Telif hakkı
+politikasının her hususu, bu sorunun bir yanıtıdır. Sorunun yapısını yanlış
+anlarsak, hususlar konusunda yanlış karar verebiliriz.</p>
+<p>
+Anayasa, yazarlara telif hakkı güçleri bahşedilmesine izin
+verir. Uygulamada, yazarlar tipik olarak bu hakkı yayıncılara verir; bu
+hakları kullananlar genelde yazarlar değil yayıncılardır ve kârın çoğu
+yazarlara değil yayıncılara gider, yazarlar yalnızca bu işin küçük bir
+oranını alır. Bu nedenle, telif hakkı güçlerini artırmak için uğraşan
+genelde yayıncılardır. Hayalleri bir kenara bırakıp telif hakkı gerçeğini
+daha iyi yansıtmak için, telif hakkı gücünün sahibi olarak burada
+yazarlardan çok yayıncılara atıf yapılacaktır. Ayrıca telif hakkı olan
+çalışmaların kullanıcılarına &ldquo;okuyucu&rdquo; olarak atıf
+yapılmaktadır, ancak bu çalışmaların kullanılmasının her zaman okuma olduğu
+anlamına gelmez, çünkü &ldquo;kullanıcılar&rdquo; uzakta ve soyuttur.</p>
+
+<h3>İlk hata: &ldquo;dengenin bozulması&rdquo;</h3>
+<p>
+Telif hakkı pazarlığı, ilk olarak kamuda oluşur: okuyucu kesime ilişkin
+yarar, kendi içinde bir sonuçtur; yayıncılara ilişkin yarar (varsa) yalnızca
+bu sonuca doğru bir araçtır. Okuyucuların ilgi alanları ve yayıncıların
+çıkarları öncelik olarak farklıdır, eşit değildir. Telif hakkının amacının
+yanlış yorumlanmasındaki ilk adım, yayıncıların, okuyucularla aynı önem
+seviyesine çıkarılmasıdır.</p>
+<p>
+A.B.D. telif hakkı kanununun, yayıncıların ve okuyucuların çıkarları
+arasındaki &ldquo;dengeyi bozmak&rdquo; anlamına geldiği genellikle
+söylenmektedir. Bu değerlendirmeyi örnek olarak veren kimseler, bunu,
+Anayasada ifade edilen temel konumun yeniden ifadesi olarak sunmaktadır;
+başka bir deyişle, bu, telif hakkı pazarlığına eş değer olarak
+varsayılmaktadır.</p>
+<p>
+Ancak iki yorumlama, eş değerden çok uzaktadır; kavramsal olarak
+farklıdırlar ve anlam olarak da farklıdırlar. Denge kavramı, okuyucuların ve
+yayıncıların çıkarlarının yalnızca nicel olarak onlara, &ldquo;ne kadar
+ağırlık&rdquo; vermemiz gerektiği ve hangi işlemlere uygulandıkları
+konusunda farklı olduğunu varsaymaktadır. &ldquo;Paydaş&rdquo; terimi
+genelde olayı bu şekilde değerlendirmek için kullanılmaktadır; bir politika
+kararındaki tüm çıkar tiplerinin eşit ölçüde önemli olduğunu
+varsaymaktadır. Bu görüş, hükümetin telif hakkı pazarlığındaki katılımının
+kökünde olan okuyucuların ve yayıncıların çıkarları arasındaki nitel ayrımı
+reddetmektedir.</p>
+<p>
+Bu değişikliğin sonuçları geniş kapsamlıdır çünkü telif hakkı pazarlığında,
+kamuya ilişkin büyük koruma, telif hakkı ayrıcalıklarının yalnızca
+okuyucular adına haklı görülmesi fikri, yayıncılar adına haklı görülmemesi
+fikri, &ldquo;denge&rdquo; değerlendirmesi ile elenmektedir. Yayıncıların
+çıkarı, kendi içinde bir son olarak görüldüğü için, telif hakkı
+ayrıcalıklarını haklı gösterebilir; başka bir deyişle, &ldquo;denge&rdquo;
+kavramı, halktan başka biri adına haklı gösterilebilir.</p>
+<p>
+Pratik bir husus olarak, &ldquo;denge&rdquo; kavramının sonucu, telif hakkı
+kanunundaki değişiklikler için olan savunmanın yükünü tersine
+çevirmektir. Telif hakkı pazarlığı, belirli özgürlüklerden okuyucuları
+vazgeçirme işini yayıncıların omuzlarına yıkmıştır. Denge kavramı pratikte
+bu işi tersine çevirmektedir, çünkü yayıncıların ilâve ayrıcalıktan
+faydalanacağına dair bir şüphe yoktur. Bu nedenle, okuyucuların bu faydadan
+&ldquo;ağır basmaya&rdquo; yetecek ölçüde zarar gördükleri kanıtlanamazsa,
+yayıncıların, talep ettikleri her türlü ayrıcalığı alabilecekleri sonucuna
+varırız.</p>
+<p>
+Yayıncılar ve okuyucular arasındaki &ldquo;dengenin bozulması&rdquo; fikri,
+okuyucuların, hak ettikleri önceliği almalarını engellerse, o zaman buna
+karşı gelmeliyiz.</p>
+
+<h3>Neye karşı dengeleme?</h3>
+<p>
+Hükümet bir şeyler satın aldığında, kamunun yararına davranır; hükümetin
+sorumluluğu, kamu için mümkün olan en iyi pazarlığı sağlamaktır, anlaşmadaki
+diğer tarafın çıkarları ikinci planda kalmalıdır.Örneğin, inşaat
+firmalarıyla karayolu inşa etmek için anlaşmalar imzalanırken, hükümet,
+kamunun parasını mümkün olan en iyi şekilde değerlendirmeyi
+hedeflemektedir. Hükümet birimleri, fiyatı aşağı çekmek için rekabetçi fiyat
+tekliflerini kullanmaktadır.</p>
+<p>
+Örneğin, inşaat firmalarıyla karayolu inşa etmek için anlaşmalar
+imzalanırken, hükümet, kamunun parasını mümkün olan en iyi şekilde
+değerlendirmeyi hedeflemektedir. Hükümet birimleri, fiyatı aşağı çekmek için
+rekabetçi fiyat tekliflerini kullanmaktadır.</p>
+<p>
+Yine pratik bir konu olarak, fiyat sıfır olamaz çünkü müteahhitler o kadar
+düşük fiyat teklifi vermeyecektir. Özel önemle yetkilendirilmemelerine
+rağmen, özgür bir toplumdaki vatandaşların genel haklarına sahiptirler ve
+buna, avantajlı olmayan sözleşmeleri reddetme hakkı dahildir; en düşük fiyat
+teklifi bile bazı müteahhitlerin para kazanması için yeterince yüksek
+olacaktır. Bu nedenle, belirli bir tipteki denge mevcuttur. Ancak bu, her
+biri özel önem isteğiyle iki çıkar arasında kasıtlı bir denge değildir. Bu,
+kamu hedefi ve pazar kuvvetleri arasındaki bir dengedir. Hükümet, özgür
+toplum ve özgür piyasa bağlamında yapabilecekleri en iyi pazarlık için vergi
+veren vatandaşlar için en iyi sonucu elde etmeye çalışmaktadır.</p>
+<p>
+Telif hakkı pazarlığında, hükümet, paramız yerine özgürlüğümüzü
+harcamaktadır. Özgürlük paradan daha değerlidir, bu nedenle hükümetin
+özgürlüğümüzü tutumlu ve iyi bir şekilde harcaması, paramızı harcama
+sorumluluğundan daha önemlidir. Hükümetler, yayıncıların çıkarlarını
+toplumun özgürlüğüyle eşit tutmamalıdır.</p>
+
+<h3>&ldquo;Denge&rdquo; değil ama &ldquo;alışveriş&rdquo;</h3>
+<p>
+Okuyucuların çıkarlarının yayıncıların çıkarlarıyla dengelenmesi fikri,
+telif hakkı politikasının değerlendirilmesi için yanlış bir yoldur ancak
+gerçekte değerlendirilmesi gereken iki çıkar vardır: <b>okuyucuların</b> iki
+çıkarı. Okuyucular, yayınlanmış çalışmaların kullanılmasında kendi
+özgürlüklerine ilişkin bir çıkara sahiptir; duruma bağlı olarak, belirli bir
+güdü sistemi vasıtasıyla bir yayının yüreklendirilmesiyle de
+ilgilenebilirler.</p>
+<p>
+Telif hakkının açıklamalarında, &ldquo;denge&rdquo; sözcüğü, okuyucular ile
+yayıncılar arasındaki &ldquo;dengenin bozulması&rdquo; fikri için belirli
+bir duruma gelmiştir. Bu nedenle, kullanıcıların iki çıkarına ilişkin olarak
+&ldquo;denge&rdquo; sözcüğünün kullanılması kafa karıştırıcı olabilir. <a
+href="#footnote1">[1]</a> Başka bir terim gerekiyor.</p>
+<p>
+Genel olarak, bir taraf, kısmen çatışan iki hedefe sahip olduğunda ve bu
+hedeflerin her ikisini de tamamen sağlayamadığında, bunu &ldquo;değiş
+tokuş&rdquo; olarak adlandırırız. Bu nedenle, taraflar arasında &ldquo;doğru
+dengenin bozulması&rdquo;ndan konuşmak yerine, &ldquo;özgürlüğümüzü harcama
+ve koruma arasında doğru alışverişin sağlanması&rdquo; lafını kullanmalıyız.</p>
+
+<h3>İkinci hata: tek bir sonucun maksimize edilmesi</h3>
+<p>
+Telif hakkı politikasındaki ikinci hata, yayınlanan çalışmaların sayısının,
+yalnızca artırılması değil, maksimize edilmesi hedefinin benimsenmesini
+içermektedir. &ldquo;Dengenin bozulması&rdquo; kavramı, yayıncıları
+okuyucularla aynı seviyeye getirmiştir; bu ikinci hata ise, yayıncıları
+okuyucuların çok üstünde tutmaktadır.</p>
+<p>
+Bir şeyler satın aldığımızda, genelde depodaki tüm birimleri ya da en pahalı
+modeli satın almayız. Bunun yerine, herhangi belirli bir maldan yalnızca
+ihtiyaç duyduğumuzu alıp ve en yüksek kalite yerine yeterli kalitede bir
+model seçerek, satın alacağımız diğer şeyler için para ayırırız. Azalan
+getiri ilkesine göre, paramızın tamamını belirli bir ürüne harcamak,
+kaynakların verimsiz harcanmasına neden olmaktadır; genelde başka bir
+kullanım için bir miktar para ayırmayı tercih ederiz.</p>
+<p>
+Azalan getiri ilkesi, herhangi bir satın alma işlemine uygulandığı gibi
+telif hakkı için de uygulanabilir. En çok vazgeçmemiz gereken özgürlükler,
+en az özleyeceklerimiz olmalıdır, en büyük cesareti ise yayına
+vermeliyiz. Yuvamıza daha yakın olan ek özgürlükleri verdiğimizde, her bir
+feragatin, en sonuncusundan daha büyük bir fedakarlık olduğunu görürüz, bu
+da, yazınsal işlemlerde daha küçük bir artış sağlar. Artış sıfır haline
+gelmeden çok önce, artış fiyatına değmeyeceğini söyleyebiliriz; genel
+sonucu, yayın miktarını arttırmak olan bir pazarlığı sağlarız ancak bunu da
+mümkün olan en üst dereceye kadar sağlayamayız.</p>
+<p>
+Yayının maksimize edilmesi hedefinin kabul edilmesi, bu daha iyi ve daha
+avantajlı olan tüm pazarlıkları reddetmektedir, kamunun tüm özgürlüğünü,
+yalnızca biraz daha fazla yayın için, yayınlanmış çalışmaları kullanmak için
+bırakması gerektiğini ifade eder.</p>
+
+<h3>Maksimizasyon söylemi</h3>
+<p>
+Uygulamada, özgürlüğün maliyetinden bağımsız olarak yayının maksimize
+edilmesi hedefi, kamunun yayınları kopyalamasının yasalara aykırı,
+adil-olmayan ve yapısal olarak yanlış bir hareket olduğunu ifade eden yaygın
+bir söylemle desteklenmektedir. Örneğin, yayıncılar, kopyalama yapan
+insanları &ldquo;korsanlar&rdquo; olarak adlandırır, aslında korsan,
+gemilere saldıran kimse demektir, oysa yayıncılar bu ifadeyi komşusuyla
+bilgi paylaşan kimseler için kullanmaktadır. (Bu karalayıcı ifade, eskiden
+yazarlar tarafından izinli olmayan baskıları yayınlamak için kanuna uygun
+yollar bulan yayıncıları tanımlamak için kullanılıyordu.) Bu söylem, telif
+hakkı için olan Anayasal tabanı doğrudan reddetmektedir ancak kendini,
+Amerikan kanun sisteminin sorgulanmayan geleneğini temsil edecek biçimde
+sunmaktadır.</p>
+<p>
+&ldquo;Korsan&rdquo; ifadesi tipik olarak kabul görmektedir çünkü medyanın
+tüm sınırlarını kapsamaktadır, böylece az sayıda insan bu ifadenin radikal
+olduğunu fark etmektedir. Etkin bir ifadedir çünkü halkın bilgi kopyalaması
+temel olarak yasal olmazsa, o zaman hiçbir zaman yayıncıların, özgürlüğümüzü
+teslim etmemize ilişkin istemlerine karşı çıkamayız. Başka bir deyişle,
+kamu, yayıncıların, bir miktar ek güç sahibi olmamalarının niçin gerekli
+olduğunu göstermeye çağırıldığında, hepimizin en önemli nedeni olan,
+&ldquo;Kopyalamak istiyoruz&rdquo; derhal elenir.</p>
+<p>
+Yan hususların kullanılması hariç olmak üzere, bu durum, artan telif hakkı
+gücüne karşı savaşmamız için hiçbir yol bırakmaz. Ayrıca günümüzdeki daha
+güçlü olan telif hakkı güçlerine karşı olan tutum, yan hususları ele
+almaktadır ve kopyaları yasal bir kamu değeri olarak dağıtma özgürlüğünden
+sözedilmesi bile imkânsız hale gelir.</p>
+<p>
+Pratik bir husus olarak, maksimizasyonun hedefi, yayıncıların aşağıdaki
+söylemi iddia etmelerini mümkün kılmaktadır: &ldquo;Satışlarımızı azaltmak
+da belirli bir uygulama olabilir, ya da öyle olabileceğini düşündük, bu
+nedenle, bu durumun yayını bilinmeyen bir miktar kadar azalttığını
+varsayarız ve bu nedenle bu durum engellenmelidir.&rdquo; Şu kötü sonuca
+varırız: kamunun yararı, yayıncıların satışlarıyla ölçülmektedir ve Genel
+Medya için iyi olan şey, A.B.D. için de iyidir.</p>
+
+<h3>Üçüncü hata: yayıncıların gücünün maksimuma çıkarılması</h3>
+<p>
+Yayıncılar, herhangi bir maliyette yayın çıktısını maksimuma çıkarma
+politikasının onay görmesini sağladıktan sonra, sonraki adımları, bunun
+onlara maksimum gücün verilmesini gerektirdiğini çıkarsamalarıdır, ki bunlar
+telif hakkının bir çalışmanın hayal edilebilir tüm kullanımını kapsamasını
+sağlamak ya da eş değer etkiyi sağlayacak &ldquo;shrink wrap&rdquo;
+lisansları gibi bazı başka yasal araçları uygulamaktır.. &ldquo;Adil
+kullanım&rdquo; ve &ldquo;ilk satış hakkı&rdquo;nın yürürlükten
+kaldırılmasını gerektiren bu hedef, A.B.D.’nin eyaletlerinden, uluslararası
+Anayasalara kadar tüm mevcut hükümet seviyelerinde uygulanmaktadır.</p>
+<p>
+Bu adım yanlıştır çünkü sert telif hakkı kuralları, yararlı yeni
+çalışmaların oluşturulmasını engellemektedir. Örneğin, Shakespeare,
+oyunlarından bazı noktaları, on yirmi yıl önce yayınlanmış diğer oyunlardan
+almıştır, yani günümüzün telif hakkı kanunu o zamanlar etkin olsaydı,
+Shakespeare’in oyunları yasadışı sayılmış olacaktı.</p>
+<p>
+En yüksek yayın oranını istemiş olsak bile, bunun kamuya maliyeti ne olursa
+olsun, yayıncının gücünün maksimuma çıkarılması, bunu sağlamanın yanlış
+yoludur. İlerlemeyi sağlamanın bir yolu olarak, bu, yanlış bir yoldur.</p>
+
+<h3>Üç hatanın sonuçları</h3>
+<p>
+Telif hakkı yasalarındaki mevcut eğilim, yayıncılara daha uzun zaman
+periyotları boyunca daha geniş haklar verme yönündedir. Hata serisinden
+bozulmuş olarak çıkan telif hakkının kavramsal tabanı, hayır demek için bir
+temeli genellikle sunmaz. Yasa yapan kimseler, telif hakkının kamuya hizmet
+ettiğini savunurken, yayıncılara gerçekte her istediğini verirler.</p>
+<p>
+Örneğin, S. 483’ü (telif hakkı döneminin 20 yıla çıkarılmasını isteyen 1995
+tarihli yasa tasarısı) devreye sokarken Senatör Hatch şunları söylemiştir:</p>
+
+<blockquote><p>
+İnanıyorum ki, şu anda, telif hakkının mevcut durumunun yazarların
+çıkarlarını korumakta olup olmadığı sorusunu ve yayınların korunma
+durumunun, yeni yayın çalışmalarının oluşturulması için yeterli bir güdü
+sağlamaya devam edip etmediği sorusunu sorduğumuz bir noktadayız.
+</p></blockquote>
+<p>
+Bu yasa tasarısı, telif hakkını, 1920’lerden beri yazılmış olan halihazırda
+yayınlanmış tüm çalışmalara da uyguladı. Bu değişiklik, yayıncılara
+sağlanmış bir avantajdı, kamuya bir yararı yoktu çünkü, daha önceden
+yayınlanmış kitap sayısını, önceki yayınları kapsayacak şekilde artırmanın
+bir yolu yoktu. Ve de halkın, günümüzde anlam kazanan bir özgürlüğü
+kaybetmesine neden olmaktaydı, kamu, eski dönemlerden kalan kitapların
+yeniden dağıtılması özgürlüğünü kaybetti. Üç hatadan ikincisini barındıran
+&ldquo;<a href="/philosophy/words-to-avoid.html#Protection">koru</a>&rdquo;
+propaganda teriminin kullanımına dikkat edin.</p>
+<p>
+Yasa tasarısı ayrıca henüz yazılmamış çalışmaların telif haklarını da
+kapsıyordu. Kira karşılığı yapılan çalışmalar için, telif hakkı, şu anki 75
+yıl yerine 95 yıl sürecekti. Teorik olarak, bu durum, yeni kitap yazma
+güdüsünü artıracaktı; ancak bu fazladan güdüye ihtiyaç duyan herhangi bir
+yayıncı, 2075 yılı için planlanmış bilanço föyleriyle bu iddiayı
+kanıtlamalıdır.</p>
+<p>
+Söylememize gerek yok ki, kongre, yayıncıların iddialarını
+sorgulamamaktaydı: telif hakkının kapsamını genişleten bu kanun 1998 yılında
+çıkarıldı. Bu kanun, sponsorlarından biri olan ve yasa çıkarılmadan önce
+ölen Sonny Bono Telif Hakkı Dönem Genişletme Hareketi olarak
+adlandırıldı. Onun işlerine bakan dul eşi ise şu ifadede bulundu:</p>
+
+<blockquote><p>
+Gerçekte Sonny telif hakkının sonsuza kadar sürmesini isterdi. Ekip bana bu
+gibi bir değişikliğin Anayasaya zarar vereceğini söyledi. Telif hakkı
+kanunlarımızı güçlendirmek için, hepinizi benimle birlikte çalışmaya davet
+ediyorum. Bildiğiniz gibi, ayrıca Jack Valenti de telif hakkının sonsuza
+kadar olması gerektiğini teklif etmektedir. Belki de komite, sonraki
+kongrede bu hususu ele alabilir.
+</p></blockquote>
+<p>
+Yüksek Mahkeme, Anayasanın ilerleme hedefine hizmet eden geçmişe dönük
+genişlemelere yönelik yasayı değiştirmeyi amaçlayan bir davayı dinlemeyi
+kabul etti. Mahkeme hususu yargılama sorumluluğundan el çekerek yanıt verdi;
+Anayasa, telif hakkı için, sadece sözde bağlılık gerektiriyor.</p>
+<p>
+1997’da kabul edilen başka bir kanun, yayınlanmış herhangi bir çalışmanın
+yeterince fazla sayıda kopyasının hazırlanmasını, bu kopyaları kibar olmak
+adına arkadaşlarınıza verseniz bile, ağır bir suç olarak kabul etti. Önceden
+bu, A.B.D.’de bir suç bile değildi.</p>
+<p>
+Bunlardan daha da kötü olan bir kanun olan Dijital Milenyum Telif Hakkı
+Hareketi (DMCA), kısıtlamaları aşmayı, hatta nasıl aşılacağına ilişkin bilgi
+vermeyi suç haline getirerek (bilgisayar kullanıcılarının zaten nefret
+ettiği) o zamanlar &ldquo;kopya koruması&rdquo; denileni (şimdi <a
+href="/proprietary/proprietary-drm.html">DRM</a> (Dijital Kısıtlamalar
+Yönetimi) adı veriliyor) geri getirmek için tasarlandı. Bu kanun,
+&ldquo;Medya Şirketleri Hareketi ile Egemenlik&rdquo; olarak
+adlandırılmalıydı çünkü bu kanun, yayıncılara etkin bir şekilde kendi telif
+hakkı kanunlarını yazma şansını vermekteydi. Bu kanun, bir çalışmanın
+kullanımında istediğiniz kısıtlamaları dayatabileceğinizi söylemektedir ve
+bu kısıtlamalar, çalışmanın birtakım şifreleme özelliği ya da lisans
+yöneticisi içermesi şartıyla kanunun gücünü kullanır.</p>
+<p>
+Bu yasa tasarısı için sunulan dayanaklardan biri, telif hakkı gücünü
+artırmak için yakın zamandaki bir anlaşmayı gerçeklemesiydi. Bu anlaşma,
+Dünya <a href="/philosophy/not-ipr.html">Fikri Mülkiyet</a> Örgütü
+tarafından yürürlüğe konmuştu, bu örgüt, Clinton yönetiminin baskısının
+yardımıyla, telif hakkı tutma ve patent tutma çıkarları için çalışmaktaydı;
+çünkü anlaşma yalnızca telif hakkı gücünü artırmaktaydı ve herhangi bir
+ülkedeki kamu çıkarına hizmet edip etmediği şüpheliydi. Her durumda, kanun
+tasarısı, anlaşmanın gerektirdiğinin üstüne çıktı.</p>
+<p>
+Kütüphaneler, bu yasa tasarısına, özellikle, &ldquo;adil kullanım&rdquo;
+olarak değerlendirilen kopyalama biçimlerini engelleyen konulara karşı
+konulmasına ilişkin kilit kaynaktı. Yayıncılar bu duruma nasıl tepki verdi?
+Eski temsilci, günümüzde Amerikan Yayıncılar Birliği için lobici olan Pat
+Schroeder, yayıncıların &ldquo;[kütüphanelerin] istediği şeyle
+yaşayamayacağını&ldquo; söyledi. Kütüphanelerin yalnızca mevcut durumun bir
+kısmını korumak istediklerinden, yayıncıların, günümüze kadar yaşamlarını
+nasıl sürdürdüklerini merak edebiliriz.</p>
+<p>
+Bu yasa tasarısına karşı olan benimle ve diğerleriyle yapılan bir görüşmede,
+kongre üyesi Barney Frank, A.B.D. Anayasasının telif hakkına bakış açısının
+nasıl önemsenmediğini gösterdi. Suçla ilgili cezalar tarafından desteklenen
+yeni güçlerin acil olarak gerekli olduğunu söyledi çünkü &ldquo;film
+endüstrisinden&rdquo; ve &ldquo;müzik endüstrisinden&rdquo; ve diğer
+&ldquo;endüstrilerden&rdquo; korkulmaktaydı. Ona şunu sordum: &ldquo;Ama bu
+kamunun çıkarına mı?&rdquo; Cevabı şöyleydi: &ldquo;Niye kamunun çıkarını
+soruyorsun? Bu yaratıcı insanlar, kamunun çıkarı için kendi haklarından
+vazgeçmek zorunda değiller!&rdquo; &ldquo;Endüstri&rdquo; para verip
+çalıştırdığı &ldquo;yaratıcı insanlarla&rdquo; tanımlanmıştır, telif hakkı
+onun yetkisi olarak değerlendirilmiştir ve Anayasa, ters yüz edilmiştir.</p>
+<p>
+DMCA yasası 1998 yılında çıkarıldı. Yasa çıkarıldığında, adil kullanımın
+yasal olarak kalacağı söylendi ancak yayıncıların, uygulamadaki tüm
+donanımları ve yazılımları yasaklamasına imkân verildi. Etkin olarak, adil
+kullanım yasaklandı.</p>
+<p>
+Bu kanunu esas alarak, film endüstrisi DVD’lerinin okunması ve oynatılması
+için özgür yazılıma ve hatta nasıl okunacaklarına ilişkin bilgiye bile
+sansür uyguladı. 2001 yılının Nisan ayında, Amerikan Kayıt Endüstri
+Birliği’nden (RIAA) gelen dava tehditleriyle Princeton Üniversitesindeki
+Profesör Edward Felten’in gözü korkutulmuş ve profesör, kayıtlı müziğe
+erişimi kısıtlamak için önerilmiş bir şifreleme sistemi hakkında
+öğrendiklerini yazan bilimsel makalesini geri çekmişti.</p>
+<p>
+Ayrıca okurların geleneksel özgürlüklerinin birçoğunu alan e-kitapları
+piyasada görmeye başladık, örneğin arkadaşınıza kitabınızı ödünç verme
+özgürlüğü, kitabınızı kullanılmış kitap satılan yerlere satma özgürlüğü,
+kütüphaneden kitap alma özgürlüğü, ortak bir veri bankasına adınızı
+vermeksizin kitap satın alabilme özgürlüğü ve hatta kitabı iki defa okuma
+özgürlüğü. Şifreli e-kitaplar, genel olarak bu etkinliklerin tümünü
+kısıtlamaktadır, bu kitapları yalnızca sizleri kısıtlamak için tasarımlanmış
+özel gizli yazılımlar ile okuyabilirsiniz.</p>
+<p>
+Bu şifreli, kısıtlanmış e-kitaplardan hiçbir zaman almayacağım ve umarım ki
+siz de almazsınız. Bir e-kitap size geleneksel bir kağıt kitapla aynı
+özgürlüğü sunmuyorsa, o kitabı kabul etmeyin!</p>
+<p>
+Kısıtlanmış e-kitapları okuyabilen yazılımı bağımsız olarak yayan herhangi
+bir kimse aleyhinde dava açılabilir. Rus bir programcı olan Dmitry Sklyarov,
+2001 yılında bir konferansta konuşmak için A.B.D.’de bulunduğu bir sırada
+tutuklandı çünkü Rusya’da bu gibi bir program yazmıştı ve Rusya’da böyle bir
+programın yazılması kanunlara aykırı değildi. Şimdi Rusya da bu tip
+yazılımları yasaklamak için bir kanun hazırlamaktadır ve Avrupa Birliği
+yakın zamanda bu gibi bir kanunu kabul etmiştir.</p>
+<p>
+Geniş bir pazara sahip olan e-kitaplar şimdiye kadar ticari bir
+başarısızlığa imza atmıştır ama bunun nedeni okurların özgürlüklerini
+korumak istemeleri değildir; bu durum başka nedenlere bağlıdır, örneğin,
+bilgisayar ekranlarından kitap okumanın rahat olmaması gibi. Uzun vadede bu
+mutlu durumun bizi korumasını bekleyemeyiz; e-kitapların gelişmesine
+yardımcı olmak için sıradaki adım &ldquo;elektronik kağıdın&rdquo;
+kullanılması olacaktır, elektronik kağıt, şifreli ve kısıtlandırılmış bir
+e-kitabın içine indirilebildiği kitap benzeri bir nesnedir. Bu kağıt-benzeri
+yüzey, günümüzün ekranlarından daha çekici olursa, o zaman özgürlüğümüzü
+korumak için savaşmak zorunda kalacağız. Bu arada, e-kitaplar, girişimlerine
+devam etmektedir: NYU ve diğer diş hekimliği ile ilgili okullar,
+öğrencilerden, okul kitapları olarak kısıtlanmış e-kitapların satın
+alınmasını istemektedir.</p>
+<p>
+Medya firmaları henüz tatmin olmamıştır. 2001 yılında, Disney-finansmanlı
+Senatör Hollings, &ldquo;Güvenlik Sistem Standardı ve Sertifikasyon
+Hareketi&rdquo; (SSSCA)<a href="#footnote2">[2]</a> olarak adlandırılan bir
+yasa tasarısını önermiştir, bu yasa tasarısı, tüm bilgisayarların (ve diğer
+dijital kayıt ve playback cihazlarının) hükümet yönetiminde kopya kısıtlama
+sistemlerine sahip olmasını gerektirmektedir. Bu, onların nihai hedefleridir
+ama ajandalarındaki ilk madde, dijital HDTV’yi oynatabilen her türlü
+cihazın, bu cihazlar insanlar tarafından &ldquo;kurcalanabilen&rdquo; (başka
+bir deyişle, kendi amaçlarına göre değiştirilebilen) bir şekilde
+tasarlanmışsa, engellenmesidir. Özgür yazılım kullanıcıların
+değiştirebildiği bir yazılım olduğu için, ilk defa burada, özgür yazılımı
+belirli bir iş için açık bir şekilde yasaklayan önerilmiş bir kanunla karşı
+karşıyayız. Diğer işlerin yasaklanması da kesin bir şekilde bunu takip
+edecektir. FCC bu kuralı benimserse, GNU Radyo gibi mevcut özgür yazılımlar
+sansürlenecektir.</p>
+<p>
+Bu yasa tasarılarının ve kuralların engellenmesi politik eylemleri
+gerektirmektedir.<a href="#footnote3">[3]</a></p>
+
+<h3>Doğru pazarlığın sağlanması</h3>
+<p>
+Telif hakkı politikasına karar vermek için doğru yol nedir? Telif hakkı kamu
+adına yapılan bir pazarlıksa, kamu çıkarını her şeyin üstünde
+tutmalıdır. Kamunun özgürlüğünü satarken hükümetin görevi, yalnızca satması
+gereken şeyi satmak ve bunu, mümkün olduğunca pahalıya satmaktır. En
+azından, karşılaştırılabilir bir yayın seviyesi sağlarken, telif hakkını
+mümkün olduğunca törpülemeliyiz.</p>
+<p>
+İnşaat projelerinde olduğu gibi, rekabete dayanan fiyat teklifiyle
+özgürlükteki bu en düşük fiyatı bulamayacağımız durumda, bunu nasıl
+bulabiliriz?</p>
+<p>
+Mümkün olan bir yöntem, telif hakkı ayrıcalıklarını adım adım azaltmak ve
+sonuçları gözlemlemektir. Yayında ölçülebilir bir düşüş varsa ve bunların ne
+zaman ortaya çıktığını görerek, kamunun çıkarları doğrultusunda , ne kadar
+telif hakkı gücünün gerçekten de gerekli olduğunu öğreneceğiz. Bunu,
+yayıncıların söyledikleriyle değil, gerçek gözlemle değerlendirebiliriz
+çünkü yayıncılar, güçleri herhangi bir şekilde azaldığında, abartılı kötü
+kader tahminleri yapma eğilimine sahiptir.</p>
+<p>
+Telif hakkı politikası, birbirinden bağımsız çok boyutlu bir meseledir. Bir
+tane politika boyutu için gerekli minimumu bulduktan sonra, gerekli yayın
+seviyesini korurken, telif hakkının diğer boyutlarının azaltılması hâlâ
+mümkün olabilir.</p>
+<p>
+Telif hakkının önemli bir boyutu da telif hakkının süresidir, şu anda bu
+süre genel olarak yüz yıl seviyesindedir. Tekelin on yıla düşürülmesi ve
+çalışmanın yayınlandığı tarihten itibaren başlanması iyi bir ilk adım
+olacaktır. Telif hakkının, türemiş çalışmaların hazırlanmasını kapsayan
+başka bir yönü daha uzun bir dönem boyunca sürebilir.</p>
+<p>
+Niçin yayın tarihinden itibaren saymaya başlanıyor? Çünkü yayınlanmamış
+çalışmalar üzerindeki telif hakkı, okurların özgürlüğünü doğrudan
+kısıtlamamaktadır; kopyalarına sahip olmadığımız bir çalışmayı kopyalamamız
+konusunda özgür olup olmamamız tartışma konusudur. Bu nedenle, yazarlara,
+bir çalışmanın yayınlanması için daha uzun bir süre ayırmak zarar verici
+değildir. Yazarlar (genelde yayından önce telif hakkına sahiptirler) telif
+hakkı vadesinin sonunu ötelemek için yayının gecikmesini nadiren tercih
+edecektir.</p>
+<p>
+Niçin on yıl? Çünkü bu güvenli bir öneridir; pratik temelde, bu
+indirgemenin günümüzde genel uygulanabilirliği üzerinde küçük bir etkisinin
+olacağına inanabiliriz. Birçok yayın tipinde ve türde, başarılı çalışmalar,
+yalnızca birkaç yılda çok kârlıdır ve başarılı çalışmalar bile, on yıldan
+önce baskıdan kalkmaktadır. yararlı ömrü on yıllarca olabilen referans
+çalışmalar için bile, on yıllık telif hakkı yeterli olmalıdır: güncellenmiş
+baskılar düzenli olarak yayınlanmaktadır ve birçok okur, on yaşındaki temel
+sürümü kopyalamak yerine telif hakkı olan mevcut baskıyı satın almayı tercih
+edecektir.</p>
+<p>
+On yıl yine de gerekli olandan daha uzun olabilir; olaylar bir kere
+istikrara ulaştığında, sistemi ayarlamak için ek bir indirgemeye gitmeye
+çalışabiliriz. Bir kitap fuarındaki telif hakları konulu bir panelde Edebi
+bir anlaşmada telif hakkı üzerine bir panelde, on yıllık bir dönemi teklif
+ettiğimde, yanımda oturan bir ünlü fantastik roman yazarı beş yılın
+üstündeki herhangi bir şeyin tahammül edilemeyen bir şey olduğunu söyleyerek
+öfkeli bir şekilde karşı çıkmıştı.</p>
+<p>
+Ancak aynı zaman aralığını tüm çalışma tiplerine uygulamamız gerekmez. En
+ileri düzeyde telif hakkı politikası tekbiçimliliğinin sağlanması, kamunun
+çıkarı için çok önemli değildir ve telif hakkı kanunu, halihazırda özel
+kullanımlar ve yayın tipleri için birçok özel duruma sahiptir. Her karayolu
+projesi için, ülkenin en pahalı bölgelerindeki en zor projeler için gerekli
+olan oranların ödenmesi aptalcadır; aynı şekilde, tüm sanat tipleri için
+herhangi bir tip için gerekli bulduğumuz özgürlükteki en yüksek fiyatla
+&ldquo;ödeme yapılması&rdquo; da benzer şekilde aptalcadır.</p>
+<p>
+Bu nedenle, romanlar, sözlükler, bilgisayar programları, şarkılar,
+senfoniler ve filmler farklı telif hakkı sürelerine sahip olmalıdır, böylece
+her bir iş tipi için gerekli olan süreyi, bu gibi birçok çalışmanın
+yayınlanması için gerekli olan süreye indirebiliriz. Belki de bir saatten
+uzun süren filmlerin telif hakkı süresi yirmi-yıl olabilir çünkü bu
+filmlerin üretilmesinin yüksek bir maliyeti vardır. Kendi alanımda, yani
+bilgisayar programlamasında, üç yıl yeterlidir çünkü ürün çevrimleri bu
+süreden bile kısadır.</p>
+<p>
+Telif hakkı politikasının başka bir boyutu adil kullanımdır: bu, yayınlanmış
+bir çalışmanın tamamının ya da bir kısmının, telif hakkının olmasına rağmen,
+yasal olarak izin verilen bir şekilde yeniden çoğaltılmasının bazı
+yollarıdır. Telif hakkı gücünün bu boyutunun azaltılmasında doğal ilk adım,
+özel küçük miktarlardaki çalışmanın, ticari ilişki içinde olmayan bireyler
+arasında kopyalanmasına ve dağıtılmasına izin vermektir. Bu, telif hakkı
+polisinin insanların özel hayatlarına girmesini önler ancak bu, yayınlanan
+çalışmaların satışları üzerinde muhtemelen az etkiye sahip
+olacaktır. (Shrink-wrap lisanslarının bu gibi kopyalamanın kısıtlanmasında
+telif hakkının yerine geçmesi için kullanılamamasını sağlamak için başka
+yasal adımların atılması gerekli olabilir.) Napster’da olan tecrübeler
+göstermektedir ki, ticari olmayan aynen yeniden dağıtımın halka sunulmasına
+da izin vermeliyiz, halkın büyük bir çoğunluğu kopyalamak ve paylaşmak
+isterken ve bu çalışmaları yararlı bulurken, yalnızca acımasız önlemler
+bunları durduracaktır ve kamu, istediği şeyi almayı hak etmektedir.</p>
+<p>
+Romanlar ve genel olarak eğlence için kullanılan çalışmalar için, ticari
+olmayan aynen yeniden dağıtım, okuyucular için yeterli özgürlük
+sağlayabilir. Fonksiyonel amaçlar için (işleri yaptırmak için) kullanılmakta
+olan bilgisayar programları, gelişmiş bir sürümün yayınlanmasına ilişkin
+özgürlüğü içererek bunun ötesinde ek özgürlükleri gerektirmektedir. Yazılım
+kullanıcılarının sahip olması gereken özgürlüklerin açıklaması için, bu
+kitaptaki &ldquo;Özgür Yazılım Tanımına&rdquo; bakınız. Ancak programın
+yayınlanmasından itibaren yalnızca iki ya da üç yıllık bir gecikmeden sonra
+bu özgürlüklerin evrensel olarak mevcut olması için bu, kabul edilebilir bir
+uzlaşmadır.</p>
+<p>
+Bu gibi değişiklikler, telif haklarını, kamunun bu içerikleri kopyalamak
+için dijital teknolojiyi kullanılması isteğiyle aynı çizgiye
+getirir. Yayıncılar hiç şüphesiz ki bu önerileri &ldquo;dengesiz&rdquo;
+bulacaktır; yayıncılar, insanları bilyelerini alıp eve gitmekle tehdit
+edebilir ancak bunu gerçekten de yapmazlar, çünkü oyun yine de kârlıdır ve
+bu, mevcut tek oyundur.</p>
+<p>
+Telif hakkı gücündeki indirgemeleri değerlendirdiğimizde, medya
+firmalarının, bunu, son kullanıcı lisans anlaşmalarıyla değiştirmediğinden
+emin olmalıyız. Telif haklarının ötesine geçen, kopyalama üzerinde kısıtlama
+uygulamak için sözleşmelerin kullanılmasının engellenmesi gereklidir. Geniş
+pazarlı sektörler için bu tip tartışılmamış kısıtlamalar A.B.D. hukuk
+sisteminin standart bir parçası olmayı gerektirebilir.</p>
+
+<h3>Kişisel bir not</h3>
+<p>
+Ben resmi olarak bir bilim adamı değil, bir yazılım tasarımcısıyım. Telif
+hakkı konularıyla aşina oldum çünkü İnternet dünyasında bunlardan kaçmanın
+yolu yoktur. Otuz yıldır bilgisayar ve İnternet kullanan biri olarak,
+kaybetmiş olduğum ve ileride kaybedebileceğim özgürlüklere değer
+veriyorum. Bir yazar olarak, genelde yayıncılar tarafından yazarların telif
+hakkı gücünü, ki daha sonra yazar tarafından yayıncılara devredilmektedir,
+arttırmak için yazarlara atfedilmiş olan yarı ilahi <a
+href="words-to-avoid.html#Creator">yaratıcı</a> romantik esrarı
+reddedebilirim.</p>
+<p>
+Bu yazının çoğunluğu, kontrol edebileceğiniz gerçeklerden ve nedenlerden ve
+üzerinde kendi fikirlerinizi oluşturabileceğiniz tekliflerden
+oluşmaktadır. Ancak sizden yalnızca tek bir şeyi kabul etmenizi istiyorum:
+benim gibi yazarlar sizin üzerinizde özel bir gücü hak etmiyor. Yazmış
+olduğum yazılım ya da kitaplar için beni ödüllendirmek isterseniz, teşekkür
+olarak bir çek kabul edebilirim, ama lütfen özgürlüğünüzü teslim etmeyin.</p>
+
+<h4>Dipnotlar</h4>
+<ol>
+<li>
+<a id="footnote1"></a>&ldquo;Sağlıklı karar almakla ağırlığı dengeleme
+arasındaki karşılaştırmanın düşünüş şeklimizi nasıl sağlıksız bir şekilde
+sınırladığına&rdquo; ilişkin bir inceleme için Julian Sanchez’in <a
+href="http://www.juliansanchez.com/2011/02/04/the-trouble-with-balance-metaphors/">&ldquo;&lsquo;Denge&rsquo;
+Metaforlarının Sorunu&rdquo;</a> yazısına bakabilirsiniz.</li>
+<li>
+<a id="footnote2"></a>Telaffuz edilemeyen CBDTPA olarak adı
+değiştirilmiştir, &ldquo;Tüket Ama Hiçbirşey Programlamaya
+Çalışma'nın&rdquo; (Consume, But Don’t Try Programming Anything) kısaltması
+olarak akılda tutulabilir ancak aslında &ldquo;Tüketici Geniş Bant ve
+Dijital Televizyon Promosyon Hareketinin&rdquo; kısaltmasıdır.</li>
+<li>
+<a id="footnote3"></a>Yardım etmek isterseniz, <a
+href="http://defectivebydesign.org">DefectiveByDesign.org</a>, <a
+href="http://publicknowledge.org">publicknowledge.org</a> ve <a
+href="http://www.eff.org">www.eff.org</a>.</li>
+</ol>
+
+<hr />
+<blockquote id="fsfs"><p class="big">Bu yazı <a
+href="http://shop.fsf.org/product/free-software-free-society/"><cite>Özgür
+Yazılım, Özgür Toplum: Richard M. Stallman Seçilmiş Yazıları</cite></a>
+kitabında yayınlanmıştır.</p></blockquote>
+
+<div class="translators-notes">
+
+<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't have notes.-->
+ </div>
+</div>
+
+<!-- for id="content", starts in the include above -->
+<!--#include virtual="/server/footer.tr.html" -->
+<div id="footer">
+<div class="unprintable">
+
+<p>Lütfen FSF ve GNU ile ilgili sorularınızı <a
+href="mailto:gnu@gnu.org">&lt;gnu@gnu.org&gt;</a> adresine iletin. FSF ile
+iletişim kurmanın <a href="/contact/">başka yolları</a> da vardır. Lütfen
+çalışmayan bağlantıları ve başka düzeltmeleri veya önerilerinizi <a
+href="mailto:webmasters@gnu.org">&lt;webmasters@gnu.org&gt;</a> adresine
+gönderin.</p>
+
+<p>
+<!-- TRANSLATORS: Ignore the original text in this paragraph,
+ replace it with the translation of these two:
+
+ We work hard and do our best to provide accurate, good quality
+ translations. However, we are not exempt from imperfection.
+ Please send your comments and general suggestions in this regard
+ to <a href="mailto:web-translators@gnu.org">
+
+ &lt;web-translators@gnu.org&gt;</a>.</p>
+
+ <p>For information on coordinating and submitting translations of
+ our web pages, see <a
+ href="/server/standards/README.translations.html">Translations
+ README</a>. -->
+Çevirilerimizde bulmuş olabileceğiniz hataları, aklınızdaki soru ve
+önerilerinizi lütfen <a
+href="mailto:web-translators@gnu.org">bize&nbsp;bildirin</a>.</p><p>Bu
+yazının çeviri düzenlemesi ve sunuşu ile ilgili bilgi için lütfen <a
+href="/server/standards/README.translations.html">Çeviriler BENİOKU</a>
+sayfasına bakın. Bu sayfanın ve diğer tüm sayfaların Türkçe çevirileri
+gönüllüler tarafından yapılmaktadır; Türkçe niteliği yüksek bir <a
+href="/home.html">www.gnu.org</a> için bize yardımcı olmak istiyorsanız, <a
+href="https://savannah.gnu.org/projects/www-tr">çalışma&nbsp;sayfamızı</a>
+ziyaret edebilirsiniz.</p>
+</div>
+
+<!-- Regarding copyright, in general, standalone pages (as opposed to
+ files generated as part of manuals) on the GNU web server should
+ be under CC BY-ND 4.0. Please do NOT change or remove this
+ without talking with the webmasters or licensing team first.
+ Please make sure the copyright date is consistent with the
+ document. For web pages, it is ok to list just the latest year the
+ document was modified, or published.
+
+ If you wish to list earlier years, that is ok too.
+ Either "2001, 2002, 2003" or "2001-2003" are ok for specifying
+ years, as long as each year in the range is in fact a copyrightable
+ year, i.e., a year in which the document was published (including
+ being publicly visible on the web or in a revision control system).
+
+ There is more detail about copyright years in the GNU Maintainers
+ Information document, www.gnu.org/prep/maintain. -->
+<p>Copyright &copy; 2002, 2003, 2007, 2015, 2016, 2018 Free Software
+Foundation, Inc.</p>
+
+<p>Bu sayfa <a rel="license"
+href="http://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0/deed.tr">Creative
+Commons Alıntı-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı</a> altında
+lisanslanmıştır.</p>
+
+<!--#include virtual="/server/bottom-notes.tr.html" -->
+<div class="translators-credits">
+
+<!--TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't want credits.-->
+<p><strong>Çeviriye katkıda bulunanlar:</strong></p>
+<ul>
+<li>T. E. Kalaycı, 2009, 2019.</li>
+<li>Çiğdem Özşar, 2009.</li>
+<li>Birkan Sarıfakıoğlu, 2009.</li>
+<li>Serkan Çapkan, 2009.</li>
+<li>İzlem Gözükeleş, 2009.</li>
+</ul></div>
+
+<p class="unprintable"><!-- timestamp start -->
+Son Güncelleme:
+
+$Date: 2020/08/22 06:31:23 $
+
+<!-- timestamp end -->
+</p>
+</div>
+</div>
+<!-- for class="inner", starts in the banner include -->
+</body>
+</html>